Kamyon-Çekici
TEMSA ve FUSO, Türkiye’deki 40 yıllık iş birliğini yeni eCanter ile taçlandırıyor

Hafif kamyon pazarının elektrikli dönüşümüne öncülük edecek elektrikli FUSO Canter modeli eCanter, Mayıs itibarıyla Türkiye’de satışa sunuluyor. eCanter, TEMSA ve FUSO arasında 1984’te başlayan iş birliğinin 40. yıl dönümünde piyasaya çıkacak.
1984 yılında başlayan iş birliğiyle, Türk ticari araç sektöründe bugüne kadar yapılan en başarılı ortaklıklardan birini hayata geçiren TEMSA ve FUSO, hafif kamyon segmentinin öncü modellerinden FUSO Canter’in elektrikli versiyonu eCanter’i Türkiye’de satışa sunuyor. TEMSA’nın Adana’daki üretim tesisinde gerçekleştirilen lansman töreniyle tanıtılan FUSO eCanter, Türk hafif kamyon pazarının yeşil dönüşümüne öncülük etmeyi amaçlıyor. FUSO eCanter, 6, 7,5 ve 8,5 ton segmentlerinde toplam 5 farklı modelle 1 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla satışa sunulacak.
“SABANCI, BU TOPRAKLARA ORTAKLIK KÜLTÜRÜNÜ KAZANDIRMIŞTIR”
Düzenlenen lansman töreninde konuşan Sabancı Holding Mobilite Çözümleri Grup Başkanı Cevdet Alemdar, TEMSA ve FUSO arasındaki iş birliğinin, Türk otomotiv sektöründeki en başarılı ve en uzun soluklu iş ortaklarından biri olduğunun altını çizerken, “Bu yıl, bu iş birliğinin 40’ıncı yılını kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sabancı Topluluğu, kuruluşundan bu yana Türkiye’de birçok ilke imza atmıştır. Hayata geçirilen tüm ilklerin yanında, Sabancı, bu topraklara ‘ortaklık kültürü’nü kazandırmıştır. Bunu yaparken de Sabancı’nın yüksek amacı her zaman Türkiye’nin kalkınması; Türk insanının refahı olmuştur. ‘Bu topraklardan kazandığını, bu toprakların insanıyla paylaşma’ prensibi, tüm bu adımlarda Sabancı’ya yol göstermiştir. Bir ortaklık yaratmaktan daha önemlisi, bu ortaklığı sorunsuz şekilde devam ettirebilmektir. İşte bu kültür, Sabancı’nın genlerindedir. Bunun için, FUSO ve TEMSA iş birliğimizde de ilk günden bu yana sadece Sabancı için doğru olana değil, işimiz için doğru olana odaklanıyoruz. Araçlarımızda kullandığımız malzemeler değişebilir, motor seçenekleri konvansiyonelden elektrikliye dönebilir ama bizim için iş birliklerimizin asıl hammaddesi, işte bu ortaklık kültürüdür” ifadelerini kullandı.
“1984 YILINDA BAŞLAYAN İŞ ORTAKLIĞINDA YENİ BİR SAYFA AÇIYORUZ”
TEMSA ve FUSO arasındaki 40 yıllık iş ortaklığında yeni bir sayfa açtıklarını belirten TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu ise, “1984 yılında TEMSA ve Mitsubishi arasında imzalanan distribütörlük anlaşması kapsamında 1986 yılında Canter dağıtımı ile başlayan,1987 yılında ilk Fuso tabanlı Maraton üretimiyle güçlenen, 1992 yılında Canter ve Prestij üretimlerinin önünü açan iş birliğimizi pekiştiriyoruz. eCanter ile birlikte, 40 yıllık güç birliğimizi şimdi de hafif kamyon pazarının elektrikli dönüşümü için seferber edeceğiz. Bizim en büyük önceliğimiz kendi gücümüzü, teknolojimizi, kaynağımızı ekosistemimizin dönüşümü için kullanmak. Canter ekosistemi de, diğer odak alanımız olan otobüs ekosistemi gibi geniş. Kamu, inşaat, gıda, perakende gibi aslında Türkiye’nin bel kemiği olan sektörlerin tam merkezinde. Dolayısıyla eCanter’in açtığı bu yol, aslında sadece hafif kamyon pazarının yeşil dönüşümüne değil; bunun komşuluk alanlarındaki, Canter’in müşteri portföyündeki tüm sektörlerin dönüşümüne de önemli katkı sağlayacak” dedi.
