Connect with us

Lojistik

Gür-Sel Turizm, Mercedes-Benz Türk’ten teslim aldığı 25 adet Mercedes-Benz Intouro ile filosunu genişletiyor

  • Personel ve öğrenci taşımacılığı alanında ulaşım çözümleri sunan Gür-Sel Turizm, teslim aldığı 25 adet Mercedes-Benz Intouro ile araç filosuna dev bir yatırım yaptı.
  • Gür-Sel Turizm’in teslim aldığı Mercedes-Benz Intouro, Mercedes-Benz Türk ile yapılan ortak çalışmalar sonucunda geliştirildi.
  • Bu yıl Mercedes-Benz Türk’ten 45 araç siparişi veren Gür-Sel Turizm, 2022 yılında ilk 25 aracını teslim alırken 2023’te ise 20 adet Mercedes-Benz Tourismo’yu araç parkına ekleyecek.

Personel ve öğrenci taşımacılığı alanında ulaşım çözümleri sunan Gür-Sel Turizm, 25 adet Mercedes-Benz Intouro’yu filosuna ekleyerek sektördeki konumunu daha da güçlendirdi. Mercedes-Benz Türk ve Gürsel Turizm’in ortak çalışmaları ile geliştirilen araçlar, şehir içi kısa mesafe taşımacılığı alanında kullanılacak. Bu yıl Mercedes-Benz Türk’ten 45 araç siparişi veren Gür-Sel Turizm, 2022 yılında söz konusu siparişin ilk 25 aracını teslim aldı 2023’te ise kalan 20 otobüsün 10 adedi Gür-Sel Turizm, 10 adedi ise Efe Tur’un araç parkına eklenecek.

Mercedes-Benz Kamyon Finansman’ın kredi desteğiyle Mercedes-Benz Türk bayisi Gelecek Otomotiv tarafından satış işlemleri yapılan araçlardan 25 adedi, 20 Aralık 2022 tarihinde düzenlenen törenle teslim edildi. Mercedes-Benz Türk Otobüs Teslimat Holü’nde gerçekleştirilen törende; Gür-Sel Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Levent Birant, Gür-Sel Turizm Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hürer Fethi Gündüz, Gür-Sel Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Birant, Gür-Sel Turizm Genel Müdürü Kerem Birant ve Gür-Sel Turizm Genel Müdür Yardımcısı Alper Birant, araçlarını Mercedes-Benz Türk Otobüs Satış ve Pazarlama Direktörü Osman Nuri Aksoy, Mercedes-Benz Türk Otobüs Filo Satış Grup Müdürü Burak Batumlu, Gelecek Otomotiv Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ebubekir Koman ve Gelecek Otomotiv Erzurum Otobüs Satış Müdürü Cüneyt Ergün’den teslim aldı.

Gür-Sel Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Levent Birant, teslimat töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “1993 yılından bu yana personel ve öğrenci taşımacılığı alanında ulaşım çözümleri sunan, sektörün önde gelen firmalarından biri olarak okul hayatında firmamızla tanışan yolcularımızın birçoğuna iş hayatındaki yolculuklarında da eşlik ediyoruz. Yolcularımızla kurduğumuz uzun süreli bu ilişki bizim için çok kıymetli. Nitekim, bu ilişkinin bir benzerine Mercedes-Benz Türk ailesiyle de sahibiz. Filosunda her zaman Mercedes-Benz markalı araçların yer aldığı bir şirket olarak, Mercedes-Benz Türk ailesinin değerli çalışanlarını da uzun yıllardır güvenle taşıyoruz.  2022 yılında dev bir yatırım yaparak 45 adet Mercedes-Benz otobüs siparişi verdik. Bu yatırımımız kapsamında, bu yıl teslim aldığımız 25 adet Mercedes-Benz Intouro ile iki şirket arasındaki güçlü ilişkiyi bir adım daha ileri taşıdık. Klasik şehir içi servise ek olarak ring seferi, kampüs içi servis ve okul servisine uyumlu olarak çok yönlü tasarlanan Mercedes-Benz Intouro, şirketimizin ihtiyaçlarına yanıt verirken yolcularımızdan da tam puan alıyor. Bu dev yatırımımız kapsamında 10 adet Gür-Sel Turizm, 10 adet de Efe Tur için aldığımız araçlarımızı da 2023 yılında teslim alacağımızı paylaşmak isteriz.”

