Connect with us

Otomotiv Sektörü

Elektrikli Araç Şarj İstasyonlarında İlk Lisanslar Verildi

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, “Mevcut fiyatlarla, elektrikli araçların evden şarj edilmesi halinde oluşan yakıt maliyeti, benzin ve dizel yakıtlı araçların yakıt maliyetinin yaklaşık üçte biri seviyelerinde” dedi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Türkiye’deki ilk şarj ağı işletmeci lisanslarını verdiklerini açıkladı.

Yılmaz, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin elektrikli araç piyasasında ve şarj ağı altyapısında henüz başlangıç aşamasında olduğunu belirtti.

2021 sonu verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 6 bin 500 elektrikli araç ve 3 bin 500’e yakın şarj ünitesi bulunduğunu kaydeden Yılmaz, “Yerli otomobilimiz, TOGG’un yaratacağı ivmelenmeyle, şarj istasyonlarının sayısında da bir artış gerekeceği ortada. Dünya ortalamalarına baktığımızda her 10 elektrikli araca bir şarj ünitesi ihtiyacını görüyoruz. 2030’da 1 milyonun üzerinde elektrikli araç sayısına ulaşacağımız öngörüldüğünde, en az 100 bin civarında şarj ünitesi ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bu anlamda güçlü bir şarj ağı altyapısı, elektrikli araç ekosisteminin gelişmesi için olmazsa olmaz.” diye konuştu.

Yılmaz, şarj hizmeti piyasasına yönelik yaptıkları düzenlemelerin önemli bir farkındalık yarattığını ve sektöre dinamizm kazandırdığını gözlemlediklerini aktardı.

18 Nisan itibarıyla şarj ağı işletmeci lisanslarına yönelik başvuruları almaya başladıklarını anımsatan Yılmaz, “Yatırımcılarımızın bu alana yoğun ilgisini görüyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan hibe paketinin de bu alana olan ilginin artmasını sağladığını belirtmek isterim. Gerek bizim düzenlemelerimizle gerekse de açıklanan hibe paketiyle, özellikle hızlı şarj altyapısının yaygınlaştırılmasına yönelik çaba gösteriliyor.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, çevreyi korurken diğer taraftan da orta ve uzun vadede ülke ekonomisi için önemli kazanımlar elde edilebilecek bir alanda kritik adımlar atıldığını belirterek şöyle devam etti:

“Kurumumuzca yapılan düzenlemeler kapsamında, şirketler alacakları şarj ağı işletmeci lisansı ile şarj ağı işletebilecek. Kurulumuzda ilk etapta dosyalarını tamamlamış 5 adet lisans başvurusunu değerlendirdik ve ilk lisanslarımızı verdik. Şarj ağı işletmeci lisansı sahipleri, elektrikli araç kullanıcılarına, kendi kuracakları ünitelerle hizmet sunabilecekleri gibi sertifika vermek yoluyla, bir nevi akaryakıt sektöründeki bayilik sistemine benzer bir şekilde de hizmet götürebilecek. Burada sertifika sistemi üzerinden küçük ölçekli yatırımcılarımıza da çeşitli iş modellerinin ve fırsatların doğuyor.”

Elektrikli araç kullanıcıları için Serbest Erişim Platformu

Elektrikli araç ekosisteminin dijital teknolojilerin yoğun kullanıldığı bir alan olduğunu aktaran Yılmaz, EPDK tarafından kurulacak Serbest Erişim Platformu’nda elektrikli araç kullanıcılarının mobil bir uygulama üzerinden halka açık şarj istasyonlarının coğrafi konumları, şarj ünitesi ve soket sayıları, tip ve güçleri, ödeme yöntemleri ve müsaitlik durumlarını görüntüleyebileceklerini anlattı.

Yılmaz, bu sayede kullanıcıların elektrikli araçlarıyla daha konforlu ve ekonomik seyahat etme imkanına kavuşacaklarını belirterek “Elektrikli araçların yakıt maliyetleri benzin ve dizel yakıtlı araçlarla kıyaslandığında çok daha avantajlı bir durumda. Mevcut fiyatlarla, elektrikli araçların evden şarj edilmesi halinde oluşan yakıt maliyeti, benzin ve dizel yakıtlı araçların yakıt maliyetinin yaklaşık üçte biri seviyelerinde.” dedi.

