Connect with us

Deniz Yolu

Limanlarda Acil Yatırım İhtiyacı Karşılanamıyor

Birçok özel liman işletmesinin kullanım sözleşmelerinde sürenin dolacak olması yatırımları engelliyor. Yetkililer, yeni yatırım için geçmişte tersanelerde ve serbest bölgelerde olduğu gibi limanlarda da işletme sürelerinin acilen uzatılmasını talep ediyor

Türkiye’de konteyner yüklerinin hızlı bir şekilde artması ve küresel ticarette mega gemilerin filoya katılması limanlarda kapasite ihtiyacını artırdı. Sadece önümüzdeki üç yılda konteyner elleçleme miktarında 2020’ye göre yüzde 16’ya yakın artış hedefleniyor. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve diğer teknolojik gelişmeler de limanlarda yatırımı zorunlu kılıyor. Ancak limancılara göre, özel liman işletmesinin kullanım sözleşmelerinin dolmasına çok az bir süre kalmış olması, yapılacak yatırımların önünde büyük bir engel oluşturuyor. Yetkililer, bu konuda acil çözüm bekliyor.

Türkiye’de faaliyette olan 180’den fazla liman, iskele, dolfen şamandıra niteliğinde kıyı tesisi bulunuyor. Bugün itibarıyla Türkiye’de elleçlenen yükün nerede ise yüzde 95’ten fazlası özel liman işletmeleri tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin dış ticaretinin değer olarak yüzde 65’e yakını, tonaj olarak ise neredeyse yüzde 85’e yakını deniz yoluyla yani limanlar üzerinden gerçekleşiyor. Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Erdemir, limanlarda elleçlenen yük miktarının hızla arttığına dikkat çekerek, “Türkiye’deki tüm limanlarımız dikkate alındığında 2020 yılında yaklaşık 497 milyon ton yük elleçlenirken 2021 yılının ilk altı ayında 2020 yılına göre toplam yükte yüzde 5,12 oranında artış sağlandı. Pandemi döneminde aldıkları önlemlerle ve hayata geçirdikleri olağanüstü tedbirlerle Türkiye limanları ülkemizin dış ticaretinin ana kapıları ve üsleri olan limanları kesintisiz bir şekilde açık tuttu. Fazla bir tonaj kaybı olmadan 2020 yılını tamamlayarak 2021 yılına beklentilerin çok üstünde hızlı bir şekilde başladı. Bu büyüme devam ediyor” dedi.

“2050 hedefleri için liman kapasitesi 3 katına çıkmalı”

Küresel ticaretin sürdürülebilirliği için sürekli büyüyen gemiler nedeniyle hem mevcut limanların kapasite artışı yatırımları bir zorunluluk haline geldiğini hem de Türkiye’nin 2023 ve 2050 hedefleri için mevcutların dışında yeni liman projesinin hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Erdemir, “Türkiye’nin dış ticaretinin hedeflendiği gibi büyümesi ve rekabet gücünün artması gelecekteki liman yatırımlarının zamanında tamamlanmasıyla mümkün. 11. Kalkınma Planı’nın 2023 yılı hedeflerinde bile 13,5 milyon TEU konteyner elleçleneceği öngörülüyor. Bu bile gelecek 3 yıl içinde 2020 yılına göre yüzde 16 oranında bir konteyner artışı demek. 2050 yılı hedeflerine baktığımızda ise 2020 yılında 497 milyon ton olan toplam yükün toplamda asgari olarak 1 milyar tona, 12 milyon TEU olan konteyner sayısının ise 35 milyon TEU’ya çıkması öngörülüyor. Bu hedeflerin gerçekleşmesi için liman kapasitesinin mevcut durumda Türkiye’de kurulu olan liman kapasitenin 2-3 katına çıkması gerekecek. Bu durum mevcut liman işleticilerimiz dışında ülke içinden ve/veya dışından çok büyük ölçekte yatırım yapabilecek yeni liman yatırımcılarının sektöre girmesi ile mümkün olacak” diye konuştu.

Dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve diğer teknolojik gelişmelerin de limanlarda çok yüksek tutarlarda yatırıma ihtiyacı doğurduğunu vurgulayan Erdemir, ancak kullanım sözleşmelerinin süresinin dolmasına az bir süre kalmasının bu yatırımların önünde büyük bir engel olduğunu söyledi. Erdemir, “Türkiye’de faaliyette olan çok sayıda özel liman işletmemizin kullanım sözleşmelerinin kalan süreleri kısaldı. Hatta kullanım süresinin 6-7 yıla kadar düşen liman tesislerimiz de bulunuyor. Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli olarak da kabul edeceğimiz bu kullanım sözleşmelerine baktığımızda kullanım süresi kısalan çok sayıdaki liman işletmesinin ülkemizin ihtiyaç duyduğu liman yatırımlarını yapabilmesi ve kalan süresi içinde bu yatırımlarının karşılığını alabilmesi maalesef mümkün değil. Çok büyük yatırım tutarları gerektiren, yatırımın geri dönüş süresi de çok uzun olan liman yatırımlarında mevcut kullanım sürelerinin bugünden uzatılarak liman yatırımcılarımızın önlerini görmesi ve ülke limancılığımız için gerekli olan yatırımları yapmasının sağlanması ülkemizin büyüyen dış ticaretine paralel olarak rekabet gücünü koruması açısından da elzem ve hayati” açıklamasını yaptı.

Hakan Genç: TÜRKLİM olarak her türlü desteğe hazırız

Türkiye’deki özel sektör limanlarının mevcut kullanım sözleşmelerinin süresi bitiminden önce aynı şartlar dahilinde bugünden uzatılmasının Türkiye ekonomisi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan TÜRKLİM Başkanı Hakan Genç, “Limanlarımızın mevcut kullanım süresi içinde halihazırda yaptıkları yatırımlara ilave olarak önümüzdeki yıllarda yapacakları yeni yatırımlarla birlikte konuyu değerlendirdiğimizde yaratılacak ve kamuya aktarılacak olan kamu yararının büyüklüğü değerlendirmeye alınmalı. Bundan dolayı da limanlarımızın mevcut kullanım sözleşmelerinin tersanelerimize veya serbest bölgelere benzer şekilde bugünden uzatılmasının önünde herhangi bir engelin olmadığı da görülüyor. Bu konuda yapılacak yasal düzenlemeye ilişkin olarak ilgili idarelerimize TÜRKLİM olarak destek ve katkı vermek açısından hazırız” diye konuştu.

“Tersanelere ve serbest bölgelere verilen destek yatırımları hızlandırdı”

Yetkililer, geçmişte tersanelerde ve serbest bölgelerde işletme sürelerinin uzatıldığını ve bu sayede yatırımların hızlandığını vurgulayarak, benzer desteğin limancılara da verilmesini istiyor. Aydın Erdemir, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Tersanelerimiz de limanlarımıza benzer şekilde birer kıyı tesisi olarak 49 yıllık kullanım sözleşmelerine sahip. 2013 yılında tersanelerimizin kalan kira sürelerinin bitmesine 18 yıl kala kullanım sözleşmeleri TBMM’de yapılan bir düzenleme ile yeniden 49 yıla çıkarıldı. Bu destek tersanelerimizin geleceklerini daha iyi görmesine, daha iyi plan yapmasına ve kredi saygınlıklarının artırmasına imkân sağladı. Böylelikle ortaya çıkan bu yeni avantajlarla birlikte Türkiye’deki tersane yatırımları da hızlı bir şekilde arttı. Tuzla’dan sonra Yalova-Altınova bölgesinde kümelenen tersanecilik sektörünün bugünkü başarılı ihracat performansının arkasında o dönem verilen bu desteğin çok büyük bir payı var. Yine benzer bir şekilde Global Holding’in iştiraki Bodrum Yolcu Limanı İşletmeleri tarafından işletilen Bodrum Yolcu Limanı’nın işletme süresinin 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararla 49 yıllığına uzatıldı. Böylelikle ilgili yatırımcı ve işletici firmanın ilgili limana yeni yatırımlar yaparak büyütmesinin de önü açıldı” dedi. Tersanelere ve limanlara benzer bir durum mülkiyeti hazineye ait olan serbest bölgeleri işleten şirketlerin işletme sözleşmelerinin uzatılması sürecinde de yaşanmıştı. Erdemir, “Mersin, Antalya, Ege ve Adana-Yumurtalık serbest bölgelerinin işletme süreleri bu düzenleme neticesinde kamu paylarıyla ilgili kamu lehine düzenlemeler de yapılarak uzatılmış, böylelikle süresi kısaldığı için geri dönüşü olmayan yatırımları yapmaktan kaçınan işleticilerin önü bütünüyle açılmıştı. Bu sayede 2017 yılından itibaren yapılması gerekli olan tüm alt ve üst yapı yatırımları hızlı bir şekilde yapılmaya başladı” dedi. Diğer yandan, dün Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Trabzon Serbest Bölgesi’nin işletme süresi de 2040 yılına kadar uzatıldı.

