Otomotiv Sektörü
Stellantis’ten Kapsamlı Yazılım Stratejisi!

Çatısı altındaki yenilikçi ve teknolojik markalarla dünyanın en büyük otomotiv gruplarından olan Stellantis, yazılım destekli ürünler ile aboneliklerden 2026’ya kadar yıllık yaklaşık 4 milyar Euro, 2030’a kadar da 20 milyar Euro gelir elde etmeyi hedefliyor.
Stellantis NV (NYSE / MTA / Euronext Paris: STLA) (“Stellantis”) yatırımlarına aralıksız devam ediyor. Dünyanın en büyük otomotiv gruplarından Stellantis, müşterilerinin araçlarıyla olan etkileşimini dönüştürmek ve 2030’a kadar yıllık yaklaşık 20 milyar Euro’nun üzerinde gelir elde etmek için bağlantılı araç teknolojileri kapsamında yeni nesil teknoloji platformları hayata geçirmek üzere yazılım stratejisini planladı. Bu dönüşümle; Stellantis’in araçlarını günümüzün özel elektronik altyapılarından müşterilerin dijital yaşamlarıyla bütünleşen açık yazılım tanımlı bir özel platforma taşıması amaçlanıyor. Böylece, araçların üretildikten yıllar sonra bile düzenli güncellemelerle (OTA) yeni, heyecan verici ve güncel kalabilmesi hedefleniyor. Ayrıca müşterilerin de aracına yenilikçi özellikler ve hizmetler ekleyebilmesi, kısacası her açıdan verimliliğin artırılması amaçlanıyor.
Sınıfının en iyi, tamamen elektrikli çözümleri…
Stellantis, yazılım ve elektrikliye geçiş dönüşümü için 2025’e kadar 30 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapmayı planlıyor. Stellantis yazılım stratejisi; 2030’a kadar Avrupa’daki araç satışlarının yüzde 70’inden fazlasının, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki araç satışlarının ise yüzde 40’ından fazlasının düşük emisyonlu araçlar (LEV) olmasını hedefleyen şirketin elektrikliye geçiş planlarıyla birlikte ilerliyor. Grubun 14 ikonik markasının her biri, sınıfının en iyi ve tamamen elektrikli çözümlerini sunmayı hedefliyor.
“Hız ve çeviklik kazanacağız”
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Stellantis CEO’su Carlos Tavares, “Elektrikliye geçiş ve yazılım stratejilerimiz, kablosuz özellikler ve hizmetlerle ilgili ticari büyümeden yararlanıp, müşterilerimize en iyi kullanıcı deneyimini sunarak, sektöre öncülük eden sürdürülebilir bir ulaşım teknolojisi şirketi olma hedefimizi destekliyoruz. Dört STLA araç platformunda kullanmak üzere 2024’te pazara sunacağımız, yapay zeka destekli üç yeni teknoloji platformuyla, donanım ve yazılım döngülerini ayrıştırarak hız ve çeviklik kazanacağız” dedi.
Foxconn ile çip ortaklığı!
Foxconn ile imzalanan ve bağlayıcı olmayan mutabakat, Stellantis ile üçüncü parti müşterileri desteklemek için bir mikro denetleyici çip ailesi tasarlamayı amaçlıyor. Ortaklık ile şirketin mikro denetleyici ihtiyacının yüzde 80’inden fazlasının karşılanması, tedarik zincirini büyük ölçüde basitleştirmeye yardımcı olacak dört çip ailesinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Ürünlerin, 2024’e kadar Stellantis araçlarına adapte edilmesi ve uygulanması hedefleniyor.
Waymo ile gerçekleştirilen özel projelere devam ediliyor!
Stellantis, Waymo ile gerçekleştirdiği projelerine de devam ediyor. Waymo Driver ile donatılan Chrysler Pacifica Hybrid’lerin Phoenix, ABD Arizona’da binlerce tam otonom sürüşü tamamlamasının ardından, Stellantis ve Waymo da ortaklıklarını yerel dağıtım hizmetlerine odaklanmak üzere genişletti. Stellantis’in hafif ticari araçlardaki liderliğini ve elektrikliye geçiş için yaptığı yatırımı esas alan ortaklık, ticari gelişime odaklanan iş akışlarına yönelik iş birliği yapıyor. Mühendislik ekiplerinin, 2022’de Stellantis prototiplerini tanıtması amaçlanıyor. Stellantis, yazılım ve bağlantılı hizmetlere yönelik iş hacmini beş temel başlık altında geliştirmeyi amaçlıyor. Bu konuların arasında ise “Hizmetler ve Abonelikler”, “İhtiyaca Yönelik Özellikler”, “Hizmet Olarak Veri ve Filo Hizmetleri”, “Araç Fiyatlandırması ve Yeniden Satış Değeri” ve “Kazanımlar, Hizmeti Elde Tutma ve Çapraz Satış” yer alıyor.
Stellantis’in dünya genelinde 12 milyon adet bağlantılı otomobili bulunuyor. 2026’a kadar bu rakamın 26 milyon araca ulaşarak yaklaşık 4 milyar Euro gelir elde etmesi ve 2030’a kadar 34 milyon araca ulaşarak, yaklaşık 20 milyar Euro yıllık gelir elde etmesi bekleniyor. Stellantis, 2022’de veri toplama becerilerini kullanarak, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kendine ait finans kolları üzerinden kullanıcı odaklı bir sigorta programı başlatacak.
2024’te üç yeni teknoloji platformu geliyor!
