Otomobil
Renault Austral : Amiral Gemisi
Renault, otomobil dünyasında yenilikçi tasarımlarıyla tanınan bir markadır. Her modeliyle fark yaratan Renault, tasarım dilini sürekli olarak geliştirmekte ve yenilikçi çözümler sunmaktadır. Bu yazıda, Renault’un tasarım dilinin önemi ve Renault için Austral’in rolü hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz.
Renault Tasarım Dilinin Önemi
Renault, otomobil tasarımlarında estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek benzersiz bir tarz oluşturmayı hedeflemektedir. Tasarım dilinin önemi, markanın kimliğini yansıtması ve otomobillerinin diğerlerinden ayrılmasını sağlamasıdır.
Renault’un tasarım dilindeki anahtar özelliklerden biri, akıcı hatlara sahip olmasıdır. Bu hatlar, otomobillerin aerodinamik performansını artırırken aynı zamanda görsel olarak da çekici bir görünüm sunar. Renault’un tasarımları, dinamik ve sportif bir tarzı yansıtırken aynı zamanda kullanışlılık ve konforu da ön planda tutar.
Renault tasarım dilinin bir diğer önemli özelliği ise yenilikçilik ve sürdürülebilirlik kavramlarını bir araya getirmesidir. Marka, çevreye duyarlı ve enerji verimliliği sağlayan otomobiller üretmeye odaklanmaktadır. Bu nedenle, Renault’un tasarımlarında çevre dostu malzemeler ve teknolojiler kullanılmaktadır.
Renault için Austral Tasarım Dilinin Önemi
Renault için Austral, markanın tasarım dilinin önemli bir unsuru olarak öne çıkmaktadır. Austral, Renault’un Avustralya pazarına özel olarak tasarladığı bir modeldir. Bu model, Avustralya pazarının özelliklerini dikkate alarak geliştirilmiştir ve bölgeye özgü ihtiyaçlara cevap vermektedir.
Austral tasarım dilinde, Renault’un global tasarım dilinin özellikleri korunurken aynı zamanda Avustralya pazarının beklentileri göz önünde bulundurulmaktadır. Bu sayede, Renault Austral modelleri, Avustralya pazarında büyük bir başarı elde etmektedir.
Austral tasarım dilinin öne çıkan özelliklerinden biri, dayanıklılık ve güvenilirlik konusunda üstün performans sağlamasıdır. Avustralya’nın zorlu koşulları göz önüne alındığında, Renault’un bu özelliklere odaklanması büyük önem taşımaktadır. Austral modelleri, hem günlük kullanıma hem de off-road maceralarına uygun bir şekilde tasarlanmıştır.
Bunun yanı sıra, Austral tasarım dilindeki diğer bir önemli özellik, geniş iç mekan ve yüksek konfor seviyesidir. Avustralya’nın uzun yolculuklara uygun coğrafyası düşünüldüğünde, Renault’un bu özelliklere önem vermesi kullanıcılar için büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Sonuç
Renault, tasarım dilini sürekli olarak geliştirerek otomobil dünyasında fark yaratmaktadır. Tasarım dilinin önemi, markanın kimliğini yansıtması ve otomobillerinin diğerlerinden ayrılmasını sağlamasıdır. Renault için Austral tasarım dilinin önemi ise Avustralya pazarına özel olarak tasarlanan modellerde ortaya çıkmaktadır. Austral tasarım dilindeki dayanıklılık, güvenilirlik, geniş iç mekan ve yüksek konfor gibi özellikler, Avustralya pazarında büyük bir başarı elde etmeyi sağlamaktadır.
Otomobil
Hyundai Motor Grubu, 2025 J.D. Power İlk Kalite Araştırması’nda Zirvede
Hyundai Motor Grubu, J.D. Power tarafından gerçekleştirilen 2025 ABD İlk Kalite Araştırması’nda (IQS) üst üste ikinci kez en üst sırada yer alarak tüm otomotiv grupları arasında ürün kalitesi ve müşteri memnuniyetinde liderliğini bir kez daha kanıtladı.
Bu yıl 39’uncusu düzenlenen IQS araştırması, 2025 model yılı araçların ilk 90 günlük kullanım döneminde yaşanan sorunlarını temel alarak kaliteyi ölçüyor. Araştırma kapsamında 92.694 yeni araç sahibiyle görüşüldü ve 100 araç başına yaşanan sorun sayısı esas alındı. Bu araştırmada düşük skor, daha yüksek kalite anlamına geliyor.
Hyundai markası, araştırma sonuçlarına göre genel sıralamada üçüncü olurken, seri üretim markaları arasında da ikinci sırada yer aldı. Hyundai Motor Grubu’nun bu başarısı, uzun vadeli Ar-Ge yatırımlarının ve üretimin her aşamasında sürdürülen yüksek kalite standardının bir sonucu olarak öne çıkıyor.
Ayrıca, Hyundai Motor Grubu’na ait üç fabrika, üretim kalitesi ve düşük hata oranları açısından üstün başarı gösterdi.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!
Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
Blog
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor
Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.
Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.
1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı
Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.

