Kamyon-Çekici
MAN Truck & Bus, IAA Transportation’da e-Truck İle Akıllı ve İklim Dostu Ulaştırma Çözümlerini Tanıttı

Günümüzde yük taşımacılığının karbondan arındırılması, lojistiğin dijitalleşmesi ve giderek artan kamyon şoförü sıkıntısı, nakliye şirketlerinin karşısındaki temel zorlukları oluşturuyor. MAN Truck & Bus, IAA Transportation 2022’de tanıttığı yenilikleriyle hem bu sorunlara çözüm sunuyor hem de sorunların temelindeki dönüşümü şekillendiriyor.
Geleneksel ürünler için daha düşük yakıt tüketimi, daha cazip çalışma alanları ve sürücüler için artırılmış konfor ve daha yenilikçi dijital hizmetler sunan MAN, geleceğin CO2’siz ve akıllı bağlantılı ulaşımı için de otonom araçlar geliştiriyor. MAN, 2024 yılında piyasaya sunmayı planladığı tamamen elektrikli kamyonu eTruck’ın, üretilecek seriye yakın prototipini ilk kez Hannover’deki fuar prömiyeriyle tanıttı.
Günlük 800 kilometreye varan menzili ve megawatt şarj kapasitesi ile yeni eTruck’ın çok yönlülüğü, sadece uzun yol taşımacılığını değil, aynı zamanda hâlihazırda dizel kamyonlarla dolu tüm yaygın taşımacılık sektörlerini de elektriklendireceği anlamına geliyor. eTruck’ın seri üretim hattında geleneksel kamyonlarla birlikte üretimi, dizelden elektriğe geçişi özellikle esnek hale getiriyor. MAN, e-mobilite ve şarj altyapısı ile ilgili geliştirdiği çözümlerle birlikte, nakliye şirketleri için CO2 içermeyen tahrik sistemlerine geçişi çok daha kolay hale getiriyor.
- MAN, dizel kamyonlardan CO2 içermeyen, akıllı, iklim dostu ulaştırma çözümlerine geçişi şekillendiriyor.
- Yeni MAN D26 motoru ve aerodinamik güncelleme, daha fazla güç ve tork ile yüzde 4 ilave yakıt tasarrufu sağlıyor.
- MAN TGX ve TGS için yeni Individual Lion S donanım paketleri artık daha da özel ve sürücü odaklı olarak sunuluyor.
Sürdürülebilir, iklim açısından nötr mobiliteye geçiş, özellikle ulaştırma sektöründe de her zamankinden daha hızlı gerçekleşiyor. MAN, bu yılki IAA Transportation’da Salon 12’de yer alan C20 standında bu dönüşüme eşlik eden üç mega trende odaklanıyor. Birincisi; malların karayoluyla CO2’siz taşınması için sıfır emisyon, ikincisi; kamyonların nakliye süreçlerine optimum entegrasyonu için dijitalleştirme ve daha fazla güvenlik ve üçüncüsü ise verimlilik için otonom sürüş, kısıtlı sürücü kaynaklarının hedefli kullanımı ve farklı ulaşım tarzlarının akıllı, iklim dostu kombinasyonu. Ancak bu dönüşümü aktif olarak şekillendirmek için de aynı zamanda geleneksel ürünlerin yenilikçi geliştirmelerle desteklenmesi gerekiyor.
MAN Truck & Bus CEO’su Alexander Vlaskamp, “Daha da düşük yakıt tüketimi, sürücü ihtiyaçlarına daha fazla odaklanma ve benzin istasyonunda otomatik kamyon ödemesi gibi faydalı dijital hizmetler ile müşterilerimizin günlük işlerini basitleştiriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına bağlı olarak kamyonları elektrikle çalışır hale getirebilmek veya dizel tahrikli olarak üretebilmek için üretimimizi daha da esnekleştiriyoruz ve geleceğin ağır iş kamyonu eTruck’ı geleneksel araçlarla aynı üretim hattında inşa ediyoruz” dedi. Vlaskamp, firmanın sürdürülebilir iklim-nötr taşımacılık yaklaşımını da şöyle anlattı:
“Üretimin başlangıcında, yeni eTruck’ımız, ister organik sütün bölgesel dağıtımı olsun ister yeşil çeliğin uzun mesafe nakliyesi olsun tüm uygulama alanlarını kapsayacaktır. Dağıtım taşımacılığındaki elektrikli eTGM’mizin yanı sıra e-otobüs ve vanlarla ilgili uzun yıllara dayanan uzmanlığımızla, müşterilerimize e-mobiliteye geçişlerinde mümkün olduğunca yakın destek vereceğiz.”