Kaynak: Aysel YÜCEL – DÜNYA

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Büyük İstanbul Tüneli İki Kıtayı Demir Ağlarla Birbirine Bağlayacak

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlandı, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon yolcunun kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacak. Projenin 2025’te yüzde 25’inin ve 2028’de de tamamının bitirilmesi planlanıyor.

İki kıtayı metro hattı ile birbirine bağlayacak olan proje, İstanbul Boğazı’nı geçecek şekilde planlanmış olup, Söğütlüçeşme (Kadıköy) – İncirli (Bakırköy) arasında ulaşımı sağlayacak.

Büyük İstanbul Tüneli Projesi 4,3 km’lik bölümü boğaz geçişi olmak üzere toplamda 30,2 km uzunlukta ve 15 istasyondan oluşacak. Anadolu ve Avrupa yakasında toplamda 11 raylı sistem ile entegre olarak planlanan hattın, Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un ulaşım sorununa önemli çözüm katkısı sağlayacak metro hattı olarak planlandı. Proje 2028 de faaliyete geçecek.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

“Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Gençler, 1 milyon 625 bin liralık ulaştırma projeleri için yarışacak

Bakan Uraloğlu, “Yarışma karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için fırsat sunuyor. Kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi (UDHAM) tarafından düzenlenen ikincisi düzenlenecek olan “Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053” Üniversiteler Arası Ar-Ge Projeleri Fikir Yarışması’nın başvuru sürecinin 31 Ocak 2025 tarihine kadar süreceğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Yarışma, üniversite öğrencilerinin Türkiye’nin ulaşım ve altyapı alanlarında yenilikçi fikirler geliştirmelerini teşvik etmeyi amaçlıyor.” ifadelerini kullandı.

Kategorilerde Büyük Ödüller

Bakan Uraloğlu, yarışmanın karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme olmak üzere 5 ayrı kategoride düzenleneceğini ve her kategoride birinciye 150 bin lira, ikinciye 100 bin lira üçüncüye 75 bin lira ödül verileceğini belirtti. Uraloğlu, “Yarışma neticesinde kazananlara toplam 1 milyon 625 bin lira ödül vereceğiz. Değerlendirme kurulunun belirlediği alanlarda ayrıca mansiyon ödülü de verilecek.” dedi.

Başvurular Çevrimiçi Alınıyor

Bakan Uraloğlu, yarışmaya katılmak isteyen öğrencilerin başvurularını fikiryarismasi.uab.gov.tr adresi üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleştirebileceklerini kaydederek “1 Kasım 2024’te başlayan başvuru süreci 31 Ocak 2025’te sona erecek.” bilgisini paylaştı.

Türkiye’nin 2053 Hedeflerinde Önemli Bir Adım

Bakan Uraloğlu, bu tür yarışmaların gençlerin bilimsel ve teknik projelerde daha aktif rol almalarını sağlayacağını belirterek, “Türkiye’nin 2053 hedeflerine ulaşmasında gençlerimizin katkısı büyük olacak, onların yenilikçi fikirlerine alan açıyoruz. Yarışma, karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay, haberleşme gibi stratejik alanlarda gençlerimizin vizyoner fikirlerini hayata geçirmeleri için büyük bir fırsat sunuyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: LOJİPORT

Continue Reading

Deniz Yolu

Turizmde Sürdürülebilirlik İçin Türk Bayraklı Gemilere İhtiyacımız Var!

2024 yılının son çeyreği, Türkiye’nin kruvaziyer turizminde önemli büyüme kaydettiği bir yıl oldu. Yıl boyunca artan kruvaziyer gemi seferleri, Türkiye’nin kıyılarını yerli ve yabancı turistler için cazip bir destinasyon haline getirdi. Ancak, yüksek enflasyon oranları ve artan maliyetleri belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Ülkemizde yabancı bayraklı bir yolcu gemisini işleten ilk firmayız. Artık daha çok Türk bayraklı kruvaziyer gemileri görmek istiyoruz. Fakat mevcut yüksek enflasyon oranları, bu hedeflere ulaşmamızı zorlaştırıyor.” şeklinde ifade etti.

