Sektörel
Mutlu Akü CEO’su Deniz Şeker: Güney Afrika’nın Türkiye’deki En Büyük Yatırımı Mutlu Akü’dür

2013 yılı sonu Güney Afrikalı Metair’e satışı gerçekleştirilen Mutlu Akü Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ülkemizdeki en önemli yatırımlarından biri oldu.
Satın alma sonrası ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam eden Mutlu Akü’deki güncel gelişmeleri değerlendirmek için bir araya geldiği Euronewssport.com ile Mutlu Akü CEO’su Deniz Şeker, önemli açıklamalarda bulundu.
Mutlu Akü’yü Güney Afrikalı Metair Grubu satın aldı. Öncelikle Metair Grupla ilgili bilgi verir misiniz?
Metair Grubu merkezi Güney Afrika’da olan otomotiv yan sanayi ve enerji depolama sistemleri üreten bir şirkettir. Bu konuda iki ayrı iş kolu gibi düşünebiliriz. Bir tanesi sadece Güney Afrika Cumhuriyeti özelinde otomotiv yan sanayi işi ile meşguller. Otomotiv yan sanayi alanında her şeyi kendi bünyelerinde üretiyorlar. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeyle gümrük birliği anlaşmaları sebebiyle oldukça ucuz fiyatlara üretim yapabiliyorlar. Bu nedenle yan sanayinin birçoğu Güney Afrika’da üretim yapıyor. Bunun dışında ikinci iş kolları olan enerji depolama işlerinin büyümesidir. 2008 yılı küresel krizde Metair Grubu yönetimi zarar etmeyen Güney Afrika kökenli akü şirketini fark ediyorlar. Bunu gördükten sonra işi biraz daha profesyonel hale getirerek bir daha zarar görmemek adına dünya çapında enerji depolama şirketleri satın alıyorlar. Bunların da en büyüğü Mutlu Akü’dür. Mutlu Akü haricinde üç ülkede, Romanya, Kenya ve Güney Afrika’da firma satın alarak sektördeki gelişimine devam ettirdi.
Grup yönetiminin Türkiye’ye yaklaşımı nasıl?
Mutlu Akü bütün grubun en büyük şirketidir. Dolayısıyla yönetim kurulu başkanımızda Metair Grubu’nun CEO’sudur. Kendisi Güney Afrika kökenlidir. Bunun dışında iki tane bağımsız Türk yönetim kurulu üyesi, 2 tane de Metair Grubu yönetim kurulunda olup burada da yönetim kurulunda bulunan direktörlerimiz var. Kısacası yönetimimizde 3 Türk ve 3 tane de Güney Afrika kökenli vatandaşlardan oluşmaktadır. Genelde yönetim kurulu toplantıları Mutlu Akü binasında gerçekleşmektedir. Fakat Covid nedeniyle doğal alarak online şeklinde gerçekleştiriyoruz. Türkiye’ye yaklaşımları çok pozitiftir. Burada Mutlu Akü’ye sahip olmaktan da sürekli mutlu olduklarını ifade ediyorlar. Bizim temel sıkıntımız, 2014 yılından itibaren Türkiye’de çok fazla travmatik olaylar oldu. Bu durum yatırımcılarımız etkiledi fakat Türkiye’ye karşı olumlu görüşleri halen devam etti. 2016 yılında darbe girişimi oldu, 2018 yılında döviz kurlarında hızlı artış oldu, 2020 pandemi başladı ve halen devam ediyor. Dolayısıyla Mutlu Akü’yü satın aldıktan sonra çok sıkıntı yaşadılar ama yine de pozitif görüşleri devam ediyor. Hatta bütün grubun içinde en büyük yatırımı Mutlu Akü’ye yapmaya devam ediyorlar.
Güney Afrika Cumhuriyeti ile Türk şirketlerinin ortak yatırımlar yapabilecek potansiyel var deniliyor. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?
