Connect with us

Otomotiv Sektörü

Bentley Pikes Peak’te Mobil 1’in Desteğiyle Rekor Kırdı!

Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden ExxonMobil, dünyanın en zorlu tırmanma etaplarından birisi olan, Kolorado’daki Pikes Peak’e rekor için çıkan Bentley Bentayga’nın yanında oldu.

Tam 20 km uzunluğunda, 156 farklı virajı bünyesinde bulunduran ve bitiş çizgisi deniz seviyesinden 4.267 metre yüksekte olan Pikes Peak, motorlu bir taşıtın sınanabileceği en zorlu parkur olarak nitelendiriliyor. 

Rhys Millen pilotajındaki özel yeşil rengiyle dikkatleri üzerine çeken Bentayga’nın 12 silindirli motorunu, değişken yol koşulları ve zorlu hava şartlarına karşı mükemmel bir şekilde koruma görevini ise Mobil 1 motor yağları üstlendi ve tüm parkuru 10 dakika 49 saniyede bitirerek kırılması zor bir rekorun altına imza atmasını sağladı.  

 

Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden ExxonMobil çatısı altında yer alan Mobil 1TM, motor sporları dünyasının en zorlu parkurlarından birisi olarak adlandırılan, Amerika Birleşik Devletleri Kolorado’daki Pikes Peak’te Bentley Bentayga’nın yanında oldu. W.O. Bentley’in 1919 yılında adını ilk kez bir otomobile verdiği günden bu yana iki adet kanat tarafından çevrelenen “B” harfi otomobillerin kaputunu süslüyor ve otomobil dünyasında konfor, stil ve sürüş keyfi kavramlarını temsil ediyor.

1920’ler ve 1930’lardaki 24 Saat Le Mans yarışları, korkusuz Bentley müşterilerinin en heyecan verici etkinlikleri arasında yer alıyor. Başlangıçta biraz şüpheci olmakla birlikte W.O. çok kısa sürede hız ve dayanıklılık adına önemli bir test olan bu etkinliğin bir parçası olmanın yapmış olduğu iş için faydalı olduğunu gördü ve fabrikayı bu etkinliğe dahil etti. 1924 ve sırasıyla 1927 ile 1930 yılları arasında gelen Le Mans zaferleri günümüze kadar uzanan ‘Bentley Boys’ efsanesini yarattı ki otoriteler tarafından “Bir Rolls Royce’da şoför seni bir yerlere götürür, ama bir Bentley ile kendin bir yere gidersin.” görüşü açıkça ortaya çıkmış oldu.

Kısa bir süre önce Bentley, kendi markasından 3 yıl daha eski olan bir motor sporları mücadelesine dahil olma kararı aldı; Pikes Peak. Bu parkur, en uzun ya da en hızlı değil; en güç ve en zor motor sporları etkinliklerinden birisi olarak adlandırılıyor. Tam 20 kilometre, 156 viraj, 4.720 metre tırmanma, ortalama yüzde 7,2 eğim ve deniz seviyesinde 4.267 metre rakımda bir bitiş çizgisi. Hata affetmeyen Pikes Peak Uluslararası Tırmanma Yarışı bir motorlu araçla kendinizi sınayabileceğiniz en zor testlerden biri.

 

1916 yılında ilk kez gerçekleştirilen etkinlikte pilot Rea Lentz, tamamı çakıldan oluşan zorlu etabı 21 dakikada tamamlayarak kazandı. Yarış esnasında çevreye saçılan büyük miktarlarda çakıl nedeniyle çevresel kaygılar söz konusuydu. Bu zorlu parkuru korumak ve bu etkinliği sürdürmek için yolun daha güvenli hale getirilmesi gerekiyordu. Tırmanma etabının devam edilebilmesi için parkur kademeli olarak aşağıdan yukarıya doğru asfaltlandı. Takvimler 2011 yılını gösterdiğinde parkurun tamamı asfaltlanmış ve gevşek zeminli hiçbir bölümü kalmamıştı.  Çoğu insan bu değişimlerin, yarışın sonunun olduğu söyledi. Fakat öyle olmadı. Tamamı asfalt pürüzsüz bir rotaya dönüştürülmüş pist, yarış otomobilleri de dahil olmak üzere birçok araç türünün yarışmasına olanak tanıdı ki GT3 ve GT4 klasmanındaki otomobiller de iyi birer örnek olarak gösterilebilir.

 

Bentley Continental GT3 modelinin yeni versiyonunu tanıtan Bentley ekibinin ise dağaya meydan okumak için bu otomobili tercih etmesinden daha doğal bir şey olamazdı. Fakat ekibin tercih ettiği silah markanın premium SUV modeli Bentayga oldu! “Bentley her zaman bir sürücü otomobili oldu. Bentayga son derece üstün performanslı bir otomobil ve bu üstün performansı off-road şartlarında da gösterdi. Asfalt üzerinde son derece keyifli bir sürüş ve üstün bir performans sunduğunu biliyoruz, dolayısıyla bu bunu kanıtlamak için çok iyi bir fırsat.” şeklinde konuşan Bentayga Ürün Serisi Direktörü Peter Guest, bir süredir bu tarz heyecan verici bir macera arayışı peşindeydi ve 7 yıl önce Bentayga projesine başladıkları günden bu yana Pikes Peak’e çıkmak istediklerini söyledi.

