Otomotiv Sektörü
Mercedes, enerji yönetim modeliyle sektöre öncülük ediyor
Şirket uzun vadede hayata geçireceği teknolojik gelişmeleri ve büyümeyi göz önünde bulundurarak; enerji tüketimindeki artışı hesaplayıp önceden tespit etmenin yanı sıra; bu tüketimlerinin kontrol altına alınmasını ve azaltılmasını sağlıyor.
Mercedes-Benz Türk, 2009 yılında tesislerinde hayata geçirdiği 5E modeli ile sektöre öncülük etmeye devam ediyor. Oluşturulan bu model ile şirket uzun vadede hayata geçireceği teknolojik gelişmeleri ve büyümeyi göz önünde bulundurarak; enerji tüketimindeki artışı hesaplayıp önceden tespit etmenin yanı sıra; bu tüketimlerinin kontrol altına alınmasını ve azaltılmasını sağlıyor. Enerji verimliliği, CO2 emisyonlarının azaltılması, enerji ve kaynak tasarrufuna odaklanan 5E Modeli; tüm Mercedes-Benz Türk ailesinin çevreye duyarlılığını ve farkındalığını artırmaya yarayan, bunu ayrıca teknik ve sosyal projelerle hayata geçirmeyi sağlayan önemli bir araç olarak tanımlanıyor.
2018 yılında ISO 14001:2015’e geçiş denetimini başarıyla tamamlayarak Çevre Yönetimi Sistemi Sertifikası’na sahip olan Mercedes-Benz Türk, gerekli yatırımlarını gerçekleştirmeden önce, ilgili yasal yönetmeliğin gerektirdiği sertifikalara sahip uzmanlardan oluşan Enerji Yönetim Takımı’nın hazırladığı düzenli raporlamalarla iyileştirme gereken noktaları ve verimlilik potansiyellerini belirliyor.
Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda “yeşil enerji” ile ilgili ilk pilot uygulama başlatıldı
Kurulduğu 1995 yılından itibaren bina otomasyon sistemini Türkiye’de ilk defa kullanan endüstriyel tesislerden biri olan Hoşdere Otobüs Fabrikası, bu sistem ile yaklaşık yüzde 25 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Bu sistemin bir parçası olan sıcaklık sensörleri ile ortam sıcaklığının izlenerek kontrolünün sağlanmasının yanı sıra; zaman programlarıyla da aydınlatmaların ve ısıtma-soğutma sistemlerinin gereksiz yere çalışması engelleniyor. Aydınlatmalar, ısıtma-soğutma sistemleri ve pompalar zaman programları ile kontrol edilirken, ısı geri kazanım sistemi ile ısıtma yapılan zamanlarda emilen havadaki ısı geri kazanılarak tekrar ortama veriliyor.
Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda kurulan “Trijenerasyon Tesisi” sayesinde doğalgaz kullanılarak; elektrik, ısıtma ve soğutma suyu elde ediliyor. Böylece enerji daha verimli kullanılıyor ve enerji kesintisi nedeniyle ortaya çıkabilecek olumsuz çevresel etkiler kaynağından engelleniyor. Bu sistemle fabrika elektrik ihtiyacının tamamı ve ısı ihtiyacının yaz aylarında yüzde 100’ü, kış aylarında ise %50’si karşılanıyor.
2007 senesinden beri Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda sürdürülen enerji verimliliği çalışmaları kapsamında araç başı yüzde 35’e ulaşan enerji tasarrufu elde edilirken, karbondioksit salımında yıllık yaklaşık 13.700 ton düşüş sağlandı. 2020 yılı ise enerjide de pandeminin gölgesinde geçti. Özellikle ısıtma ve soğutma sistemlerinde virüs yayılım riskini bertaraf etmek adına tüm havalandırma sistemleri tamamen dış hava kullanılarak çalıştırıldı. Bu nedenle üretilen araç başına tüketilen spesifik enerjide artışlar göze çarptı. Buna rağmen ofis ve üretim alanlarında pandemi nedeniyle kullanılmayan bölgelerde, enerji tüketilmemesi adına yapılan çalışmalar sayesinde Hoşdere Otobüs Fabrikası, 2020 yılında da toplam enerji tüketimini düşürerek üst üste altıncı yılda da bu trendi devam ettirmiş oldu.
