Connect with us

Kamyon-Çekici

Ulaşım ve Taşımacılıkta Elektrikli Dönem

Taşımacılık sektörünün geleceğinde artık açık olarak sadece elektrikli araçlar yer alıyor. Hem toplu, hem de kişisel ulaşım gün geçtikçe çok daha çevreci hale geliyor. Buna ek olarak elektrikli araçlar artık iş dünyasında da boy gösteriyor.

Taşımacılık sektörü kendisini hızlı şekilde yenileyen alanların başında geliyor. Yeni teknolojilere hızlı şekilde uyum sağlayan sektör, şu an tam olarak bir ‘Elektrik devrimi’nin merkezinde yer alıyor. Artık pazarda hemen satın alınabilecek çok sayıda elektrikli otomobil, elektrikli bisiklet, elektrikli motosiklet ve elektrikli scooter bulunuyor. Ancak Ulaşım sektörü sadece bunlarla yetinmiyor. Toplu taşımada aktif olarak çok sayıda elektrikli otobüs kullanılıyor, elektrikli gemi/tekne modelleri yolcu ile yük taşıyor, havacılığı değiştirmek adına hem ufak hem büyük boyutlu elektrikli uçak modelleri geliştiriliyor. Aynı şekilde elektrikli helikopter modelleri üzerinde de çalışmalar sürüyor. Raylı sistemlerin büyük bölümünü uzun zaman önce elektrikli altyapıya geçiren devletler ve şirketler, elektrikli uçan taksi gibi geleceğin araçları üzerinde de aktif olarak çalışmalar yapıyor. Elektrikli gelecek; günümüzde sadece kişisel ya da toplu taşımayı değiştirmiyor, iş dünyasına da çok büyük bir etki ediyor. Şu an aktif kullanımda olan birçok elektrikli iş makinesi bulunuyor, elektrikli otomobil pazarını büyüten ana isim Tesla gibi birçok firma “elektrikli kamyon” modelleri geliştiriyor. Aynı zamanda elektrikli traktör ya da kepçe gibi araçlar da sektördeki kullanımlarını artırıyor.

NEDEN ELEKTRİK?

Evet, neden tüm ulaşım sektörü inanılmaz bir ivme ile elektrikli altyapıya geçiş yapıyor? Bunun ilk ve en büyük cevabı çevre oluyor. İçten yanmalı motora sahip olmayan elektrikli araçlar, bu sayede çevreyi ya da havayı neredeyse hiç kirletmiyor. Bu araçların çalışması için gereken elektriğin üretimi için halen çevreye zarar veriyoruz ancak bu konuda da büyük adımlar atılıyor. Türkiye dahil birçok ülke artık güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından ciddi şekilde yararlanıyor, daha fazla oranlarda temiz ve yenilenebilir enerji üretiyor. Elektrikli araçlar çevreci olmaları yanında kompleks olmayan altyapıları nedeniyle de firmaların da odağında yer alıyor. Yüksek bakım getiren içten yanmalı motorlara sahip olmayan elektrikli araçların bakımı, hem daha kolay hem de ucuz oluyor. Elektriğin verdiği yüksek güç ile şaşırtıcı derecede yüksek performans getiren elektrikli ulaşım araçları, hepsine ek olarak birçok ülke için “zorunlu geleceği” oluşturuyor. Birçok Avrupa ülkesi 2030 yılı itibarıyla içten yanmalı araçları trafikten çıkarmak için gereken adımları atmış durumdalar. Burada başlangıç otomobiller ile olacak ancak diğer içten yanmalı araçlar da yavaş yavaş trafiğin dışına alınacak. Gelecekte şehirlerde sadece çevreyi kirletmeyen ve gürültü yapmayan araçlar yol alacak.

