Kamyon-Çekici
Bu bir IVECO Eurotech Çekicinin Hikayesidir

1990’ların en sevilen çekicilerinden olan ve aynı zamanda IVECO’nun ilk çekicisi Eurotech IVECO Otomotiv yetkili servisi tarafından restore edildi.Aynı zamanda Hüner Uluslararası taşımacılığın ilk çekicisi olan IVECO Eurotech 1994 yılından itibaren gerek Türkiye gerekse Türkiye dışında milyonlarca kilometre yol yaptı, binlerce ton yük taşıdı.
Sonra yoruldu ve köşesine çekildi.
IVECO ekibi bu aracı yorgun durduğu köşesinden aldı ve yeniden canlandırdı. Restore edilen Eurotech bugün IVECO yetkili satıcısı Istanbul Fiat’da düzenlenen bir tören ile ilk sahibi İbrahim Hüner’e IVECO Türkiye genel müdürü Hakkı Işınak tarafından teslim edildi
IVECO Eurotech’in başarılar ile dolu tarihçesi
Her ne kadar beş markanın birleşmesiyle 1 Ocak 1975’te kurulmuş olsa da, IVECO’nun ticari taşıtlar alanında dünya çapında bir dev haline gelmesi ve günümüzde dahi geçerliliğini koruyan “tam ürün yelpazesi”ne sahip birkaç dünya markasından biri olma niteliğini kazanması, 1990’lı yılların başlarını bulmuştu.
1980’lerin ikinci yarısında yaşama geçirilen, beş yıl süren ve IVECO’yu bugünkü IVECO yapan dahiyane “IVECO Euro Projesi” ilk meyvesini 1991 yılında hafif ve orta hizmet sınıfı dağıtım kamyonu “EuroCargo” ile vermişti. Hemen ertesi yıl, 1992’de “EuroCargo”yu orta ve ağır hizmet sınıfı kamyon ve çekicisi “EuroTech” izlemişti. 1993 yılında da ağır hizmet sınıfı inşaat ve yoldışı kamyon ve çekicisi “EuroTrakker” ile ağır hizmet sınıfı uluslararası uzun yol çekicisi “EuroStar” aşağı yukarı eşzamanlı olarak dünya pazarlarına sunulmuş ve iki yıl gibi oldukça kısa sayılabilecek bir süre zarfında devasa büyüklükteki “IVECO Euro Projesi”nin tamamen somutlaştırılması küresel çapta başarılmıştı.
“Standart Ürün Yelpazesi” olarak da bilinen ve anımsanan “IVECO Euro Projesi”nin özünde şu üç temel öğe yer alıyordu:
Mümkün olduğunca fazla ortak parça kullanımını öngören bilgisayar destekli modüler ürün tasarımı yenilikçi yüksek teknolojilerle donatılmış ve olası her türlü taşımacılık gereksinimine yanıt verebilmek için uç sayıda seçenekle çeşitlendirilmiş, son derece çeşitli ve geniş bir ürün yelpazesi.
Mümkün olan tüm alanlarda bilgisayar destekli otomatizasyonu önceliklendirerek hem üretimin hem de satış sonrası hizmetlerinin verimini ve kalitesini artırmayı amaçlayan bir üretim ve servis yönetimi düzeni
IVECO, “Standart Ürün Yelpazesi” ile toplam azami yüklü ağırlığı 6 tondan 44 tona kadar uzanan ve izin verildiği durumlarda 44 tonun da üzerine çıkarak çok geniş bir yük taşımacılığı yelpazesini kapsayan, baştan aşağı yepyeni ve son derece modern çekici ve kamyonlarla muazzam bir atılım gerçekleştirmişti yeni binyıla girmeye on yıldan az bir süre kalmışken eşi benzeri ticari taşıtlar sanayisinde az görülür bu dev atılıma yönelik ilk takdir, müşterilerden hemen önce Yılın Uluslararası Kamyonu (ITOY) Ödülü jürisinden gelmişti. ITOY Ödülü jürisi, kabinlerinden şasilerine, güç üretim ve aktarma organlarından yürür aksamlarına kadar her yönüyle taşımacılık verimliliğine, güvenliğe, kullanım kolaylığı ve rahatlığına, güvenilirlik ve dayanıklılığa, bakım-onarım işlevselliği ve tasarrufuna, bunların da ötesinde çevre duyarlılığına yönelik olarak baştan aşağı sıfırdan tasarlanan ve üretilen “IVECO Euro Çekici ve Kamyon Ailesi”ni ödüllendirmeden tabii ki geçmemişti. IVECO, 1992 yılında “EuroCargo” ile, 1993 yılında da “EuroTech” ile günümüzde ticari taşıtlar alanında dünyanın en köklü ve saygın ödülü olarak kabul edilen ITOY Ödülü’nü üst üste iki yıl kazanan ilk marka olarak çok önemli bir başarıya imza atmıştı. ITOY Ödülü jürisi çifte takdirini şu gerekçelere dayandırmıştı:

