Connect with us

Deniz Yolu

Fiyatları “6 Dev Şirket Belirlediği İçin” Navlun İnmiyor İddiası

Piyasanın %80’ine hakim olan ve sayıları 6-7’yi bulan armatörün, navlunu yüksek seviyede tutmak için kartel oluşturduğu iddiaları artarken, özellikle forwarderleri devre dışı bırakmaya yönelik baskılar oluşturulduğu öne sürülüyor.

Pandemiyle birlikte rekor seviyelere ulaşan denizyolu navlun piyasasında, kuru yükte sert düşüş yaşanırken, konteynerde gevşeme sinyali bile yok, hatta bir miktar artış var. Uzakdoğu-Avrupa hattında 40’lık navlun geçen hafta 13 bin doları aştı. İhracatçı ve ithalatçı için maliyetleri artıran en önemli unsurlardan biri haline konteyner navlununun, 2022 yılı boyunca yüksek seviyede kalacağı öngörülüyor.

Navlundaki yükselişi küresel büyük limanlardaki salgın kaynaklı sıkışmalar ve arz-talep dengesizliğinin devam etmesi tetikliyor. Ancak uzmanlar asıl nedenin; armatörlerin karlılıklarını korumak için ortak hareket etmesi olduğunu söylüyor. Piyasanın yüzde 80’ine hakim olan ve sayıları 6-7’yi bulan armatörün, navlunu yüksek seviyede tutmak için kartel oluşturduğu iddiaları artarken, özellikle taşıma organizatörlerini (forwarder) devre dışı bırakmaya yönelik baskılar oluşturulduğu öne sürülüyor. ABD, Güney Kore ve Hindistan’da armatörlere karşı davalar gündeme gelirken, AB’de forwarder örgütleri benzer bir hazırlık içerisinde. Küresel çapta 200 bine yakın forwarder şirketi olduğu biliniyor. Türkiye’de de taşıma organizatörleri isyan bayrağını açtı.

3 yıllık kontrat baskısı

Yük sahibi ile armatör arasında aracı konumunda olan forwarderlar, pazarlarına göz dikildiğini iddia ediyorlar. Dünyanın önde gelen forwarding şirketlerinin temsilcileri, Maersk ve MSC gibi şirketlerin dijital rezervasyon platformlarının kendilerine kapatıldığını ya da yüksek bir navlunla haftalar sonrasına rezervasyon yapıldığını öne sürüyor. Büyük çaplı taşıma organizatörlerine 2-3 yıllık uzun süreli kontrat baskısı yapıldığı da dile getiriliyor. Diğer yandan, konteyner krizini aşmak için gemi yatırımı yapan ya da yapmayı planlayan forwarderlara da ‘bu yatırımı yaparsan benim hatlarımı ve konteynerimi kullanamazsın’ tehdidi yapıldığı öne sürülüyor.

UTİKAD’dan yetkililere çağrı

Türkiye’de Taşıma İşleri Organizatörlüğü (TİO) belgesine sahip 500’den fazla şirket var. Sektörün çatı kuruluşu Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) de konunun yakından takipçisi. DÜNYA’ya konuşan UTİKAD yetkilileri, “Taşıma işleri organizatörleri olarak hatların politikalarından son derece rahatsızız. Bunla ilgili hem ulusal hem de uluslararası girişimlerde bulunacağız” dedi. Konteyner operatörlerinin özellikle AB’de güçlü bir lobiye sahip olduğunu savunan yetkililer, “Avrupa’da bizimle aynı işi yapan meslektaşlarımızı yakından takip ediyoruz. Biz sadece çalışma örgütüyüz. Bu konunun Deniz Ticaret Odası (DTO) ve bakanlıklar nezdinde gündeme taşınması lazım. Çünkü yüksek navlun ve rekabete ayrı politikalar Türkiye’nin ihracatını da sekteye uğratıyor. Bakanlık yetkilileri bu armatörlerin Türkiye acente temsilcilerini çağırarak uyarması gerekiyor” dedi.

İlk dava Güney Kore’den

Güney Kore’de kartel oluşturdukları gerekçesiyle bazı yerli ve yabancı denizcilik şirketlerine dava açılırken, ABD, Hindistan, Avusturalya’da da benzer hazırlıklar olduğu konuşuluyor. ABD’de ihracatçılar Commission’a (FMC) şikayetlerini taşıdı. FMC konuyla ilgili araştırma başlattı. AB’de de Taşıma İşleri Organizatörleri Dernekleri Federasyonu (FIATA) ve European Association for Forwarding (CLECAT), armatörlerin haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle harekete geçti. Bu birlikler, ‘Konsorsiyum Grup Muafiyeti Yönetmeliği’ (Consortia Block Exemption Regulation-CBER) anlaşmasını iptal ettirmeye çalışıyor. CBER, Avrupa Komisyonu tarafından denizcilik piyasasında ortak hat taşımacılığı hizmetlerini yürütmek ve gemilerdeki alanın daha iyi kullanılmasını sağlamak amacıyla “yapılan bir anlaşmaydı ve son olarak 25 Nisan 2024’e kadar uzatılmıştı. Ancak bu anlaşmalar fiyat sabitleme veya pazar paylaşımını içermiyor. Denizcilik lojistiği tedarik zincirinde adil rekabet ve eşit şartlar için çağrıda bulundu. FIATA ve CLECAT, mevcut anlaşmanın günümüz koşullarına hizmet etmediği gerekçesiyle iptalini istiyor. CLECAT, Avrupa Komisyonu’na, denetim hesabını yeniden dengelemesini ve nakliye sektöründe piyasa bozulmaları yaratan taşıyıcılara yönelik özel rejimleri durdurması çağrısında bulundu. Maersk ve Hamburg Sud’ün yalnızca nakliyecilerin sözleşmelerini reddetmekle kalmadığı, bu şirketelrin müşterilerini de kapmaya çalıştıklarını öne sürülüyor.

