Otomotiv Sektörü
Mercedes-Benz C-Serisi All-Terrain Türkiye’de

Artırılmış yerden yükseklik ve standart 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemi ile Yeni Mercedes-Benz C-Serisi All-Terrain, Türkiye’de 1.387.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.
Yeni C-Serisi All-Terrain, daha büyük lastikleriyle asfalt dışındaki patikalarda da hareket özgürlüğü sunuyor.
Özel bir arazi aydınlatmasını içeren, opsiyonel DIGITAL LIGHT far sistemi ile hafif arazideki engellerin sürücü tarafından daha rahat algılanabilmesi sağlanıyor.
ENERGIZING Comfort’un bütünsel “Fit & Healthy” yaklaşımı, S-Serisi’ndeki farklı konfor sistemlerini deneyimleme ortamı yaratıyor.
Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Emre Kurt: “Binek otomobiller ile SUV’ler arasında muhteşem bir denge sunan Yeni C-Serisi All-Terrain ile tarz sahibi lüks tutkunlarına seslenmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Mercedes-Benz, station’ların araziye uygun olmadığını ancak bir SUV’nin de yerden çok fazla yüksek olduğunu düşünenler için, 2017 yılının baharında tanıttığı E-Serisi All-Terrain’ın ardından şimdi de C-Serisi için ilk kez All-Terrain seçeneğini müşterileriyle buluşturarak çok yönlü bir çözüm daha sunuyor.
Geleneksel C-Serisi Estate’e göre yaklaşık 40 milimetre daha fazla yerden yükseklik, standart olarak sunulan 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemi ve iki arazi sürüş modu ile C-Serisi All-Terrain, daha büyük lastikleriyle asfalt dışındaki patikalarda da hareket özgürlüğü sunuyor. Özgün radyatör ızgarası, özel tamponlar, ön ve arkada tampon altı koruma kaplamaları ve yanlarda mat koyu gri çamurluk ağzı kaplamaları arazi aracı görünümünü destekliyor. Crossover model aynı zamanda kısa süre önce pazara sunulan Yeni C-Serisi’ne ait birçok önemli özelliği de kullanıma sunuyor. 48 volt teknolojisiyle desteklenen verimli benzinli motor, uyarlanabilir ve sezgisel MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sistemi ve yeni nesil sürüş destek sistemleri bunlardan bazıları. Opsiyon olarak sunulan DIGITAL LIGHT, özel bir arazi aydınlatmasını içeriyor. Geçtiğimiz Eylül ayında Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Mercedes-Benz C-Serisi All-Terrain, ülkemizde 1.387.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Emre Kurt; “Kasım 2021’de satışına başladığımız ve kısa zamanda yoğun sipariş aldığımız Yeni C-Serisi’ni, sedan gövdenin ardından All-Terrain ile çeşitlendiriyoruz. Otomotiv pazarındaki payını sürekli artıran SUV’ler kadar yüksek olmayan ancak hafif arazi koşullarında da konforlu yolculuk yapmak isteyen müşterilerimizin beklentilerini rahatlıkla karşılayacak C-Serisi All-Terrain ile çok yönlü model seçeneklerimizden bir yenisini daha ülkemiz pazarına dahil ediyoruz. Binek otomobiller ile SUV’ler arasında muhteşem bir denge sunan Yeni C-Serisi All-Terrain ile tarz sahibi lüks tutkunlarına seslenmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Bir station’dan fazlası
Geleneksel C-Serisi Estate ile karşılaştırıldığında, All-Terrain biraz daha büyük boyutlara sahip. 4755 mm uzunluğundaki Yeni C-Serisi All-Terrain, 4 milimetre farkla daha uzun. Çamurluk kaplamaları sayesinde genişliği 21 milimetre artarak 1841 milimetreye ulaşıyor. 40 mm artırılmış yerden yükseklik sayesinde toplam yüksekliği 1494 mm’ye ulaşıyor. Standart olarak 8 J x 18 H2 ET 41 jantlarla 245/45 R 18 lastikler sunulurken ayrıca opsiyon olarak 8 J x 19 H2 ET 41 jantlarla 245/40 R 19 lastikler de sunuluyor.
Bagaj hacmi ve işlevselliği açısından bir fark bulunmuyor. Sportif arka kısım 490 ila 1510 litre arasında bir hacmi kullanıma sunuyor. C-Serisi Estate’de olduğu gibi arka koltuk sırtlıkları 40:20:40 oranında üç parça halinde katlanıyor. Standart olarak sunulan EASY-PACK bagaj kapağı, kontak anahtarındaki düğme, sürücü kapısındaki düğme veya bagaj kapağındaki düğme kullanılarak rahatlıkla açılabiliyor veya kapatılabiliyor.

Mercedes-Benz C 200 4MATIC All-Terrain
Çarpıcı görünüm: Arazi görünümünü vurgulayan tasarım özellikleri
Yeni C-Serisi All-Terrain’e önden bakıldığında, krom kaplamalar ve radyatör ızgarasındaki merkezi yıldıza sahip ön panjur dikkat çekiyor. Radyatör ızgarasındaki dikey çıtalar ve parlak siyah kaplamalar kalite algısını artırıyor. Ön tamponda kullanılan koyu gri damarlı plastik ve parlak kromdan alt koruma kaplaması modelin güçlü karakterini tamamlıyor.
C-Serisi’nin bu versiyonunda yanlarda ve çamurluklarında mat koyu gri kaplamalar bulunuyor. Versiyona özgü, bu kaplamalar boyalı gövde yüzeyleriyle görsel olarak kontrast oluşturuyor. Yan kaplamaya ek bir krom şerit entegre ediliyor. All-Terrain için 18 ile 19 inç arasında jant seçenekleri sunuluyor. Çok parçalı arka tampon, versiyona özgü krom bagaj eşiği koruması ve parlak krom alt koruma kaplamasıyla yine bu versiyonun özel yapısını vurguluyor.
All-Terrain versiyonları AVANTGARDE dış tasarımı esas alıyor. Buna bağlı olarak yan kaplamalarda, yan cam çerçevelerinde ve tavan barlarında cilalı alüminyum kullanılıyor. B sütunlarındaki süslemeler ve arka yan camlardaki çıtalar parlak siyah uygulanıyor. Gece Paketi ile donatıldığında; diğer özellikler (örneğin omuz çizgisi, yan aynalar) ve ön ve arkadaki süsleme elemanları (ön ve arkada alt koruma kaplamaları ve ayrıca bagaj eşiği koruması) parlak siyah uygulanıyor.

Mercedes-Benz C-Klasse All Terrain
İç mekanda yüksek konfor ve kalite
C-Serisi All-Terrain, iç tasarımında da AVANTGARDE paketini baz alıyor. Siyah, macchiato beji/siyah ve sienna kahvesi/siyah olmak üzere üç renk seçeneği bulunuyor. Gösterge paneli, gümüş krom bir ek ve mat elmas serigrafi kaplamaya sahip. Ayrıca farklı kaplama seçenekleri de sunuluyor.
Merkezi gösterge ekranı altı derece eğimli yapısıyla sürücü odaklı bir yapı sergiliyor. Sürücü alanındaki yüksek çözünürlüklü 12,3 inç LCD ekran, bağımsız ve havada süzülüyormuş gibi görünüyor. Bu uygulama, sürücü ekranını klasik kadranlı göstergelere sahip geleneksel kokpitlerden ayırıyor. All-Terrain için eğim veya direksiyon açısı gibi bilgiler dışında coğrafi koordinat ve pusula bilgilerini de gösteren yeni bir “Off-Road” içeriği eklendi.
Diğer iç donanımlar gibi AVANTGARDE seviyesine özgü üst seviye konfor ve yanal destek sağlayan koltuklar sunuluyor. Gümüş süslemeli siyah, deri, çok fonksiyonlu spor direksiyon simidi şık bir görünüm sunarken rahat bir tutuş sağlıyor. AVANTGARDE iç tasarım ayrıca ortam aydınlatmasını da içeriyor.
Zorlu görevler için: Yaklaşık 40 mm daha fazla yerden yükseklik ve konforlu süspansiyon
C-Serisi All-Terrain, geleneksel C-Serisi Estate’ten yaklaşık 40 mm daha fazla yerden yüksekliğe sahip ve tekerleklerin çapı daha büyük. Bu, C-Serisi All-Terrain’i bozuk yol yüzeyleri için uygun hale getiriyor. Dört kollu ön süspansiyon biraz daha büyük direksiyon mafsallarına sahipken, arka aksta çok kollu bir süspansiyon devreye giriyor.
Daha konforlu ve yüksek sürüş dengesi için pasif sönümleme sistemine sahip konforlu süspansiyon standart olarak sunuluyor.
Karakter meselesi: Arazi modları ile DYNAMIC SELECT
EKO, KONFOR, SPORT ve BİREYSEL dışında, C-Serisi All-Terrain’de arazi sürüşü için iki ilave DYNAMIC SELECT modu bulunuyor. OFFROAD, toprak yollar, çakıl veya kum gibi daha hafif araziler için tasarlanırken, daha zorlu ve dik araziler için DSR’li (Eğim İniş Hız Sabitlemesi) OFFROAD+ devreye giriyor.
DYNAMIC SELECT, motor, şanzıman, direksiyon, ESP® ve 4MATIC sistemlerinin çalışma karakteristiğini uyarlıyor. Sürücü, merkezi ekranın altındaki dokunmatik yüzey ile sürüş modları arasında geçiş yapabiliyor.
Geniş etki alanı: Off-Road aydınlatması dahil DIGITAL LIGHT
C-Serisi, standart olarak LED Yüksek Performanslı farlarla donatılıyor. Yeni S-Serisi’nden aktarılan DIGITAL LIGHT isteğe bağlı olarak sunuluyor. Far sistemi C-Serisi All-Terrain için özel bir arazi aydınlatması içeriyor. Hafif arazi sürüşlerinde geniş aydınlatma alanı, sürücünün virajlar dahil engelleri daha erken görmesini sağlıyor. Off-Road sürüş modu etkinleştirilir etkinleştirilmez, off-road aydınlatması yanıyor. İşlev, 50 km/s’ye kadar etkin olup bu hızın üzerinde otomatik olarak kapanıyor.
DIGITAL LIGHT, her farda ışığı kıran ve 1,3 milyon mikro ayna tarafından yönlendirilen son derece güçlü üç LED’li bir ışık modülü bulunuyor. Böylece araç başına çözünürlük 2,6 milyon pikselin üzerine çıkıyor.
Dinamik ve hassas yapısıyla bu sistem, koşullara uyum sağlayan yüksek çözünürlüklü bir ışık dağıtımı için neredeyse sınırsız olanaklar sağlıyor. Ancak sistem sadece fardaki teknolojiyle değil, arkasındaki dijital zekayla üstün aydınlatma performansı sunuyor. Entegre bir kamera ve sensör sistemleri diğer yol kullanıcılarını algılıyor. Güçlü bir işlemci, verileri ve dijital haritaları milisaniyeler içinde değerlendiriyor ve farlara, koşullara uygun ışık dağılımını ayarlama talimatlarını veriyor.
Çeki demiri: Akıllı asistanlarla römork desteği
Standart olarak dört tekerlekten çekiş ve 1800 kilograma kadar çekme kapasitesi ile C-Serisi All-Terrain, römork de çekebiliyor. Opsiyon olarak kısmen elektrikli mafsallı katlanabilir bir çeki demiri ve ESP® römork stabilizasyonu sunuluyor. Bagajdaki bir düğme, bağlantı kilidini açıyor, ardından çeki demiri açılabiliyor. Kullanıma hazır olduğunda kontrol ışığı sönüyor.
65 km/s veya üzeri hızlarda, ESP® römork stabilizasyonu, kritik durumlarda otomatik olarak müdahale edebiliyor. Sistem, istenmeyen salınımlarda tekerlere fren müdahalesi yapıyor ve salınımları azaltıyor. Sistem, gerekirse motor torkunu azaltarak veya frenleri uygulayarak araç hızını da düşürüyor.
