Connect with us

Yolcu Taşıma

Honda, motosiklet satışları ile 8’inci kez zirvede

Dünyanın en büyük motosiklet üreticilerinden Honda, Türkiye’nin de en çok satan motosiklet markası olma unvanını üst üste 8’inci yılında da korudu. Honda, 2022 yılını 47 bin 844 adetlik rekor motosiklet satışı ve yüzde 23,4 pazar payı ile kapattı.  

Honda, Türkiye’nin büyüyen motosiklet pazarındaki liderliğini 8’inci yılında da sürdürdü. Zirveyi bırakmayan Honda, 2022 yılındaki toplam 204 bin 158 adetlik 50cc üzeri Türkiye motosiklet pazarında, 47 bin 844 adetlik satış gerçekleştirdi. Satış rakamlarını bir önceki yıla göre artıran Honda, yüzde 23,4’lük pazar payına ulaştı. Gelişmiş teknolojileri, sportif performansları, üretim kalitesi ve farklı tasarımları ile her zaman motosiklet severlerin beğenisini kazanan Honda, 2022 yılını Honda Türkiye tarihindeki rekor satış adediyle tamamladı.

8 yıldır zirvede

Başarılı satış grafiklerini 2022 yılında da sürdürdüklerini belirten Honda Türkiye Motosikletten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Çetin Kardeş, “8 yıldır aralıksız şekilde pazar lideri olmaktan gurur duyuyoruz. Ayrıca 2022 yılında 30 yıldır faaliyet gösterdiğimiz Türkiye’de, 500 bininci motosiklet satışımızı da gerçekleştirdik. Bu büyük başarımız için öncelikle her zaman yanımızda olan müşterilerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

2023 yılında 10 yeni model satışa sunulacak

Tüketicilerin motosiklete olan ilgisinin 2023 yılında da devam edeceğini ve motosiklet pazarının yüzde 10’luk bir artış göstereceğini öngördüklerini söyleyen Çetin Kardeş, “Honda Türkiye olarak 2023 yılında da geniş bayi ağımız ve yetkin satış sonrası ekiplerimiz ile Türkiye pazarının ve Türk müşterisinin beklentilerine göre ürün gamımızı geliştirmeye devam ederek yine liderliğimizi korumayı ve pazar payımızı yüzde 35’e çıkarmayı hedefliyoruz. Yıl içerisinde farklı segmentlerde 10 yeni modelimizi motosiklet severlerin beğenisine sunarak en geniş ürün gamımıza ulaşacağız” dedi.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Karsan ve Brisa’dan Sürdürülebilir Mobilitede Güçlü İş Birliği: Avrupa Pazar lideri Karsan’ın, %100 elektrikli minibüsü e-JEST, Bridgestone Duravis All Season (Dört mevsim) Lastikleriyle Yol Alıyor

Lastik sektörünün mobilite lideri Brisa, elektrikli araç üreticilerinin güçlü iş ortağı olarak, elektrikli araçlarla uyumlu ürün portföyünü geliştirmeye devam ediyor.

Türkiye otomotiv sektörünün yenilikçi markalarından Karsan, dördüncü yıldır üst üste Avrupa Pazar lideri olduğu, çevre dostu ve yüksek performanslı %100 elektrikli minibüsü e-JEST’i, Avrupa yollarına taşırken, Brisa’nın markalarından Bridgestone’un Duravis All Season lastiklerini tercih etti.

Elektrikli toplu taşıma araç teknolojisinde öncü Karsan, Avrupa’nın zorlu hava ve yol koşullarına meydan okuyarak, sürdürülebilir şehir içi ulaşım çözümlerini daha güvenli ve verimli hale getiriyor.

Bridgestone Duravis All Season lastikleri, teknolojik özellikleri ile e-JEST’in çevre dostu yapısını korurken, elektrikli araçlar için kritik olan düşük yuvarlanma direnci sunuyor. Bu sayede verimliliği artırarak operasyonel maliyetlere olumlu etki yapıyor ve çevresel etkiyi de en aza indirmeyi hedefliyor. Bridgestone Duravis All Season, güçlü taban tasarımı ve özel bileşenleri sayesinde Karsan e-JEST’in farklı yol koşullarında üstün yol tutuşu ve güvenli bir sürüş performansı sunmasına katkı sağlıyor.

Karsan ve Brisa arasındaki bu güçlü iş birliği, atılan stratejik adımlarla Avrupa pazarında önemli bir başarıya dönüştü. Yapılan iş birliği ile; İtalya, Fransa, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Belçika gibi ülkelere 6 metrelik Karsan e-JEST minibüslerinin, Bridgestone Duravis All Season ile donatılarak ihraç edilmesi hem sürdürülebilir mobilite hedeflerini destekliyor hem de Türk otomotiv sektörünün uluslararası arenada gücünü pekiştiriyor.