Tüm bunlarla birlikte 2024’te üç yeni teknoloji platformunun geliştirilmesi amaçlanıyor. Söz konusu teknoloji platformlarının 2024’te pazara sürülerek takip eden iki yıl içinde Stellantis’in dört araç platformunda geniş ölçekte kullanılması hedefleniyor. Yeni elektrik/elektronik (E/E) ve yazılım mimarisi STLA Brain, müşteri odaklı hizmetlere dönüşümün kalbini oluşturuyor. Günümüzdeki 10 modül yerine 30 modüle sahip olan STLA Brain, tamamen havadan güncelleme (OTA) yeteneğine sahip. Bu özelliği de onu oldukça esnek hale getiriyor. Bu, “araç içindeki elektronik kontrol ünitelerini aracın merkezi yüksek performanslı bilgisayarı (HPC) ile yüksek hızlı bir veri yoluyla birbirine bağlayan bulutla entegre hizmet odaklı bir mimari” olarak tanımlanıyor.
Kişiselleştirilebilir üçüncü bir yaşam alanı!
STLA Brain yazılımı üzerine inşa edilen STLA SmartCockpit ise kişiselleştirilebilir bir üçüncü yaşam alanı yaratmak için araç yolcularını dijital yaşamlarıyla sorunsuz bir şekilde bütünleştiriyor. Araştırmalar, müşterilerin hayatlarının ortalama dört yılını araçlarında geçirdiğini ve bu sürenin giderek arttığını gösteriyor. Stellantis ve Foxconn ortak girişimi Mobile Drive tarafından desteklenen STLA SmartCockpit; navigasyon, sesli yardım, e-ticaret ve ödeme hizmetleri gibi yapay zeka tabanlı uygulamalar sunuyor. BMW ile ortaklaşa geliştirilen STLA AutoDrive’ın da Seviye 2, Seviye 2+ ve Seviye 3 otonom sürüş becerileri sunacak ve OTA ile sürekli olarak güncellenmesi planlanıyor. Stellantis, yazılım ve isteğe bağlı özellikler sayesinde, OTA güncellemeleriyle müşterilere araçlarını gereksinim ve isteklerine göre uyarlama olanağı sağlıyor. Böylece Stellantis bünyesindeki markaların benzersiz niteliklerinin daha da artması, araç ile sürücü arasındaki bağın daha da güçlenmesi hedefleniyor.
Stellantis, bugüne kadar 6 milyonun üzerinde araca, havadan kablosuz güncelleme sağladı. Şirket, 2026’ya kadar en az üç ayda bir sürüm sunmayı planlıyor. Stellantis’in bağlantılı araçları, 3 trilyondan fazla veri noktası sağlayarak, zamanında ve eyleme geçirilebilir veriler üretiyor. Stellantis mühendislerinin bu bilgiyi, araç iyileştirme döngüsünü kısaltmak, müşteri memnuniyetini artırmak ve 2030’a kadar verimliliği 1,1 milyar Euro artırmak için kullanması amaçlanıyor.
Çok katılımcılı yazılım ve veri akademisi!
Stellantis, bu dönüşümü desteklemek için bünyesindeki 1000’in üzerinde mühendisi, birden fazla görevde yeniden eğitmek ve yazılım topluluğunu geliştirmek için bir “yazılım ve veri akademisi” oluşturuyor. Stellantis, 2024 yılına kadar 4 bin 500 verimlilik odaklı yazılım mühendisine sahip olmayı ve dünya genelinde yetenek merkezleri oluşturmayı hedefliyor. Söz konusu mühendislerin Stellantis’in yazılım hedeflerinin yürütülmesine destek sağlaması ve Stellantis ortaklıkları tarafından oluşturulan ekosistem içinde çalışması planlanıyor.
Otomotiv Sektörü
Renault’nun yeni SUV’unun ismi belli oldu : Boreal

Renault Boreal, Avrupa dışındaki 70’ten fazla pazar için tasarlandı. İlk olarak Latin Amerika’da satışa sunulacak model, ilerleyen dönemde farklı ülkelerde de kullanıcılarla buluşacak.
Yeni Boreal, Renault’nun uluslararası pazarda ürün gamını üst segmente taşıma hedefini yansıtıyor. Boreal ismi, keşif ruhunu temsil edecek şekilde Fransızcadan ilham alınarak oluşturuldu.
Renault Boreal, teknolojiyi, konforu ve sürüş keyfini bir araya getiren yapısıyla dikkat çekiyor. Modelin dünya lansmanı önümüzdeki aylarda Brezilya’da gerçekleştirilecek.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
Blog
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.
Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.
1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı
Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.
-
Blog4 hafta önce
DS AUTOMOBILES, FORMULA E’DEN ALDIĞI İLHAMLA N°8’i GELİŞTİRDİ!
-
Araba Bakımı4 hafta önce
En Yaygın Sürücü Hatalarıyla Kaza ‘Geliyorum’ Diyor
-
Blog4 hafta önce
Yedek Parça Sektöründe Rekor Büyüme!
-
Elektrikli Araçlar4 hafta önce
Yılın Elektrikli Otomobiline Geri Sayım: Hyundai INSTER
-
Blog4 hafta önce
Opel Corsa 1 Milyon Adedi Aşan Satış Başarısını Kutluyor!
-
Blog4 hafta önce
Alman Enerjisine Sahip Opel Modellerinde Sıfır Faizli Finansman Olanakları!
-
Blog3 hafta önce
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!
-
Blog3 hafta önce
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor