Connect with us

Deniz Yolu

Libya’ya Lojistik Üs Planlaması Tamam

Libya’ya demiryolu, hava ve karayollarından oluşan lojistik merkezler kurmaya hazırlanan Türkiye, maliyet, zaman ve vergi avantajlarıyla 10 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedefliyor.

Afrika’nın en stratejik noktasında bulunan Libya, bu pazar üzerinden kıtadaki etkinliğini arttırmak isteyen şirketlerin yakın takibinde. Kökleri Osmanlıya kadar uzanan akrabalık bağları ve ticari faaliyetleri ile Libya, her zaman Türkiye’nin ‘kardeş’ olarak tanımladığı ülkelerden oldu. Türkiye gibi stratejik bir noktada bulunan Libya; Tunus, Cezayir, Nijer, Çad, Sudan ve Mısır ile komşu ve aynı zamanda Afrika’ya açılan kapı durumunda. DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil ile Türkiye’nin Libya’da yaptığı projelerden, pazardaki avantajları ve karşılaştıkları zorluklara kadar birçok konuyu konuştuk. Karanfil, Türkiye ile yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracatı bulunan, inşaat ve enerjinin yanı sıra imalat sanayisinin bütün kollarında yatırım fırsatları barındıran Libya’nın, lojistik üst olarak konumlandırıldığında ise Afrika’ya açılan kapı olabileceğini söylüyor.

İHRACAT 10 MİLYAR DOLARA ÇIKAR

Karanfil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor: “Libya’da özel sektörün hareketlenmesi için acilen banka kurları sabitlenmeli. Kurdaki istikrarsız durum varken, kimse Libya’ya yatırım yapmaz. Libya’da lojistik merkezi açılsın. Buna eşdeğer bir de bankacılık sistemi yapılmalı. Libya’da bir Lojistik merkezinin inşaa edilmesi durumunda, ihracatın 10 milyar dolara ulaşacağı kanatindeyiz. Bunun için gerekli taleplerde bulunduk. Libya’nın hemen güneyindeki Çad’a bir ürünün ulaşımı 45 gün sürüyor. Burada en önemli gördüğümüz nokta, Libya’da bir Türk lojistik merkezi inşaa edilmesi demek, aslında önümüzdeki 20-30 yıl, en ciddi tüketim sahalarından biri olması bekleniyor. Bütün veriler bunu gösteriyor Afrika’da. Birikmiş ihtiyaç da var. Bunun kontrolünün tamamını Türkiye üzerinden yapılabilir.”

ORTAK SANAYİ BÖLGELERİ OLUŞTURALIM

Karanfil, Libya’ya olan ihracatımızın 10 milyar dolara ulaşması demek tedariğin, yüzde 80’nin Türkiye’den karşılanacağını ve içerde ekonomiyi geliştireceğini söyledi. Libya’da istikrar sağlandığı zaman, en avantajlı ülkelerden birinin Türkiye olacağını vurgulayan Karanfil, şu çağrıda bulunuyor: “Siyasi danışmanlık anlaşması olmalı. Güvenlik anlaşmamız var. Siyaseten de bir anlaşma yapabiliriz. Siyasi kültüre hakimiz. Libya’da banka kurlarından dolayı yatırımlar tam manasıyla yapılamıyor. Kur düzene girince, 2 milyar dolarlık ihracatımızı, hemen artırırız. Libya’da özellikle maliyet kalemi ağırlıkta enerji olan petrokimya hammaddesine, lojistiğe dayalı olan üretimler çok hızlı büyüyecek yatırımlar. Çimento, demir çelik, seramik, un fabrikası üretimi gibi. Türkiye ile Libya arasında ilişkinin ileriye dönük ve iki ülkenin çıkarına olması için, lojistik merkezi, gümrük birliği, ortak üretim tesisleri, bankacılıkta ortak çalışmalar yapılmalı. 2002’den den bu yana özellikle kalkınma hamlesini gösteren ve kalkınmada değil Afrika’ya bütün dünyaya örnek olmuş bir ülke için, Libya bunun yansımalarını kendi ülkelerinde görmek istiyor.”