Bu isteğe bağlı ekstra ve 360 derece kameralı Park Paketi ile birlikte bir römork manevra asistanı da devreye giriyor. Bu işlev sayesinde römorkle de manevra yapmak kolaylaşıyor. Römork manevra asistanı, çekici aracın direksiyon açısını 5 km/s hıza ve yüzde 15’e kadar eğimde otomatik olarak ayarlıyor. Sistem dururken, geri vites seçilerek ve orta konsoldaki dokunmatik yüzeyin solundaki Park düğmesine basılarak etkinleştiriliyor.
Römork manevra asistanı MBUX üzerinden sezgisel olarak çalıştırılabiliyor. Merkezi ekran veya orta konsoldaki dokunmatik yüzey üzerinden sürücünün istediği manevrayı belirtmesi yeterli oluyor. İşlev 90 dereceye ye kadar dönüş manevralarını gerçekleştirebiliyor. Açının korunması için direksiyon otomatik olarak yönlendiriliyor. Sürücü, römork doğru yönde ilerliyor ve düz geri geri gitmeye devam etmesi gerekiyorsa “düz gitme” işlevini de seçebiliyor. Manevra farklı kamera açılarından takip edilebiliyor. Dinamik kılavuz çizgileri, yörüngeyi, araç genişliğini ve nesnelere olan mesafeyi gösteriyor.
Üstün çekiş ve stabilite: Yeni nesil 4MATIC
C-Serisi All-Terrain ile standart olarak sunulan 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemi zorlu yüzeylerde de yüksek çekiş ve sürüş dengesi sağlıyor. Motor gücünün yüzde 45’e kadarı ön aksa, yüzde 55’e kadarı arka aksa aktarılıyor. Daha fazla verimlilik ve 9 kademeli otomatik şanzıman, 4MATIC tahrik sisteminin daha da geliştirilmesini gerektirdi.
Yeni ön aks tahriki, ideal bir aks ağılık dağılımı ile daha yüksek tork seviyelerinin aktarılmasını sağlıyor. Bu çözüm, önceki nesildeki ilgili bileşene kıyasla önemli bir ağırlık avantajı sağlıyor ve buna bağlı olarak CO2 emisyonlarını azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca teknisyenler, yeni şanzımandaki sürtünme kayıplarını da azalttı. Bunun dışında kapalı bir yağ devresine sahip ve ek soğutma önlemi gerektirmiyor.
Elektrik destekli motorlar
C-Serisi All-Terrain, C 200 4MATIC All-Terrain adındaki (karma yakıt tüketimi (WLTP): 7,6 -6,8 lt/100 km; karma CO2 emisyonu (WLTP): 174-155 gr/km) yeni dört silindirli benzinli motor (M 254) ve entegre ikinci nesil marş jeneratörü (ISG) ile birlikte sunuluyor. 204 bg (150 kW) güç kısa bir süre için elektrikli sistem tarafından 20 bg (15 kW)’ne kadar destekleniyor.
Enerji geri-kazanımı ve motorun kapatılması halinde “süzülme” işlevi sayesinde benzinli motor yüksek verimlilik seviyesi sunuyor. Mercedes-Benz, M 254 ile modüler 4 silindirli benzinli motorun; NANOSLIDE® silindir kaplaması, CONICSHAPE® silindir honlama ve doğrudan motora yerleştirilen egzoz gazı arındırma sistemi dahil tüm yeniliklerini tek bir motorda birleştirdi. Twin Scroll teknolojisi, daha da hızlı turbo besleme yanıtı için geliştirilerek birleşik akışlı kademeli turbo besleme işlevi devreye alındı.