MAN eTruck
MAN’ın fuardaki tanıtımının merkezinde ise, 2024’ten itibaren ilk müşterilerle buluşması planlanan yeni MAN eTruck’ın üretilecek seriye yakın prototipi yer aldı. Geleceğin “Elektrikli Aslanı”nın önemli teknik özelliklerinden bir tanesi ise, megawatt şarjı için yaptığı hazırlık oldu. Kısa sürede ulaşılan yüksek şarj kapasitesi, MAN’ın elektrikli kamyonunu günlük 600 ila 800 kilometre arasında değişen uzun mesafe ağır iş taşımacılığı için uygun hale getiriyor. Bu mesafenin daha sonraki geliştirmelerle 1.000 kilometreye kadar çıkartılması hedefleniyor. Düşük işletme maliyetleri ve en iyi enerji dengesi ile birlikte bataryalı elektrikli araçlar, geleceğin CO2’siz ticari araç filoları için en uygun teknolojiyi sunuyor. Geleceğin MAN eTruck’ı da uygulama çeşitliliği ve olası gövde konseptleri açısından günümüzün dizel kamyonlarından hiçbir şekilde aşağı kalmıyor. Yeni eTruck, CO2’siz uzun mesafe soğutulmuş gıda taşımacılığından şehir içinde az gürültülü ve emisyonsuz atık bertarafına ve şantiyelere malzemelerin taşınmasına kadar birçok farklı alanda, tamamen elektrik enerjisi kullanılarak, işlerin yürütülmesini öngörüyor.
Sıfır emisyon: Elektrik enerjisine geçişte bütüncül yaklaşım
Dizel motorlu araçlardan oluşan filoyu elektrik enerjisiyle çalışan araçlardan oluşan filoya başarılı şekilde dönüştürmek için, bir elektrikli kamyon satın alınmadan çok önce müşterinin ihtiyaçlarının bütünsel analizini yapmak gerekiyor. Bu nedenle, MAN’ın üreteceği elektrikli kamyonu için geliştirdiği MAN eMobility Consulting’i ilk kez IAA’da tanıttı. MAN eMobility Consulting, araçla ilgili tavsiyelerin yanı sıra maliyet optimizasyonu, rota analizi, filo optimizasyonu dahil olmak üzere operasyon aşamaları gibi müşteri odaklı araç konuşlandırma koşullarını dikkate alıyor ve bu verilere dayanarak şarj altyapısı hakkında gerekli bilgiler veriyor. IAA tanıtımı yapılan yeni MAN eReadyCheck de teslimat rotalarında araçların tamamen elektrik enerjisi ile nasıl kullanılabileceğini kontrol etmelerinde müşterilere destek oluyor. Ayrıca geliştirilen MAN eManager da filo yöneticilerinin filodaki tüm kamyonların önemli şarj bilgilerini her zaman takip etmelerine olanak sağlıyor. MAN’ın fuarda tüm bu çözümleri ile birlikte şarj altyapısı ortaklarını da tanıttığı yeniliklerin tamamı MAN Transport Solutions tarafından, eSolutions konsepti ile geliştirildi.
Dijitalleşme: Gündelik taşımacılık için işe yarar yardımlar
MAN ayrıca, dijitalleşme ile ilgili olarak IAA’da hem mevcut kapsamlı dijital hizmetleri hakkında genel bilgiler verdi hem de gelecekteki dijital hizmetleriyle ilgili ön bilgilendirme yaptı. MAN Now; navigasyon için harita bilgilerini güncellemek ve MAN EfficientCruise gibi sürüş fonksiyonlarının veya dağıtıma özel sürüş programlarının araca uzaktan kurulumu için kullanılıyor.
Atölye çalışmaları, dijital bakım yönetim sistemi MAN ServiceCare ile hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilirken, çevrim içi verimlilik izleme fonksiyonu MAN Perform da kamyonun her zaman yakıt tasarrufu yaparak yolda olmasına yardımcı oluyor.