TÜRKİYE’DEKİ DURUM

Şu an Türkiye’de tamamen elektrikli 14’ten fazla otomobil satılıyor, yeni elektrikli otomobiller de yolda görünüyor. Aynı şekilde çok sayıda elektrikli bisiklet, elektrikli motosiklet ve elektrikli scooter’ın da resmi satışı yapılıyor. Ayrıca Türkiye’de elektrikli iş makinesi kullanımı da artıyor ve bu araçlar için satış çalışmalar hız kazanıyor. Türkiye’de halen gelişmiş bir ağ kurulamamış olsa da elektrikli şarj istasyonları da artış gösteriyor. Elektrikli geleceğin son kullanıcı arasında yaygınlaşması adına en önemli detayların başında şarj istasyonları yer alıyor. Elektrikli şarj istasyonlarının artması ve yeni teknolojiler ile beraber şarj etme sürecinin benzin almak kadar kısa hale getirilmesi ya da en az 30 dakika gibi sürelere çekilmesi çok önemli görünüyor.

GELECEK BURADA

Taşımacılık alanında yer alan hemen her firma, artık geleceğin tamamen elektrikli altyapıdan geçtiğini görüyor ve bunu kabul ederek çalışmalarını dönüştürüyor. Artık hemen hemen hiçbir firmanın bırakın uzun vadeli, kısa vadeli planları arasında dahi içten yanmalı motora sahip bir taşıma aracı yer almıyor. Birçok dev üretici içten yanmalı motor geliştirme çalışmalarını sona erdirmiş durumda. Biliyorsunuz yerli üretici Togg da planladığı araçlarını tamamen elektrikli altyapı üzerine kuruyor. Temiz bir gelecek kurmak ve elektrikli geleceğin bir parçası olmak 2022 itibarıyla hiç olmadığı kadar önemli ve şu an bu alandaki hiçbir yatırımın boşa gitmesi olası değil gibi görünüyor.

YENİ PİL TEKNOLOJİLERİ KAPIDA

Elektrikli araçların en önemli altyapı parçaları taşıdıkları pil sistemleri. Şu an ticari hale gelmiş hemen her aracın bünyesinde lityum-iyon pil paketleri yer alıyor. Lityum temelinden dolayı bu sistemler çok çevreci değiller ve menzilleri halen birçok sürücü için istenilen seviyede yer almıyor. Ancak bu alanda farklı çözümler geliştirilmiyor değil. Örneğin yakın gelecek odaklı “katı hal pilleri” özelinde son yıllarda çok büyük çalışmalar yapılıyor. Gelecekte lityum-iyon pillerin yerini alacak bu piller üzerinde BMW, Ford ve Samsung gibi isimler büyük Ar-Ge harcamaları yapıyor. Lityum-iyon pillerden daha güvenli olan ve mevcut çözümlerden daha yüksek enerji depolayabilen katı hal pil teknolojisi, daha uzun süre görev yapabiliyor ve zorlu şartlara da daha dayanıklı. Geleceğin pil teknolojisi olarak geçen katı hal pili, lityum iyon pillerden birim alanda daha fazla enerji depolayabiliyor olmasıyla 800 km gibi menzilleri standart hale getiriyor. Bu pil teknolojisi ve daha verimli araçlar ile gelecekte tam dolu pile ile 1.000 km yol almak birçok otomobil için standart olacak gibi görünüyor. Ayrıca bu konuda başka planlar da var. Firmalar menzili artırmak adına araçlarına güneş panelleri koyma konusunda da çalışmalar yapıyor.

Kaynak: HÜRRİYET

   Ulaşım Gündemi

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kamyon-Çekici

Volvo Trucks, Yeni Nesil Modellerini ve Çevre Duyarlılığını Sergiledi!

Volvo Trucks, “Markanın Kalbi” olarak anılan İsveç’in Göteborg şehrinde düzenlenen etkinlik kapsamında, Türkiye’den davet edilen basın mensuplarının katılımıyla en yeni modellerinin test sürüşlerini gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında; Tuve Fabrikası’ndaki üretim hatları yakından incelendi. Ayrıca etkinlikte, tamamen elektrikli ve LNG donanımlıaraçlar ile markanın 780 beygirlik yeni 17,3 litrelik en güçlü dizel motorları da kapsayan yeni Volvo Trucks modellerinin tamamı VTEX’teki test pistinde kullanıldı ve 2024 yılında kapılarını açan World of Volvo Müzesi ziyaret edildi.