Ben Koç Holding’te de görev aldım. Arçelik’te görev aldım. Güney Afrika’ya yapılan en büyük Türk yatırımı Arçelik’e aittir ve oradaki Defy şirketini satın aldı. Güney Afrika’nın da Türkiye’deki en büyük yatırımı Mutlu Akü’dür. Her ikisinde de yer almış biri olarak çok benzer şekilde firma evliliklerinin yapılabileceğini düşünüyorum. 1999 yılında Türkiye Güney Afrika ticaret hacmi 275 milyon Dolar iken 2000’li yıllarda 222 milyon Dolar’a kadar düşmüş. Okuduğum kadarıyla bu rakamların düşmesinin sebebi Güney Afrika’daki yüksek işsizlik oranı. 2014 yılına geldiğimizde ticaret hacmi 2 milyar Dolar’a yaklaşıyor. Yükseliş trendi sürekli devam etmiş. 2019 yılında pandemiyle birlikte tekrar 1.3 seviyelerine kadar düşmüş durumda. Benim kendi gözlemim 2025 yılına kadar tekrar 2 milyar Dolarlık ticaret hacmine ulaşabiliriz. Çünkü gümrük birliği anlaşması bize bu imkanı veriyor.
Cumhurbaşkanı’nın Güney Afrika ziyaretlerinin ticari ilişkilere etkileri ile ilgili gözlemleriniz?
Cumhurbaşkanı 2 defa Güney Afrika’ya gitti. Güney Afrika’ya her gittiğinde yeni iş kollarıyla ilgili gümrük anlaşmaları yapıldı. Dolasıyla Cumhurbaşkanı da bu rakamların artması için çalışmalar yapıyor. Fakat iki tarafında en büyük sorunu gelişmekte olan ülkeler olmalarıdır.
Türk iş adamları Güney Afrika’yı onlarda Türkiye’yi pekiyi tanımıyorlar.
Doğrudur. Ne biz oradaki ticarete hakimiz, ne de onlar Türkiye’deki ekonomiyi biliyorlar. Şuanda iki tarafta birbirini tanımıyor. Bu konuda bize bir görev düşerse elimizden geleni yaparız. Türkiye’nin temel amacı karşılıklı bir faydayı oluşturmaktır. Bu iyi anlatıldığında ve doğru iş bulunduğunda şirket evliliklerinin yapılmasını engelleyecek hiçbir şey yok.
Otomotiv sektöründe bir dönüşüm var, elektrikli araçla ilgili yatırımlar var. Mutlu Akü olarak bu dönüşüme hazır mısınız?
Metair Grubu olarak bu soruya cevap vermem gerekiyor. Metair Grup olarak Romanya’da satın aldığımız bir firmamız var. Bu şirket tamamen bu dönüşüme hazırlanan bir şirkettir. Dolayısıyla bizde geleceği elektrikli araçlarda gördüğümüz için hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Güney Afrika’da küresel otomotiv yatırımları var mı?
Şuanda bilinen bütün firmaların fabrikaları mevcuttur. Mercedes, Ford, Volkswagen gibi büyük firmaların yatırımları mevcuttur. Dolayısıyla sektördeki dönüşümü birebir görüyorlar.
Türkiye’de de yerli araç için kolları sıvadık. Bu gelişmeleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin yerli araç konusunda attığı adımı büyük bir fırsat olarak görüyorum. Her ne kadar yerli araç dediğimiz yatırım dış destekli başlayacaksa da bunun büyük bir fırsat olacağını düşünüyorum. Aklımda sadece tek bir soru var. Bu tür yatırımlarda başarıya ulaşmak için her zaman ihracatı hedef almanız gerekiyor. Ürettiğiniz aracı ihraç ettiğiniz sürece başarıya ulaşabilirsiniz. Dolayısıyla ben ilk iki üç yıl büyük bir başarı beklenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat oluşuma devletin destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun için TOGG’la çalışan firmalara da destek olunması gerektiğini düşünüyorum. Bu yatırımların mutlaka artısı olacaktır, Türkiye otomotiv sektöründen çok fazla fayda görmüş durumda. Yıllardır ihracatta ana iş koludur. Dolayısıyla yerli olarak da başarı yakalanabilir.