Kruvaziyer turizmi, Türkiye ekonomisi için giderek daha fazla önem kazanıyor. Coğrafi konumu sayesinde kruvaziyer turizminde stratejik bir merkez olan Türkiye, limanlarındaki gelişmiş altyapı ve teknik imkanlarla birlikte, sahip olduğu özellikleriyle de dünya kruvaziyer turizminde öne çıkma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’nin kültürel ve doğal zenginliklerini tanıtma ve yerel ekonomiyi canlandırma fırsatını beraberinde getirdiğini belirten Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Türkiye, eşsiz güzellikteki kıyıları ve tarihi zenginlikleri ile kruvaziyer turizmi için ideal bir destinasyon. Kıyılarımız, her yıl artan seferlerle birlikte daha fazla turist çekiyor. Bu hem yerel esnafımız hem de ülkemiz için büyük bir fırsat. Ancak artan enflasyon seyahat maliyetlerini artırarak, turistlerin harcama alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilemeye başladı.’’ dedi.

Yüksek Enflasyon Turizm Potansiyelini Tehdit Ediyor

Kruvaziyer turizmi, yerel esnafa ve bölge ekonomisine sağladığı katkılarla dikkat çekiyor. Yolcular, her durakta yerel ürünleri deneyimleyerek, kültürleri yakından tanıma fırsatı buluyor. Türkiye’nin karşılaştığı yüksek enflasyon, bu potansiyeli tehdit ediyor. Son dönemlerde, rezervasyonların altı ay önceden planlandığını ve bu süreçte %30’luk bir azalma yaşandığını gözlemlediğini belirten Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, ‘‘Gemimizde bulunan şikayet kutularına yapılan geri dönüşler, ‘Ülkeniz çok pahalı’ şeklinde bir sonuç ortaya koydu. Bu durum, turizm sektöründeki endişeleri artırıyor ve turistlerin seyahat etme isteğini olumsuz yönde etkiliyor. Ülkemizin enflasyon oranında en iyisini olmasını istiyoruz. Armatörlere, daha fazla devlet bazında ve kredisel bazda destek sağlanmalı. Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısının artması, sektördeki sürdürülebilirliği sağlayacaktır.” açıklamasını yaptı.

Enflasyonun Düşmesi ve Devlet Desteği Şart

Türkiye’de yabancı bayraklı gemi işleten tek firma olarak, Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmak için devlet desteğine ihtiyaç duyduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Ülkemizdeki enflasyon oranının düşmesini ve armatörlerin devlet destekleri ile teşvik edilmesini istiyoruz. Bu destekler, Türk bayraklı kruvaziyer gemileri için büyük bir adım olacaktır.” dedi.

Ayrıca, kruvaziyer turizminin yerel ekonomiye sağladığı katkıyı da önemseyen Çavuşoğlu, “Kruvaziyer yolcuları, her gün yeni bir şehirde, farklı kültürlerde ve lezzetlerde deneyim yaşama fırsatına sahip. Bu da yerel esnaf için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Bir otele gelen turist, alışveriş ve gezme imkânı sınırlıyken, kruvaziyer turizmiyle birlikte bu sınırlar ortadan kalkıyor. Her gün yeni bir güzelliği keşfetmeyi, farklı sahilleri görmeyi ve yerel ürünleri deneyimlemeyi mümkün kılıyor.” ifadelerini kullandı.

‘‘2025 Hedefimiz Daha Fazla Türk Bayraklı Gemi’’

Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, 2025 yılına yönelik hedeflerini açıkladı. Çavuşoğlu, önümüzdeki yıllarda Türk bayraklı kruvaziyer gemilerinin sayısını artırmayı planladığını belirterek, ‘‘2025 yılına kadar Türkiye’de daha fazla Türk bayraklı gemi görmek istiyoruz. Bu hedef hem yerel ekonomi hem de turizm sektörü için kritik bir öneme sahip. Önümüzdeki dönemde 1 veya 2 yeni yolcu gemisi almayı düşünüyoruz. Belki de daha küçük olan gemimizi Türkiye içinde çalıştıracağız. Şu anki gemimizi ise Avrupa kıyısında çalıştırmayı planlıyoruz. Tabi şartlar değişirse ve imkanlar iyileşirse biz de esnek bir durum alabiliriz. Bu, piyasanın taleplerine göre şekillenecektir.’’ dedi.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.