“MÜŞTERİLERİMİZE 11 FARKLI SIFIR EMİSYONLU MODEL SUNUYORUZ”
TEMSA’nın bugün sıfır emisyonlu araç gamında dünyanın önde gelen markalarından olduğunu ifade eden Tolga Kaan Doğancıoğlu, “eCanter’e kadar, 8’i elektrikli 2’si ise hidrojenli olmak üzere toplam 10 farklı sıfır emisyonlu aracımız bulunurken, eCanter ile birlikte şimdi bu sayıyı 11’e yükseltiyoruz. TEMSA olarak her zaman şunu dedik: ‘Her yolda, her zaman müşterilerimizin yanındayız.’ Bunu araçlarımızla, satış sonrası destek hizmetlerimizle hep ortaya koyduk. Koymaya da devam ediyoruz. TEMSA’nın son 3 yılda, 3 haneli büyüme performansları yakalamasının temel unsurlarından biri de aslında müşterilerimizi işimizin merkezine koymak. Sadece konuşmakla kalmaması, söylediklerini gerçeğe taşıması. eCanter’de de aynı başarıyı tekrar edeceğiz.” dedi.
Dünyanın inanılmaz hızlı bir şekilde değiştiğini sözlerine ekleyen Tolga Kaan Doğancıoğlu şunları kaydetti: “Ve bugün, ekosistem içerisinde en büyük beceri aslında hızlı olmak. Siz en iyi teknolojileri geliştirebilirsiniz ama hızlı şekilde pazara süremediğiniz noktada başarılı olmanız mümkün değil. Dolayısıyla bu sistem, hepimizi iş birliği yapmaya, beraber çalışmaya, en doğru işi en hızlı şekilde yapmaya yönlendiriyor. Bu dönem, sonuç alma dönemi. Bu dönem alışkanlıkları değiştirme, yeni bir iş kültürü yaratma, bu kültürün sonuçlarını da topluma, ekosisteme yayma dönemi. Canter’deki iş ortağımız FUSO, kardeş şirketimiz Skoda Transportation, Türkiye’nin ilk şehirlerarası hidrojenli otobüsünün Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştirdiğimiz CaetanoBus, Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü geliştirdiğimiz ASELSAN ile kurduğumuz iş ortaklıkları bizim bu yaklaşımımızın en güçlü göstergeleri.”
Mitsubishi Fuso Truck and Bus Corporation Uluslararası Satış ve Müşteri Hizmetleri Grup Başkanı Andreas Deuschle ise şunları kaydetti: “Sıfır emisyonlu hafif kamyonumuz eCanter’i TEMSA ile birlikte Türkiye’ye getirerek, ticari araçlardaki yetkinliğimizi bir ileri seviyeye taşımaktan dolayı son derece heyecanlıyız. TEMSA ile uzun süreli iş birliğimizi sürdürerek, ticari araç endüstrisine öncülük etmeye devam edeceğiz.”
200 KİLOMETREYE KADAR MENZİL SUNUYOR
- FUSO eCanter; 6, 7,5 ve 8,5 ton segmentlerinde, toplam 5 farklı modelle piyasa sunulacak.
- Şaft bulunmayan kompakt yapı, FUSO eCanter’e yüksek verimlilik ve maksimum hızlanma kapasitesi sunuyor.
- 2 parça (82kWh) ya da 3 parça (124 kWh) olmak üzere farklı batarya alternatifleriyle müşterilerine sunulan eCanter araçların menzili, 200 kilometreye kadar çıkabiliyor. 82kWh bataryaya sahip araçlar, hızlı şarj özelliğiyle sadece 72 dakikada şarj olabiliyor.
- FUSO eCanter’de 3 yıl /100.000 kilometre araç garantisi bulunurken, batarya için de 6 yıl / 200.000 kilometre garanti sağlanıyor.
- Anahtarsız erişim, dijital gösterge, multimedya ekranı, LED arka farlar, fonksiyonel direksiyon, ısıtmalı sürücü koltuğu, direksiyon ve ön cam, geliştirilmiş kabin izolasyonu gibi pek çok özelliğiyle, ergonomi, konfor ve teknolojiyi aynı anda kullanıcılarına sunmayı başarıyor.