MAN, IAA’da tüm bu yeniliklerinin ve çözümlerinin yanında ayrıca, sürücülerin benzin istasyonlarını ziyaret etmesini ve filo yöneticilerinin yakıt maliyetlerini takip etmesini çok daha kolay hale getiren yeni dijital ödeme sistemi MAN SimplePay’i de ilk kez tanıttı.
Otomasyon: Otonom merkezden merkeze taşımacılık yolunda
CO2 içermeyen tahrik sistemlerine ek olarak, otonom sürüş de sürdürülebilir yük taşımacılığına dönüşümde anahtar faktör olarak öne çıkıyor. Buradaki önemli avantajların başında ise şunlar geliyor; insan hatasından kaynaklanan daha az kaza, ulaştırma süreçlerinin yasal sürüş ve dinlenme sürelerinden kurtulmasıyla birlikte daha fazla esneklik ve verimlilik, elde kalan birkaç sürücü için şehir içi ve bölgesel trafikte zorlu ve çeşitli sürücülük işleri için cazibesi olmayan uzun mesafe sürüş görevlerinin azaltılması.
Bu konuda da önemli çalışmalar yapan MAN; IAA’da, kapalı alanlardaki otonom sürüşten lojistik merkezleri arasında karayolu üzerinden tamamen otonom sürüşe doğru sürekli atılan geliştirme adımlarını açıklamak amacıyla çeşitli pratik projelerden faydalandı. Bunlardan ANITA projesi; elleçleme sürecinin performansını ve dolayısıyla iklim dostu kombine taşımacılığını önemli ölçüde artırmayı amaçlayan iş birliği ortağı Deutsche Bahn’a ait bir karayolu-demiryolu elleçleme terminalinde otonom teslimatı ve konteynerlerin teslimatını geliştirmeyi hedefliyor. Diğer yandan ATLAS-L4 projesi, halen somut merkezden merkeze otonom taşımacılık uygulamaları üzerinde çalışıyor. Anca bu durum, otonom sürüş ile ilgili yasa nedeniyle 2022’de mümkün oldu. 2024 sonunda, ATLAS-L4’ün bir Alman karayolunda otonom sürüş yapan ilk kamyon olması planlanıyor.
Yakıt tasarrufu: Daha fazla güçle yüzde 4’e kadar daha az tüketim
MAN fuarda ayrıca, piyasaya süreceği klasik dizel motor sınıfındaki D26 motorunun yeni bir versiyonunu da tanıttı. Uzun mesafe taşımacılığı, ağır iş dağıtım uygulamaları ve inşaat işleri taşımacılığı başta olmak üzere her alanda mükemmel sonuç veren D26 motoru, zaten ekonomik olan versiyonundan yüzde 3 daha az yakıt tüketiyor. Aynı zamanda tüm güç varyantları için de 50 Nm tork ve 10 hp beygir gücü ekliyor. Uzun mesafe taşımacılığı için ek bir tasarruf da kabin yanlarındaki hava akışındaki sürtünmeyi daha da aza indiren ve yarı-römorka hava akımı geçişini daha da iyileştiren uzantıları da kapsayan yeni aerodinamik önlemlerle sağlanıyor. Bu da motordaki tasarrufla birlikte, uzun mesafe taşımacılığında yüzde 4’e kadar yakıt tasarrufunu mümkün kılıyor.
Sürücüye odaklanın, herkes daha fazla güvende olsun
MAN’ın, IAA Transportation 2022’deki bir başka yeniliği de var olan ürün gamına daha fazla duygu kazandırması oldu. Örneğin, sürücüler ve girişimciler arasında eşit derecede popüler olan, Red Dot Tasarım Ödülleri’nde bir Red Dot Ödülü kazanan, çok özel Individual Lion S ekipmanı, IAA etkinliğinden itibaren MAN TGS serileri için de kullanılabilir olacak. Bu, aynı zamanda yoğun inovasyonla karşı karşıya kalan; özel renk tasarımı, artık aynanın yerini alan ve sürücülere trafiği ya da diğer yol kullanıcılarını izlerken kör nokta bırakmayan MAN OptiView sisteminin kamera kollarını da kapsıyor. Araç içindeki ve dışındaki tipik kırmızı tasarım unsurlarına yeni görsel vurguların yapıldığı sistemde, diğer yeniliklerin yanı sıra uzun kabinlerin yanlarındaki aerodomlar (kabin yanlarında arkaya doğru yer alan yatay çizgiler) kırmızı ve siyah renk unsurları ile görsel olarak öne çıkarıldı ve çekici siyah bir görsel paket de eklendi.
