Connect with us

Otomotiv Sektörü

Otomotiv Sektörü Tarihindeki İkinci Büyük Dönüşümü ve Devrimi Yaşıyor!

yıl 14’üncü kez gerçekleştirildi. Sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte, “Rekabet ve Dijitalleşme-2030’a Giden Yol” konusu masaya yatırıldı. Etkinliğin açılışını gerçekleştiren TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan,Otomotiv sektörü belki de Ford’un T modelini üretmesinden beri ikinci büyük dönüşümü ve devrimi içinde bulunduğumuz dönemde yaşıyor. Pek çok yıkıcı değişiklikle yüz yüzeyiz ve üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Elektrifikasyon kapıyı çalmanın ötesinde, hayatımızın içerisinde. Dolayısıyla onun etkileri satış sonrasında da ciddi oranda yaşanıyor ve yaşanacak. Elektrikli araçlar hayatımızda ne kadar büyük bir dönüşüm yarattıysa bunun herkesçe görünmeyen boyutuyla satış sonrası tarafında da servislerde araçların yedek parçalarının farklılaşması boyutunda satıcılarda, satış temsilcilerinde çok büyük değişiklikler yaratmış durumda. Büyük bir eğitimli insan kaynağı ihtiyacı doğduğundan her ortamda sıklıkla bahsediliyor” diye konuştu. Otomotiv sektörünün gerçekten artık ülkemizin gurur kaynağı bir sektör haline geldiğini belirten OSS Derneği Başkanı Ali Özçete ise, “Otonom ve elektrikli araca geçişle beraber yedek parça sayısının azalması ayrı bir tehlike unsuru. Özellikle üretici cephesinde en çok dikkat edilmesi gereken ana sanayiye üretim yapan firmaların, biraz daha aftermarket cephesine açılması. Bu da ülkemizdeki üretim kapasitesinin daralmasına neden olabilecek en önemli unsur olacaktır diye düşünüyoruz” dedi.

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ve Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler Derneği (OSS) iş birliğiyle gerçekleştirilen sektörün tek Aftermarket Konferansı, bu yıl 14’üncü kez İstanbul’da gerçekleştirildi. Küresel ölçekte dev bir buluşmaya ev sahipliği yapan etkinlikte sektöre ilişkin çarpıcı tespit ve öngörüler masaya yatırıldı. “Rekabet ve Dijitalleşme-2030’a Giden Yol” temasıyla gerçekleştirilen konferansta üretici, tedarikçi, distribütör ve bağımsız servislerin yanı sıra küresel paydaşlar ile sektörün öncü isimleri, elektrikli otomobil çağına hazırlanmak için püf noktalarını paylaştı.

Otomotivde ikinci büyük dönüşüm yaşanıyor!

Etkinliğin açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berke Ercan, aftermarketin (satış sonrası) otomotiv sektörünün çok önemli ve ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Otomotiv sektörünün ikinci büyük dönüşümün içerisinde olduğunu ifade eden Berke Ercan, “Otomotiv sektörü belki de Ford’un T modelini üretmesinden beri ikinci büyük dönüşümü ve devrimi içinde bulunduğumuz dönemde yaşıyor. Pek çok yıkıcı değişiklikle yüz yüzeyiz ve üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Elektrifikasyon kapıyı çalmanın ötesinde, hayatımızın içerisinde. Dolayısıyla onun etkileri satış sonrasında da ciddi oranda yaşanıyor, yaşanacak. Elektrikli araçlar hayatımızda ne kadar büyük bir dönüşüm yarattıysa bunun herkesçe görünmeyen boyutuyla satış sonrası tarafında da servislerde araçların yedek parçalarının farklılaşması boyutunda satıcılarda, satış temsilcilerinde çok büyük değişiklikler yaratmış durumda. Büyük bir eğitimli insan kaynağı ihtiyacı doğduğundan her ortamda sıklıkla bahsediliyor. Diğer taraftan e-ticaret ve dijital dönüşüm aftermarket tarafında da çok büyük değişikliklere yol açmak zorunda. Dijital dönüşümde ikinci büyük tetikleyici satış sonrası- aftermarket alanında. Eskiden müşteriler bir araç satın alırken aracı görmek, dokunmak, hissetmek isterlerdi. Günümüzde aracı görmeden, opsiyonlarına internet üzerinden karar verip, denemeden satın alabiliyorlar” dedi.

