Otomotiv Sektörü
TOGG, ABD’de Dünya Sahnesine Çıktı

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, dünyanın en büyük Tüketici Elektroniği Fuarı CES 2022’de (Consumer Electronics Show) yeniliklerini ve ilklerini dünya kamuoyuyla paylaştı.
Küresel olarak tescil ettirdiği farklılaştırıcı yaklaşımı UseCaseMobility® kavramı ile ‘Veri Bazlı İş Modelleri’ ‘Yeni Mobilite Servisleri’, ‘Akıllı Yaşam’ ve ‘Akıllı Şarj’ gibi teknolojik çözümlerini paylaşan Togg, geleceğe bakışını vurgulayan ‘Transition Concept Smart Device’ adını verdiği konsept otomobilini de tanıttı.
Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, klasik bir otomobil şirketi olmadıklarını belirterek, “Doğu ile Batı’nın, akıl ve duygunun buluştuğu bir coğrafyada kurulmuş, mobilite alanında faaliyet gösteren bir teknoloji şirketiyiz. Otomotiv endüstrisinin hızla mobilite ekosistemine dönüştüğü yeni dünyada kullanıcıyı ve veriyi merkezimize alarak, mobilite çözümleri üretiyoruz” dedi.

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş
Fikri ve sınai mülkiyeti yüzde 100 Türkiye’ye ait küresel bir marka ortaya çıkarmak ve Türk mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak amacıyla kurulan Togg, teknoloji dünyasının önemli buluşma noktası CES 2022’de dünya marka lansmanını gerçekleştirdi. ABD’nin Las Vegas şehrinde 5-7 Ocak tarihleri arasında düzenlenen CES’e vizyon otomobiliyle katılan Togg, yeniliklerini ve ilklerini bir basın toplantısıyla dünya kamuoyuna duyurdu.
Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş
“Doğu ve Batı’nın kesişim noktasında Togg var”
Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, klasik bir otomobil şirketi olmadıklarını belirterek, “Kendimizi bir teknoloji şirket olarak tanımlıyoruz. O nedenle teknolojideki en son yeniliklerin ve ilklerin buluşma noktası olan CES’teyiz” dedi. Otomotiv endüstrisinin büyük bir hızla mobilite ekosistemine dönüştüğünü belirten Karakaş, “Değişen kullanıcı beklentileri doğrultusunda telefonda yaşanan dönüşüm, bugün otomotivde yaşanıyor. Yakın gelecekte büyük olan değil daha çevik, yaratıcı, iş birliğine açık, kullanıcı odaklı organizasyonlar başarılı olacak. Bu alandaki yarış da henüz başlıyor ve bu yarışın içinde biz de varız. Üstelik avantajlıyız çünkü biz bu dünyanın içine doğduk” diye konuştu.
Use-Case Mobility® kavramını tescil ettirdik
Togg’u tamamen kullanıcı odaklı bir yaklaşımla oluşturduklarını vurgulayan Gürcan Karakaş, şunları söyledi:
“Akıllı cihazımızı kullanıcı odaklı (user-centric), akıllı (smart), empatik (emphatic), bağlantılı (connected), otonom (autonomous), paylaşımlı (shared) ve elektrikli (electric) olarak tanımladık ve her türlü tasarımı, ürün geliştirmeyi de bu şekilde oluşturduk. Bu özelliklerimizi temsil eden Use-Case Mobility® kavramını tüm dünyaya anlatıp, tescil ettirdik. 350’den fazla use-case (kullanıcı senaryosu) çalışarak 40’ın üzerinde yenilikçi konsept belirledik. 2000’den fazla kişinin katıldığı kantitatif araştırma, 30’un üzerinde focus grup ile birebir görüşme yaptık. Önceliklendirdiğimiz konseptlere bağlı olarak bir ‘Kullanıcı Yolculuğu Haritası’ çıkardık.”
Konforlu bir mobilite deneyimi vaat ediyoruz
Karakaş, “Togg Akıllı Yaşam” adını verdikleri hizmetlerle bütünüyle bağlantılı bir otomobilden çok daha fazlasını sunduklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Togg’u tamamen kullanıcı odaklı bir yaklaşımla oluşturuyoruz. Geliştirdiğiniz bir ürün gücünü kullanıcıdan almıyor ise bu ürün ve hizmet ölmeye mahkumdur. Kullanıcıyı odağa aldığımız ve veri üzerine inşa ettiğimiz iş modelimizle mobilite çözümleri üretiyoruz. Akıllı cihazımızın etrafında oluşan ekosistemle konforlu bir mobilite deneyimi yaşatacak çözümler üzerinde çalışıyoruz. Akıllı enerji çözümleri, akıllı şehirlerde akıllı yaşam çözümleri ve yeni mobilite hizmetleri geliştiriyoruz. Farasis Energy ortaklığıyla kurduğumuz Siro Silk Road Temiz Enerji Çözümleri şirketiyle bataryamızı kendimiz üreteceğiz. İş planımız içinde batarya Ar-Ge’si yapıp, kimya geliştirmek de var. Mevcut ve geliştirilecek olan batarya ürün gamı ile hem her tür elektrikli araç için batarya temin etmeyi hem de otomotiv dışı sektörlerde de önemli bir batarya, enerji depolama sistemleri sağlayıcısı olmayı hedefliyoruz.”