Mercedes-Benz C 200 4MATIC All-Terrain
Motor | ||||
Silindir adedi/düzeni | 4/sıralı | |||
Hacim | cc | 1496 | ||
Güç üretimi | bg/kW | 204/150 | ||
Devir sayısı | d/d | 5800-6100 | ||
Destek gücü (Boost) | bg/kW | 20/15 | ||
Tork üretimi | Nm | 300 | ||
Devir sayısı | d/d | 1800-4000 | ||
Destek torku (Boost) | Nm | 200 | ||
Sıkıştırma oranı | 10.5:1 | |||
Yakıt karışımı | Yüksek basınçlı enjeksiyon | |||
Güç aktarımı | ||||
Aktarma şekli | Dört tekerlekten çekiş | |||
Şanzıman | 9G-TRONIC | |||
Vites oranları | ||||
1./2./3./4./5./6./7./8./9. Vites | 5,35/3,24/2,25/1,64/1,21/1,00/0,87/0,72/0,60 | |||
Süspansiyon | ||||
Ön aks | Dört kollu bağımsız, helezon yay, gaz-basınçlı amortisör, stabilizatör | |||
Arka aks | Beş kollu bağımsız, helezon yay, gaz-basınçlı amortisör, stabilizatör | |||
Fren sistemi | Önde ve arkada hava kanallı diskler, elektrikli park freni, ABS, Fren Yardımcısı, ESP® | |||
Direksiyon | Elektrik destekli kremayer servo direksiyon sistemi | |||
Jantlar | 8 J x 18 H2 ET 41 | |||
Lastikler | 245/45 R 18 W | |||
Boyutlar ve Ağırlıklar | ||||
Dingil mesafesi | mm | 2.865 | ||
Ön/Arka iz genişliği | mm | 1.584/1.582 | ||
Uzunluk/Genişlik/Yükseklik | mm | 4.755/1.820/1.494 | ||
Dönüş çapı | m | 11,51 | ||
Bagaj hacmi, VDA | litre | 490-1.510 | ||
Boş ağırlık (EC’ye göre) | Kg | 1.720 | ||
Yükleme kapasitesi | Kg | 650 | ||
Yüklü ağırlık | Kg | 2.370 | ||
Yakıt deposu kapasitesi/Yedek | litre | 66/7 | ||
Performans, Tüketim, Emisyon | ||||
Hızlanma 0-100 km/s | sn | 7,5 | ||
Maksimum hız | km/s | 231 | ||
Karma tüketim (WLTP) | lt/100 km | 7,6-6,8 | ||
Karma CO2 emisyonu (WLTP) | gr/km | 174-155 | ||
Emisyon sınıfı | Euro 6d ISC-FCM | |||
Otomotiv Sektörü
Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında

Türkiye’deki Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında, markalara liderlik edecek üst düzey yöneticiler açıklandı.
Tofaş’ın Türkiye’de temsil ettiği Alfa Romeo, Citroën, DS Automobiles, FIAT, Jeep®, Opel ve Peugeot markalarının üst yöneticilerinin belirlendiği organizasyon 5 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla geçerli olacak.
Tofaş’ın yeni ticari organizasyon yapısı açıklandı. Tofaş yeni yapısı ve liderleri ile Stellantis markalarının müşterilerine daha fazla değer yaratmaya; yüksek müşteri memnuniyeti sunmaya, mobilite hizmetlerine ve yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanacak. Yeni organizasyon yapısında; markalardan sorumlu direktörler ile Filo ve 2. El Satış’tan sorumlu direktör; Markalar Direktörü İbrahim Anaç’a bağlı olarak görev yapacak.
Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu gerçekleşen organizasyon değişimi ve atamalara ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi “Stellantis Türkiye’de üstlendikleri görevlerin ardından aramıza katılan çalışma arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar dilerim. Uzun yıllardır markalarımıza liderlik eden üst düzey yöneticilerimize de başarılarının devamını diliyorum. Tüm liderlerimizin, müşterilerimiz için yarattığımız değeri ve markalarımızın performansını daha da ileri taşıyacaklarına inanıyorum. Tofaş ve Stellantis Türkiye’nin güçlerini birleştirmesiyle otomotiv sektörünün deneyimli ve yetkin ekipleri bir araya geldi. Bu çeşitliliğin yaratacağı sinerjiyle daha büyük başarılara imza atacağız. Yeni iş alanlarına giriş fırsatları elde etmeyi ve müşterilerimize yarattığımız değeri artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Altan Aytaç- FIAT Direktörü
Yeni yapıda, Markalar Direktörü olarak görev alacak olan İbrahim Anaç, 1990 yılında Polis Akademisi’nde üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, Saint Thomas Üniversitesi’nde MBA (Master of Business Administration) ve Uluslararası İşletme yüksek lisansını tamamladı. 1997 yılında profesyonel iş hayatına başlayan Anaç, 2017 yılına dek otomotiv sektöründe farklı markalarda üst düzey görevler aldı. Aynı yıl Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. Genel Müdürlüğünü üstlenen İbrahim Anaç, 2022 yılında Stellantis’in MEA (Ortadoğu ve Afrika) Bölgesi’nin Ticari Başkanlığına getirildi. Anaç, 2024 yılından bu yana Stellantis Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapmaktaydı.