Dağıtım taşımacılığında tüm yol kullanıcıları için daha fazla güvenlik üzerine odaklanan MAN; TGX ve TGS’de olduğu gibi, artık MAN TGM’de de Dönüş Yardımı ve Şerit Değiştirme Desteği ile Şerit Değiştirme Çarpma Önleme Yardımcısı’nı (LCCPA) da sunuyor.
Kamyon-Çekici
Türkiye’de Akaryakıt Sektörüne Yeni Düzenleme: Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) Başlıyor

Türkiye’deki akaryakıt istasyonlarında yapılan yakıt alım işlemleri, yeni bir düzenleme ile daha güvenli ve şeffaf hale geliyor. 1 Şubat 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), taşıt plakalarının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak ve böylece vergi kaçakçılığıyla etkin bir mücadele sunacak. Bu sistemin, hem akaryakıt sektöründe hem de genel ekonomide büyük bir değişim yaratması bekleniyor.
UTTS, akaryakıt istasyonlarında, yakıt alımı sırasında taşıt plakasının sisteme kaydedilmesiyle vergi güvenliğini artırmayı amaçlıyor. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen bu sistem, akaryakıt satışlarını şeffaflaştırırken, kayıt dışı ekonomiyi önlemeyi hedefliyor. Uygulama, tüm akaryakıt istasyonları için zorunlu olacak ve 31 Ocak 2025’e kadar istasyonlar, gerekli donanımları kurarak sisteme kaydolmak zorunda. Bu tarihten sonra yapılan işlemlerin, UTT sistemi üzerinden kaydedilmesi gerekecek.
Türkiye’de akaryakıt sektöründe büyük bir dönüşüm başlıyor. 2025 yılının başı itibarıyla yürürlüğe girecek olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), akaryakıt alımlarında taşıt plakasının otomatik olarak kaydedilmesini sağlayacak. Bu sistem, özellikle vergi güvenliği ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından kritik bir öneme sahip. Yeni düzenleme, Türkiye’deki akaryakıt istasyonları için büyük bir değişim sürecinin başlangıcını işaret ediyor. UTTS nedir? sorusunun cevabı, akaryakıt alımlarını daha şeffaf hale getirerek sektördeki vergi kaçakçılığını önlemeye odaklanmaktadır.
Akaryakıt İstasyonları İçin UTTS Zorunluluğu: 31 Ocak 2025’e Kadar Başvuru Yapılmalı
1 Şubat 2025’ten itibaren, Türkiye’deki tüm akaryakıt istasyonları, UTT sistemi üzerinden işlem yapmaya başlayacak. Bu tarihten önce, istasyonların UTTS başvurusunu tamamlayarak gerekli donanımları kurmaları zorunlu olacak. Başvuru ve kurulum süreci, akaryakıt istasyonlarının dijital dönüşümünü hızlandırarak, sektördeki şeffaflık ve güvenliği artıracak. Ayrıca, taşıt sahipleri için daha güvenli ve takip edilebilir bir sistem sunulacak. UTTS’yi nasıl kullanırım? sorusunun cevabı ise oldukça basit: İstasyonlar, her yakıt alımında taşıt plaka bilgisini otomatik olarak kaydederek vergi denetimlerini kolaylaştıracak.
Vergi Kaçakçılığının Önlenmesi ve Rekabetin Eşitlenmesi
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, vergi denetimlerini kolaylaştırarak Türkiye’deki akaryakıt sektöründe kayıt dışı ekonomiyi engellemeyi hedefliyor. Bakanlık yetkililerine göre, bu sistem sadece vergi güvenliğini sağlamanın yanı sıra sektördeki haksız rekabeti ortadan kaldıracak. UTTS nasıl çalışır? sorusunun yanıtı, taşıt plakası bilgilerini doğrulayan sistemin, her akaryakıt alımını gerçek zamanlı olarak kaydetmesinde yatıyor. Bu sayede, akaryakıt istasyonları daha şeffaf bir şekilde işlem yaparken, sektör de dijital dönüşüm sürecine katkı sağlıyor.