TİCARİ OLARAK DEĞİL, VEFA İLE BAKIYORUZ

Libya’ya ilk ticaret deneyimine 1987 yılında tekstil sektörüyle adım adan Karanfil Grup Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, zaman içinde Libya’nın ihtiyaçlarına göre farklı sektörlerde girişimde bulunarak, 2007 yılında Karanfil Grup şirketini kurdu.Türkiye’nin 1972’den bu yana dünyada ortalama 480 milyar dolara yakın müteahhit projelerine imza attığını belirterek, “Başlangıç noktası Libya olduğu için bakış açımız sadece ticari değil. Vefa ile bakıyoruz. Biz de 10 yıldan fazladır tekstil sattığımız piyasada, bir güven oluşturmuştuk. Bu dış ticarette hızlı büyümemizi sağladı. Lojistik ve tedarik hizmetimiz var. Bisküviden tutun fabrika yapımına kadar, bir ülkenin ne ihtiyacı varsa temin edebiliyoruz. Libya’da şu anda beton blok üretimine girdik. Orada bir tesis kurduk. İlk üretime başladılar” dedi.

KARAR MEKANİZMASI ÇOK GEÇ İŞLİYOR

33 yıldır Libya’ya yönelik ürün ticareti ve lojistik hizmetleriyle ön plana çıkan, aynı zamanda bölgede iş yapmak isteyen Türk şirketlerine danışmanlık hizmeti veren Karanfil Grup, yatırım için zaman kollayan şirketlere önemli tavsiyelerde bulunuyor. Burada belirgin bir şekilde yatırım iştahının büyüdüğünü gözlemlediklerini aktaran Murtaza Karanfil, “Devletin altyapı üstyapı, birikmiş ihtiyacı var ancak, karar mekanizması çok geç işliyor. Libya’nın ihtiyacı olan bazı kalemlere Libya’da yatırım yapalım. Özellikle katma değeri yüksek olan ürünlerde yine firmalarımıza bu çağrıda bulunuyorum. Libya’nın altyapısı, elektronik sistemini oluşturacak, sistemlere sahibiz. İnşaat, enerji, medikal, kimya, makine sanayi başta olmak üzere bütün sektörlerde ciddi sıkıntılar var ve bütün bunlar yatırımla çözülecek. Dolayısıyla güçlü yönlerinizi bilerek ve yeni yapılanma döneminde yatırım önceliği taşıyan sektörleri bilerek süreci yönetmek gerekir. Şu anda inşaat ve enerji fazlasıyla öne çıkıyor. Petrol ihracatının tekrar başlaması halinde arama, çıkarma, işleme, taşıma vs. gibi ana sektörü destekleyen yan sektörlerde ciddi fırsatlar doğacak. Dolayısıyla ciddi bir fizibilite çalışmasına şimdiden başlamak gerekir.” çağrısında bulundu.

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

“Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Gençler, 1 milyon 625 bin liralık ulaştırma projeleri için yarışacak

Bakan Uraloğlu, “Yarışma karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için fırsat sunuyor. Kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) tarafından düzenlenen ikincisi düzenlenecek olan “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Üniversiteler Arası Ar-Ge Projeleri Fikir Yarışması’nın başvuru sürecinin 31 Ocak 2025 tarihine kadar süreceğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Yarışma, üniversite öğrencilerinin Türkiye’nin ulaşım ve altyapı alanlarında yenilikçi fikirler geliştirmelerini teşvik etmeyi amaçlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kategorilerde Büyük Ödüller

Bakan Uraloğlu, yarışmanın karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme olmak üzere 5 ayrı kategoride düzenleneceğini ve her kategoride birinciye 150 bin lira, ikinciye 100 bin lira üçüncüye 75 bin lira ödül verileceğini belirtti. Uraloğlu, “Yarışma neticesinde kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz. Değerlendirme kurulunun belirlediği alanlarda ayrıca mansiyon ödülü de verilecek.” dedi.

Başvurular Çevrimiçi Alınıyor

Bakan Uraloğlu, yarışmaya katılmak isteyen öğrencilerin başvurularını fikiryarismasi.uab.gov.tr adresi üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleştirebileceklerini kaydederek “1 Kasım 2024’te başlayan başvuru süreci 31 Ocak 2025’te sona erecek.” bilgisini paylaştı.

Türkiye’nin 2053 Hedeflerinde Önemli Bir Adım

Bakan Uraloğlu, bu tür yarışmaların gençlerin bilimsel ve teknik projelerde daha aktif rol almalarını sağlayacağını belirterek, “Türkiye’nin 2053 hedeflerine ulaşmasında gençlerimizin katkısı büyük olacak, onların yenilikçi fikirlerine alan açıyoruz. Yarışma, karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için büyük bir fırsat sunuyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

Turizmde Sürdürülebilirlik İçin Türk Bayraklı Gemilere İhtiyacımız Var!