2020 yılında Hoşdere Otobüs Fabrikası, Daimler AG’nin küresel çevre ve enerji yönetim planının bir parçası olarak “yeşil üretim” konseptine katıldı. Bu program çerçevesinde, çevre koruma ve enerji verimliliği adına atılacak adımlar belirlenerek fizibilite çalışmaları başlatıldı. Yenilenebilir enerji kullanımı ve üretim verimliliğinin artırılması ile enerji verimliliğinin pozitif etkilenmesi, bu çalışmaların ana yapıtaşlarını oluşturacak.
2019 yılında kurulmuş olan ve yeşil enerjiye ilk adım olan 100kWp gücündeki güneş santrali, 2020 yılında 138 MWh enerji üreterek beklentileri yüzde 102 oranında karşıladı. Pilot güneş santrali sayesinde atmosfere 2020 yılında 47 ton daha az CO2 salındı ve bunun çevreye katkısı 1.405 ağaç dikmekle eşdeğer oldu.
Aksaray Kamyon Fabrikası, 2020 yılında yatırımsız enerji tasarrufu projeleri ile üretim dışı zamandaki enerji tüketimiyle şimdiye kadarki en düşük seviyeye ulaştı
Aksaray Kamyon Fabrikası’nın ise son yıllarda yapılan yeni yatırımlarla enerji güç kapasitesi yüzde 65 artırıldı. Bu yatırımlar kapsamında fabrika tesisleri ve binalarında, enerji verimliliği yüksek ve otomasyonlu ekipmanlar devreye alındı. Fabrikanın üretim kapasitesinin artırılmasına rağmen, tüm binalardaki altyapılarda otomasyonlaşma ve standartlaşmaya gidildi. Facility Management (FM) 4.0 merkezi kontrol odası aracılığıyla üretimin vardiya sistemine uygun olarak programlanmasını sağlayan ısıtma sistemleri, aydınlatmalar, yüksek basınçlı hava ve su sistemleri sayesinde enerji, daha verimli kullanılarak tüketimlerin yükselme oranları kontrol altına alındı. Enerji tasarrufu çalışmaları kapsamında, anlık bina sıcaklıkları izlenerek havalandırma sistemleri ve diğer ısıtma sistemlerinin tamamı anlık motorlu vanalarla yönetilerek enerji tasarrufu gerçekleştirildi.
Bunlara ek olarak; Enerji Yönetim Yazılım Robotu, Türkiye’de ilk defa devreye alındı. Bu yazılım robotunun tüm tüketicileri anlık takip, regresyon hesabı, analizi ve tüketim verilerini mail ile bilgilendirme gibi fonksiyonları sayesinde enerji daha şeffaf yönetilebiliyor.
Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’nda, ISO 50001:2018 Enerji Yönetimi Sertifikası sayesinde enerji verimliliğiyle bağlantılı sürekli iyileştirme garanti altına alındı. Sürdürülen enerji verimliliği çalışmaları sayesinde araç başı yüzde 35’in üzerinde enerji tasarrufu elde edilirken, araç başına tüketimde ve gaz salınım miktarında şimdiye kadarki en düşük seviye kaydedildi.
Aksaray Kamyon Fabrikası’nda “ISO 50001:2018 Enerji Yönetimi Sistemi Sertifikası” 2020 yılı DQS denetlemesi herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmeden başarıyla gerçekleştirildi. Denetim süresince hali hazırda fabrikadaki uzaktan iletişim yazılımları kullanılırken, fabrikanın güçlü IT altyapısı sayesinde süreç başarı ile tamamlandı. Uzaktan gerçekleştirilen denetimde Aksaray Kamyon Fabrikası’ndaki dijital dönüşüm sayesinde doküman, kayıt, performans göstergeleri ve kanıtlar rahatlıkla paylaşıldı.
2020 yılının imalat zamanlarında ekipmanların yüksek basınçlı hava, zaman ve hızlarında optimize çalışmaları yatırımsız yapılarak, enerji tüketimleri azaltıldı. İmalat dışı zamanlarda ise bu bölümler tamamen kapatılarak şimdiye kadarki en düşük seviyeye ulaşıldı.
Yeşil Fabrika olma hedefi doğrultusunda Aksaray Kamyon Fabrikası hol çatısına 1.300 kWP gücünde Güneş Enerji Santrali kurulumu için ön görüşmeler başlatıldı. Bu güç ile fabrikanın elektrik tüketiminin bir kısmı, yeşil enerji ile karşılanarak, CO2 gaz salımı azaltılacak.