Blog
TürkTraktör’ün Yapay Zeka Asistanı TrakBot 7/24 Çiftçilerin Hizmetinde

TürkTraktör, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla devreye aldığı mobil uygulaması Tarlam Cepte’yi geliştirmeye devam ediyor. Tarlam Cepte’nin sektördeki ilk yapay zeka destekli yeni sohbet robotu TrakBot, çiftçilerin her an yanında olan dijital bir asistan gibi çalışıyor. Çiftçilerin karar alma süreçlerine hız kazandıran TrakBot, kullanıcıların sorularına anında yanıt vererek tarımsal verimliliği artırmayı hedefliyor.
TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, tarımı geleceğe hazırlama amacıyla dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini belirtti. Tarlam Cepte’nin yeni sohbet robotu ‘TrakBot’un bunun son örneklerinden biri olduğunu ifade eden Séjourné, “TürkTraktör olarak tarımda en yeni teknolojileri ilk kez devreye almaya büyük önem veriyoruz. En çevreci traktör ve ekipmanlarımızın yanı sıra tarımın dijitalleşmesi için de durmaksızın çalışıyoruz. Çiftçilerimizin her türlü ihtiyacında yanında olabilmek ve dijital karar desteği sunabilmek için 2019’da hayata geçirdiğimiz Tarlam Cepte uygulamamızı her geçen gün yeni özelliklerle donatıyoruz” dedi.
Kullanıcı sayısı 170 bini geçen Tarlam Cepte’nin sektörde bir ilk olan sohbet robotu ‘TrakBot’un tarımda dijital dönüşümü hızlandıracağına inandığını vurgulayan Séjourné, “Tarım endüstrisi için özel olarak tasarlanan TrakBot, çiftçilerimizin her an yanlarında taşıyabilecekleri dijital bir asistan olarak çalışıyor. 7/24 iletişim kurarak, hava durumu raporlarından kampanyalara, gübreleme tavsiyelerinden sulama önerilerine kadar pek çok konuda sorulara anında yanıt veriyor. Güncel verilerle desteklenen doğru ve hızlı cevaplarla çiftçilerimiz en sık karşılaştığı sorunların üstesinden gelebiliyor. Bu yeni teknolojinin verimli ve sürdürülebilir tarım tekniklerini de yaygınlaştıracağına inanıyoruz” dedi.
Tarlam Cepte Tarımın Geleceğini Bugünden İnşa Ediyor
TürkTraktör, tarım sektörüne yenilikçi çözümler sunan Tarlam Cepte ile dijitalleşmeyi kullanarak sektördeki tüm paydaşları daha sürdürülebilir ve verimli bir geleceğe taşımayı hedefliyor. Tarlam Cepte’nin sunduğu dijital çözümler, tarım sektöründeki geleneksel iş yapış biçimlerini dönüştürerek daha akıllı, hızlı ve verimli bir tarım pratiği inşa etmeyi amaçlıyor.
Chatbot teknolojisiyle geliştirilen TrakBot, tarımda dijitalleşmenin çiftçilerin yanı sıra büyük tarım işletmeleri için de büyük faydalar sağlayacağı bir dönüm noktasını işaret ediyor. TrakBot, büyük veri analitiği ve tarım sektörüne yönelik bilgisi sayesinde verileri hızla işleyip hızlı ve kişiselleştirilmiş yanıtlar sunuyor.
Samimi, profesyonel ve tarafsız bir dil kullanan TrakBot, gereksiz detaylardan kaçınarak çiftçilerin sorularına net ve doğru çözümler öneriyor. Yapay zeka tabanlı yapısı sayesinde cevapların doğru ve kapsamlı olması için çaba gösteren TrakBot, sorular eksik bilgi içermesi durumunda doğru ve tatmin edici cevabı verebilmek için gerekli soruları yöneltmeye devam ediyor.
Blog
Doğum Yeri Aksaray Olan Yeni Actros L Türkiye Yollarına Çıkıyor!

Mercedes-Benz Türk, Yeni Actros L’yi yeni tasarımıyla ocak ayında yollara çıkarmaya hazırlanıyor. Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Fabrikası’nda üretimine başlanan, yenilenen yüzü ve teknolojik kabiniyle öne çıkan yerli üretim yeni Actros L’nin ilk tanıtımı Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayilerine gerçekleştirildi. “Verimliliğin Yeni Şekli” mottosuyla yollara çıkmaya başlayan Mercedes-Benz “Yeni Actros L”, yüksek konforu, son teknoloji donanımları ve üst düzey verimliliği ile sektöründe öncülüğünü pekiştirecek ve çekici segmentinde yeni standartları belirleyecek.