Alfa Romeo, DS Automobiles ve Jeep Direktörü olarak Selim Eskinazi görev yapacak. Eskinazi, Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2006 yılından itibaren otomotiv sektörü içerisinde birçok farklı rolde görev yaptı. Eskinazi, Stellantis Türkiye çatısı altındaki görevine, Temmuz 2022 itibarıyla başlamıştı.

Selim Eskinazi- Alfa Romeo- DS Automobiles – Jeep Direktörü
Citroën Marka Direktörlüğünü Bora Duran sürdürecek. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Duran, İngiltere’deki Gloucestershire Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2019 yılında Citroën Türkiye’de Satış Bölge Müdürü olarak çalışmaya başlayan Duran, 1 Şubat 2025 tarihinden bu yana Citroën Marka Direktörlüğünü yürütüyor.

Hüseyin Şahin- Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü
2015 yılından bu yana FIAT markasının direktörlüğünü yürüten Altan Aytaç ise görevine devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisans programını tamamlayan Altan Aytaç,
çalışma hayatına Tofaş’ta başladı. Aytaç sırasıyla CBU Lojistik Departman Müdürü, Ticari Projeler Koordinatörlüğü, FIAT Marka Müdürlüğü ve Alfa Romeo ve Lancia markalarının direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Tedarik Zinciri Direktörlüğü’ne atanan Aytaç, FIAT Marka Direktörlüğü görevinden önce; Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak görev yapmıştı.

Yiğit Yantaç- Opel Direktörü
Opel Marka Direktörlüğü görevini Yiğit Yantaç sürdürecek. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 2020 yılından bu yana Stellantis çatısı altında farklı görevler alan Yantaç, 2023 yılından bu yana Opel Marka Direktörlüğü görevini yürütüyor.
Peugeot Marka Direktörlüğünü ise Gupse Kaplan devam ettirecek. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İktisadi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Nice Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bölümü’nde yüksek lisans yapan Kaplan, 2024 yılında atandığı görevini sürdürecek.

Gupse Kaplan- Peugeot Direktörü
Yeni organizasyon yapısında; Filo ve 2.El Satış Direktörü olarak Mahmut Karacan görev yapacak. Çukurova Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 1995 yılında başladığı çalışma hayatında otomotiv sektöründe farklı kademelerde yöneticilik yapan Mahmut Karacan, 2013- 2015 yılları arasında Alfa Romeo, Jeep® ve Lancia Marka Direktörlüğü görevini yürüttü. 2015 yılında FIAT Satış Direktörlüğünü üstlenen Karacan, yeni yapılanma ile Filo ve 2.El Satış Direktörlüğünü yürütecek.

Bora Duran- Citroën Direktörü

Mahmut Karacan- Filo ve 2.El Satış Direktörü
Tofaş’ta 2015 yılından bu yana Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü rolünü üstlenen Hüseyin Şahin ise yeni markalarla birlikte büyüyen görevini CEO Cengiz Eroldu’ya bağlı olarak sürdürecek. Uludağ Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan ve otomotiv sektöründe uzun yıllardır üst yönetici olarak görev alan Hüseyin Şahin 2011-2015 yılları arasında Tofaş’taki Satış Direktörlüğü görevinin ardından, Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak atanmıştı.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
Blog
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.
Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.
1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı
Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.