2024 yılının son çeyreği, Türkiye’nin kruvaziyer turizminde önemli büyüme kaydettiği bir yıl oldu. Yıl boyunca artan kruvaziyer gemi seferleri, Türkiye’nin kıyılarını yerli ve yabancı turistler için cazip bir destinasyon haline getirdi. Ancak, yüksek enflasyon oranları ve artan maliyetleri belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Ülkemizde yabancı bayraklı bir yolcu gemisini işleten ilk firmayız. Artık daha çok Türk bayraklı kruvaziyer gemileri görmek istiyoruz. Fakat mevcut yüksek enflasyon oranları, bu hedeflere ulaşmamızı zorlaştırıyor.” şeklinde ifade etti.

Kruvaziyer turizmi, Türkiye ekonomisi için giderek daha fazla önem kazanıyor. Coğrafi konumu sayesinde kruvaziyer turizminde stratejik bir merkez olan Türkiye, limanlarındaki gelişmiş altyapı ve teknik imkanlarla birlikte, sahip olduğu özellikleriyle de dünya kruvaziyer turizminde öne çıkma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’nin kültürel ve doğal zenginliklerini tanıtma ve yerel ekonomiyi canlandırma fırsatını beraberinde getirdiğini belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Türkiye, eşsiz güzellikteki kıyıları ve tarihi zenginlikleri ile kruvaziyer turizmi için ideal bir destinasyon. Kıyılarımız, her yıl artan seferlerle birlikte daha fazla turist çekiyor. Bu hem yerel esnafımız hem de ülkemiz için büyük bir fırsat. Ancak artan enflasyon seyahat maliyetlerini artırarak, turistlerin harcama alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilemeye başladı.’’ dedi.

Yüksek Enflasyon Turizm Potansiyelini Tehdit Ediyor

Kruvaziyer turizmi, yerel esnafa ve bölge ekonomisine sağladığı katkılarla dikkat çekiyor. Yolcular, her durakta yerel ürünleri deneyimleyerek, kültürleri yakından tanıma fırsatı buluyor. Türkiye’nin karşılaştığı yüksek enflasyon, bu potansiyeli tehdit ediyor. Son dönemlerde, rezervasyonların altı ay önceden planlandığını ve bu süreçte %30’luk bir azalma yaşandığını gözlemlediğini belirten Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Gemimizde bulunan şikayet kutularına yapılan geri dönüşler, ‘Ülkeniz çok pahalı’ şeklinde bir sonuç ortaya koydu. Bu durum, turizm sektöründeki endişeleri artırıyor ve turistlerin seyahat etme isteğini olumsuz yönde etkiliyor. Ülkemizin enflasyon oranında en iyisini olmasını istiyoruz. Armatörlere, daha fazla devlet bazında ve kredisel bazda destek sağlanmalı. Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısının artması, sektördeki sürdürülebilirliği sağlayacaktır.” açıklamasını yaptı.

Enflasyonun Düşmesi ve Devlet Desteği Şart

Türkiye’de yabancı bayraklı gemi işleten tek firma olarak, Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmak için devlet desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Ülkemizdeki enflasyon oranının düşmesini ve armatörlerin devlet destekleri ile teşvik edilmesini istiyoruz. Bu destekler, Türk bayraklı kruvaziyer gemileri için büyük bir adım olacaktır.” dedi.

Ayrıca, kruvaziyer turizminin yerel ekonomiye sağladığı katkıyı da önemseyen Çavuşoğlu, “Kruvaziyer yolcuları, her gün yeni bir şehirde, farklı kültürlerde ve lezzetlerde deneyim yaşama fırsatına sahip. Bu da yerel esnaf için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Bir otele gelen turist, alışveriş ve gezme imkânı sınırlıyken, kruvaziyer turizmiyle birlikte bu sınırlar ortadan kalkıyor. Her gün yeni bir güzelliği keşfetmeyi, farklı sahilleri görmeyi ve yerel ürünleri deneyimlemeyi mümkün kılıyor.” ifadelerini kullandı.

‘‘2025 Hedefimiz Daha Fazla Türk Bayraklı Gemi’’

Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, 2025 yılına yönelik hedeflerini açıkladı. Çavuşoğlu, önümüzdeki yıllarda Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmayı planladığını belirterek, ‘‘2025 yılına kadar Türkiye’de daha fazla Türk bayraklı gemi görmek istiyoruz. Bu hedef hem yerel ekonomi hem de turizm sektörü için kritik bir öneme sahip. Önümüzdeki dönemde 1 veya 2 yeni yolcu gemisi almayı düşünüyoruz. Belki de daha küçük olan gemimizi Türkiye içinde çalıştıracağız. Şu anki gemimizi ise Avrupa kıyısında çalıştırmayı planlıyoruz. Tabi şartlar değişirse ve imkanlar iyileşirse biz de esnek bir durum alabiliriz. Bu, piyasanın taleplerine göre şekillenecektir.’’ dedi.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.