Kusursuz hizmet anlayışıyla geliştirdikleri yeni nesil ürünleri en son güvenlik standartlarını kapsayacak şekilde yollara çıkardıklarını söyleyen Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Pazarlama Satış Direktörü Alper Kurt, “Üretimine başladığımız yeni Mercedes-Benz Actros L’yi, fütüristik araç tasarımı, optimize edilmiş aerodinamik özellikleri, bir dizi konfor özelliği, rakipsiz güvenlik özellikleri, gelişmiş dinamik sürüş sistemleriyle birlikte müşterilerimizin beğenisine sunmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Yeni Actros L modelimiz, devrim niteliğinde yeni kabin tasarımımız ProCabin gibi yenilikçi donanımlarla yollara çıkıyor. Böylece yeni aracımızda yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Yeni Actros L ile sektörün yükünü daha da hafifletmeyi vadediyor, tüm müşterilerimizi verimliliğin yeni şeklini deneyimlemeye davet ediyoruz” dedi.
Mercedes-Benz Actros L modeli, 2022’de piyasaya sürülmesinden bu yana, Mercedes-Benz Türk çekici segmentinin standartlarını belirlemeye devam ediyor. “Verimliliğin Yeni Şekli” mottosuyla ocak ayından itibaren yollara çıkmaya başlayacak Mercedes-Benz Türk’ün Aksaray Fabrikası’nda üretimine başlanan Mercedes-Benz yeni Actros L, yüksek konforu, son teknoloji ekipmanları ve üst düzey verimliliğiyle sektöründe öncülüğünü pekiştirmeye devam ediyor. Yenilenen yüzü ve teknolojik kabiniyle öne çıkan yeni Actros L, fütüristik ProCabin tasarımıyla çekici segmentinde yeni standartları belirliyor. Bu tasarım sayesinde yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlanırken; Ekim 2022’de devreye alınan 3’üncü nesil OM 471 motoru ile beraber önceki nesle oranla toplamda yüzde 7’ye varan yakıt tasarrufu sağlanıyor. Kusursuz hizmet anlayışıyla geliştirdikleri yeni nesil ürünleri en son güvenlik standartlarını kapsayacak şekilde yollara çıkardıklarını söyleyen Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Pazarlama Satış Direktörü Alper Kurt, “Bugün başarısını kanıtlamış amiral gemisi modelimizi şimdi yeni bir boyuta taşıyor; fütüristik araç tasarımı, optimize edilmiş aerodinamik özellikleri, bir dizi konfor özelliği, verimli motorları, gelişmiş dinamik sürüş sistemleriyle, “Yeni Actros L”yi müşterilerimizin beğenisine sunmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Aksaray Fabrikamızda üretimine başladığımız ve ocak ayı itibarıyla da satışa sunduğumuz Yeni Actros L ile sürüş teknolojileri bakımından, müşterilerimize daima en iyi araç çözümlerini sunma sözümüzün bir kez daha altını çiziyoruz. Yeni Actros L modeliyle, test edilip kanıtlanmış amiral gemisi araç modelimizi birçok açıdan çok daha verimli hale getirdik. Bunun en iyi örneği, devrim niteliğinde yeni kabin tasarımımız. Yeni Actros L modelinde bu tasarım sayesinde yüzde 3’e varan yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Yeni aracımızla sektörün yükünü daha da hafifletmeyi vadediyor, tüm müşterilerimizi verimliliğin yeni şeklini deneyimlemeye davet ediyoruz” dedi.
Verimlilik: Devrim niteliğinde yeni kabin tasarımı!
Hayatına 1996 yılında başlayan Mercedes-Benz Actros kamyon serisi, müşterilerinin ve sürücülerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama yeteneğiyle kısa zamanda Mercedes-Benz Trucks’ın gözde modellerinden biri olmayı başardı. 80 mm uzatılmış aerodinamik tasarımlı yeni kabinin ön kısımda karşılanan hava akımı, mümkün olan en verimli şekilde aracın çevresinden yönlendirilerek dolaşıma devam ediyor. Optimize edilmiş hava akışını sağlamak için, neredeyse hiçbir boşluk veya açıklık bırakılmadan oluşturulan aerodinamik tasarım konsepti, motor bölmesini dış hava akımından ayırmak için kullanılan kauçuk parçalarla tamamlandı. Böylece Yeni Actros L modelinde bu tasarım sayesinde yüzde 3’e kadar yakıt tasarrufu sağlandı. Mercedes-Benz Türk, aerodinamik optimizasyon uygulamalarıyla birlikte, Yeni Actros L modelinin verimliliğini, 12,8 litre motor hacmine sahip 3’üncü nesil OM 471 dizel motorla daha da artırıyor. Uzun mesafe taşımacılık için tasarlanan Yeni Actros L’de mümkün olan en düşük yakıt tüketiminin sağlanması üzerine odaklanıldı. OM 471 dizel motorla beraber araçta önceki nesle göre maksimum yüzde 4’e kadar yakıt tasarrufu sağlanıyor.