- Ayrıca, sürüş konforunun yanında güvenliği de ön planda tutan eCanter, ABA 5 – acil fren sistemi, yaya uyarı sistemi (AVAS), acil devre kesici buton ve çarpışma algılama sistemi, uzun far asistanı, geri görüş kamerası, elektrikli park freni, AEBS (ABS, ASR, ESP) ve sürücü hava yastığı gibi çok kapsamlı güvenlik paketine sahip.
Kamyon-Çekici
Volvo Trucks, Yeni Nesil Modellerini ve Çevre Duyarlılığını Sergiledi!

Volvo Trucks, “Markanın Kalbi” olarak anılan İsveç’in Göteborg şehrinde düzenlenen etkinlik kapsamında, Türkiye’den davet edilen basın mensuplarının katılımıyla en yeni modellerinin test sürüşlerini gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında; Tuve Fabrikası’ndaki üretim hatları yakından incelendi. Ayrıca etkinlikte, tamamen elektrikli ve LNG donanımlıaraçlar ile markanın 780 beygirlik yeni 17,3 litrelik en güçlü dizel motorları da kapsayan yeni Volvo Trucks modellerinin tamamı VTEX’teki test pistinde kullanıldı ve 2024 yılında kapılarını açan World of Volvo Müzesi ziyaret edildi.
2024 yılında Avrupa’da 56.331 adetlik rekor teslimat gerçekleştirerek, 16 ton üzeri ağır ticari araç pazarı Avrupa liderliği tescillenen Volvo Trucks; kalite, güvenlik ve çevreye saygı değerleri ile sürdürülebilirlikten ödün vermeden sektöre yön vermeye devam ediyor. 1970’lerden günümüze kamyonların emisyon oranlarında %90, yakıt tüketimi ve iklimsel etkilerinde ise %40 oranında azalma sağlanan Volvo Trucks modellerinin en yenileri, İsveç’in Göteborg şehrinde düzenlenen etkinlikte deneyimlendi. “Markanın Kalbi” olarak anılan bölgede ilk olarak Tuve Fabrikası’ndaki üretim hatları ziyaret edildi. Etkinliğin ikinci durağı VTEX (Volvo Trucks Experience Center-Volvo Trucks Deneyim Merkezi) idi. Elektrikli, LNG’li ve içten yanmalı motorlara sahip, farklı ağırlık, kabin ve donanımlardaki en yeni Volvo Trucks modellerinin test sürüşleri, deneyim merkezinin özel pistinde gerçekleştirildi. Etkinliğin son durağı; markanın temel değerleri ile oluşturulan ve 2024’te kapılarını ziyaretçilerine açan World of Volvo oldu. 14 Nisan 2027’de 100. kuruluş yılı kutlanacak Volvo markasının ilk aşamalarından günümüze geçen serüveninin gözler önüne serildiği müzede, otomobiller, kamyonlar ve ticari araçlara ek olarak; konfor, güvenlik veçevreye saygı değerlerine odaklanan özel deneyim alanları da bulunuyor.
Kıvanç Kızılkaya: “2025 yılı Türkiye ağır ticari araç pazarının, 2024 yılına benzer bir seviyede tamamlanmasını öngörüyoruz”
Etkinliğin ev sahipliğini gerçekleştiren Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya; “Aralıksız sürdürdüğümüz yeni model lansmanlarımızın da katkısıyla başarılarla geçirdiğimiz 2023 ve 2024 yıllarının ardından, 2025 yılında da sektördeki yükselişimizi artırarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Ocak-Mayıs 2025 arasındaki kamyon teslimatlarımızla sektörde %7’lik pazar payına ulaştık. 2025’in sonuna kadar; inşaat ve lojistik sektörlerindeki gelişmeler doğrultusunda Türkiye ağır ticari araç pazarının, 2024 yılına benzer bir seviyede tamamlanmasını öngörüyoruz. Bu çerçevede Volvo Trucks’ın pazar payını daha da artırmayı ve yılı güçlü bir konumda tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.