İveco
Daha önce hiç görülmemiş düzeyde modüler bileşenlerden oluşan geniş bir kamyon ailesi meydana getirilmiş olunması
- Ulusal ve uluslararası boyutlardaki tüm teknik ihtiyaçları karşılayabilme yeteneği
- Farklı şanzıman seçenekleriyle birleştirilebilme özelliğine ve tamamı AB atık yayım ölçütlerini karşılama niteliğine sahip altı farklı güç düzeyindeki motorla çok geniş bir yelpazeye yayılmış taşımacılık uygulamalarına yanıt verme olanağının sunulması
- Güç düzeylerine kıyasla taşıt boş ağırlıklarında kayda değer ölçüde tasarruf elde edilmiş olunması
- İşletmecilere hızlı ve hesaplı bir taşıt ilkyardım hizmeti ve düşük bakım-onarım giderleri sağlanması
- Tasarım ve geliştirme aşamalarına dahil edilmiş yüksek etkin ve edilgin güvenlik özellikleri
- Birçok farklı taşımacılık hizmetine uygun olarak sürücülere sunulan mükemmel sürüş konumu
“IVECO Euro Çekici ve Kamyon Ailesi”nin tarihi çifte zaferini, ITOY Ödülü’nün 46 yıllık tarihinde bu ödülü kazanan on marka içerisinde yalnızca tek bir markanın yineleyebilmiş olması, “IVECO Euro Projesi”nin belkemiği niteliğindeki IVECO “EuroTech”in zaman içerisinde neden bir efsane haline geldiğini de fazlasıyla gözler önüne seriyor.
Efsanevi IVECO “EuroTech” kimbilir dünya çapındaki kaç taşımacılık şirketinin, kaç bireysel taşımacının bugünlere uzanan nice başarısının ağır yükünü sırtladı acaba? Kuşkusuz ki bunların arasında birçok Türk şirketi ve bireysel nakliyecisi de vardır. IVECO “EuroTech”in zamanındaki tanıtım fotoğraflarının, Asya ile Avrupa arasında hep bir köprü olagelmiş Türkiye’de çekilmiş olması da basit bir tesadüf olmanın hayli ötesine geçerek tarihe düşülmüş çok önemli bir not niteliğini taşıyor bu bağlamda.
“IVECO Euro Projesi”nin dünya kamyon sanayisindeki pek tartışma götürmez başarısı birçok markanın yanı sıra aradan geçen neredeyse 30 yıldan sonra IVECO’nun bizzat kendisine de örnek olmuş durumda. IVECO; “S-WAY”, “X-WAY” ve “T-WAY”den oluşan yepyeni ağır hizmet sınıfı çekici ve kamyon ailesiyle “IVECO Euro Projesi”ni 2020’li yıllara uyarlamış gözüküyor. “IVECO WAY Projesi”, esin kaynağı “IVECO Euro Projesi”ni bile gölgede bırakırsa, bunu gerçekleştirirken de birçok Türk taşımacılık ve lojistik şirketiyle bireysel taşımacısının başarılarına fazlasıyla katkı sağlarsa kimseler şaşırmasın…
IVECO genel müdürü Hakkı Işınak 240 adam saat işçilik ve büyük emek harcayarak restore ettikleri Eurotech’i, İbrahim Hüner’e teslim etmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etmiş ve “Hüner Grup ile ilişkilerimiz çok eskilere dayanıyor, daha da geliştirdiğimiz işbirliğinden çok mutluyuz” demiştir
Hakkı Işınak ayrıca sorulan bir soru üzerine 2021 yılını 3,5 ton ve üzeri segmentde pazar paylarını geçen yıla göre yaklaşık 2 puan artırarak %8,4 pazar payı ile kapadıklarını ifade etmiştir.