Uzun Yol Taşımacılığında “Konforun Yeni Şekli” Yeni Actros L!
Mercedes-Benz Türk, Yeni Actros L ve fütüristik kabin tasarımıyla, verimlilik artırma ve toplam maliyeti azaltmanın yanı sıra, sürücü kabininin cazip dış tasarımı ve konforu gibi unsurların da araç alımlarında önemli bir rol oynadığının altını çiziyor. Stream, Big veya Giga Space olmak üzere mevcut olan ProCabin iç mekânında; optimize edilmiş koltuk ısıtma, yeni premium Dinamica Star koltuk kılıfları, ahşap iskeletli yataklar ve konforu çok daha artırılmış Ekstra Premium Konforlu yatak minderi gibi birçok konfor özelliği sunuluyor. Aracın yeni konfor donanımları arasında, sürücü koltuğu için masaj fonksiyonu da yer alıyor. Bu masaj fonksiyonu, koltuğun tünel tarafındaki bir fonksiyon düğmesi aracılığıyla etkinleştiriliyor ve 10 dakika sonra otomatik olarak kapanıyor. Yeni LED ambiyans aydınlatması, hem mavi LED’li ortam gece sürüş ışığı hem de kehribar yaşam alanı ışığı sayesinde aracın iç mekanına rahatlatıcı bir aydınlatma sağlıyor ve böylece daha iyi bir yaşam atmosferi sunuyor. Aynı zamanda gece sürüşü sırasında kabin içinde bir yönlendirme ışığı görevi de görüyor.
Mercedes-Benz Yeni Actros L “Teknolojinin Yeni Şekli”!
1 Ocak 2025’te yürürlüğe giren Genel Emniyet Yönetmeliği’ne (GSR Faz B) göre üretilen Yeni Actros L modeli, regülasyon gerekliliklerinin ötesinde özelikler sunuyor:
Çoklu şerit takip özelliğiyle Aktif Fren Asistanı 6 (ABA6)
ABA 5’in gelişmiş versiyonu olarak tanımlanabilen ABA 6, Mercedes-Benz kamyon ve çekicilerin far ve ön çamurluk bölgesinde ek radar sensörleri ile 270 derece gelişmiş gözlem alanı sunuyor. Genişletilmiş izleme aralığına ek olarak Mercedes-Benz Türk mühendisleri, hareketli yayalara ve bisikletlilere verilen tepkinin 60 km/s’ye kadar hız aralığına genişletme imkânı yakaladı. Böylece araçlar, karşıdan karşıya geçen, karşıdan gelen veya aracın şeridinde yürüyen yayalara otomatik tam frenleme (acil frenleme adı verilen) ile tepki verebiliyor. Yaya ve bisiklet algılama özelliğiyle regülasyon gerekliliklerinin de ötesinde gelişmiş bir frenleme özelliği sunan yeni nesil kamyonlar, özellikle şehir içinde çalışan araçlar için ayırt edici bir güvenlik özelliği olarak öne çıkıyor.
Aktif Kör Nokta Asistanı 2
Sunduğu konfor ve şıklığın yanı sıra geliştirilmiş teknolojik donanım ile hem güzel hem de güvenli olan Mercedes-Benz kamyonlar her iki tarafında bir bisikletli, araç, yaya veya herhangi bir nesne algıladığında çarpışmayı önlemek için sürücüye iki aşamalı bir uyarı sistemi sunuyor. Sistem, regülasyon gerekliliklerinin ötesinde olası çarpışmayı engellemek için frenleme özelliğine de sahip.
Mercedes-Benz Türk, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren güçlü bayi ağıyla birlikte Mercedes-Benz Actros L modelinin segmentindeki başarısını ve sektördeki öncülüğünü sürdürmeye devam edecek.