Yeni modellerine dair bilgileri de paylaşan Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya; “Yakıt tüketiminde ve karbon salınımında %5’in üzerinde tasarruf sağlayan Volvo FH Aero Serisi, Ocak-Mayıs2025 döneminde hem perakende pazarında hem de terzi usulü alım gerçekleştiren iş ortaklarımızın filolarında yerini aldı.Elektrikli, içten yanmalı ya da alternatif yakıtlı fark etmeksizin; iş ortaklarımızın çevresel etkilerini azaltma ve operasyonel maliyetlerini optimize etme yönünde somut faydalar sağlayan ürün ve hizmetlerimizi sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, 6 saatte 1 kamyonu sıfırdan üretiyor!
Volvo Trucks’ın Göteborg şehrinde 1982 yılında faaliyetlerine başlayan, 117.500 metrekare alana yayılan Tuve Fabrikası, 2vardiyada, günlük 113 kamyon üretebilme kapasitesine sahip.35 farklı ülkeden 2400 personeli bulunan fabrikanın %30’u kadın çalışanlardan oluşuyor. Tuve Fabrikası, dünya çapında yaklaşık 100 ülkeye ağır hizmet tipi kamyonları üreterek Volvo Trucks’ın en önemli tesisleri arasında yer alıyor. Volvo Trucks’ın elektrikli kamyonları ve Aero Serisi de bu fabrikada üretiliyor. Tuve Fabrikası’nda çelik rulo levhaların şasiye dönüştürülmesi ile başlayan üretim süreci, yaklaşık 6 saat sonunda yola çıkmaya hazır bir kamyona dönüşüyor. Günlük 113 adet kamyonun üretildiği Tuve Fabrikası’nda her bir kabinin montajı, 56 farklı istasyonda ortalama 900 parçanın birleştirilmesi ile tamamlanıyor.
Karbon salınımı yapmayan ilk otomotiv üretim tesisi “Tuve Fabrikası”
Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, 2005 yılında tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan ilk üretim tesisi unvanını kazanırken, 2040 yılına kadar da sıfır emisyonlu fabrika olma hedefine sahip. Fabrikanın elektrik ve ısı ihtiyaçları, çevre dostu biyoyakıt santrali ve rüzgar türbinlerinden sağlanıyor. Fabrikada enerji tasarrufu sağlamak için devreye alınan yeni yüzey işleme süreçleri ile enerji tüketiminde %30’u aşan azalma sağlanıyor.
Cam montajı gibi işlemlerde robotlar kullanılırken, her bir kamyon, kişiselleştirilmiş donanımlara bağlı olarak ilk aşamadan itibaren elde üretiliyor. Sıfır atık hedefi ile çalışan Tuve Fabrikası, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi, sıfır emisyonlu araç üretimi ve çevresel yönetim sistemleri ile Volvo Trucks’ın sürdürülebilir üretim anlayışını yansıtıyor.
Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, Güney Afrika, Tayland, Hindistan, Avustralya, Suudi Arabistan, Malezya, Tayvan ve Irak gibi ülkelere de CKD tipindeki montajlı üretimler için günlük 50 konteynere varan gönderimler yapabiliyor. Fabrika aynı zamanda Gent-Belçika’daki üretim tesisine de parça üretimi gerçekleştiriyor.
Volvo Trucks Deneyim Merkezi’nde en yeni modeller test edildi!
Volvo Trucks Experience Center (VTEX), üretilen tüm modellerin test edilebilmesine olanak sağlayan bir merkez. Türk basın mensupları tarafından 11 Haziran 2025 tarihinde VTEX’te düzenlenen deneme sürüşleri kapsamında 15 yeni Volvo Trucks modeli kullanıldı. Elektrikli, dizel ve LNG’li güç kaynaklarına sahip Volvo Trucks modelleri arasında çöp kamyonlarından, çekicilere, soğuk zincir kamyonlardan, ağır hizmet tipi kamyonlara kadar uzanan tüm ürün gamı basınmensupları tarafından yapılan test sürüşleri ile deneyimlendi.