2024 yılında Avrupa’da 56.331 adetlik rekor teslimat gerçekleştirerek, 16 ton üzeri ağır ticari araç pazarı Avrupa liderliği tescillenen Volvo Trucks; kalite, güvenlik ve çevreye saygı değerleri ile sürdürülebilirlikten ödün vermeden sektöre yön vermeye devam ediyor. 1970’lerden günümüze kamyonların emisyon oranlarında %90, yakıt tüketimi ve iklimsel etkilerinde ise %40 oranında azalma sağlanan Volvo Trucks modellerinin en yenileri, İsveç’in Göteborg şehrinde düzenlenen etkinlikte deneyimlendi. “Markanın Kalbi” olarak anılan bölgede ilk olarak Tuve Fabrikası’ndaki üretim hatları ziyaret edildi. Etkinliğin ikinci durağı VTEX (Volvo Trucks Experience Center-Volvo Trucks Deneyim Merkezi) idi. Elektrikli, LNG’li ve içten yanmalı motorlara sahip, farklı ağırlık, kabin ve donanımlardaki en yeni Volvo Trucks modellerinin test sürüşleri, deneyim merkezinin özel pistinde gerçekleştirildi. Etkinliğin son durağı; markanın temel değerleri ile oluşturulan ve 2024’te kapılarını ziyaretçilerine açan World of Volvo oldu. 14 Nisan 2027de 100. kuruluş yılı kutlanacak Volvo markasının ilk aşamalarından günümüze geçen serüveninin gözler önüne serildiği müzede, otomobiller, kamyonlar ve ticari araçlara ek olarak; konfor, güvenlik veçevreye saygı değerlerine odaklanan özel deneyim alanları da bulunuyor.

Kıvanç Kızılkaya: “2025 yılı Türkiye ağır ticari araç pazarının, 2024 yılına benzer bir seviyede tamamlanmasını öngörüyoruz

Etkinliğin ev sahipliğini gerçekleştiren Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya; “Aralıksız sürdürdüğümüz yeni model lansmanlarımızın da katkısıyla başarılarla geçirdiğimiz 2023 ve 2024 yıllarının ardından, 2025 yılında da sektördeki yükselişimizi artırarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Ocak-Mayıs 2025 arasındaki kamyon teslimatlarımızla sektörde %7’lik pazar payına ulaştık. 2025’in sonuna kadar; inşaat ve lojistik sektörlerindeki gelişmeler doğrultusunda Türkiye ağır ticari araç pazarının, 2024 yılına benzer bir seviyede tamamlanmasını öngörüyoruz. Bu çerçevede Volvo Trucks’ın pazar payını daha da artırmayı ve yılı güçlü bir konumda tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.

Yeni modellerine dair bilgileri de paylaşan Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya; “Yakıt tüketiminde ve karbon salınımında %5’in üzerinde tasarruf sağlayan Volvo FH Aero Serisi, Ocak-Mayıs2025 döneminde hem perakende pazarında hem de terzi usulü alım gerçekleştiren iş ortaklarımızın filolarında yerini aldı.Elektrikli, içten yanmalı ya da alternatif yakıtlı fark etmeksizin; iş ortaklarımızın çevresel etkilerini azaltma ve operasyonel maliyetlerini optimize etme yönünde somut faydalar sağlayan ürün ve hizmetlerimizi sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, 6 saatte 1 kamyonu sıfırdan üretiyor!

