Connect with us

Sektörel

TEMSA ileSUNUM Elektrikli Araçlar İçin ‘ortak akıl’ Üretmek İçin El Sıkıştı

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ve TEMSA iş birliğinde kurulan Yeni Enerji Teknolojileri Birimi, geliştireceği yeni teknoloji ve uygulamalarla Türkiye’nin elektrikli araç vizyonuna katkıda bulunacak.

Türkiye’de son yıllarda sayıları hızla artan kamu-özel sektör-üniversite iş birliklerine bir yenisi daha eklendi. Faaliyetlerini Türkiye Ulusal Araştırma Altyapılarından biri olarak sürdürmekte olan Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile dünyanın önde gelen elektrikli otobüs üreticilerinden TEMSA iş birliğiyle kurulacak “Yeni Enerji Teknolojileri Birimi’ne ilişkin imzalar Sabancı Üniversitesi’nde düzenlenen törenle atıldı.

İmza törenine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, SUNUM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alpagut Kara ve SUNUM Direktörü Prof. Dr. Fazilet Vardar’ın yanı sıra iki kurumun yönetici ve araştırmacıları da katıldı.

Kurulan Yeni Enerji Teknolojileri Birimi, dünyada ve ülkemizde her geçen gün yaygınlaşan elektrikli araçlardaki batarya teknolojilerinin geliştirilmesi için yeni teknoloji ve uygulamalar üzerine çalışacak.

Yapılacak iş birliği kapsamında, ilk etapta batarya paketlerinin ömrünün iyileştirilmesi, ülkemizde yerli ve milli süperkapasitör teknolojilerinin geliştirilmesi ve TEMSA tarafından ticarileştirilmesi hedeflenirken, bu teknolojilerin önümüzdeki dönemde ülkemizdeki diğer elektrikli araç üreticilerinin de hizmetine sunulması planlanıyor. Tüm bu proje ve uygulamalar, elektrifikasyon süreçlerinde yaratacağı iyileştirmelerle, ülkemizin enerji alanındaki dışa bağımlılığının azaltılmasına da önemli katkılar sağlayacak.

“ORTAK AKIL EKOSİSTEMİ YARATMALIYIZ”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, yeni dünya düzeninde üniversite, sanayi ve araştırma merkezlerinin çok daha iç içe geçtiğini ifade ederken, “Bugün sanayinin her alanında teknolojiyle fark yaratabilmenin yolu, farklı paydaşların katkılarıyla birlikte çözüm bulma yeteneklerimizi geliştirmekten geçiyor. Kamu, özel sektör, üniversiteler ve araştırma merkezlerinin destekleriyle, ‘ortak akıl’ peşinde, birbirini sürekli olarak besleyen ekosistemler geliştirmek, her geçen gün daha çetin hale gelen küresel rekabet koşullarında sadece yönettiğimiz markalarımızı değil aynı zamanda ülkemizi de çok daha ileri seviyelere götürecektir. Bu birimimiz de bahsettiğimiz bu ‘ortak akıl ekosistemi’nin en önemli sonuçlarından bir tanesi” dedi.

KATMA DEĞERLİ ÜRETİMİN SİMGESİ OLACAK

Ar-Ge ve inovasyonun, TEMSA’nın DNA’sının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Türk otomotiv sektöründe ilk Ar-Ge merkezinin sahibi olan, cirosunun her yıl yüzde 4’ünü Ar-Ge çalışmalarına ayıran, Ar-Ge merkezinde istihdam ettiği 200’den fazla çalışanıyla inovasyonu tüm faaliyetlerinin temeline koyan TEMSA, bugün elektrikli araçların en önemli parçası olarak kabul edilen batarya paketleme teknolojilerini Adana’daki tesisinde üretme kabiliyetine erişmiş bir şirket. Bugün dünyanın dört bir yanında, batarya paketleri başta olmak üzere tüm teknolojisi yerli imkanlarla geliştirilmiş elektrikli araçlarımızı yollarda görmenin gururunu yaşıyoruz. Tüm bunları yaparken bizim buradaki amacımız sadece TEMSA’ya, ortaklarımıza, hissedarlarımıza değer yaratmak değil, daha çevreci, daha sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk almak; tüm kazanımlarımızla ülkemize ve Türk sanayisine katma değer yaratmak. İnanıyorum ki bugün imzasını attığımız bu birim, yeni nesil otomotiv teknolojilerinde katma değerli üretimin simge merkezlerinden biri olacaktır” dedi.