 

Brisa Hakkında:

Brisa’nın temelleri, Sabancı Holding ve ortaklarının girişimiyle 1974 yılında kurulan Lassa ile atılmıştır. Lastik sektöründe dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak; 1988 yılında Sabancı Topluluğu ile Dünyanın en büyük lastik üreticisi Bridgestone Corporation arasında gerçekleşen ortaklık sonucunda, Brisa bugünkü adını almıştır. Türkiye lastik pazarının mobilite lideridir.

Brisa Kocaeli Üretim tesisleri dünyanın tek çatı altındaki en büyük lastik fabrikalarından biridir. Aksaray fabrikası ise sektörün ilk akıllı uygulamalarla donatılmış fabrikasıdır.  Bu fabrikalarında ürettiği Lassa markalı ürünler, bugün 90’a yakın ülkede, 600’ün üzerinde tabelalı mağazası ile dünyada araç sahipleriyle buluşmaktadır.

Türk ekonomisine olduğu kadar ülkenin toplumsal gelişimine de önem veren Brisa, sürdürülebilirlik faaliyetlerini Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkı sağlayan şekilde ele almaktadır. Eğitime katkısını ortaya koyduğu “Brisa Akademi” ve “Brisa Mensupları Öğrenimi Destekleme Derneği”, kültürel bir değer olan “Brisa Müze” ön plana çıkan değerleridir. Şirket, CDP de “İklim Değişikliği”, “Su Güvenliği” ve “Tedarikçi İlişkileri Derecelendirmesi”nde Global Liderler arasındadır. 2030’da doğrudan emisyonlarını %56 azaltmayı, 2050’de ise net sıfır hedefini açıklayan Brisa, 1,5 derece senaryosuna göre hazırladığı 2030 yılı emisyon azaltım hedefleri, Bilimsel Temelli Hedefler Girişimi (Science Based Targets Initiative) tarafından onaylanan ilk şirket olmuştur.

Brisa; Bridgestone, Lassa, Dayton, Kinesis, Firestone lastik markaları; Bandag ve Veloxia kaplama markaları; Otopratik, Propratik mobilite merkezleri ile beraber Lastiğim hizmet noktaları, Lastik.com.tr internet satış sitesi, ticari araç filolarına yerinde bakım sağlayan Mobilfix mobil bakım servisi ve Profleet hizmet paketi, Probox mobil satış ve hizmet noktası ve Lastik Oteli lastik saklama hizmetiyle Türkiye ekonomisi ve gelişimine katkı sunmaktadır. Şirket sürdürülebilir mobilite odak alanında, Arvento Mobil Sistemler ile, lastik, servis ve telematik iş kollarını bir araya getirerek, filo müşterilerine değer katmak için çalışmaktadır.

Continue Reading

Blog

Mercedes-Benz Türk Mesleki Eğitim Programlarıyla “Kadının Yapamayacağı İş Yok” Diyor!

Ağır ticari araç endüstrisinin öncü firması Mercedes-Benz Türk, “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı” ile mesleki eğitime ve istihdama desteğini sürdürüyor. Üretim sahasındaki kadın çalışan sayısının artırılması amacıyla İŞKUR iş birliği ile hayata geçirilen “Meslek Edindirme Programı” kapsamında Mercedes-Benz Türk, yalnızca kadınları sektöre kazandırmayı değil, mevcut istihdamın da sürekliliğini ve sürdürülebilir olmasını hedefliyor. Her alanda fırsat eşitliğini ilke edindiklerini belirten Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “İstihdam programlarımız ve kadın çalışanlara yönelik projelerimizle, sahadaki kadın çalışan oranını 2 katına çıkardık ve daha gidecek çok yolumuz var. Bu sebeple, istihdama katılmayı özendirmemiz gerekiyor. Muhakkak eğitim seviyesine dokunmamız ve özellikle kadınların da mesleki eğitime ulaşmasını sağlamamız lazım. Bu anlamda fabrikalarımızda kadın istihdamı kapsamında yürüttüğümüz projeler çok kıymetli. Üretimden, operasyona, teknolojiden yönetime her alanda fırsat eşitliğini, kadınların varlığını ve istihdamını desteklemeye devam edeceğiz. Uzun lafın kısası; işin cinsiyeti yok, “kadınların yapamayacağı iş yok” dedi. 

Türkiye ağır ticari araç endüstrisinin öncü firması Mercedes-Benz Türk, yenilikçi ürünleri ve mükemmeliyetçi hizmet anlayışıyla yakaladığı başarıların yanı sıra uzun yıllardır sürdürdüğü “Çeşitliliklerin Yönetimi” çerçevesinde, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın istihdamı konusundaki kararlılığını somut bir şekilde yansıtmaya ve uygulamaya devam ediyor. Kadın istihdamı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair önemli adımlar atarak bu konuda programlarını aralıksız sürdüren şirket, son olarak bu kapsamda hayata geçirdiği “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı”na da tam destek sağlıyor. Özellikle ağır sanayide kadınların tercih etmeyeceği “varsayılan” kaynak, robot, makine, forklift operatörlüğü gibi alanlarda kadınların mesleki yeterliliklerini sağlamak ve istihdama kazandırmak amacıyla, İŞKUR iş birliği ile başlatılan “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı” kapsamındaki kadın kaynak operatörlüğü eğitimleri ile sektörel istihdama destek oluyor.