Volvo Trucks’ın Göteborg şehrinde 1982 yılında faaliyetlerine başlayan, 117.500 metrekare alana yayılan Tuve Fabrikası, 2vardiyada, günlük 113 kamyon üretebilme kapasitesine sahip.35 farklı ülkeden 2400 personeli bulunan fabrikanın %30’u kadın çalışanlardan oluşuyor. Tuve Fabrikası, dünya çapında yaklaşık 100 ülkeye ağır hizmet tipi kamyonları üreterek Volvo Trucks’ın en önemli tesisleri arasında yer alıyor. Volvo Trucks’ın elektrikli kamyonları ve Aero Serisi de bu fabrikada üretiliyor. Tuve Fabrikası’nda çelik rulo levhaların şasiye dönüştürülmesi ile başlayan üretim süreci, yaklaşık 6 saat sonunda yola çıkmaya hazır bir kamyona dönüşüyor. Günlük 113 adet kamyonun üretildiği Tuve Fabrikası’nda her bir kabinin montajı, 56 farklı istasyonda ortalama 900 parçanın birleştirilmesi ile tamamlanıyor.

Karbon salınımı yapmayan ilk otomotiv üretim tesisi Tuve Fabrikası”

Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, 2005 yılında tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan ilk üretim tesisi unvanını kazanırken, 2040 yılına kadar da sıfır emisyonlu fabrika olma hedefine sahip. Fabrikanın elektrik ve ısı ihtiyaçları, çevre dostu biyoyakıt santrali ve rüzgar türbinlerinden sağlanıyor. Fabrikada enerji tasarrufu sağlamak için devreye alınan yeni yüzey işleme süreçleri ile enerji tüketiminde %30’u aşan azalma sağlanıyor.

Cam montajı gibi işlemlerde robotlar kullanılırken, her bir kamyon, kişiselleştirilmiş donanımlara bağlı olarak ilk aşamadan itibaren elde üretiliyor. Sıfır atık hedefi ile çalışan Tuve Fabrikası, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi, sıfır emisyonlu araç üretimi ve çevresel yönetim sistemleri ile Volvo Trucks’ın sürdürülebilir üretim anlayışını yansıtıyor.

Volvo Trucks’ın Tuve Fabrikası, Güney Afrika, Tayland, Hindistan, Avustralya, Suudi Arabistan, Malezya, Tayvan ve Irak gibi ülkelere de CKD tipindeki montajlı üretimler için günlük 50 konteynere varan gönderimler yapabiliyor. Fabrika aynı zamanda Gent-Belçika’daki üretim tesisine de parça üretimi gerçekleştiriyor.  

Volvo Trucks Deneyim Merkezi’nde en yeni modeller test edildi!

Volvo Trucks Experience Center (VTEX), üretilen tüm modellerin test edilebilmesine olanak sağlayan bir merkez. Türk basın mensupları tarafından 11 Haziran 2025 tarihinde VTEX’te düzenlenen deneme sürüşleri kapsamında 15 yeni Volvo Trucks modeli kullanıldı. Elektrikli, dizel ve LNG’li güç kaynaklarına sahip Volvo Trucks modelleri arasında çöp kamyonlarından, çekicilere, soğuk zincir kamyonlardan, ağır hizmet tipi kamyonlara kadar uzanan tüm ürün gamı basınmensupları tarafından yapılan test sürüşleri ile deneyimlendi.

World of Volvo: Volvo’nun ruhunu yansıtan müze

14 Nisan 2024 tarihinde kapılarını açan World of Volvo, marka tarihini, kültürünü ve geleceğe yönelik vizyonunu ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Toplam 22.000 metrekare alandan oluşan yapı, Danimarkalı ünlü mimar Henning Larsen tarafından İskandinav kültürüne uygun olarak tasarlandı. 5 kattan oluşan World of Volvo’nun en üst 2 katı, herkesin kullanımına açık olacak şekilde, ortak bir kullanım terasını da barındıran alanlara sahip. 3,5 yılda inşaatı tamamlanan World of Volvo, sadece bir deneyim merkezi olmanın ötesinde, ziyaretçilere markanın insan odaklı yaklaşımını, sürdürülebilirlik vizyonunu ve İsveç kültürünü tanıtan bir platform. Yaklaşık 1 yıl içinde Göteborg’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin arasına dahil olan World of Volvo’nun, 4.500 metrekarelik alana yayılan sergi bölümünde, Volvo’nun geçmişten günümüze tüm yolculuğuna şahitlik etmiş otomobiller, kamyonlar ve ticari araçlara ek olarak;interaktif deneyim alanları da ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

 

Volvo Trucks’ın Yeşil Dönüşüm Vizyonu:

2030: Karbon ayak izini %50 düşürecek.
2040: Sıfır emisyonlu ürün gamına geçiş tamamlanacak.
2050: Net sıfır karbonlu üretim süreçleri hayata geçirilecek.