İşbirliğine SUNUM adına imza atan SUNUM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Alpagut Kara, bu imzanın SUNUM ve TEMSA’nın iş birliklerini stratejik paydaşlık konumuna taşıyabilmelerine olanak sağlayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “SUNUM’da araştırmacılarımız liderliğinde yürütülmekte olan enerji alanındaki çalışmalarda altyapımız Teknoloji Hazırlık düzeyi 4’e kadar ilerleyebilmemize imkân vermektedir. SUNUM – TEMSA Yeni Enerji Teknolojileri Birimi, araştırma sonuçlarının daha hızlı ve etkin bir biçimde sosyoekonomik çıktılara dönüşebilmesine olanak sağlayacak bu birimi TEMSA ile birlikte hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz.”

TÜRKİYE’NİN SAYILI ULUSAL ARAŞTIRMA MERKEZLERİNDEN

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM), Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı ve Sabancı Vakfı tarafından 2010 yılında kurulmuş ve 2017 yılından bu yana 6550 sayılı kanun kapsamındaki faaliyetlerini sürdürmekte olan bir Ulusal Araştırma Altyapısıdır. SUNUM, nanomalzemeler ve nanoyapıların tasarımı, sentez ve karakterizasyonu ile nanoyapılardan geliştirilen mikro-nano sistemlerin tasarım ve üretimi gibi konulardaki yetkinliği ile farklı sektörlere değişik disiplinlerde hizmet verebilen bir alt yapıya sahiptir. Türkiye’de ve dünyada ender teknolojiye sahip 26 laboratuvarıyla tıp alanından kimyaya, ilaçtan enerjiye, kozmetikten otomotive, enerjiden tarıma, gıdadan çevreye uzanan uygulama alanlarında araştırma geliştirme çalışmaları gerçekleştirmektedir. SUNUM, nanoteknoloji alanında, evrensel geçerliliği ve sosyo-ekonomik katma değeri olan ürünler ve hizmetler sunmak için fikri mülkiyet, ayrı ya da ortak yeni altyapılar ve gerektiğinde bunların yaygınlaştırılması için girişimci firmalar oluşturmakta, tüm paydaşlara açık, sürekli gelişen, sürdürülebilir, küresel anlamda da örnek ve lider bir Mükemmeliyet Merkezi olarak çalışmalar yürütmektedir.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

Komatsu, MINEX 2025’te Yer Altı Maden Kamyonu HX20’nin Türkiye Prömiyerini Gerçekleştirdi

Marubeni Dağıtım ve Servis, 3-6 Eylül 2025 tarihleri arasında Fuarİzmir’de düzenlenen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı’nda en yeni yer altı maden kamyonu Komatsu HX20’nin Türkiye prömiyerini gerçekleştirdi; paletli ekskavatörler arasında verimliliği ile dikkat çeken Komatsu PC210LC-11E0’ı da iş ortakları ile buluşturdu. Marubeni Dağıtım ve Servis, Montabert’in en yeni hidrolik kırıcılarından SD28, V1800 ve XL1900’u da MINEX’de sergiledi. Açık ve kapalı alanda yer alan iki ayrı stantta konuklarını ağırlayan Marubeni Dağıtım ve Servis, maden sektöründe farklı çözümleri sağlayan en yeni teknolojileri ile de çözüm ortağı olduğunu gösterdi.

Yer altı madenlerinde verimliliği ve performansı en üst düzeye taşımaya hazırlanan yeni Komatsu HX20’nin Türkiye’deki ilk gösterimi  Fuarİzmir’de düzenlenen MINEX – 11. Uluslararası Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı’nda gerçekleştirildi. Japon kalitesiyle iş ortaklarıyla buluşan tüm Komatsu ürünlerinde olduğu gibi, 23 tonluk paletli ekskavatör segmentinde verimlilik standartlarını yeniden belirleyen Komatsu PC210LC-11E0 da fuarda yerini aldı.

Yer altı maden sektörüne yeni bir kamyon: Komatsu HX20

Komatsu HX20, zorlu yer altı koşullarında üstün performans göstermek için tasarlandı. Orta ve büyük ölçekli madencilik faaliyetlerinde güvenilir ve dayanıklı bir madencilik kamyonu olan Komatsu HX20, üretimi en üst düzeye çıkarırken bakım ve bekleme sürelerini en aza indirmeye yardımcı oluyor. Yer altı madenlerinin zorlu koşullarına karşın Komatsu kalitesini sağlayan Komatsu HX20, 20 tonluk taşıma kapasitesi, 209 kW’lik güçlü ve çevreci Cummins QSB6.7 motoru ile verimlilik ve üretkenliğe odaklanıyor. Kompakt boyutları sayesinde dar galerilerde kıvrak hareket edebilmesi ve kendini kanıtlamış teknolojilerinin sorunsuz yapısı sayesinde yer altı madencilik faaliyetleri yürüten işletmelerin yeni favorisinin Komatsu HX20 olması bekleniyor.

