Otomotiv Sektörü
PEUGEOT TARİHİNİN EN KAPSAMLI MODEL SERİSİ 10 NESİLDİR KENDİ SINIFINA YÖN VERİYOR

PEUGEOT 301 ile 1932 yılında başlayan başarı hikayesi, PEUGEOT tarihinin en kapsamlı ürün serisi olan 300 Serisi’nin en son üyesi yeni PEUGEOT 308’in modern ve şık tasarımıyla devam ediyor.
301’den yeni PEUGEOT 308’e uzanan 10 nesil ve 90 yıllık köklü geçmiş otomotiv tarihinin teknik ilerlemesini gözler önüne seriyor. 90 yıllık tarihinde tek atlanan nesil İkinci Dünya Savaşı sebebiyle PEUGEOT 303 olurken, birbirini izleyen model rakamlarının tek istisnası ise, 305 ve 306 arasında piyasaya sürülen 309 oldu. 300 Serisi, çok az modelin başarabildiği iki “Yılın Otomobili” unvanı ve önemli ralli başarıları kazandı.
PEUGEOT’nun 300 serisi modelleri, kompakt boyutlarıyla şehir içi kullanımlarına uygun, geniş yaşam alanlarıyla da aile otomobili olarak uzun yıllardır otomotiv tarihinin en beğenilen serilerinden biri olmaya devam ediyor. Poissy fabrikasında üretilen PEUGEOT 309 ve Mulhouse’da üretilen yeni nesil model hariç, son 90 yıldır tüm seri üretim modeller Sochaux’daki tarihi PEUGEOT fabrikasında üretildi.
Her ihtiyaca uygun
PEUGEOT, ilk olarak 1932 ile 1936 yılları arasında, devam eden ekonomik krizin etkilerini de göz önüne alarak, detaylara önem veren müşterilerinin rahat ulaşabileceği, coupe, cabrio ve roadster olarak üretilen PEUGEOT 301 modelini pazara sundu. 301, 35 hp gücünde 1.465 cc’lik motoruyla 70.500 adet üretildi.
Aerodinamiğin sağladığı başarı
PEUGEOT 302 ise, 1936 yılında pazardaki yerini aldı ve 1938 yılına kadar 25.100 adet üretildi. 302 otomotiv dünyasında aerodinamiğin öneminin keşfedildiği bir dönemde yollara çıktı. PEUGEOT 402 ile başlayan radyatör ızgarasının arkasına entegre farları ile aerodinamik bir ön tasarıma sahipti. PEUGEOT 402’nin büyük bir başarı elde etmesiyle marka aynı çizgiyi PEUGEOT 302’de de kullanmaya karar verdi. Bu araç 100 km/s gibi üretildiği dönem düşünüldüğünde etkileyici bir maksimum hıza ulaşabiliyordu.
Savaşın olumsuz etkisi ve ardından 304’ün ışıldayan başarısı
İkinci Dünya Savaşı, 300 Serisi’nin üretimini de vurdu ve PEUGEOT 303 modeli üretilemedi. Fransız markanın 300 Serisi, 1969’da Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan PEUGEOT 304’e kadar otuz yıl boyunca askıya alındı. 304, her türlü ihtiyacı karşılayan çok sayıda karoser seçeneğiyle üretildi. Bu karoserler arasında sedan, coupe, cabrio, station wagon ve çok amaçlı station yer aldı. PEUGEOT 304, PEUGEOT 204’ün teknik temelini koruyarak kompakt sınıfı hedefledi. Dikey ızgarasıyla 204’ten farklı ön tasarıma sahipti. PEUGEOT 304, 204 ile aynı aks mesafesine sahipti. Trapezoid aydınlatma birimleriyle modernize edilen arka kısım PEUGEOT 504 ile benzeşiyordu. Bir aile otomobilinde olması gerektiği gibi geniş bir yaşam alanı sunuyordu.
1969 ve 1979 yılları arasında 304’ten yaklaşık 1.200.000 adet üretildi ve büyük bir ticari başarı yakaladı. 1970 ve 1972 yılları arasında PEUGEOT, 304 modelini Amerika Birleşik Devletleri’nde de pazara sundu. 1973 yılında yenilendi, 1975’te coupe ve cabrio versiyonları üretimden kalkarken, sedan versiyonu 1979 yılına kadar üretimde kalmaya devam etti.
Üstün yol tutuş ve Pininfarina imzası
PEUGEOT 305, 1977 yılında PEUGEOT 304’ün takipçisi olarak Avrupa’da pazara sunuldu. 4 kapılı sedan ve ikiye katlanan arka koltuğu ile 5 kapılı station wagon olmak üzere iki gövde tipi bulunuyordu. Pininfarina iş birliği ile tasarlanan station wagon gövde tipinin bir de ticari versiyonu bulunuyordu. PEUGEOT 305, 304 platformunun ve 1.3 litre benzinli motorun gelişmiş versiyonunu sunuyordu. Önden çekiş, enlemesine motor ve 4 adet bağımsız süspansiyonuyla rakiplerinden ayrışıyordu. Üstün yol tutuşu, geniş iç mekânı ve üst sınıf seviyesinde konforuyla kısa sürede zorlaşan rekabette kendine yer edindi. Tüm gövde tipleriyle 1,6 milyon adetten fazla üretildi.
PEUGEOT 305 Sedan, gelecek nesil otomobillerin yakıt verimliliğini artırmak için tasarlanan VERA deneysel programının temelini oluşturdu. 1981 yılında tanıtılan ilk VERA 01 prototipinin ağırlığında %20, aerodinamik sürtünmede %30’luk bir düşüş vardı. 5 yılı aşkın bir süredir motorlara yönelik çalışmaların yürütüldüğü VERA programı, markanın 405 ve ardından 605 modellerinin geliştirilmesinde önemli bir etkiye sahipti. PEUGEOT 309’un 1985 yılında gelmesiyle, 1989 yılına kadar üretimde kalmaya devam eden 305 modelinin satışları yavaşladı.
Kompakt sınıfın yaratıcılarından
1985 ve 1994 yılları arasında İspanya ve İngiltere’de üretilen PEUGEOT 309, modern anlamda ilk gerçek kompakt otomobillerden biriydi. Artık 304 ve 305 gibi geleneksel bir 4 kapılı sedan değil, 5 kapılı bir hatchback’ti. 4,05 m uzunluğu ile 305’ten 19 cm daha kısaydı. Talbot Horizon’dan esinlenen ancak kendi tarzına sahip bir tasarıma sahipti. PEUGEOT 205 modelinin platformunu ve kapılarını kullanırken, ön ve arka bölümleri uzun tutulmuştu ve hatchback tarzını vurgulayan bombeli arka cama sahipti.
5 kapılı olarak yollara çıkan 309, iki yıl sonra 1987’de 3 kapılı bir versiyonla da üretildi. 309 GTI, 205 GTI’ın 1.9 litre 130 hp motorunu kullanıyordu. 309 GTI, 0-100 km/s hızlanmasını sadece 8 saniyede tamamlıyor ve 205 km/s maksimum hıza ulaşıyordu. 309 GTI, 1989 yılında PEUGEOT 405’in MI16 160 hp motoruyla donatıldı ve 309 GTI 16 olarak rakiplerine zorlu anlar yaşatan kompakt sporcu olarak yoluna devam etti. 309’un kariyeri 1994 yılında 1,6 milyon adedin üzerinde satışla sona erdi.
Hem güzel hem sporcu
PEUGEOT 306, Şubat 1993’te tanıtıldı. 306, PEUGEOT 309’un yerini aldı. Kısa sürede sınıfının en çok satan modeli haline geldi ve 2002 yılına kadar dünya genelinde en az 9 tesiste üretildi. 1993 yılında 3 ve 5 kapı olarak yollara çıkan model, daha sonra sedan ve 1994 yılında cabrio gövde tipiyle de satışa sunuldu. Pininfarina tarafından tasarlanıp üretilen bu araç, 1994 Cenevre Otomobil Fuarı’nda “Yılın En Güzel Cabrio”su ve ardından 1998’de “Yılın Cabrio”su seçildi. Yol tutuş özellikleriyle sınıfında standartlar belirleyen PEUGEOT 306, PEUGEOT 306 XSI ve PEUGEOT 306 S16 gibi sportif versiyonlar olarak da sunuldu. 285 hp gücündeki MAXI versiyonu ise PEUGEOT’nun 10 yıl aradan sonra 1996 yılında ralliye dönmesini sağladı.1996 ve 1997’de Gilles Panizzi ile Fransa Ralli Şampiyonası’nı kazandı. 1997 ve 1998’de Korsika’da olduğu gibi Dünya Ralli Şampiyonası’nın bazı asfalt yarışlarını kazanarak çok daha güçlü ralli otomobillerini zorlamayı başardı.