Gelecek Otomotiv Genel Müdürü Ebubekir Koman ise, “1993 yılında faaliyetlerine başlayan ve günümüzde 6.700’ün üzerinde aracı ile her gün yaklaşık 200.000 personel ve 40.000 öğrenciye hizmet veren Gür-Sel Turizm; personel ve öğrenci taşımacılığı alanında ülkemizin önde gelen firmalarından biri. Türkiye genelinde 500’ün üzerinde kuruluşa hizmet sunan Gür-Sel Turizm’e bu yıl içerisinde gerçekleştirmeyi planladığımız 25 adetlik Mercedes-Benz Intouro teslimatını bugün itibari ile tamamlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Konfor, güven, dakiklik, uzmanlık, kalite ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla hareket eden Gür-Sel Turizm’in teslim aldığı en son teknolojiye sahip yeni otobüslerin, şirketin hız kesmeden yürüdüğü hedeflerine ulaşmasında çok önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.

Törende konuşma yapan Mercedes-Benz Türk Otobüs Satış ve Pazarlama Direktörü Osman Nuri Aksoy da şunları söyledi: “Gür-Sel Turizm ile olan iş birliğimiz uzun yıllara dayanan, köklü ve güven odaklı bir ilişki. Bu ilişkinin sonucu olarak, 2022 yılında gerçekleştirdikleri 45 araçlık yatırımda markamızı tercih ettikleri için gururluyuz. Yolcularını Mercedes-Benz Intouro ile güvenli ve konforlu şekilde taşıyacak olan Gür-Sel Turizm’in, hizmet kalitesinde standartlarını bir üst noktaya taşırken, yeni araçlarının ekonomik sahip olma maliyeti ve işletim imkanları sayesinde de çok kârlı bir yatırıma imza attığını düşünüyorum. 2023 yılı içerisinde 20 aracını daha teslim edeceğimiz Gür-Sel Turizm ile önümüzdeki dönemlerde de nice iş birliklerine imza atacağımızdan en ufak bir şüphem yok.”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Filo Satış Grup Müdürü Burak Batumlu ise, “Marka olarak son dönemde ülkemizde Mercedes-Benz Travego, Mercedes-Benz Tourismo ve Mercedes-Benz Conecto modellerimiz ile öne çıksak da Mercedes-Benz Hoşdere Fabrikamızda bugüne kadar birbirinden farklı modellerin üretimine imza attık ve atmaya da devam ediyoruz. Önceliğimiz, müşterilerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde belirleyerek onlara en uygun çözümleri sunmak. Gerek otobüs modellerimiz gerek finans çözümlerimiz gerekse 2.El desteğimiz ile her zaman ulaşım sektörünün en büyük destekçisi olduğumuzun bir kez daha altını çizmek isterim. Bugün de Gür-Sel Turizm’in ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunan, Hoşdere Otobüs Fabrikamızda ürettiğimiz Mercedes-Benz Intouro’nun teslimatı için bir aradayız. Şehir içi seyahatlerden şehirler arası gezilere kadar geniş bir yelpazede kullanıma uygun yapısıyla öne çıkan Mercedes-Benz Intouro modelimizin Gür-Sel Turizm’in operasyonlarına pozitif katkısı olacağına inanıyorum. Yeni otobüslerinin Gür-Sel Turizm’e hayırlı olmasını dilerken; 2023 yılında da kendilerine Mercedes-Benz yıldızlı otobüslerini teslim etmek için sizlerle tekrar bir araya geleceğimizi şimdiden söylemek istiyorum” dedi.

1993 yılında faaliyetlerine başlayan ve günümüzde 6.700’ün üzerinde aracı ile her gün yaklaşık 200.000 personel ve 40.000 öğrenciye hizmet veren Gür-Sel Turizm; başta İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, Ankara ve İzmir olmak üzere tüm ülke genelinde 500’ün üzerinde kuruluşa hizmet sunuyor.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!

Yeni Bakım Alışkanlıkları ve Araç Parkının Yaşlanması  Yedek Parçayı Otomotivin Merkezine Aldı”

 

Otomotiv sektöründe yaşanan dönüşümün en güçlü etkilerinden biri, yedek parça ve bakım pazarında kendini gösteriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, sektördeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Yedek parça artık sadece bir ihtiyaç değil, stratejik bir yatırım” dedi. 2020’de 24,2 milyon olan araç parkı 2025’te 28,5 milyona çıkarak %17,7 büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 USD parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 1,3 milyar USD’lik ek potansiyel oluşturdu.

 

Araç Parkının Büyümesi Yedek Parça İhtiyacını Artırdı

Türkiye’deki toplam araç sayısı 2020’de 24,2 milyonken, 2025 itibarıyla 28,5 milyona ulaştı. Bu yaklaşık %17,7’lik artış, parça tüketimini doğrudan etkiledi. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 USD’lik yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü 8,55 milyar USD seviyesine çıkardı.