Uzak Doğulu markalar önemli bir tehdit!

 Otomotiv sektörünün gerçekten artık ülkemizin gurur kaynağı bir sektör haline geldiğini belirten OSS Derneği Başkanı Ali Özçete ise, “Hepimizin bildiği üzere geçen yıl 1.2 milyon adedin üzerinde araç satışı gerçekleşti. Bu yıl da ilk çeyrekte 295 bin araç satışı gerçekleştirildi ve bu ilk çeyrek için bir rekordu. Özellikle son 3 ayda en çok satılan araç markalarına baktığımızda birçoğunu Uzak Doğulu markalar oluşturmaya başladı. Bu durumda trafikte dolaşan araçlar bizler için ciddi anlamda geleceğe yönelik tehditler oluşturuyor. Uzak Doğu menşeli olan bir ürünle Türk kalite standardında ürünlerle ne kadar rekabet edebiliriz? Bunlar gerçekten soru işareti ama ülkemizin güçlü üreticilerinin ve güçlü dağıtıcılarının bu sorunları aşacağına can-ı gönülden inanıyoruz” diye konuştu. Otonom ve elektrikli araca geçişle beraber yedek parça sayısının azalmasının ayrı bir tehlike unsuru olduğunu vurgulayan Ali Özçete, “Özellikle üretici cephesinde en çok dikkat edilmesi gereken ana sanayiye üretim yapan firmaların, biraz daha aftermarket cephesine açılması. Bu da ülkemizdeki üretim kapasitesinin daralmasına neden olabilecek en önemli unsur olacaktır diye düşünüyoruz” dedi.

Çelik: “Kapasite ve kabiliyetimiz çok daha fazla”

 Konferansın açılışında konuşan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Türkiye otomotiv endüstrisi olarak ülkemiz ihracatından yüzde 15’lik pay alıyoruz. Son 18 yılın 17’sinde Türkiye’nin ihracat lideriyiz. Dünyanın 13’üncü, Avrupa’nın 4’üncü büyük araç üreticisiyiz ve son 10 yılın 8 yılında da dış ticaret fazlası veren bir sektörüz. Son 4 yıldır rahat bir yılımız olmadı. Bugün de özellikle ülkemize has bir kriz ile karşı karşıyayız; enflasyon krizi ve bunun yaratmış olduğu birçok yan etki var. Merkez Bankalarının faiz artırımlarıyla finansmana erişimin zor olduğu bir dönemden geçiyoruz. Otomotiv endüstrisi olarak geçen yıl 34 milyar dolarlık ihracat hedefimizi geçerek 35 milyar dolarlık rekor ihracata ulaştık. Pazar olarak da 1,2 milyonu geçerek bütün zamanların en yüksek değerine ulaştık. Sektörümüzün tüm zamanların en yüksek değerlerine ulaşması, bizleri bazen kamu teşvik taleplerinde zorluyor. Sorunlardan bahsederken, ‘Rekor kırıyorsunuz, o zaman sorun nerede’ deniliyor. Halbuki sorunlarımız, rekorların derecesini azaltıyor. Türkiye otomotiv sektörünün potansiyeli çok daha fazla. Kapasitemiz, kabiliyetlerimiz çok daha fazla fakat bu yılki öngörülerimizle hedefi 39 milyar dolar olarak belirledik. İlk 4 ayda da 12 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik ki gidişat 39 milyar doların bir miktar altında kalacağı yönünde. Ama yine de Türkiye ihracatında bu yılı da lider sektör olarak ilk sırada kapatacağımızı gösteriyor. Birçok olumsuzluğa rağmen sizlerin de takip ettiği gibi otomotiv endüstrisindeki dönüşüm hızlı bir şekilde devam ediyor. Endüstrideki teknolojik dönüşüm tüm sektörü olduğu gibi satış sonrası pazarını da çok hızlı bir şekilde dönüştürecek, belki daha fazla dönüştürecek. Bu dönüşüme bir bütün olarak hazır olmak durumundayız” dedi.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programı 6.500’e yakın kız öğrencinin hayatına dokundu

Mercedes-Benz Türk’ün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) iş birliği ile yürüttüğü Her Kızımız Bir Yıldız programı 21 yılı geride bıraktı. 2004 yılında kız çocuklarının eğitim hayatlarına destek olmak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla başlatılan program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve toplamda 20.000e yakın burs sağladı.