Mutlu Akü olarak savunma sanayideki çalışmalarınız devam ediyor mu?
Savunma sanayi çalışmalarımız devam ediyor. Aselsan’la yaptığımız çalışmalar var. Roketsan’la çalışmalarımız devam ediyor.
Mutlu Akü açısından bakacak olursak Türkiye’de pazarın neresinde ihracatta neler yapıyorsunuz?
Mutlu Akü 80 ülkeye ihracat gerçekleştiren bir firmadır. Çok farklı coğrafyalara ihracat yapıyoruz. Kuzey Amerika’dan Çin’e, Afrika’nın her noktasına, Hindistan’a, Ortadoğu’nun her ülkesine, Avrupa’ya kadar ihracat yapıyoruz. Türkiye’de üretilen 100 araçtan 80’ninde Mutlu Akü olarak yer almaktayız. Bunlar büyük rakamlar. Türkiye pazarının devi Mutlu Akü’dür.
Pandemiyle birlikte otomotiv sektöründe üretim sorunları yaşandı. Bu durum sizi etkiledi mi?
Pandeminin başı bizi etkiledi. Bu da bizim önlemlerimiz nedeniyle oldu. Çalışanlarımızı riske atmamak için vardiyalarda değişiklikler yaptık. Otomotiv sektöründeki duruş bizi etkilemedi.
Gelecek açısından Mutlu Akü olarak neler söyleyebilirsiniz?
Biz hem Metair Grubu hem de Mutlu Akü olarak bir yandan geleceği takip ediyoruz bir yandan da günün ihtiyaçlarını tespit ediyoruz. Sadece araçların aküleri değil, Telekom aküleri gibi yeni alanlara yöneliyoruz. Dolayısıyla yeni geleceğin hızlı geldiğinin çok farkındayız. Bunun içinde yeni yatırımlarımız sürekli olacaktır. Mutlu Akü’yü izlemeye devam edin.
|
Sektörel
Shell’in kârı yüzde 28 azaldı

Küresel petrol şirketi Shell, 2025 yılı ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını yayımladı. Buna göre Şirket bu dönemde 5,58 milyar dolar net kâr elde etti. Şirketin net kârı 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 28 geriledi.
Öte yandan daha düşük amortisman ve daha düşük maliyetler Shell’in ilk çeyrekteki kazançlarını dengeledi.
BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE KAR ELDE ETTİ
Piyasa beklentisi Shell’in bu dönemdeki kârının yaklaşık 4,96 milyar dolar olacağı yönündeydi. Böylece, Shell’in bu dönemdeki kârı beklentilerin yaklaşık yüzde 13 üzerinde gerçekleşti.
HİSSE GERİ ALIMI YAPACAK
Shell, petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen gelecek üç ay için ek 3,5 milyar dolarlık hisse geri alımı yapacağını da açıkladı. Böylece şirket, art arda 14 çeyreklik en az 3 milyar dolarlık hisse alımı gerçekleştirecek.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
Blog
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.
Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.
1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı
Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.
-
Hafif Ticari3 hafta önce
Toyota Yeni Ticari Araçlarla Segmentteki İddiasını “Bambaşka” Bir Yere Taşıdı
-
Hava Yolu3 hafta önce
SunExpress’ten 2024’te rekor gelir 2025 için hedef 16,8 milyon yolcu
-
Blog4 hafta önce
Elektrikli araç şikayetleri yüzde 117 arttı
-
Blog4 hafta önce
Bayram Sonrası İkinci Elde Talep Patlaması!
-
Blog4 hafta önce
MG’den 300 Bin TL Kredi Ayrıcalığı!
-
Blog3 hafta önce
İkinci El Otomobil Almanın Tam Zamanı!
-
Blog3 hafta önce
JAECOO Efsanesi Yeni Hikâyelerle Yazılıyor!
-
Blog4 hafta önce
Jeep®’ten Nisan Fırsatları