World of Volvo: Volvo’nun ruhunu yansıtan müze
14 Nisan 2024 tarihinde kapılarını açan World of Volvo, marka tarihini, kültürünü ve geleceğe yönelik vizyonunu ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Toplam 22.000 metrekare alandan oluşan yapı, Danimarkalı ünlü mimar Henning Larsen tarafından İskandinav kültürüne uygun olarak tasarlandı. 5 kattan oluşan World of Volvo’nun en üst 2 katı, herkesin kullanımına açık olacak şekilde, ortak bir kullanım terasını da barındıran alanlara sahip. 3,5 yılda inşaatı tamamlanan World of Volvo, sadece bir deneyim merkezi olmanın ötesinde, ziyaretçilere markanın insan odaklı yaklaşımını, sürdürülebilirlik vizyonunu ve İsveç kültürünü tanıtan bir platform. Yaklaşık 1 yıl içinde Göteborg’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin arasına dahil olan World of Volvo’nun, 4.500 metrekarelik alana yayılan sergi bölümünde, Volvo’nun geçmişten günümüze tüm yolculuğuna şahitlik etmiş otomobiller, kamyonlar ve ticari araçlara ek olarak;interaktif deneyim alanları da ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Volvo Trucks’ın Yeşil Dönüşüm Vizyonu:
Bu hedefler doğrultusunda Volvo Trucks, yalnızca sektörel başarılarla değil, iklim kriziyle mücadelede üstlendiği sorumlulukla da fark yaratıyor. Elektrifikasyon, alternatif yakıt çözümleri ve karbon-nötr üretim vizyonuyla öne çıkanVolvo Trucks, sürdürülebilir lojistiğin geleceğini bugünden inşa ediyor.
Kamyon-Çekici
Türkiye’de Akaryakıt Sektörüne Yeni Düzenleme: Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Başlıyor

Türkiye’deki akaryakıt istasyonlarında yapılan yakıt alım işlemleri, yeni bir düzenleme ile daha güvenli ve şeffaf hale geliyor. 1 Şubat 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), taşıt plakalarının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak ve böylece vergi kaçakçılığıyla etkin bir mücadele sunacak. Bu sistemin, hem akaryakıt sektöründe hem de genel ekonomide büyük bir değişim yaratması bekleniyor.
UTTS, akaryakıt istasyonlarında, yakıt alımı sırasında taşıt plakasının sisteme kaydedilmesiyle vergi güvenliğini artırmayı amaçlıyor. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen bu sistem, akaryakıt satışlarını şeffaflaştırırken, kayıt dışı ekonomiyi önlemeyi hedefliyor. Uygulama, tüm akaryakıt istasyonları için zorunlu olacak ve 31 Ocak 2025’e kadar istasyonlar, gerekli donanımları kurarak sisteme kaydolmak zorunda. Bu tarihten sonra yapılan işlemlerin, UTT sistemi üzerinden kaydedilmesi gerekecek.
Türkiye’de akaryakıt sektöründe büyük bir dönüşüm başlıyor. 2025 yılının başı itibarıyla yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), akaryakıt alımlarında taşıt plakasının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak. Bu sistem, özellikle vergi güvenliği ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından kritik bir öneme sahip. Yeni düzenleme, Türkiye’deki akaryakıt istasyonları için büyük bir değişim sürecinin başlangıcını işaret ediyor. UTTS nedir? sorusunun cevabı, akaryakıt alımlarını daha şeffaf hale getirerek sektördeki vergi kaçakçılığını önlemeye odaklanmaktadır.
Akaryakıt İstasyonları İçin UTTS Zorunluluğu: 31 Ocak 2025’e Kadar Başvuru Yapılmalı
1 Şubat 2025’ten itibaren, Türkiye’deki tüm akaryakıt istasyonları, UTT sistemi üzerinden işlem yapmaya başlayacak. Bu tarihten önce, istasyonların UTTS başvurusunu tamamlayarak gerekli donanımları kurmaları zorunlu olacak. Başvuru ve kurulum süreci, akaryakıt istasyonlarının dijital dönüşümünü hızlandırarak, sektördeki şeffaflık ve güvenliği artıracak. Ayrıca, taşıt sahipleri için daha güvenli ve takip edilebilir bir sistem sunulacak. UTTS’yi nasıl kullanırım? sorusunun cevabı ise oldukça basit: İstasyonlar, her yakıt alımında taşıt plaka bilgisini otomatik olarak kaydederek vergi denetimlerini kolaylaştıracak.