Elektrikli Araçlarla Parça Profili Değişiyor

2025’te araç parkının %3’ünü elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda %80’i aşan talep artışı gözleniyor” İfadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın %15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Yedek Parçada İhracat Hız Kazandı, Dış Ticaret Açığı Azaldı

İhracat verilerine de değinen Aşçı, “2020’de 7,8 milyar USD olan yedek parça ithalatı, 2025 yılında 9,5 milyar USD’ye ulaştı. Buna karşılık, ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD seviyesine geldi. Böylece dış ticaret açığı 1,3 milyar USD’den 0,7 milyar USD’ye düşerek daha dengeli bir yapı oluştu. Bu gelişme, Türkiye’nin güçlü üretim kabiliyeti ve markalaşma stratejileri sayesinde sağlandı. 2025’te yedek parça ihtiyacının %47’si yerli kaynaklarla karşılanırken, bu oranın 2030’da %55’e ulaşması bekleniyor. Özellikle ön takım, fren sistemleri, aydınlatma ve iç trim parçalarında Türkiye merkezli üreticilerin yatırımları hız kazandı” açıklamasında bulundu.

Tüketici Eğilimleri Değişiyor: Uzun Ömürlü Araç, Kaliteli Parça

Tüketicilerin pandemi sonrası 5 yılda zaman içerisinde sıfır araç temininde yaşadığı zorluklar, mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmaya yönlendirdiğini aktaran Aşçı “Bu da bakım ve onarıma olan talebi artırdı. 2024’te otomobil tamir ustalarının iş hacmi %50’ye varan oranda artarken, kullanıcılar orijinal ve sertifikalı parçaya yönelerek bakım kalitesine önem vermeye başladı” değerlendirmesini yaptı ve geri dönüşüm, hurda parça ve sürdürülebilirlik konuları özelinde sektöre çağrıda bulundu.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Yedek parça sektörü sadece araçlar için değil, ekonomi için de stratejik bir kaldıraçtır. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Elimizdeki veriler, sadece büyüklüğü değil, derinliği de gösteriyor. Bugün Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu yaşlı araç parkı, yedek parçayı sadece bakım değil, aynı zamanda emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor.” dedi. Ayrıca hurda parça geri dönüşümü konusunda özel sektör, STK ve kamunun birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Continue Reading

Blog

Operasyonel Araç Kiralama Sektörü 2024’te 95.8 Milyar TL’lik Yatırımla 69 Bin 700 Adet Aracı Filosuna Kattı!

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), 2024 yılına ilişkin sektör verilerini açıkladı. Bu kapsamda; operasyonel araç kiralama sektörü 2024’te 95,8 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 69 bin 700 aracı filosuna kattı. Operasyonel araç kiralama sektöründe sedan gövde tipi yüzde 46,6 ile hala tercihlerde ilk sıradaki yerini korurken SUV karoser tipi yüzde 19,9 ile üçüncü sırada yer aldı.  Rapora göre, sektörün araç parkının yüzde 31,8’lik bölümünü dizel yakıtlı araçlar oluştururken, benzinli araçların payı yüzde 58,5’e, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,6’ya yükseldi. Operasyonel araç kiralamanın sadece bir araç edinme yöntemi değil aksine A’dan Z’ye tam bir hizmet paketi olduğunu söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Günümüzde kaynaklar, mevcut koşullar nedeniyle, sınırlı hale geldi. Bu sebeple, kaynakları mümkün olduğunca verimli kullanmak sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor. Kaynaklarını verimli kullanmak isteyen şirketler, ticari faaliyetlerinde ihtiyaç duydukları araçları temin etmek için satın alma alternatifi yerine artan oranda operasyonel kiralamayı tercih ediyor. Bu sayede öz kaynaklarını ve kredi limitlerini ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânı bulurken araç sahipliğinden kaynaklanan birçok maliyet kalemini ve riski de bertaraf etme imkânı elde etmiş oluyorlar.  Şirketlerin araç parkı dikkate alındığında, kiralamanın büyümesi konusunda yüksek potansiyeli görebiliyoruz” dedi.

 

Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2024 yılı sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü 2024 yılında 95 milyar 800 milyon TL’lik yatırımla 69 bin 700 adet yeni aracı filosuna kattı. 2024 yılı sonu itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 280,2 milyar TL olarak gerçekleşti. Sektörün toplam araç sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 0,9 azalarak 251 bin 800 adede geriledi. Operasyonel kiralama sektörü 2024 yılında da ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya devam etti. Sektörün 2024’te ödediği vergi tutarı toplamda 50 milyar TL’yi buldu.

 

Kiralanan araçların yüzde 9,6’sı hibrit ya da elektrikli!