Denizciler hava ve karada da büyümek istiyor

Küresel ticaret yükünün yüzde 80’den fazlasının taşındığı denizyolunda, pandemiyle birlikte yaşanan konteyner krizi, navlunda rekor artışların yaşanmasına neden olmuş, gemilerin günlük kazançları 10 kata yakın artmıştı. Armatörlük şirketleri özellikle 2021 yılında tarihi karlılıklara imza attı. Denizcilik şirketlerinin geçen yılı toplamda 200 milyar dolarlık rekor karla kapattığı öngörülüyor. Şirketler, bir yandan yeni gemi siparişlerini artırırken diğer yandan entegre lojistik hizmeti verebilmek için karayoluna ve havaya da yatırım yapmaya başladı. MSC, Bollore Africa Logistics’i, Maersk ise LF Logistics’i satın alma kararlarını açıklarken son olarak MSC’nin İtalyan havayoluna da talip olduğu öğrenildi. Dünyanın üçüncü büyük armatörlük şirketi Fransız CMA CGM de geçen yıl havayolu şirketi kurmuştu.

Kuru yükte sert düşüş

Konteyner piyasasının aksine kuru yük piyasası yıla sert düşüşle başladı. Ekim 2021 yılında 5.600 puanı aşarak son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşan Baltık Kuru Yük Endeksi (BDI), dün 1.347 puana kadar geriledi. Sadece 10 ocak’tan bu yana BDI’de düşüş yüzde 40’ı aştı. Böylece Endeks, son 11 ayın en düşük seviyesine geriledi. Armatörler Birliği Başkanı Cihan Ergenç, Çin tatilinin yaklaşması ve Noel sonrası sezonsal düşüşün yanı sıra Endonezya’nın kömür ihracat yasağı, ekonomik yavaşlama ve yüklerin azalmasının bu düşüşte etkili olduğunu söyledi. Diğer yandan Çin’in kömür ve demir gibi bazı hammaddelerin ithalatını azaltması da düşüşte etkili oldu. Piyasasın Çin tatili sonrasında özellikle mart ayında yeniden yükselmesi bekleniyor.

Kaynak: Aysel YÜCEL –DÜNYA

Ulaşım Gündemi

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

“Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Gençler, 1 milyon 625 bin liralık ulaştırma projeleri için yarışacak

Bakan Uraloğlu, “Yarışma karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için fırsat sunuyor. Kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) tarafından düzenlenen ikincisi düzenlenecek olan “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Üniversiteler Arası Ar-Ge Projeleri Fikir Yarışması’nın başvuru sürecinin 31 Ocak 2025 tarihine kadar süreceğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Yarışma, üniversite öğrencilerinin Türkiye’nin ulaşım ve altyapı alanlarında yenilikçi fikirler geliştirmelerini teşvik etmeyi amaçlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kategorilerde Büyük Ödüller

Bakan Uraloğlu, yarışmanın karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme olmak üzere 5 ayrı kategoride düzenleneceğini ve her kategoride birinciye 150 bin lira, ikinciye 100 bin lira üçüncüye 75 bin lira ödül verileceğini belirtti. Uraloğlu, “Yarışma neticesinde kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz. Değerlendirme kurulunun belirlediği alanlarda ayrıca mansiyon ödülü de verilecek.” dedi.

Başvurular Çevrimiçi Alınıyor

Bakan Uraloğlu, yarışmaya katılmak isteyen öğrencilerin başvurularını fikiryarismasi.uab.gov.tr adresi üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleştirebileceklerini kaydederek “1 Kasım 2024’te başlayan başvuru süreci 31 Ocak 2025’te sona erecek.” bilgisini paylaştı.

Türkiye’nin 2053 Hedeflerinde Önemli Bir Adım

Bakan Uraloğlu, bu tür yarışmaların gençlerin bilimsel ve teknik projelerde daha aktif rol almalarını sağlayacağını belirterek, “Türkiye’nin 2053 hedeflerine ulaşmasında gençlerimizin katkısı büyük olacak, onların yenilikçi fikirlerine alan açıyoruz. Yarışma, karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için büyük bir fırsat sunuyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

Turizmde Sürdürülebilirlik İçin Türk Bayraklı Gemilere İhtiyacımız Var!