Araçtan şebekeye elektrik teknolojisi, akıllı şebekeye destek olacak diğer ileri teknolojik uygulamalar, batarya değiştirme istasyonları, mobil şarj istasyonları, kablosuz şarj, yol üstü şarj üniteleri, elektrikli yollar, aydınlatma direği üniteleri gibi inovatif alanlara yönelik gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:

“Enerji piyasasına yönelik dijital dönüşümü tetikleyen, yapay zeka, nesnelerin interneti, makine öğrenimi, bulut, büyük veri ve benzeri uygulamalar da mercek altına aldığımız diğer yenilik alanları. Düzenlemeye tabi şirketlerimizin bu teknolojileri kullanarak verimlilik ve hizmet kalitesinde iyileştirme sağlaması için gerekli düzenleme altyapısı bulunuyor.”

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan Motor Sürücülerine Dost Bariyer Sistemi  

IC Altyapı Grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, alanında öncü projelerine bir yenisini ekledi. Tamamlanan proje, yollardaki motor sürücülerinin daha güvenli bir şekilde yolculuk yapmalarını sağlayacak. 

Özel tasarım “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi’”ni benzersiz kılan özellikleri; standart çelik otokorkuluklara eklenen koruyucu paneller, yüksek enerji emici sistemler ve keskin kenarların minimize edilmesi. Kazalarda ölüm riskini azaltan bu sistem, aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor.

Türkiye’nin öncü otoyol işletmecilerinden IC Altyapı Grubu bünyesinde yer alan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu, yeni projesini iki farklı tasarımla hayata geçirerek yüz binlerce motor sürücüsünün güvenli yolculuk etmesi hedefine önemli bir katkı sağladı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, ‘‘Sürücü Hata Yapar Ama Otoyol Affeder’’ mottosuyla güveni esas alan “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi” projesini tamamladı. Motorcu dostu bariyerler, dünyada “motorcyclist protection barrier” veya “motorcycle friendly barrier” olarak biliniyor.  Bu uygulamaların yaygınlaşmasıyla, yol altyapısı motosiklet kullanıcıları için daha güvenli hale gelecek, kazalar ve ciddi yaralanmaların sayısı azalacak. Bu uygulama, sadece fiziksel güvenliği değil, sürücü farkındalığını ve toplum sağlığını da artıran bir çok önemli adım.

Enerji Emen Sistemler Koruyor

Türkiye’de 6 milyonu aşkın motor sürücüsü otoyallarda yolculuk yapıyor. Bununla beraber motosiklet kazaları, karayolu güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturuyor. “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi’’, sürücünün bariyerin altına girerek direğe çarpmasını veya keskin kenarlara çarpmasını önlemeyi hedefler. Bu özel tasarım, standart çelik otokorkuluklara eklenen koruyucu paneller, yüksek enerji emici sistemler ve keskin kenarların minimize edilmesi ile motosiklet kullanıcıları için güvenliği artırıyor. Başarılı bir bariyer sisteminde yer alan özellikler de şöyle sıralandı: ‘’Sürücünün bariyer altına girmesini engeller. Enerjiyi emerek darbe etkisini azaltır. Keskin çıkıntıları ortadan kaldırır. Otomobil güvenliğini etkilemeden motosiklet sürücüsünü korur.’’

Hedef; projeyi daha geniş alana yaymak 

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, gelecek dönemde çok sayıda noktada kapsamlı uygulamalar hayata geçirmeyi hedefliyor. Özel tasarım olan bu uygulama, kavşaklar, virajlar ve geçiş noktalarında güvenliği artırarak sürücülerin hayatını korumayı amaçlıyor. Yaşam kurtaran Motorcu Dostu Bariyerlerin avantajları ise şöyle sıralanıyor; ‘’Ciddi Yaralanma ve Ölüm Riskini Azaltır: Bariyerin altına girme veya keskin kenarlara çarpma durumlarını minimize eder. Yol Güvenliğini Yükseltir: Kavşaklar,  virajlar ve geçiş noktalarında standartları iyileştirir. Sürüş Konforunu Artırır: Motosiklet kullanıcıları için daha güvenli bir yol deneyimi sunar. Özel Tasarım: Ek paneller ve enerji emici sistemler ile bariyerin otomobil güvenliği fonksiyonunu bozmadan motosiklet güvenliğini artırır. Risk Grubuna Yönelik İyileştirme: İstatistiklere göre, 2023 yılında ölümlü ve yaralanmalı kazalarda motosikletler ikinci sırada; bu sistem doğrudan bu gruba hitap eder.’’