Bu hedefler doğrultusunda Volvo Trucks, yalnızca sektörel başarılarla değil, iklim kriziyle mücadelede üstlendiği sorumlulukla da fark yaratıyor. Elektrifikasyon, alternatif yakıt çözümleri ve karbon-nötr üretim vizyonuyla öne çıkanVolvo Trucks, sürdürülebilir lojistiğin geleceğini bugünden inşa ediyor.

Continue Reading

Kamyon-Çekici

Türkiye’de Akaryakıt Sektörüne Yeni Düzenleme: Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Başlıyor

Türkiye’deki akaryakıt istasyonlarında yapılan yakıt alım işlemleri, yeni bir düzenleme ile daha güvenli ve şeffaf hale geliyor. 1 Şubat 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), taşıt plakalarının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak ve böylece vergi kaçakçılığıyla etkin bir mücadele sunacak. Bu sistemin, hem akaryakıt sektöründe hem de genel ekonomide büyük bir değişim yaratması bekleniyor.

UTTS, akaryakıt istasyonlarında, yakıt alımı sırasında taşıt plakasının sisteme kaydedilmesiyle vergi güvenliğini artırmayı amaçlıyor. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen bu sistem, akaryakıt satışlarını şeffaflaştırırken, kayıt dışı ekonomiyi önlemeyi hedefliyor. Uygulama, tüm akaryakıt istasyonları için zorunlu olacak ve 31 Ocak 2025’e kadar istasyonlar, gerekli donanımları kurarak sisteme kaydolmak zorunda. Bu tarihten sonra yapılan işlemlerin, UTT sistemi üzerinden kaydedilmesi gerekecek.

Türkiye’de akaryakıt sektöründe büyük bir dönüşüm başlıyor. 2025 yılının başı itibarıyla yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), akaryakıt alımlarında taşıt plakasının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak. Bu sistem, özellikle vergi güvenliği ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından kritik bir öneme sahip. Yeni düzenleme, Türkiye’deki akaryakıt istasyonları için büyük bir değişim sürecinin başlangıcını işaret ediyor. UTTS nedir? sorusunun cevabı, akaryakıt alımlarını daha şeffaf hale getirerek sektördeki vergi kaçakçılığını önlemeye odaklanmaktadır.

Akaryakıt İstasyonları İçin UTTS Zorunluluğu: 31 Ocak 2025’e Kadar Başvuru Yapılmalı

1 Şubat 2025’ten itibaren, Türkiye’deki tüm akaryakıt istasyonları, UTT sistemi üzerinden işlem yapmaya başlayacak. Bu tarihten önce, istasyonların UTTS başvurusunu tamamlayarak gerekli donanımları kurmaları zorunlu olacak. Başvuru ve kurulum süreci, akaryakıt istasyonlarının dijital dönüşümünü hızlandırarak, sektördeki şeffaflık ve güvenliği artıracak. Ayrıca, taşıt sahipleri için daha güvenli ve takip edilebilir bir sistem sunulacak. UTTS’yi nasıl kullanırım? sorusunun cevabı ise oldukça basit: İstasyonlar, her yakıt alımında taşıt plaka bilgisini otomatik olarak kaydederek vergi denetimlerini kolaylaştıracak.

Vergi Kaçakçılığının Önlenmesi ve Rekabetin Eşitlenmesi

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, vergi denetimlerini kolaylaştırarak Türkiye’deki akaryakıt sektöründe kayıt dışı ekonomiyi engellemeyi hedefliyor. Bakanlık yetkililerine göre, bu sistem sadece vergi güvenliğini sağlamanın yanı sıra sektördeki haksız rekabeti ortadan kaldıracak. UTTS nasıl çalışır? sorusunun yanıtı, taşıt plakası bilgilerini doğrulayan sistemin, her akaryakıt alımını gerçek zamanlı olarak kaydetmesinde yatıyor. Bu sayede, akaryakıt istasyonları daha şeffaf bir şekilde işlem yaparken, sektör de dijital dönüşüm sürecine katkı sağlıyor.