Türkiye’de %100 yerli sermayeli en büyük uluslararası taşımacılık firması olduklarını ifade eden İbrahim Hüner Eurotech araçlarına yenilenmiş olarak kavuşmaktan son derece mutlu olduğunu, çok duygulandığını ifade ederken aracın restorasyonunda emeği geçenlere ve IVECO’ya teşekkür etmiştir. İbrahim Hüner restore edilen ve kendileri için son derece yüksek bir duygusal değeri olan bu aracı şirketlerinde kapalı alanda ayrılan özel bir yerde sergileyeceklerini ifade etmiştir.
IVECO yetkili satıcısı İstanbul Fiat’ın tesisinde gerçekleşen Eurotech teslimat törenine Hüner adına İbrahim Hüner, Melisa Hüner katılırken IVECO adina IVECO Türkiye genel müdürü Hakkı Işınak, ağır vasıta satış müdürü Murat Uçaklı, ağır vasıta bölge satış müdürü Yusuf Pekel, pazarlama ve ürün genel müdür yardımcısı Tansu Giz, müşteri ve ürün destek müdürü Mustafa Er, Istanbul Fiat yönetim kurulu başkanı Cem Arı, İstanbul Fiat genel müdürü Hikmet Yılgör katılmışlardır.
.
Kamyon-Çekici
Volvo Trucks, Yeni Nesil Modellerini ve Çevre Duyarlılığını Sergiledi!

Volvo Trucks, “Markanın Kalbi” olarak anılan İsveç’in Göteborg şehrinde düzenlenen etkinlik kapsamında, Türkiye’den davet edilen basın mensuplarının katılımıyla en yeni modellerinin test sürüşlerini gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında; Tuve Fabrikası’ndaki üretim hatları yakından incelendi. Ayrıca etkinlikte, tamamen elektrikli ve LNG donanımlıaraçlar ile markanın 780 beygirlik yeni 17,3 litrelik en güçlü dizel motorları da kapsayan yeni Volvo Trucks modellerinin tamamı VTEX’teki test pistinde kullanıldı ve 2024 yılında kapılarını açan World of Volvo Müzesi ziyaret edildi.
2024 yılında Avrupa’da 56.331 adetlik rekor teslimat gerçekleştirerek, 16 ton üzeri ağır ticari araç pazarı Avrupa liderliği tescillenen Volvo Trucks; kalite, güvenlik ve çevreye saygı değerleri ile sürdürülebilirlikten ödün vermeden sektöre yön vermeye devam ediyor. 1970’lerden günümüze kamyonların emisyon oranlarında %90, yakıt tüketimi ve iklimsel etkilerinde ise %40 oranında azalma sağlanan Volvo Trucks modellerinin en yenileri, İsveç’in Göteborg şehrinde düzenlenen etkinlikte deneyimlendi. “Markanın Kalbi” olarak anılan bölgede ilk olarak Tuve Fabrikası’ndaki üretim hatları ziyaret edildi. Etkinliğin ikinci durağı VTEX (Volvo Trucks Experience Center-Volvo Trucks Deneyim Merkezi) idi. Elektrikli, LNG’li ve içten yanmalı motorlara sahip, farklı ağırlık, kabin ve donanımlardaki en yeni Volvo Trucks modellerinin test sürüşleri, deneyim merkezinin özel pistinde gerçekleştirildi. Etkinliğin son durağı; markanın temel değerleri ile oluşturulan ve 2024’te kapılarını ziyaretçilerine açan World of Volvo oldu. 14 Nisan 2027’de 100. kuruluş yılı kutlanacak Volvo markasının ilk aşamalarından günümüze geçen serüveninin gözler önüne serildiği müzede, otomobiller, kamyonlar ve ticari araçlara ek olarak; konfor, güvenlik veçevreye saygı değerlerine odaklanan özel deneyim alanları da bulunuyor.
Kıvanç Kızılkaya: “2025 yılı Türkiye ağır ticari araç pazarının, 2024 yılına benzer bir seviyede tamamlanmasını öngörüyoruz”
Etkinliğin ev sahipliğini gerçekleştiren Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya; “Aralıksız sürdürdüğümüz yeni model lansmanlarımızın da katkısıyla başarılarla geçirdiğimiz 2023 ve 2024 yıllarının ardından, 2025 yılında da sektördeki yükselişimizi artırarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Ocak-Mayıs 2025 arasındaki kamyon teslimatlarımızla sektörde %7’lik pazar payına ulaştık. 2025’in sonuna kadar; inşaat ve lojistik sektörlerindeki gelişmeler doğrultusunda Türkiye ağır ticari araç pazarının, 2024 yılına benzer bir seviyede tamamlanmasını öngörüyoruz. Bu çerçevede Volvo Trucks’ın pazar payını daha da artırmayı ve yılı güçlü bir konumda tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.