2017-2020 yılları arasında, Aksaray Kamyon Fabrikası’nın kapalı kullanım alanı 122.321 m2’den 155.540 m2’ye ulaşarak yüzde 27 oranında artış sağlandı. 5E modelinin sağladığı yol haritası ışığında, enerji yoğunluğu hesabına göre, toplamda 451 MWh elektrik enerjisi, 1.785 MWh doğalgaz enerjisi ve 527 t CO2 tasarruf sağlandı.
Otomotiv Sektörü
Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programı 6.500’e yakın kız öğrencinin hayatına dokundu

Mercedes-Benz Türk’ün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) iş birliği ile yürüttüğü “Her Kızımız Bir Yıldız” programı 21 yılı geride bıraktı. 2004 yılında kız çocuklarının eğitim hayatlarına destek olmak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla başlatılan program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve toplamda 20.000’e yakın burs sağladı.
Yalnızca burs desteğiyle sınırlı kalmayan program; bölge ziyaretleri, mentorluk programları, kişisel gelişim eğitimleri ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunuyor. Program kapsamında her yıl yaklaşık 1.000 öğrenci (750 lise, 250 üniversite) destekleniyor.
Mercedes-Benz Türk, kız çocuklarının eğitim yolculuklarını desteklemek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla 21. yılı geride bıraktı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile yürütülen iş birliği sayesinde program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrencinin eğitimine dokundu ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sağladı.
Program yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; kişisel gelişim, mentorluk ve kültürel etkinlikler aracılığıyla bursiyerlerin hayata daha donanımlı, özgüvenli ve güçlü bireyler olarak katılmalarını hedefliyor. “Her Kızımız Bir Yıldız”, Türkiye’de kız çocuklarına yönelik en uzun soluklu sosyal fayda projelerinden biri olarak öne çıkıyor.
“Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Süer Sülün, “Programda amacımız, kız çocuklarının eğitimine yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda onlara güçlü bir gelecek vizyonu kazandırmak” dedi. Süer Sülün programla ilgili olarak şunları söyledi: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığımız iş birliği, bugün 63 ilden 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sundu. Programımız sayesinde yalnızca bireylerin değil, ülkemizin geleceğinin de şekillendiğine inanıyoruz.
‘Her Kızımız Bir Yıldız’ ile sağladığımız destek; sınıfın dört duvarıyla sınırlı değil, bölge ziyaretleri, mentorluk programları ve kişisel gelişim fırsatlarıyla öğrencilerimizin sosyal hayatta da güçlü bireyler olmalarını sağlıyor. Bu yaklaşım, onları hem kendi potansiyellerini keşfetmelerine hem de toplumda etkin bir şekilde yer almalarına imkan tanıyor.
Proje kapsamında; kız çocuklarını eğitimde eşit fırsatlara kavuşturmak, kadınların istihdama katılımını artırarak toplumda eşit fırsatlara erişmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Türkiye’de kız çocuklarının eğitime katılımında son 20 yılda büyük mesafe alındı. Ama gerçek hedefimize ulaşabilmek için, eğitime katılan kız çocuklarının istihdamda da güçlü şekilde yer almalarını sağlamak gerekiyor.
Her Kızımız Bir Yıldız projesi kapsamında bugün öğrencilerimizin üniversiteye yerleşme oranları Türkiye ortalamasının üzerinde; öğrencilerimizin %30’a yakını ülkemizin en iyi üniversitelerine yerleşiyor. Önümüzdeki dönemde de, eğitimde fırsat eşitliği için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edecek, programımızın ulaştığı genç kız sayısını artırmak için yeni adımlar atacağız. Çünkü biz, eğitimin ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz.”