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai Motor Türkiye’den Kadın Sürücüleri Cesaretlendiren Proje

Toplumsal cinsiyet eşitliği, hayatın her alanında olduğu gibi trafikte de önem taşıyor. Hyundai Motor Türkiye, iki yıl önce bu farkındalıkla yola çıkarak kadınların trafikte daha aktif rol almalarını teşvik eden örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza atmıştı: “Trafikte Daha Çok Kadın”. Kadın sürücüleri trafikte daha fazla özgüvenli olmaya teşvik etmek amacıyla başlatılan “Trafikte Daha Çok Kadın” projesi, Hyundai Motor Türkiye’nin toplumsal sorumluluk yaklaşımının önemli bir parçası olarak büyümeye devam ediyor. Proje kapsamında, ehliyeti olmasına rağmen trafiğe çıkmaya çekinen kadınlara yönelik teorik ve pratik sürüş eğitimleri düzenleniyor. Bu proje, sadece bireysel gelişimi değil, aynı zamanda kadınların trafikte daha fazla temsil edilmesini ve toplumda güvenli sürüş kültürünün yaygınlaşmasını hedefliyor. Kadınların trafikte daha fazla yer alması hem trafik güvenliğini artırıyor hem de toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor.

Hyundai, Kıbrıs’ta düzenlediği özel eğitimde de bu kez projeyi kadın gazeteciler ile buluşturdu. Alanında uzman 30 kadın basın mensubunun katıldığı etkinlikte, güvenli sürüşe yönelik teorik bilgilendirmelerin ardından katılımcılar pist üzerinde oluşturulan özel istasyonlarda pratik eğitimler aldı. Basın buluşmasına özel hazırlanan kısa eğitimde; panik frenleme, slalom ve viraj kontrol gibi konular deneyimlendi.

 

Proje kapsamında verilen eğitimler, sadece teknik sürüş becerilerini değil, aynı zamanda psikolojik destek ve özgüven kazanımını da içeriyor. Eğitime katılanlar güvenli sürüş teknikleri öğreniyor, trafikte karşılaşabilecekleri durumlara karşı hazırlıklı hale geliyor ve eğitim sonunda sertifika alarak ilk adımı atmış oluyor.

 

Women Drivers Network ile iş birliği

Proje, Hyundai Motor Türkiye’nin Women Drivers Network ile yaptığı iş birliği sayesinde hayata geçirildi. Bu ağ, kadınların sürüş deneyimlerini paylaşmalarını, birbirlerinden öğrenmelerini ve destek almalarını sağlayan bir platform sunuyor. Women Drivers Network iş birliğiyle hayata geçirilen proje, bugüne kadar 100’ü aşkın kadın sürücüye güvenli sürüş eğitimi verilmesini sağladı. Hyundai, bu sayıyı önümüzdeki dönemde artırarak 2 yılda 1.000’den fazla kadın sürücüye veya sürücü adayına ulaşmayı hedefliyor.

 

Murat Berkel: “Kadınları trafikte cesaretlendirmek istiyoruz”.

Kıbrıs’ta düzenlenen eğitime Hyundai Motor Türkiye’nin üst yönetimi de katılım gösterdi. Markanın Yurtiçi Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel, proje hakkında şunları söyledi: “Türkiye’de milyonlarca kadının ehliyeti olmasına rağmen, birçoğu çeşitli nedenlerle aktif olarak araç kullanmıyor. Kimi zaman özgüven eksikliği, kimi zaman toplumsal baskılar veya trafik korkusu, kadınların direksiyon başına geçmesini engelliyor. Hyundai olarak bu projemizle kadınları cesaretlendirmeyi, desteklemeyi ve trafikte daha görünür hale getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, kadınların trafikte daha özgüvenli olmaları, hem toplumsal gelişim hem de güvenli sürüş kültürü açısından büyük önem taşıyor. Hyundai Motor Türkiye olarak kadın sürücülerin yanında olmaktan ve bu alanda farkındalık yaratmaktan gurur duyuyoruz”.

 

Toplumsal Etki ve Farkındalık

“Trafikte Daha Çok Kadın” projesi, sadece bireysel gelişimi değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümü hedefliyor. Kadınların trafikte daha fazla yer alması trafik güvenliğini artırıyor, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor ve kadınların özgüvenini ve bağımsızlık duygusunu pekiştiriyor. Direksiyon başında daha çok kadın görmek, sadece bir hedef değil; daha eşit, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir toplumun da göstergesi.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Renault’nun yeni SUV’unun ismi belli oldu : Boreal

Renault Boreal, Avrupa dışındaki 70’ten fazla pazar için tasarlandı. İlk olarak Latin Amerika’da satışa sunulacak model, ilerleyen dönemde farklı ülkelerde de kullanıcılarla buluşacak.

Yeni Boreal, Renault’nun uluslararası pazarda ürün gamını üst segmente taşıma hedefini yansıtıyor. Boreal ismi, keşif ruhunu temsil edecek şekilde Fransızcadan ilham alınarak oluşturuldu.

Renault Boreal, teknolojiyi, konforu ve sürüş keyfini bir araya getiren yapısıyla dikkat çekiyor. Modelin dünya lansmanı önümüzdeki aylarda Brezilya’da gerçekleştirilecek.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.