Yeni modellerine dair bilgileri de paylaşan Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya; “Yakıt tüketiminde ve karbon salınımında %5’in üzerinde tasarruf sağlayan Volvo FH Aero Serisi, Ocak-Mayıs2025 döneminde hem perakende pazarında hem de terzi usulü alım gerçekleştiren iş ortaklarımızın filolarında yerini aldı.Elektrikli, içten yanmalı ya da alternatif yakıtlı fark etmeksizin; iş ortaklarımızın çevresel etkilerini azaltma ve operasyonel maliyetlerini optimize etme yönünde somut faydalar sağlayan ürün ve hizmetlerimizi sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, 6 saatte 1 kamyonu sıfırdan üretiyor!
Volvo Trucks’ın Göteborg şehrinde 1982 yılında faaliyetlerine başlayan, 117.500 metrekare alana yayılan Tuve Fabrikası, 2vardiyada, günlük 113 kamyon üretebilme kapasitesine sahip.35 farklı ülkeden 2400 personeli bulunan fabrikanın %30’u kadın çalışanlardan oluşuyor. Tuve Fabrikası, dünya çapında yaklaşık 100 ülkeye ağır hizmet tipi kamyonları üreterek Volvo Trucks’ın en önemli tesisleri arasında yer alıyor. Volvo Trucks’ın elektrikli kamyonları ve Aero Serisi de bu fabrikada üretiliyor. Tuve Fabrikası’nda çelik rulo levhaların şasiye dönüştürülmesi ile başlayan üretim süreci, yaklaşık 6 saat sonunda yola çıkmaya hazır bir kamyona dönüşüyor. Günlük 113 adet kamyonun üretildiği Tuve Fabrikası’nda her bir kabinin montajı, 56 farklı istasyonda ortalama 900 parçanın birleştirilmesi ile tamamlanıyor.
Karbon salınımı yapmayan ilk otomotiv üretim tesisi “Tuve Fabrikası”
Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, 2005 yılında tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan ilk üretim tesisi unvanını kazanırken, 2040 yılına kadar da sıfır emisyonlu fabrika olma hedefine sahip. Fabrikanın elektrik ve ısı ihtiyaçları, çevre dostu biyoyakıt santrali ve rüzgar türbinlerinden sağlanıyor. Fabrikada enerji tasarrufu sağlamak için devreye alınan yeni yüzey işleme süreçleri ile enerji tüketiminde %30’u aşan azalma sağlanıyor.
Cam montajı gibi işlemlerde robotlar kullanılırken, her bir kamyon, kişiselleştirilmiş donanımlara bağlı olarak ilk aşamadan itibaren elde üretiliyor. Sıfır atık hedefi ile çalışan Tuve Fabrikası, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi, sıfır emisyonlu araç üretimi ve çevresel yönetim sistemleri ile Volvo Trucks’ın sürdürülebilir üretim anlayışını yansıtıyor.
Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, Güney Afrika, Tayland, Hindistan, Avustralya, Suudi Arabistan, Malezya, Tayvan ve Irak gibi ülkelere de CKD tipindeki montajlı üretimler için günlük 50 konteynere varan gönderimler yapabiliyor. Fabrika aynı zamanda Gent-Belçika’daki üretim tesisine de parça üretimi gerçekleştiriyor.
Volvo Trucks Deneyim Merkezi’nde en yeni modeller test edildi!
Volvo Trucks Experience Center (VTEX), üretilen tüm modellerin test edilebilmesine olanak sağlayan bir merkez. Türk basın mensupları tarafından 11 Haziran 2025 tarihinde VTEX’te düzenlenen deneme sürüşleri kapsamında 15 yeni Volvo Trucks modeli kullanıldı. Elektrikli, dizel ve LNG’li güç kaynaklarına sahip Volvo Trucks modelleri arasında çöp kamyonlarından, çekicilere, soğuk zincir kamyonlardan, ağır hizmet tipi kamyonlara kadar uzanan tüm ürün gamı basınmensupları tarafından yapılan test sürüşleri ile deneyimlendi.