“Yıldız kızlarımızın başarısı bize ilham veriyor”
Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel ise, “Her Kızımız Bir Yıldız, 21 yılı aşkın bir süredir yalnızca bir eğitim bursu programı değil; bursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerini destekleyen kapsamlı bir yolculuk oldu. Bugüne kadar 63 ilden 6.500’e yakın kız öğrencimize ulaştık, onların hayatlarına dokunduk ve geleceğe daha güçlü adımlar atmalarına katkı sağladık. İstanbul ziyaretlerinden kodlama eğitimlerine, mentorluk programlarından okul müfredatını destekleyen uygulamalara kadar uzanan geniş içerikli çalışmalarımız, bursiyerlerimizin kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerine olanak tanıyor. Özellikle mühendislik ve mesleki eğitim alanındaki programlarımızla genç kızların istihdam fırsatlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu süre boyunca edindiğimiz deneyim, bize bundan sonra atacağımız adımlar için ışık tutuyor. Yıldız Kızlarımızın başarı hikâyeleri, bizi her yıl daha fazlasını yapmak için motive ediyor. Onların her biri, hem kendi yaşamlarına hem de topluma değer katma gücüne sahip” İfadelerini kullandı.
Genişleyen sosyal fayda programları
Mercedes-Benz Türk, “Her Kızımız Bir Yıldız”ın yanı sıra Mühendisliğin Yıldızları programı ile mühendislik okuyan 20 genç kıza, EML’miz Geleceğin Yıldızı projesi ile 30 ilde 34 meslek lisesine destek veriyor. Bugüne kadar 4.000’in üzerinde EML öğrencisi mezun olurken, bu yıl mezun olan 55 öğrenci bayi ve yetkili servislerde işbaşı yaptı. Aksaray’daki Etkinlik Merkezi’nde ise 1.000’den fazla öğrenciye, 25 gönüllü çalışan tarafından eğitim desteği sağlandı.
Otomotiv Sektörü
Hyundai’den Öğretmen ve Sağlık Çalışanlarına Temmuz Ayrıcalığı

Hyundai Motor Türkiye, Temmuz ayı boyunca eğitim ve sağlık sektöründe görev yapan özel müşteri gruplarına yönelik özel bir satış desteği uygulamasını devreye alıyor. Bu kapsamda öğretmenler, öğretim görevlileri ve sağlık çalışanları, belirli modellerde geçerli %2 indirimle Hyundai sahibi olabilecek ve kampanya nakit alımlarda geçerli olan 80.000 TL indirimle birleştirilebilecek.
Uygulama, sadece BAYON 1.0T Style DCT ve BAYON 1.0T Elite DCT modellerinde geçerli olup, hak sahiplerine %2 oranında özel indirim sunuluyor. Her müşteri sadece 1 araç için bu fırsattan yararlanabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet ve özel okullarda aktif görev yapan öğretmenler ile üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışan akademisyenler kampanyadan faydalanabilecek. Başvuru sırasında öğretmen/akademisyen kimliği ve kurumdan alınmış resmi yazının sunulması yeterli.
Doktorlar, diş hekimleri, hemşireler, eczacılar ve veterinerler gibi aktif sağlık çalışanları da kampanyadan yararlanabilecek. Başvuru için kurum kimlik kartı ile birlikte resmi görev yazısı veya özel muayenehanesi olanlar için vergi levhası talep edilecek.
Otomotiv Sektörü
Hyundai, TIME’ın “2025’in En Etkili Şirketleri” Listesinde

Hyundai Motor Grubu, 2025 Uluslararası Sigorta Kurumu Karayolu Güvenliği (IIHS) çarpışma testleri değerlendirmelerinde birden fazla modelle ödül kazanarak araç güvenliğindeki başarısını bir kez daha kanıtladı. Hyundai Motor Grubu’ndaki markalardan toplam 15 model, 2025 TOP SAFETY PICK (TSP) ve TOP SAFETY PICK+ (TSP+) derecesine ulaştı.
Bu modeller arasında yedi Hyundai modeli bulunuyor. Grup, bu başarıyı art arda ikinci kez elde ederek sektördeki iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Son değerlendirme testlerinde, 2025 Hyundai ELANTRA ve SONATA prestijli TSP+ derecesine layık görülerek; 2025 Hyundai IONIQ 5, IONIQ 6, KONA, TUCSON ve SANTA FE modellerine dahil oldu.
IIHS, 2025 yılı için çarpışma testi kriterlerini güncelleyerek arka koltuk yolcu güvenliği konusunda daha katı ölçütler getirdi. Güncellenmiş önden çarpışma testinde, arka koltukta 12 yaşında bir çocuk ya da küçük yapılı bir kadın yolcuyu temsil eden mankenler kullanılarak, olası yaralanma riskleri daha gerçekçi şekilde değerlendiriliyor.