 

12 Silindirli canavara Mobil 1 desteği!

 

Seri üretim tabanlı bir sınıfta rekabet etmek; şasinin, motorun, şanzımanın ve aktarma organlarının hepsinin otomobilin showroom’da sergilenen haliyle olması gerektiği anlamına geliyor. Dolayısıyla Pikes Peak’a neredeyse standart bir otomobille katılmak ciddi ve önemli bir sınav anlamına geliyor. Bentley Mühendisi David Argent’ın da belirttiği gibi proje ortaklarının çabaları çok önemli. “İyi teknik ortaklara sahip olmak çok önemli. Yarış ekibinde olduğu gibi, motor yağında da tabii ki Mobil 1’e sahibiz.”

 

Bu görüşe katılan Brain Gush şöyle açıklıyor: “Ev ödevimizi çok iyi yaptık. Vermiş olduğumuz sözü yerine getirebileceğimizi çok iyi biliyoruz ve Mobil 1 gibi güçlü iş ortakları tam bu noktada devreye giriyor. Crewe’ye geldiğim ilk günlerden bu yana Mobil 1 ile çalışıyorum. Tüm Crewe Bentayga motorları ilk dolum yağı olarak Mobil 1 kullanıyor. Projede bizleri desteklemek üzere gelen Mobil 1 ve ekibi gerçekten de çok heyecanlıydı.”

 

Şartlar oldukça zorlayıcı! Deniz seviyesinden 2.743 metre rakımda start alan parkur 20 santigrat derece hava sıcaklığında başlarken zirvede hava sıcaklığı sıfırın altına kadar iniyor. Bu zorlayıcı ve değişken şartlara rağmen V12 silindirli motorun ideal performansını korumak için seçilen motor yağının, Crewe’deki ilk dolum yağı ile aynı bileşime sahip olması şaşırtıcı.

 

Bu zorlu mücadelenin üstesinden standart bir ürünle gelmek istediklerini dile getiren ExxonMobil Global Motor Sporları Teknoloji Müdürü David Tsurusaki, “Ne zaman bir sürücünün becerileri ve bir aracın yetenekleri ile ilgili zorlayıcı bir test yapılacak olursa, biz mutlaka bu teste dahil olmak isteriz.” şeklinde konuşuyor ve ekliyor: “Bir Pikes Peak mücadelesi tam da bize göre ve bizimle mükemmel örtüşüyor. Mobil 1’e tüketicinin gündelik kullanımda asla karşı karşıya kalmayacağı zorlu basınç, sıcaklık ve performansla başa çıkabilme nitelikleri kazandırdık. Limitleri zorladığınızda motor yağı ile ilgili hiçbir endişe duymamanız gerektiğini göstermek istedik.” 

 

Tam bir antrenman turunun yapılamadığı ve gerçek anlamda tek şansın bulunduğu Pikes Peak’de, sonuç itibariyle Mobil 1 Bentayga’nın 600 HP güç ve 900 Nm tork üreten 12 silindirli canavarını her türlü zorlu koşulda mükemmel şekilde koruyarak kırılması zor bir rekora imza atmasını sağladı. Ve üstelik 2012 yılında Range Rover Sport’un 12 dakika 35 saniyelik süresini de 10 dakika 49 saniyelik süreyle egale ederek Mobil 1’in desteğiyle motor sporları dünyasına adını altın harflerle yazdırdı.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında

 Türkiye’deki Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında, markalara liderlik edecek üst düzey yöneticiler açıklandı.

Tofaş’ın Türkiye’de temsil ettiği Alfa Romeo, Citroën, DS Automobiles, FIAT, Jeep®, Opel ve Peugeot markalarının üst yöneticilerinin belirlendiği organizasyon 5 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla geçerli olacak.

Tofaş’ın yeni ticari organizasyon yapısı açıklandı. Tofaş yeni yapısı ve liderleri ile Stellantis markalarının müşterilerine daha fazla değer yaratmaya; yüksek müşteri memnuniyeti sunmaya, mobilite hizmetlerine ve yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanacak. Yeni organizasyon yapısında; markalardan sorumlu direktörler ile Filo ve 2. El Satış’tan sorumlu direktör; Markalar Direktörü İbrahim Anaç’a bağlı olarak görev yapacak.

Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu gerçekleşen organizasyon değişimi ve atamalara ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi “Stellantis Türkiye’de üstlendikleri görevlerin ardından aramıza katılan çalışma arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar dilerim. Uzun yıllardır markalarımıza liderlik eden üst düzey yöneticilerimize de başarılarının devamını diliyorum. Tüm liderlerimizin, müşterilerimiz için yarattığımız değeri ve markalarımızın performansını daha da ileri taşıyacaklarına inanıyorum. Tofaş ve Stellantis Türkiye’nin güçlerini birleştirmesiyle otomotiv sektörünün deneyimli ve yetkin ekipleri bir araya geldi. Bu çeşitliliğin yaratacağı sinerjiyle daha büyük başarılara imza atacağız. Yeni iş alanlarına giriş fırsatları elde etmeyi ve müşterilerimize yarattığımız değeri artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Altan Aytaç- FIAT Direktörü

Yeni yapıda, Markalar Direktörü olarak görev alacak olan İbrahim Anaç, 1990 yılında Polis Akademisi’nde üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, Saint Thomas Üniversitesi’nde MBA (Master of Business Administration) ve Uluslararası İşletme yüksek lisansını tamamladı. 1997 yılında profesyonel iş hayatına başlayan Anaç, 2017 yılına dek otomotiv sektöründe farklı markalarda üst düzey görevler aldı. Aynı yıl Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. Genel Müdürlüğünü üstlenen İbrahim Anaç, 2022 yılında Stellantis’in MEA (Ortadoğu ve Afrika) Bölgesi’nin Ticari Başkanlığına getirildi. Anaç, 2024 yılından bu yana Stellantis Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapmaktaydı.

 

Alfa Romeo, DS Automobiles ve Jeep Direktörü olarak Selim Eskinazi görev yapacak. Eskinazi, Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2006 yılından itibaren otomotiv sektörü içerisinde birçok farklı rolde görev yaptı. Eskinazi, Stellantis Türkiye çatısı altındaki görevine, Temmuz 2022 itibarıyla başlamıştı.

Selim Eskinazi- Alfa Romeo- DS Automobiles – Jeep Direktörü

Citroën Marka Direktörlüğünü Bora Duran sürdürecek. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Duran, İngiltere’deki Gloucestershire Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2019 yılında Citroën Türkiye’de Satış Bölge Müdürü olarak çalışmaya başlayan Duran, 1 Şubat 2025 tarihinden bu yana Citroën Marka Direktörlüğünü yürütüyor.

 

Hüseyin Şahin- Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü

2015 yılından bu yana FIAT markasının direktörlüğünü yürüten Altan Aytaç ise görevine devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisans programını tamamlayan Altan Aytaç,

çalışma hayatına Tofaş’ta başladı. Aytaç sırasıyla CBU Lojistik Departman Müdürü, Ticari Projeler Koordinatörlüğü, FIAT Marka Müdürlüğü ve Alfa Romeo ve Lancia markalarının direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Tedarik Zinciri Direktörlüğü’ne atanan Aytaç, FIAT Marka Direktörlüğü görevinden önce; Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak görev yapmıştı.

Yiğit Yantaç- Opel Direktörü

 

Opel Marka Direktörlüğü görevini Yiğit Yantaç sürdürecek. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 2020 yılından bu yana Stellantis çatısı altında farklı görevler alan Yantaç, 2023 yılından bu yana Opel Marka Direktörlüğü görevini yürütüyor.

Peugeot Marka Direktörlüğünü ise Gupse Kaplan devam ettirecek. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İktisadi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Nice Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bölümü’nde yüksek lisans yapan Kaplan, 2024 yılında atandığı görevini sürdürecek.

Gupse Kaplan- Peugeot Direktörü

Yeni organizasyon yapısında; Filo ve 2.El Satış Direktörü olarak Mahmut Karacan görev yapacak. Çukurova Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 1995 yılında başladığı çalışma hayatında otomotiv sektöründe farklı kademelerde yöneticilik yapan Mahmut Karacan, 2013- 2015 yılları arasında Alfa Romeo, Jeep® ve Lancia Marka Direktörlüğü görevini yürüttü. 2015 yılında FIAT Satış Direktörlüğünü üstlenen Karacan, yeni yapılanma ile Filo ve 2.El Satış Direktörlüğünü yürütecek.

 

Bora Duran- Citroën Direktörü

Mahmut Karacan- Filo ve 2.El Satış Direktörü

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tofaş’ta 2015 yılından bu yana Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü rolünü üstlenen Hüseyin Şahin ise yeni markalarla birlikte büyüyen görevini CEO Cengiz Eroldu’ya bağlı olarak sürdürecek. Uludağ Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan ve otomotiv sektöründe uzun yıllardır üst yönetici olarak görev alan Hüseyin Şahin 2011-2015 yılları arasında Tofaş’taki Satış Direktörlüğü görevinin ardından, Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak atanmıştı.

 

 

Continue Reading

Blog

OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.

Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.

OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!

Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.

 

OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!

Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.

 

OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!

 

OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.

 

 

Continue Reading

Blog

T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.

Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.

1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı

Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.