World of Volvo: Volvo’nun ruhunu yansıtan müze
14 Nisan 2024 tarihinde kapılarını açan World of Volvo, marka tarihini, kültürünü ve geleceğe yönelik vizyonunu ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Toplam 22.000 metrekare alandan oluşan yapı, Danimarkalı ünlü mimar Henning Larsen tarafından İskandinav kültürüne uygun olarak tasarlandı. 5 kattan oluşan World of Volvo’nun en üst 2 katı, herkesin kullanımına açık olacak şekilde, ortak bir kullanım terasını da barındıran alanlara sahip. 3,5 yılda inşaatı tamamlanan World of Volvo, sadece bir deneyim merkezi olmanın ötesinde, ziyaretçilere markanın insan odaklı yaklaşımını, sürdürülebilirlik vizyonunu ve İsveç kültürünü tanıtan bir platform. Yaklaşık 1 yıl içinde Göteborg’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin arasına dahil olan World of Volvo’nun, 4.500 metrekarelik alana yayılan sergi bölümünde, Volvo’nun geçmişten günümüze tüm yolculuğuna şahitlik etmiş otomobiller, kamyonlar ve ticari araçlara ek olarak;interaktif deneyim alanları da ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Volvo Trucks’ın Yeşil Dönüşüm Vizyonu:
Bu hedefler doğrultusunda Volvo Trucks, yalnızca sektörel başarılarla değil, iklim kriziyle mücadelede üstlendiği sorumlulukla da fark yaratıyor. Elektrifikasyon, alternatif yakıt çözümleri ve karbon-nötr üretim vizyonuyla öne çıkanVolvo Trucks, sürdürülebilir lojistiğin geleceğini bugünden inşa ediyor.
Kamyon-Çekici
Türkiye’de Akaryakıt Sektörüne Yeni Düzenleme: Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Başlıyor

Türkiye’deki akaryakıt istasyonlarında yapılan yakıt alım işlemleri, yeni bir düzenleme ile daha güvenli ve şeffaf hale geliyor. 1 Şubat 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), taşıt plakalarının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak ve böylece vergi kaçakçılığıyla etkin bir mücadele sunacak. Bu sistemin, hem akaryakıt sektöründe hem de genel ekonomide büyük bir değişim yaratması bekleniyor.
UTTS, akaryakıt istasyonlarında, yakıt alımı sırasında taşıt plakasının sisteme kaydedilmesiyle vergi güvenliğini artırmayı amaçlıyor. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen bu sistem, akaryakıt satışlarını şeffaflaştırırken, kayıt dışı ekonomiyi önlemeyi hedefliyor. Uygulama, tüm akaryakıt istasyonları için zorunlu olacak ve 31 Ocak 2025’e kadar istasyonlar, gerekli donanımları kurarak sisteme kaydolmak zorunda. Bu tarihten sonra yapılan işlemlerin, UTT sistemi üzerinden kaydedilmesi gerekecek.
Türkiye’de akaryakıt sektöründe büyük bir dönüşüm başlıyor. 2025 yılının başı itibarıyla yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), akaryakıt alımlarında taşıt plakasının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak. Bu sistem, özellikle vergi güvenliği ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından kritik bir öneme sahip. Yeni düzenleme, Türkiye’deki akaryakıt istasyonları için büyük bir değişim sürecinin başlangıcını işaret ediyor. UTTS nedir? sorusunun cevabı, akaryakıt alımlarını daha şeffaf hale getirerek sektördeki vergi kaçakçılığını önlemeye odaklanmaktadır.
Akaryakıt İstasyonları İçin UTTS Zorunluluğu: 31 Ocak 2025’e Kadar Başvuru Yapılmalı
1 Şubat 2025’ten itibaren, Türkiye’deki tüm akaryakıt istasyonları, UTT sistemi üzerinden işlem yapmaya başlayacak. Bu tarihten önce, istasyonların UTTS başvurusunu tamamlayarak gerekli donanımları kurmaları zorunlu olacak. Başvuru ve kurulum süreci, akaryakıt istasyonlarının dijital dönüşümünü hızlandırarak, sektördeki şeffaflık ve güvenliği artıracak. Ayrıca, taşıt sahipleri için daha güvenli ve takip edilebilir bir sistem sunulacak. UTTS’yi nasıl kullanırım? sorusunun cevabı ise oldukça basit: İstasyonlar, her yakıt alımında taşıt plaka bilgisini otomatik olarak kaydederek vergi denetimlerini kolaylaştıracak.