Vergi Kaçakçılığının Önlenmesi ve Rekabetin Eşitlenmesi
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, vergi denetimlerini kolaylaştırarak Türkiye’deki akaryakıt sektöründe kayıt dışı ekonomiyi engellemeyi hedefliyor. Bakanlık yetkililerine göre, bu sistem sadece vergi güvenliğini sağlamanın yanı sıra sektördeki haksız rekabeti ortadan kaldıracak. UTTS nasıl çalışır? sorusunun yanıtı, taşıt plakası bilgilerini doğrulayan sistemin, her akaryakıt alımını gerçek zamanlı olarak kaydetmesinde yatıyor. Bu sayede, akaryakıt istasyonları daha şeffaf bir şekilde işlem yaparken, sektör de dijital dönüşüm sürecine katkı sağlıyor.
Blog
TürkTraktör’ün Yapay Zeka Asistanı TrakBot 7/24 Çiftçilerin Hizmetinde

TürkTraktör, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla devreye aldığı mobil uygulaması Tarlam Cepte’yi geliştirmeye devam ediyor. Tarlam Cepte’nin sektördeki ilk yapay zeka destekli yeni sohbet robotu TrakBot, çiftçilerin her an yanında olan dijital bir asistan gibi çalışıyor. Çiftçilerin karar alma süreçlerine hız kazandıran TrakBot, kullanıcıların sorularına anında yanıt vererek tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor.
TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, tarımı geleceğe hazırlama amacıyla dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini belirtti. Tarlam Cepte’nin yeni sohbet robotu ‘TrakBot’un bunun son örneklerinden biri olduğunu ifade eden Séjourné, “TürkTraktör olarak tarımda en yeni teknolojileri ilk kez devreye almaya büyük önem veriyoruz. En çevreci traktör ve ekipmanlarımızın yanı sıra tarımın dijitalleşmesi için de durmaksızın çalışıyoruz. Çiftçilerimizin her türlü ihtiyacında yanında olabilmek ve dijital karar desteği sunabilmek için 2019’da hayata geçirdiğimiz Tarlam Cepte uygulamamızı her geçen gün yeni özelliklerle donatıyoruz” dedi.
Kullanıcı sayısı 170 bini geçen Tarlam Cepte’nin sektörde bir ilk olan sohbet robotu ‘TrakBot’un tarımda dijital dönüşümü hızlandıracağına inandığını vurgulayan Séjourné, “Tarım endüstrisi için özel olarak tasarlanan TrakBot, çiftçilerimizin her an yanlarında taşıyabilecekleri dijital bir asistan olarak çalışıyor. 7/24 iletişim kurarak, hava durumu raporlarından kampanyalara, gübreleme tavsiyelerinden sulama önerilerine kadar pek çok konuda sorulara anında yanıt veriyor. Güncel verilerle desteklenen doğru ve hızlı cevaplarla çiftçilerimiz en sık karşılaştığı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bu yeni teknolojinin verimli ve sürdürülebilir tarım tekniklerini de yaygınlaştıracağına inanıyoruz” dedi.
Tarlam Cepte Tarımın Geleceğini Bugünden İnşa Ediyor
TürkTraktör, tarım sektörüne yenilikçi çözümler sunan Tarlam Cepte ile dijitalleşmeyi kullanarak sektördeki tüm paydaşları daha sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe taşımayı hedefliyor. Tarlam Cepte’nin sunduğu dijital çözümler, tarım sektöründeki geleneksel iş yapış biçimlerini dönüştürerek daha akıllı, hızlı ve verimli bir tarım pratiği inşa etmeyi amaçlıyor.
Chatbot teknolojisiyle geliştirilen TrakBot, tarımda dijitalleşmenin çiftçilerin yanı sıra büyük tarım işletmeleri için de büyük faydalar sağlayacağı bir dönüm noktasını işaret ediyor. TrakBot, büyük veri analitiği ve tarım sektörüne yönelik bilgisi sayesinde verileri hızla işleyip hızlı ve kişiselleştirilmiş yanıtlar sunuyor.
Samimi, profesyonel ve tarafsız bir dil kullanan TrakBot, gereksiz detaylardan kaçınarak çiftçilerin sorularına net ve doğru çözümler öneriyor. Yapay zeka tabanlı yapısı sayesinde cevapların doğru ve kapsamlı olması için çaba gösteren TrakBot, sorular eksik bilgi içermesi durumunda doğru ve tatmin edici cevabı verebilmek için gerekli soruları yöneltmeye devam ediyor.