306, 1997’de yenilendi ve yine aynı yılda station wagon versiyonuna kavuştu. 306’nın 3 ve 5 kapılı versiyonlarının üretimi, 2001 yılında PEUGEOT 307’nin pazara sunulmasıyla sona erdi. Station wagon versiyonu 2002 yılına kadar üretilirken, Cabrio versiyonu ise 2003 yılına kadar Pininfarina tarafından üretilmeye devam etti.
“Yılın Otomobili” PEUGEOT 307
2001 yılında pazara sunulan ve 2002 yılında “Yılın Otomobili” seçilen PEUGEOT 307, dünya genelinde 3,5 milyondan fazla üretilerek büyük bir başarı elde etti. Yeni modüler mimariye sahipti, daha iyi yaşam alanı sunuyordu ve şaşırtıcı derecede büyük ve eğimli bir ön cama sahipti. 3 kapı, 5 kapı ve station wagon versiyonları dışında ürün gamına 2003 yılında yeni bir üye daha katıldı. Coupe Cabrio (CC) versiyonu, 206 CC’de başarıyla uygulanan yenilikçi konsepti kompakt segmente aktardı. Açılabilir metal tavanı ve 4 kişilik iç mekanıyla 307 CC o yılların en geniş üstü açılır otomobillerinden biriydi.
Mükemmeliğe atılan ilk adım
Birinci nesil PEUGEOT 308, 2007 yılında PEUGEOT 307’nin yerini aldı. Bunu 2013 yılında ikinci nesil takip ederken üçüncü nesil 308 2021 yılında tanıtıldı.
PEUGEOT 308 I, 3 kapı, 5 kapı ve station wagon olarak pazara sunulurken, ürün gamına Mart 2009’da Coupe Cabrio (CC) versiyonu dahil oldu. 2007 yılında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda 308 RCZ Coupe versiyonu tanıtıldı ve kısa süre sonra seri üretim onayı alarak PEUGEOT RCZ adı altında satışa sunuldu. Sportif tasarımı kadar dinamik sürüş karakteriyle de sevilen 2+2 koltuklu coupe 2010 ile 2015 yılları arasında 68.000 adet üretildi. Ailenin en hızlı versiyonu 270 hp güç ile 0-100 km/s hızlanmasını 5,9 saniyede tamamlıyordu.
PEUGEOT 308 II 2013 yılında tanıtıldı. 12 yıl önce 307 modelinde olduğu gibi 308 II de 2014 yılında “Yılın Otomobili” seçildi. Tasarımı, sade ve zarif çizgileri, canlılığı ve dinamik sürüş özellikleri kadar daha kompakt boyutları ve azalan ağırlığı ile öne çıkıyordu. PEUGEOT 208’de de kullanılan PEUGEOT i-Cockpit ile yolcu kabini de yeniydi. Sürüş anında hareketleri azaltan kompakt direksiyon simidi, şehirde sürüşü kolaylaştırırken benzersiz bir sürüş hissi sağlıyordu. GTI versiyonu, PEUGEOT’yu yeni bir başarı çağına taşıyan 308’in sürüş özelliklerini ve dinamizmini daha da iyileştirdi. İlk iki nesil PEUGEOT 308’den 7 milyon adet satıldı.
Mulhouse fabrikasında üretilen PEUGEOT 308 III, yeni marka kimliğiyle Şubat 2021’de tanıtılan yeni PEUGEOT logosunu gururla taşıyor. Çekici, teknolojik ve verimli yapısıyla yeni nesil PEUGEOT 308, sonuçları Şubat 2022 sonunda açıklanacak olan 2022 Yılın Otomobili finalistlerinden biri olmasıyla ön plana çıkıyor.