Continue Reading

Blog

TürkTraktör’ün Yapay Zeka Asistanı TrakBot 7/24 Çiftçilerin Hizmetinde

TürkTraktör, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla devreye aldığı mobil uygulaması Tarlam Cepte’yi geliştirmeye devam ediyor. Tarlam Cepte’nin sektördeki ilk yapay zeka destekli yeni sohbet robotu TrakBot, çiftçilerin her an yanında olan dijital bir asistan gibi çalışıyor. Çiftçilerin karar alma süreçlerine hız kazandıran TrakBot, kullanıcıların sorularına anında yanıt vererek tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor.

 

TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, tarımı geleceğe hazırlama amacıyla dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini belirtti. Tarlam Cepte’nin yeni sohbet robotu ‘TrakBot’un bunun son örneklerinden biri olduğunu ifade eden Séjourné, “TürkTraktör olarak tarımda en yeni teknolojileri ilk kez devreye almaya büyük önem veriyoruz. En çevreci traktör ve ekipmanlarımızın yanı sıra tarımın dijitalleşmesi için de durmaksızın çalışıyoruz. Çiftçilerimizin her türlü ihtiyacında yanında olabilmek ve dijital karar desteği sunabilmek için 2019’da hayata geçirdiğimiz Tarlam Cepte uygulamamızı her geçen gün yeni özelliklerle donatıyoruz” dedi.

 

Kullanıcı sayısı 170 bini geçen Tarlam Cepte’nin sektörde bir ilk olan sohbet robotu ‘TrakBot’un tarımda dijital dönüşümü hızlandıracağına inandığını vurgulayan Séjourné, “Tarım endüstrisi için özel olarak tasarlanan TrakBot, çiftçilerimizin her an yanlarında taşıyabilecekleri dijital bir asistan olarak çalışıyor. 7/24 iletişim kurarak, hava durumu raporlarından kampanyalara, gübreleme tavsiyelerinden sulama önerilerine kadar pek çok konuda sorulara anında yanıt veriyor. Güncel verilerle desteklenen doğru ve hızlı cevaplarla çiftçilerimiz en sık karşılaştığı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bu yeni teknolojinin verimli ve sürdürülebilir tarım tekniklerini de yaygınlaştıracağına inanıyoruz” dedi.

 

Tarlam Cepte Tarımın Geleceğini Bugünden İnşa Ediyor

TürkTraktör, tarım sektörüne yenilikçi çözümler sunan Tarlam Cepte ile dijitalleşmeyi kullanarak sektördeki tüm paydaşları daha sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe taşımayı hedefliyor. Tarlam Cepte’nin sunduğu dijital çözümler, tarım sektöründeki geleneksel iş yapış biçimlerini dönüştürerek daha akıllı, hızlı ve verimli bir tarım pratiği inşa etmeyi amaçlıyor.

 

Chatbot teknolojisiyle geliştirilen TrakBot, tarımda dijitalleşmenin çiftçilerin yanı sıra büyük tarım işletmeleri için de büyük faydalar sağlayacağı bir dönüm noktasını işaret ediyor. TrakBot, büyük veri analitiği ve tarım sektörüne yönelik bilgisi sayesinde verileri hızla işleyip hızlı ve kişiselleştirilmiş yanıtlar sunuyor.

 

Samimi, profesyonel ve tarafsız bir dil kullanan TrakBot, gereksiz detaylardan kaçınarak çiftçilerin sorularına net ve doğru çözümler öneriyor. Yapay zeka tabanlı yapısı sayesinde cevapların doğru ve kapsamlı olması için çaba gösteren TrakBot, sorular eksik bilgi içermesi durumunda doğru ve tatmin edici cevabı verebilmek için gerekli soruları yöneltmeye devam ediyor.

 

 

 

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.