Otomotiv Sektörü
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Ford Otosan’ın Gölcük Fabrikası’nı Ziyaret Etti

AB Türkiye Delegasyonu ve Ford Otosan Yönetimi, Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda bir araya geldi. Türkiye’nin ihracat şampiyonu Ford Otosan için AB pazarının öneminin vurgulandığı ziyarette, şirketin AB Yeşil Mutabakatı’na uyum çerçevesinde iklim değişikliği ile mücadele alanında attığı adımlar ve bu çerçevede ortaya koyduğu yatırımlar da aktarıldı.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Ticaret ve Diğer AB Politikaları Bölüm Başkanı Bartosz Przywara ve Basın Müşaviri Miray Akdağ, Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Dave Johnston ve Ford Otosan Temsilcileri ile bir araya geldi. Türk otomotiv sektörünün en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği ile Türkiye’nin Gümrük Birliği ilişkisinin güncel durumu hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan ziyarette, Ford Otosan’ın AB Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum için attığı adımlar, yeni nesil çevreci araçlar ve akıllı ulaşım sistemlerine yönelik yatırımları da konuşuldu.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün AB Türkiye Delegasyonu’nun kendilerini ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini sunduğu buluşmada Yenigün, Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’un sanayiye ve otomotiv sektörüne ilgisi ve desteğinden ötürü memnuniyet duyduklarını ifade etti.

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün
AB Türkiye Delegasyonu yetkilileri ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinin de gündeme geldiği buluşmada, Ford Otosan’ın geçtiğimiz yıl açıkladığı 20,5 milyar TL tutarındaki yatırım planı ile 2022 yılı itibarıyla devreye alınacak yeni nesil araç üretimine yönelik gelişmeler ve Türkiye’nin ihracat lideri Ford Otosan’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında da istişarelerde bulunuldu.
Ziyarette Ford Otosan’ın AB’nin araştırma ve yenilikçilik programlarına aktif şekilde katıldığı ve AB ülkelerindeki ortak kuruluşlar ile yürütülen iş birliği sayesinde Ford Otosan’ın Ufuk Avrupa Ar-Ge Programı’ndaki en başarılı Türk şirketi olduğunun altı çizildi.
Ziyaret boyunca, Ford Otosan’ın sahip olduğu Ar-Ge gücü, yarattığı inovatif projeler ve geliştirdiği yeni nesil modeller sayesinde iklim krizine karşı AB’nin hedeflerini desteklediğinin altı çizilirken; Ford Otosan’ın sürdürülebilirlik perspektifi de bu çerçevede AB Türkiye Delegasyonu heyetiyle paylaşıldı.
Ford Otosan’ın Gölcük Fabrikası’nı ziyaret etmekten memnuniyet duyduklarını ve bu buluşmada üretim süreçlerini yerinde inceleme fırsatı bulduklarını belirten AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut açıklamasında: “Türk sanayisinin itici gücü ve Avrupa’daki değer zinciriyle yüksek oranda entegre olan otomotiv sektörü, umuyoruz ki akıllı teknoloji ve çözümlerle, Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşümünde de önemli bir rol oynayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Kurulduğu günden bu yana tüm faaliyetlerini çevreye ve topluma fayda sağlayan ürün ve hizmet sunma amacıyla gerçekleştiren Ford Otosan, insanlığın gelişim hızının olumsuz yönde etkilenmemesi için kaynakların verimli kullanımının şart olduğuna inanıyor ve sürdürülebilirliği stratejik öncelikleri arasında değerlendiriyor.
Yenigün: “Ford Otosan AB Yeşil Mutabakatı ile uyumlu şekilde araç portföyünü dönüştürüyor”
Ford Otosan’ın AB Yeşil Mutabakatı’yla birlikte ortaya koyulan iklim hedeflerini benimsediğinin ve gelecek vizyonunu bu doğrultuda şekillendirdiğinin altını çizen Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, dünyada bu alanda rekabet edebilecek az sayıdaki otomotiv üreticisinden biri konumunda bulunduklarını aktardı.
Yenigün, “Ford Otosan olarak iklim değişikliği ile mücadele kapsamında belirlediğimiz sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda Yeşil Mutabakat’ın gerekliliklerini sağlamak için tüm gücümüzle çalışmalarımızı hızlandırdık. Amacımız, Yeşil Mutabakat’ta ilk önemli dönüm noktası olan 2030 yılını hazır karşılamak.
Ford Otosan olarak İklim Değişikliği Eylem Planımız kapsamında, düşük emisyonlu araçlar geliştirerek sürdürülebilir ulaşım çözümleri sunmak için ve aynı zamanda “çevreci ve verimli üretim” anlayışı ile 2030’da araç başı karbon salımlarımızı Yeşil Mutabakat ile uyumlu şekilde azaltmayı ve 2050’de karbon-nötr olmayı hedefliyoruz. Bunu, yeni nesil araç portföyümüz ve batarya dahil kurguladığımız esnek üretim ve entegre yaklaşımımız ile gerçekleştirmeyi öngörüyoruz.
Ford Otosan olarak Türkiye’deki iş dünyasının aktif bir üyesiyiz; Türkiye’den sivil toplum örgütlerinin Avrupa’da benzer sorunlarla baş eden paydaşlarıyla daha yakın ilişkiler kurmaları için, gelecekte de sivil toplum diyaloğu projelerine daha fazla kaynak ayrılmasını umuyoruz.” dedi.
Otomotiv Sektörü
Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında

Türkiye’deki Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında, markalara liderlik edecek üst düzey yöneticiler açıklandı.
Tofaş’ın Türkiye’de temsil ettiği Alfa Romeo, Citroën, DS Automobiles, FIAT, Jeep®, Opel ve Peugeot markalarının üst yöneticilerinin belirlendiği organizasyon 5 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla geçerli olacak.
Tofaş’ın yeni ticari organizasyon yapısı açıklandı. Tofaş yeni yapısı ve liderleri ile Stellantis markalarının müşterilerine daha fazla değer yaratmaya; yüksek müşteri memnuniyeti sunmaya, mobilite hizmetlerine ve yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanacak. Yeni organizasyon yapısında; markalardan sorumlu direktörler ile Filo ve 2. El Satış’tan sorumlu direktör; Markalar Direktörü İbrahim Anaç’a bağlı olarak görev yapacak.
Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu gerçekleşen organizasyon değişimi ve atamalara ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi “Stellantis Türkiye’de üstlendikleri görevlerin ardından aramıza katılan çalışma arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar dilerim. Uzun yıllardır markalarımıza liderlik eden üst düzey yöneticilerimize de başarılarının devamını diliyorum. Tüm liderlerimizin, müşterilerimiz için yarattığımız değeri ve markalarımızın performansını daha da ileri taşıyacaklarına inanıyorum. Tofaş ve Stellantis Türkiye’nin güçlerini birleştirmesiyle otomotiv sektörünün deneyimli ve yetkin ekipleri bir araya geldi. Bu çeşitliliğin yaratacağı sinerjiyle daha büyük başarılara imza atacağız. Yeni iş alanlarına giriş fırsatları elde etmeyi ve müşterilerimize yarattığımız değeri artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Altan Aytaç- FIAT Direktörü
Yeni yapıda, Markalar Direktörü olarak görev alacak olan İbrahim Anaç, 1990 yılında Polis Akademisi’nde üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, Saint Thomas Üniversitesi’nde MBA (Master of Business Administration) ve Uluslararası İşletme yüksek lisansını tamamladı. 1997 yılında profesyonel iş hayatına başlayan Anaç, 2017 yılına dek otomotiv sektöründe farklı markalarda üst düzey görevler aldı. Aynı yıl Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. Genel Müdürlüğünü üstlenen İbrahim Anaç, 2022 yılında Stellantis’in MEA (Ortadoğu ve Afrika) Bölgesi’nin Ticari Başkanlığına getirildi. Anaç, 2024 yılından bu yana Stellantis Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapmaktaydı.
Alfa Romeo, DS Automobiles ve Jeep Direktörü olarak Selim Eskinazi görev yapacak. Eskinazi, Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2006 yılından itibaren otomotiv sektörü içerisinde birçok farklı rolde görev yaptı. Eskinazi, Stellantis Türkiye çatısı altındaki görevine, Temmuz 2022 itibarıyla başlamıştı.

Selim Eskinazi- Alfa Romeo- DS Automobiles – Jeep Direktörü
Citroën Marka Direktörlüğünü Bora Duran sürdürecek. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Duran, İngiltere’deki Gloucestershire Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2019 yılında Citroën Türkiye’de Satış Bölge Müdürü olarak çalışmaya başlayan Duran, 1 Şubat 2025 tarihinden bu yana Citroën Marka Direktörlüğünü yürütüyor.

Hüseyin Şahin- Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü
2015 yılından bu yana FIAT markasının direktörlüğünü yürüten Altan Aytaç ise görevine devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisans programını tamamlayan Altan Aytaç,
çalışma hayatına Tofaş’ta başladı. Aytaç sırasıyla CBU Lojistik Departman Müdürü, Ticari Projeler Koordinatörlüğü, FIAT Marka Müdürlüğü ve Alfa Romeo ve Lancia markalarının direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Tedarik Zinciri Direktörlüğü’ne atanan Aytaç, FIAT Marka Direktörlüğü görevinden önce; Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak görev yapmıştı.

Yiğit Yantaç- Opel Direktörü
Opel Marka Direktörlüğü görevini Yiğit Yantaç sürdürecek. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 2020 yılından bu yana Stellantis çatısı altında farklı görevler alan Yantaç, 2023 yılından bu yana Opel Marka Direktörlüğü görevini yürütüyor.
Peugeot Marka Direktörlüğünü ise Gupse Kaplan devam ettirecek. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İktisadi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Nice Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bölümü’nde yüksek lisans yapan Kaplan, 2024 yılında atandığı görevini sürdürecek.

Gupse Kaplan- Peugeot Direktörü
Yeni organizasyon yapısında; Filo ve 2.El Satış Direktörü olarak Mahmut Karacan görev yapacak. Çukurova Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 1995 yılında başladığı çalışma hayatında otomotiv sektöründe farklı kademelerde yöneticilik yapan Mahmut Karacan, 2013- 2015 yılları arasında Alfa Romeo, Jeep® ve Lancia Marka Direktörlüğü görevini yürüttü. 2015 yılında FIAT Satış Direktörlüğünü üstlenen Karacan, yeni yapılanma ile Filo ve 2.El Satış Direktörlüğünü yürütecek.

Bora Duran- Citroën Direktörü

Mahmut Karacan- Filo ve 2.El Satış Direktörü
Tofaş’ta 2015 yılından bu yana Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü rolünü üstlenen Hüseyin Şahin ise yeni markalarla birlikte büyüyen görevini CEO Cengiz Eroldu’ya bağlı olarak sürdürecek. Uludağ Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan ve otomotiv sektöründe uzun yıllardır üst yönetici olarak görev alan Hüseyin Şahin 2011-2015 yılları arasında Tofaş’taki Satış Direktörlüğü görevinin ardından, Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak atanmıştı.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
Blog
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.
Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.
1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı
Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.