Mesleki yeterlilik belgesini alan 12 kadın kursiyer, Mercedes-Benz Türk’ün üretim sahasında kaynak operatörü olarak istihdam edildi

“Kadınların yapamayacağı iş yok” vizyonuyla hareket eden Mercedes-Benz Türk, 2023 yılına göre üretimdeki kadın çalışan oranını iki katına çıkardı. Üretimde her bölümde kadın çalışanları istihdam eden Mercedes-Benz Türk, fırsat eşitliği ve eğitimin daima yanında olmaya devam ediyor. Üretim sahasındaki kadın istihdamını artırmak ve mevcut istihdamın sürekliliğinin sağlanması adına, yenilikçi çalışmalara imza atıyor. Proje kapsamında, mesleki yeterlilik gerektiren alanlardan kaynak bölümünde istihdama katılmak isteyen adaylara İŞKUR aracılığı ile ulaşan şirket, yapılan değerlendirmelerin ardından ilk 12 kursiyer ile eğitimlere başladı. Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası yerleşkesinde yer alan Teknik Eğitim Merkezi’ndeki akredite teknik eğitmenler tarafından düzenlenen eğitim programı ile eğitimlerini tamamlayarak mesleki yeterlilik belgesini alan 12 kadın kursiyer, Mercedes-Benz Türk’ün üretim sahasında kaynak operatörü olarak istihdam edildi.

Kadınların mesleki yeterliliklerini sağlamak amacıyla çalışmalarına devam eden Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği projelerle yalnızca kadınları sektöre kazandırmayı değil, mevcut istihdamın da sürekliliğini, sürdürülebilir olmasını hedefliyor.

Üretimdeki kadın çalışan oranı iki katına çıktı

Konu hakkında değerlendirme yapan Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, 1967’den bu yana Türkiye’de ağır vasıta sektörünün öncüsü bir şirket olarak, kadın istihdamına büyük önem verdiklerini söyledi. Türkiye’de hizmet, bankacılık ve finans gibi alanlarda kadın çalışan oranının yüzde 35’lerde olduğunu hatırlatan Süer Sülün, “Bizde de durum paralel. Ancak üretim sahasında bu oran oldukça düşük. İstihdam programlarımız ve kadın çalışanlara yönelik projelerimizle, sahadaki kadın çalışan oranını 2 katına çıkardık ve daha gidecek çok yolumuz var. Bu sebeple, istihdama katılmayı özendirmemiz gerekiyor. Muhakkak eğitim seviyesine dokunmamız ve özellikle kadınların da mesleki eğitime ulaşmasını sağlamamız lazım. Bu anlamda fabrikalarımızda kadın istihdamı kapsamında yürüttüğümüz projeler çok kıymetli.” dedi.  Bugün itibarıyla her bir otobüs ve kamyonun üretiminde montaj birimlerinden, boyahaneye, kaynak bölümünden kalite-kontrole, koltuk imalatından ambar-lojistik süreçlerine kadar üretimdeki tüm bölümlerde kadınların imzası olduğunu vurgulayan Süer Sülün, şöyle devam etti: “Kadınların yeteneklerinin ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması, eşit fırsatlara ve haklara sahip olmaları için yapılan her bir çalışmanın önemi kritik. En son hayata geçirdiğimiz, üretim sahasındaki kadın çalışan adaylara yönelik “Meslek Edindirme Programı”mız da bu çalışmalardan biri ve bu bizim için de sektör için de çok kıymetli. Üretimden, operasyona, teknolojiden yönetime her alanda fırsat eşitliğini, kadınların varlığını ve istihdamını desteklemeye devam edeceğiz. Endüstride, ‘işin kaynağında’ kadınların imzasının olduğunu her zaman vurgulamaya, bu kapsamda kadınların istihdamı için çalışmaya devam edeceğiz. Uzun lafın kısası; işin cinsiyeti yok, “kadınların yapamayacağı iş yok” dedi.

Üretim sahasında istihdama katılan kadınların iz bırakan çalışmaları sosyal medyada

Mercedes-Benz Türk, sosyal medya hesaplarında yayınladığı kısa film serisi ile de “Kadın Kaynak Operatörlüğü Meslek Edindirme Programı”na katılan ve Mercedes-Benz Türk bünyesinde göreve başlayan kadın çalışanların bu yolculuktaki cesur adımlarını, kendilerinin, proje ekibinin ve yöneticilerin görüşleriyle aktarıyor.   Şirket yayınladığı bu kampanya filmi ile, üretim sahasında istihdama katılan kadınların iz bırakan çalışmalarını örnekleriyle göstererek, tüm kadınlara ilham vermeyi amaçlıyor.

 

Continue Reading

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.