Vergi Kaçakçılığının Önlenmesi ve Rekabetin Eşitlenmesi
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, vergi denetimlerini kolaylaştırarak Türkiye’deki akaryakıt sektöründe kayıt dışı ekonomiyi engellemeyi hedefliyor. Bakanlık yetkililerine göre, bu sistem sadece vergi güvenliğini sağlamanın yanı sıra sektördeki haksız rekabeti ortadan kaldıracak. UTTS nasıl çalışır? sorusunun yanıtı, taşıt plakası bilgilerini doğrulayan sistemin, her akaryakıt alımını gerçek zamanlı olarak kaydetmesinde yatıyor. Bu sayede, akaryakıt istasyonları daha şeffaf bir şekilde işlem yaparken, sektör de dijital dönüşüm sürecine katkı sağlıyor.
Blog
TürkTraktör’ün Yapay Zeka Asistanı TrakBot 7/24 Çiftçilerin Hizmetinde

TürkTraktör, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla devreye aldığı mobil uygulaması Tarlam Cepte’yi geliştirmeye devam ediyor. Tarlam Cepte’nin sektördeki ilk yapay zeka destekli yeni sohbet robotu TrakBot, çiftçilerin her an yanında olan dijital bir asistan gibi çalışıyor. Çiftçilerin karar alma süreçlerine hız kazandıran TrakBot, kullanıcıların sorularına anında yanıt vererek tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor.
TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, tarımı geleceğe hazırlama amacıyla dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini belirtti. Tarlam Cepte’nin yeni sohbet robotu ‘TrakBot’un bunun son örneklerinden biri olduğunu ifade eden Séjourné, “TürkTraktör olarak tarımda en yeni teknolojileri ilk kez devreye almaya büyük önem veriyoruz. En çevreci traktör ve ekipmanlarımızın yanı sıra tarımın dijitalleşmesi için de durmaksızın çalışıyoruz. Çiftçilerimizin her türlü ihtiyacında yanında olabilmek ve dijital karar desteği sunabilmek için 2019’da hayata geçirdiğimiz Tarlam Cepte uygulamamızı her geçen gün yeni özelliklerle donatıyoruz” dedi.
Kullanıcı sayısı 170 bini geçen Tarlam Cepte’nin sektörde bir ilk olan sohbet robotu ‘TrakBot’un tarımda dijital dönüşümü hızlandıracağına inandığını vurgulayan Séjourné, “Tarım endüstrisi için özel olarak tasarlanan TrakBot, çiftçilerimizin her an yanlarında taşıyabilecekleri dijital bir asistan olarak çalışıyor. 7/24 iletişim kurarak, hava durumu raporlarından kampanyalara, gübreleme tavsiyelerinden sulama önerilerine kadar pek çok konuda sorulara anında yanıt veriyor. Güncel verilerle desteklenen doğru ve hızlı cevaplarla çiftçilerimiz en sık karşılaştığı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bu yeni teknolojinin verimli ve sürdürülebilir tarım tekniklerini de yaygınlaştıracağına inanıyoruz” dedi.
Tarlam Cepte Tarımın Geleceğini Bugünden İnşa Ediyor
TürkTraktör, tarım sektörüne yenilikçi çözümler sunan Tarlam Cepte ile dijitalleşmeyi kullanarak sektördeki tüm paydaşları daha sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe taşımayı hedefliyor. Tarlam Cepte’nin sunduğu dijital çözümler, tarım sektöründeki geleneksel iş yapış biçimlerini dönüştürerek daha akıllı, hızlı ve verimli bir tarım pratiği inşa etmeyi amaçlıyor.
Chatbot teknolojisiyle geliştirilen TrakBot, tarımda dijitalleşmenin çiftçilerin yanı sıra büyük tarım işletmeleri için de büyük faydalar sağlayacağı bir dönüm noktasını işaret ediyor. TrakBot, büyük veri analitiği ve tarım sektörüne yönelik bilgisi sayesinde verileri hızla işleyip hızlı ve kişiselleştirilmiş yanıtlar sunuyor.
Samimi, profesyonel ve tarafsız bir dil kullanan TrakBot, gereksiz detaylardan kaçınarak çiftçilerin sorularına net ve doğru çözümler öneriyor. Yapay zeka tabanlı yapısı sayesinde cevapların doğru ve kapsamlı olması için çaba gösteren TrakBot, sorular eksik bilgi içermesi durumunda doğru ve tatmin edici cevabı verebilmek için gerekli soruları yöneltmeye devam ediyor.