Otomotiv Sektörü
Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programı 6.500’e yakın kız öğrencinin hayatına dokundu

Mercedes-Benz Türk’ün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) iş birliği ile yürüttüğü “Her Kızımız Bir Yıldız” programı 21 yılı geride bıraktı. 2004 yılında kız çocuklarının eğitim hayatlarına destek olmak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla başlatılan program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve toplamda 20.000’e yakın burs sağladı.
Yalnızca burs desteğiyle sınırlı kalmayan program; bölge ziyaretleri, mentorluk programları, kişisel gelişim eğitimleri ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunuyor. Program kapsamında her yıl yaklaşık 1.000 öğrenci (750 lise, 250 üniversite) destekleniyor.
Mercedes-Benz Türk, kız çocuklarının eğitim yolculuklarını desteklemek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla 21. yılı geride bıraktı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile yürütülen iş birliği sayesinde program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrencinin eğitimine dokundu ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sağladı.
Program yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; kişisel gelişim, mentorluk ve kültürel etkinlikler aracılığıyla bursiyerlerin hayata daha donanımlı, özgüvenli ve güçlü bireyler olarak katılmalarını hedefliyor. “Her Kızımız Bir Yıldız”, Türkiye’de kız çocuklarına yönelik en uzun soluklu sosyal fayda projelerinden biri olarak öne çıkıyor.
“Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Süer Sülün, “Programda amacımız, kız çocuklarının eğitimine yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda onlara güçlü bir gelecek vizyonu kazandırmak” dedi. Süer Sülün programla ilgili olarak şunları söyledi: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığımız iş birliği, bugün 63 ilden 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sundu. Programımız sayesinde yalnızca bireylerin değil, ülkemizin geleceğinin de şekillendiğine inanıyoruz.
‘Her Kızımız Bir Yıldız’ ile sağladığımız destek; sınıfın dört duvarıyla sınırlı değil, bölge ziyaretleri, mentorluk programları ve kişisel gelişim fırsatlarıyla öğrencilerimizin sosyal hayatta da güçlü bireyler olmalarını sağlıyor. Bu yaklaşım, onları hem kendi potansiyellerini keşfetmelerine hem de toplumda etkin bir şekilde yer almalarına imkan tanıyor.
Proje kapsamında; kız çocuklarını eğitimde eşit fırsatlara kavuşturmak, kadınların istihdama katılımını artırarak toplumda eşit fırsatlara erişmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Türkiye’de kız çocuklarının eğitime katılımında son 20 yılda büyük mesafe alındı. Ama gerçek hedefimize ulaşabilmek için, eğitime katılan kız çocuklarının istihdamda da güçlü şekilde yer almalarını sağlamak gerekiyor.
Her Kızımız Bir Yıldız projesi kapsamında bugün öğrencilerimizin üniversiteye yerleşme oranları Türkiye ortalamasının üzerinde; öğrencilerimizin %30’a yakını ülkemizin en iyi üniversitelerine yerleşiyor. Önümüzdeki dönemde de, eğitimde fırsat eşitliği için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edecek, programımızın ulaştığı genç kız sayısını artırmak için yeni adımlar atacağız. Çünkü biz, eğitimin ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz.”
“Yıldız kızlarımızın başarısı bize ilham veriyor”
Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel ise, “Her Kızımız Bir Yıldız, 21 yılı aşkın bir süredir yalnızca bir eğitim bursu programı değil; bursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerini destekleyen kapsamlı bir yolculuk oldu. Bugüne kadar 63 ilden 6.500’e yakın kız öğrencimize ulaştık, onların hayatlarına dokunduk ve geleceğe daha güçlü adımlar atmalarına katkı sağladık. İstanbul ziyaretlerinden kodlama eğitimlerine, mentorluk programlarından okul müfredatını destekleyen uygulamalara kadar uzanan geniş içerikli çalışmalarımız, bursiyerlerimizin kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerine olanak tanıyor. Özellikle mühendislik ve mesleki eğitim alanındaki programlarımızla genç kızların istihdam fırsatlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu süre boyunca edindiğimiz deneyim, bize bundan sonra atacağımız adımlar için ışık tutuyor. Yıldız Kızlarımızın başarı hikâyeleri, bizi her yıl daha fazlasını yapmak için motive ediyor. Onların her biri, hem kendi yaşamlarına hem de topluma değer katma gücüne sahip” İfadelerini kullandı.