9.417 mm’lik uzunluğu, 2.200 mm’lik genişliği ve yüklü haldeyken 2.555 mm’lik yüksekliğiyle kompakt bir yapı sergileyen Komatsu HX20, 10 metreküplük standart damper kapasitesine ek olarak 6 veya 12,5 metreküplük damper kapasitesi seçenekleriyle de sipariş edilebiliyor. Yaklaşık 19 tonluk çalışma ağırlığı ve 20 tonluk yük kapasitesiyle, 39 tonluk toplam yüklü ağırlığa ulaşabilen Komatsu HX20, en zorlu, dar ve alçak yer altı madenlerindeki işlerin üstesinden kolaylıkla gelebiliyor.

Düşük tüketim ve verimliliğin sembolü: Komatsu PC210LC-11E0

Yenilenmiş hidrolik ve motor tasarımı sayesinde yüzde 20’ye varan düşük yakıt tüketimiyle Komatsu PC210LC-11E0, 23 tonluk paletli ekskavatör segmentinde verimlilik standartlarını yeniden belirledi. Komatsu PC210LC-11E0, geliştirilmiş  kontrol valfi ve yüksek kapasiteli pompası sayesinde, kule dönüş, bom, arm ve kovanın aynı anda hareket ettiği kombine hareketlerde hız sağlıyor.

Operatörlerin konforu ve rahatlığı için geniş görüş açılı kabin, kullanımı kolay, konsola entegre kısa levyeler, elektrikli hava süspansiyonlu ve ısıtmalı koltuk donanımları devreye giriyor. Sınıfının en düşük Adblue tüketimine sahip seçeneklerinden Komatsu PC210LC-11E0, çalışma esnasında DPF rejenerasyonunu otomatik olarak gerçekleştirirken operatörler çalışmalarına aralıksız devam edebiliyor. Komatsu PC210LC-11E0, kırıcı tesisatı ve seçilebilir kırıcı mod/ataşman modları ile de istenilen şekilde kırıcı ile çalışılabiliyor, böylelikle kullanıcılara kolaylık ve yüksek performans sunuyor.

Maden sektörüne Komatsu imzası

Komatsu HX20’nin Türkiye’ye gelmesi ile birlikte madencilik sektöründeki katma değerli ürünlerine bir yenisini daha ekleyen Marubeni Dağıtım ve Servis, Komatsu HX30 ve Komatsu HX45 gibi yeni yer altı kamyonlarını da iş ortaklarının beğenisine sundu. Komatsu’nun yeni ürünleri arasına Komatsu WX07, Komatsu WX11 ve Komatsu WX15 yer altı yükleyicileri de eklendi. Tüm Komatsu ürünlerinde olduğu gibi düşük işletme maliyeti sağlayan güçlü şasi ve sistem tasarımları, isteğe göre uyarlanmış gövde ve boyutlar ile Komatsu’nun bir asırlık tecrübesiyle kanıtlanmış teknolojileri, yer altı madenlerinde de iş ortaklarının avantajlarına hizmet ediyor.

Continue Reading

Sektörel

Shell’in kârı yüzde 28 azaldı

Küresel petrol şirketi Shell, 2025 yılı ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını yayımladı. Buna göre Şirket bu dönemde 5,58 milyar dolar net kâr elde etti. Şirketin net kârı 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 28 geriledi.

Öte yandan daha düşük amortisman ve daha düşük maliyetler Shell’in ilk çeyrekteki kazançlarını dengeledi.

BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE KAR ELDE ETTİ

Piyasa beklentisi Shell’in bu dönemdeki kârının yaklaşık 4,96 milyar dolar olacağı yönündeydi. Böylece, Shell’in bu dönemdeki kârı beklentilerin yaklaşık yüzde 13 üzerinde gerçekleşti.

HİSSE GERİ ALIMI YAPACAK

Shell, petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen gelecek üç ay için ek 3,5 milyar dolarlık hisse geri alımı yapacağını da açıkladı. Böylece şirket, art arda 14 çeyreklik en az 3 milyar dolarlık hisse alımı gerçekleştirecek.

Continue Reading

Blog

OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.

Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.

OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!

Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.

 

OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!

Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.

 

OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!

 

OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.

 

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.