Yalnızca burs desteğiyle sınırlı kalmayan program; bölge ziyaretleri, mentorluk programları, kişisel gelişim eğitimleri ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunuyor. Program kapsamında her yıl yaklaşık 1.000 öğrenci (750 lise, 250 üniversite) destekleniyor.

Mercedes-Benz Türk, kız çocuklarının eğitim yolculuklarını desteklemek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla 21. yılı geride bıraktı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile yürütülen iş birliği sayesinde program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrencinin eğitimine dokundu ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sağladı.

Program yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; kişisel gelişim, mentorluk ve kültürel etkinlikler aracılığıyla bursiyerlerin hayata daha donanımlı, özgüvenli ve güçlü bireyler olarak katılmalarını hedefliyor. “Her Kızımız Bir Yıldız”, Türkiye’de kız çocuklarına yönelik en uzun soluklu sosyal fayda projelerinden biri olarak öne çıkıyor.

“Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Süer Sülün, “Programda amacımız, kız çocuklarının eğitimine yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda onlara güçlü bir gelecek vizyonu kazandırmak” dedi. Süer Sülün programla ilgili olarak şunları söyledi: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığımız iş birliği, bugün 63 ilden 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sundu. Programımız sayesinde yalnızca bireylerin değil, ülkemizin geleceğinin de şekillendiğine inanıyoruz.

‘Her Kızımız Bir Yıldız’ ile sağladığımız destek; sınıfın dört duvarıyla sınırlı değil, bölge ziyaretleri, mentorluk programları ve kişisel gelişim fırsatlarıyla öğrencilerimizin sosyal hayatta da güçlü bireyler olmalarını sağlıyor. Bu yaklaşım, onları hem kendi potansiyellerini keşfetmelerine hem de toplumda etkin bir şekilde yer almalarına imkan tanıyor.

Proje kapsamında; kız çocuklarını eğitimde eşit fırsatlara kavuşturmak, kadınların istihdama katılımını artırarak toplumda eşit fırsatlara erişmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Türkiye’de kız çocuklarının eğitime katılımında son 20 yılda büyük mesafe alındı. Ama gerçek hedefimize ulaşabilmek için, eğitime katılan kız çocuklarının istihdamda da güçlü şekilde yer almalarını sağlamak gerekiyor.

Her Kızımız Bir Yıldız projesi kapsamında bugün öğrencilerimizin üniversiteye yerleşme oranları Türkiye ortalamasının üzerinde; öğrencilerimizin %30’a yakını ülkemizin en iyi üniversitelerine yerleşiyor. Önümüzdeki dönemde de, eğitimde fırsat eşitliği için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edecek, programımızın ulaşğı genç kız sayısını artırmak için yeni adımlar atacağız. Çünkü biz, eğitimin ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz.”

“Yıldız kızlarımızın başarısı bize ilham veriyor

Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel ise, “Her Kızımız Bir Yıldız, 21 yılı aşkın bir süredir yalnızca bir eğitim bursu programı değil; bursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerini destekleyen kapsamlı bir yolculuk oldu. Bugüne kadar 63 ilden 6.500’e yakın kız öğrencimize ulaştık, onların hayatlarına dokunduk ve geleceğe daha güçlü adımlar atmalarına katkı sağladık. İstanbul ziyaretlerinden kodlama eğitimlerine, mentorluk programlarından okul müfredatını destekleyen uygulamalara kadar uzanan geniş içerikli çalışmalarımız, bursiyerlerimizin kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerine olanak tanıyor. Özellikle mühendislik ve mesleki eğitim alanındaki programlarımızla genç kızların istihdam fırsatlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu süre boyunca edindiğimiz deneyim, bize bundan sonra atacağımız adımlar için ışık tutuyor. Yıldız Kızlarımızın başarı hikâyeleri, bizi her yıl daha fazlasını yapmak için motive ediyor. Onların her biri, hem kendi yaşamlarına hem de topluma değer katma gücüne sahip” İfadelerini kullandı.