Rapora göre, Renault yüzde 18,2 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 16,7’le Fiat, yüzde 9,7 ile Toyota, yüzde 9,2 ile Volkswagen ve yüzde 8,9’la Ford takip etti. Sektörün araç parkının yüzde 47,2’si kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 30,6 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 10,1 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 2024 yılı sonunda yüzde 7,4’e yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkat çekti. Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 31,8’lik bölümünü dizel yakıtlı araçlar oluştururken, benzinli araçların payı yüzde 58,5’e, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,6’ya yükseldi.

 

Kiralamada da ilk tercih hala sedan!

TOKKDER raporunda yer alan dikkat çekici verilerden bir diğeri ise, operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 46,6 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 24,3 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 19,9 ile üçüncü sırada yer aldı. SUV gövde tipindeki araçlarda 2023 yılı sonuna göre yüzde 23’lük bir artış dikkat çekti. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 81,7’sini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 18,3 olarak gerçekleşti.

 

Operasyonel araç kiralama, işletmelere birçok faydayı bir arada sunuyor

2024 yılı sonuçlarını değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Etkileri sürmekte olan ülke ekonomimizdeki bozulma, ticari hayatı maalesef olumsuz yönde etkiledi. Elbette operasyonel kiralama sektörü de tüm sektörlerde olduğu üzere bu olumsuzluktan nasibini aldı. Özellikle, artan kredi faizleri, düşen büyüme hızı ancak buna rağmen yükselen enflasyon, şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi. Bu gelişmeler karşısında operasyonel kiralama sektörü bir miktar küçüldü. 2018 yılı sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2024 yılı sonunda 252 bine düştü. Sektörümüz ne kadar az operasyonel riske maruz kalırsa büyümesi de o kadar sürdürülebilir olacaktır. 30 Kasım 2024 tarihli ve 32738 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanan “Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile, araç kiralama işletmelerine, kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurarak, araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları üç yıl saklama zorunluluğu getirilmiştir. Kanunda ayrıca “genel kolluk kuvvetleri tarafından tutulan verilerden şahısların devam eden aktif araç kiralamasının olup olmadığı bilgisi araç kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerle paylaşılır.” hükmü de yer almaktadır. Kanundaki “Kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurma zorunluluğu” hükmünün, kanun Resmi Gazete’de yayınlanmadan önce, kanundan çıkarılması konusunda TOKKDER olarak girişimde bulunmuştuk. Ancak bu talebimizin karşılık bulmadığı görülmektedir. Diğer taraftan aralık ayında kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtlar için Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği kapsamında 31 Ocak 2025 tarihine kadar Taşıt Tanıma Birimi (“TTB”) başvurularının yapılması, 30 Nisan 2025 tarihine kadar ise montaj işlemlerinin tamamlanması zorunluluğu getirilmiştir. Sektörümüzü etkileyen dinamikler için uzun vadeli planlamaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Ani ve sık yapılan bu tür değişiklikler, filosunda yüksek sayıda aracı olan şirketlerin ve araç kiralama firmalarının mali yapılarını ve işleyişlerini olumsuz etkileyebiliyor. TOKKDER görüş ve önerileri çerçevesinde yapılacak düzenlemelerin sektörümüzün hizmet standartlarını yukarı çekerek müşteri memnuniyetini daha da artıracağını düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

 

Operasyonel araç kiralamanın sadece bir araç edinme yöntemi değil aksine A’dan Z’ye tam bir hizmet paketi olduğunun altını çizen Kağan Yaşa, şöyle devam etti: “İhtiyaç duyduğu aracı satın almak yerine kiralama yöntemiyle edinmeyi tercih eden işletmeler, bu paketin sunduğu tüm avantajlardan faydalanmanın yanı sıra öz mal bir araç sahibi olmanın risklerinden tamamen korunaklı hale geliyor. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini de beraberinde getiriyor. Günümüzde kaynaklar, mevcut koşullar nedeniyle, sınırlı hale geldi. Bu sebeple, kaynakları mümkün olduğunca verimli kullanmak sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor. Kaynaklarını verimli kullanmak isteyen şirketler, ticari faaliyetlerinde ihtiyaç duydukları araçları temin etmek için satın alma alternatifi yerine artan oranda operasyonel kiralamayı tercih ediyor. Bu sayede öz kaynaklarını ve kredi limitlerini ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânı bulurken araç sahipliğinden kaynaklanan birçok maliyet kalemini ve riski de bertaraf etme imkânı elde etmiş oluyorlar.  Sağlıklı analiz yapan her şirketin kiralamayı tercih etmesi lazım. Kiralama dünyada da büyüyor, bizde de büyümeye devam edecektir. Şirketlerin araç parkı dikkate alındığında, kiralamanın büyümesi konusunda yüksek potansiyeli görebiliyoruz.”

Continue Reading

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.