2024 yılının son çeyreği, Türkiye’nin kruvaziyer turizminde önemli büyüme kaydettiği bir yıl oldu. Yıl boyunca artan kruvaziyer gemi seferleri, Türkiye’nin kıyılarını yerli ve yabancı turistler için cazip bir destinasyon haline getirdi. Ancak, yüksek enflasyon oranları ve artan maliyetleri belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Ülkemizde yabancı bayraklı bir yolcu gemisini işleten ilk firmayız. Artık daha çok Türk bayraklı kruvaziyer gemileri görmek istiyoruz. Fakat mevcut yüksek enflasyon oranları, bu hedeflere ulaşmamızı zorlaştırıyor.” şeklinde ifade etti.

Kruvaziyer turizmi, Türkiye ekonomisi için giderek daha fazla önem kazanıyor. Coğrafi konumu sayesinde kruvaziyer turizminde stratejik bir merkez olan Türkiye, limanlarındaki gelişmiş altyapı ve teknik imkanlarla birlikte, sahip olduğu özellikleriyle de dünya kruvaziyer turizminde öne çıkma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’nin kültürel ve doğal zenginliklerini tanıtma ve yerel ekonomiyi canlandırma fırsatını beraberinde getirdiğini belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Türkiye, eşsiz güzellikteki kıyıları ve tarihi zenginlikleri ile kruvaziyer turizmi için ideal bir destinasyon. Kıyılarımız, her yıl artan seferlerle birlikte daha fazla turist çekiyor. Bu hem yerel esnafımız hem de ülkemiz için büyük bir fırsat. Ancak artan enflasyon seyahat maliyetlerini artırarak, turistlerin harcama alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilemeye başladı.’’ dedi.

Yüksek Enflasyon Turizm Potansiyelini Tehdit Ediyor

Kruvaziyer turizmi, yerel esnafa ve bölge ekonomisine sağladığı katkılarla dikkat çekiyor. Yolcular, her durakta yerel ürünleri deneyimleyerek, kültürleri yakından tanıma fırsatı buluyor. Türkiye’nin karşılaştığı yüksek enflasyon, bu potansiyeli tehdit ediyor. Son dönemlerde, rezervasyonların altı ay önceden planlandığını ve bu süreçte %30’luk bir azalma yaşandığını gözlemlediğini belirten Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Gemimizde bulunan şikayet kutularına yapılan geri dönüşler, ‘Ülkeniz çok pahalı’ şeklinde bir sonuç ortaya koydu. Bu durum, turizm sektöründeki endişeleri artırıyor ve turistlerin seyahat etme isteğini olumsuz yönde etkiliyor. Ülkemizin enflasyon oranında en iyisini olmasını istiyoruz. Armatörlere, daha fazla devlet bazında ve kredisel bazda destek sağlanmalı. Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısının artması, sektördeki sürdürülebilirliği sağlayacaktır.” açıklamasını yaptı.

Enflasyonun Düşmesi ve Devlet Desteği Şart

Türkiye’de yabancı bayraklı gemi işleten tek firma olarak, Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmak için devlet desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Ülkemizdeki enflasyon oranının düşmesini ve armatörlerin devlet destekleri ile teşvik edilmesini istiyoruz. Bu destekler, Türk bayraklı kruvaziyer gemileri için büyük bir adım olacaktır.” dedi.

Ayrıca, kruvaziyer turizminin yerel ekonomiye sağladığı katkıyı da önemseyen Çavuşoğlu, “Kruvaziyer yolcuları, her gün yeni bir şehirde, farklı kültürlerde ve lezzetlerde deneyim yaşama fırsatına sahip. Bu da yerel esnaf için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Bir otele gelen turist, alışveriş ve gezme imkânı sınırlıyken, kruvaziyer turizmiyle birlikte bu sınırlar ortadan kalkıyor. Her gün yeni bir güzelliği keşfetmeyi, farklı sahilleri görmeyi ve yerel ürünleri deneyimlemeyi mümkün kılıyor.” ifadelerini kullandı.

‘‘2025 Hedefimiz Daha Fazla Türk Bayraklı Gemi’’

Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, 2025 yılına yönelik hedeflerini açıkladı. Çavuşoğlu, önümüzdeki yıllarda Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmayı planladığını belirterek, ‘‘2025 yılına kadar Türkiye’de daha fazla Türk bayraklı gemi görmek istiyoruz. Bu hedef hem yerel ekonomi hem de turizm sektörü için kritik bir öneme sahip. Önümüzdeki dönemde 1 veya 2 yeni yolcu gemisi almayı düşünüyoruz. Belki de daha küçük olan gemimizi Türkiye içinde çalıştıracağız. Şu anki gemimizi ise Avrupa kıyısında çalıştırmayı planlıyoruz. Tabi şartlar değişirse ve imkanlar iyileşirse biz de esnek bir durum alabiliriz. Bu, piyasanın taleplerine göre şekillenecektir.’’ dedi.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.