Genişleyen sosyal fayda programları

Mercedes-Benz Türk, “Her Kızımız Bir Yıldız”ın yanı sıra Mühendisliğin Yıldızları programı ile  mühendislik okuyan 20 genç kıza, EMLmiz Geleceğin Yıldızı projesi ile 30 ilde 34 meslek lisesine destek veriyor. Bugüne kadar 4.000in üzerinde EML öğrencisi mezun olurken, bu yıl mezun olan 55 öğrenci bayi ve yetkili servislerde işbaşı yaptı. Aksaraydaki Etkinlik Merkezinde ise 1.000den fazla öğrenciye, 25 gönüllü çalışan tarafından eğitim desteği sağlandı.

 

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai’den Öğretmen ve Sağlık Çalışanlarına Temmuz Ayrıcalığı

Hyundai Motor Türkiye, Temmuz ayı boyunca eğitim ve sağlık sektöründe görev yapan özel müşteri gruplarına yönelik özel bir satış desteği uygulamasını devreye alıyor. Bu kapsamda öğretmenler, öğretim görevlileri ve sağlık çalışanları, belirli modellerde geçerli %2 indirimle Hyundai sahibi olabilecek ve kampanya nakit alımlarda geçerli olan 80.000 TL indirimle birleştirilebilecek.

Uygulama, sadece BAYON 1.0T Style DCT ve BAYON 1.0T Elite DCT modellerinde geçerli olup, hak sahiplerine %2 oranında özel indirim sunuluyor. Her müşteri sadece 1 araç için bu fırsattan yararlanabilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet ve özel okullarda aktif görev yapan öğretmenler ile üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışan akademisyenler kampanyadan faydalanabilecek. Başvuru sırasında öğretmen/akademisyen kimliği ve kurumdan alınmış resmi yazının sunulması yeterli.

Doktorlar, diş hekimleri, hemşireler, eczacılar ve veterinerler gibi aktif sağlık çalışanları da kampanyadan yararlanabilecek. Başvuru için kurum kimlik kartı ile birlikte resmi görev yazısı veya özel muayenehanesi olanlar için vergi levhası talep edilecek.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai, TIME’ın “2025’in En Etkili Şirketleri” Listesinde

Hyundai Motor Grubu, 2025 Uluslararası Sigorta Kurumu Karayolu Güvenliği (IIHS) çarpışma testleri değerlendirmelerinde birden fazla modelle ödül kazanarak araç güvenliğindeki başarısını bir kez daha kanıtladı. Hyundai Motor Grubu’ndaki markalardan toplam 15 model, 2025 TOP SAFETY PICK (TSP) ve TOP SAFETY PICK+ (TSP+) derecesine ulaştı. 

Bu modeller arasında yedi Hyundai modeli bulunuyor. Grup, bu başarıyı art arda ikinci kez elde ederek sektördeki iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Son değerlendirme testlerinde, 2025 Hyundai ELANTRA ve SONATA prestijli TSP+ derecesine layık görülerek; 2025 Hyundai IONIQ 5, IONIQ 6, KONA, TUCSON ve SANTA FE modellerine dahil oldu.

IIHS, 2025 yılı için çarpışma testi kriterlerini güncelleyerek arka koltuk yolcu güvenliği konusunda daha katı ölçütler getirdi. Güncellenmiş önden çarpışma testinde, arka koltukta 12 yaşında bir çocuk ya da küçük yapılı bir kadın yolcuyu temsil eden mankenler kullanılarak, olası yaralanma riskleri daha gerçekçi şekilde değerlendiriliyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.