Genişleyen sosyal fayda programları
Mercedes-Benz Türk, “Her Kızımız Bir Yıldız”ın yanı sıra Mühendisliğin Yıldızları programı ile mühendislik okuyan 20 genç kıza, EML’miz Geleceğin Yıldızı projesi ile 30 ilde 34 meslek lisesine destek veriyor. Bugüne kadar 4.000’in üzerinde EML öğrencisi mezun olurken, bu yıl mezun olan 55 öğrenci bayi ve yetkili servislerde işbaşı yaptı. Aksaray’daki Etkinlik Merkezi’nde ise 1.000’den fazla öğrenciye, 25 gönüllü çalışan tarafından eğitim desteği sağlandı.
Otomotiv Sektörü
Hyundai’den Öğretmen ve Sağlık Çalışanlarına Temmuz Ayrıcalığı

Hyundai Motor Türkiye, Temmuz ayı boyunca eğitim ve sağlık sektöründe görev yapan özel müşteri gruplarına yönelik özel bir satış desteği uygulamasını devreye alıyor. Bu kapsamda öğretmenler, öğretim görevlileri ve sağlık çalışanları, belirli modellerde geçerli %2 indirimle Hyundai sahibi olabilecek ve kampanya nakit alımlarda geçerli olan 80.000 TL indirimle birleştirilebilecek.
Uygulama, sadece BAYON 1.0T Style DCT ve BAYON 1.0T Elite DCT modellerinde geçerli olup, hak sahiplerine %2 oranında özel indirim sunuluyor. Her müşteri sadece 1 araç için bu fırsattan yararlanabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet ve özel okullarda aktif görev yapan öğretmenler ile üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışan akademisyenler kampanyadan faydalanabilecek. Başvuru sırasında öğretmen/akademisyen kimliği ve kurumdan alınmış resmi yazının sunulması yeterli.
Doktorlar, diş hekimleri, hemşireler, eczacılar ve veterinerler gibi aktif sağlık çalışanları da kampanyadan yararlanabilecek. Başvuru için kurum kimlik kartı ile birlikte resmi görev yazısı veya özel muayenehanesi olanlar için vergi levhası talep edilecek.
Otomotiv Sektörü
Hyundai, TIME’ın “2025’in En Etkili Şirketleri” Listesinde

Hyundai Motor Grubu, 2025 Uluslararası Sigorta Kurumu Karayolu Güvenliği (IIHS) çarpışma testleri değerlendirmelerinde birden fazla modelle ödül kazanarak araç güvenliğindeki başarısını bir kez daha kanıtladı. Hyundai Motor Grubu’ndaki markalardan toplam 15 model, 2025 TOP SAFETY PICK (TSP) ve TOP SAFETY PICK+ (TSP+) derecesine ulaştı.
Bu modeller arasında yedi Hyundai modeli bulunuyor. Grup, bu başarıyı art arda ikinci kez elde ederek sektördeki iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Son değerlendirme testlerinde, 2025 Hyundai ELANTRA ve SONATA prestijli TSP+ derecesine layık görülerek; 2025 Hyundai IONIQ 5, IONIQ 6, KONA, TUCSON ve SANTA FE modellerine dahil oldu.
IIHS, 2025 yılı için çarpışma testi kriterlerini güncelleyerek arka koltuk yolcu güvenliği konusunda daha katı ölçütler getirdi. Güncellenmiş önden çarpışma testinde, arka koltukta 12 yaşında bir çocuk ya da küçük yapılı bir kadın yolcuyu temsil eden mankenler kullanılarak, olası yaralanma riskleri daha gerçekçi şekilde değerlendiriliyor.