Dualite teması Doğu ve Batı arasında bir denge yaratıyor
Togg logosunun seçim sürecine de değinen Karakaş, global bir marka oluştururken doğum yerinin Türkiye olduğu bilinciyle hareket ettiklerini belirterek, “Logo tasarımında iki ok, ortasında değerli taş şeklini oluşturacak şekilde kaynaşarak, Doğu ve Batı’nın bir araya gelmesini simgeliyor. Markamız “duygusal” Doğu ve “rasyonel” Batı kültürlerinin harmanlanmasını temsil ediyor; Doğu ve Batı’nın kesişim noktasında Togg var. Logomuzdaki dualite teması hem dış hem de iç tasarımda Doğu ve Batı arasında rasyonel ve duygusal bir denge yaratma fikrini besliyor. Logomuz aynı zamanda Togg’un yaşamı kolaylaştıran mobilite çözümleri sayesinde teknolojiyi ve insanı bugünün ve yarının kesişim noktasında bir araya getiren bir teknoloji şirketi olduğunu vurguluyor” dedi.
Avrupa’nın doğuştan elektrikli ilk SUV’u
2030’a kadar 5 farklı segmentte 1 milyon adet araç üretmeyi planladıklarını belirten Gürcan Karakaş, “2022 sonunda ilk seri üretim aracımızı banttan indireceğiz. Homologasyon testlerinin tamamlanmasının ardından da 2023 yılının ilk çeyreğinde C segmentindeki ilk aracımız SUV pazara çıkacak. Otomobilimiz piyasaya çıktığında, Avrupa kıtasında geleneksel olmayan bir üretici tarafından üretilmiş ilk doğuştan elektrikli SUV olacak. Ardından da yine C segmentindeki Sedan ve Hatchback modelleri üretim sırasına girecek. Takip eden yıllarda B-SUV ve C-MPV’nin de aileye katılmasıyla, aynı DNA’yı taşıyan ve 5 modelden oluşan ürün gamımız tamamlanacak” diye konuştu.
Togg’un vizyon otomobili dinamik ve yenilikçi bir fastback
Togg’un CES 2022’de dünyaya tanıttığı Transition Concept Smart Device olarak isimlendirilen vizyon otomobili, Murat Günak liderliğinde Pininfarina stratejik ortaklığıyla tasarlanıp, Turkish Cargo uçağıyla ABD’ye getirildi. Ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiği otomobil, Togg DNA’sında bulunan stilistik özelliklerin korunduğu, dinamik ve yenilikçi bir fastback. Otomobilin stil konseptinin temelini, kaslı arka tasarım ve ön farlardan başlayıp aracın profilini güçlendirerek arkaya kadar uzayan omuz çizgi oluşturuyor. Otomobil üzerinde bulunan aydınlatmalı Togg logosu ise Doğu ve Batı’nın birlikteliğini simgeliyor.
Gerçek ve üç boyutlu yazıcıyla oluşturulan zeytin ağaçları yan yana
Togg’a ev sahipliği yapan Gemlik, dünyanın önde gelen zeytin üretim merkezlerinden biri. Avrupa’nın en temiz tesisini kuran Togg da Gemlik’teki asırlık zeytin ağaçlarının binlerce yıl sağlıkla yaşaması için temiz üretim yapıyor. CES’te vizyon otomobilinin yanına yerleştirilen, ömrü bin yıl olan zeytin ağacı ile geri kazanılan plastikten 1001 saatte üç boyutlu yazıcıda oluşturulan zeytin ağacı, Togg’un doğayı ve doğalı kirletmemek kadar geri dönüşüme verdiği önemi de sanatla ifade ediyor. Aynı mekânda yan yana gelen iki ağaç, doğa, teknoloji ve geri dönüşümün birlikteliğini simgelerken, insanla teknolojinin, doğa ile dijitalleşmenin, bilimle sanatın sentezini temsil ediyor.
Mobilite ekosisteminin 4 temel taşı ekranlardan yansıtıldı
CES’teki standın girişinde Togg logosu şeklinde yerleştirilen 4 ekrandan, şirketin vizyonu da yansıtıldı. Her bir ekranda Togg ekosistemini oluşturan temel özelliklere vurgu yapıldı. Togg’un veriye dayalı iş modeli, bir teknoloji şirketi olarak geliştirdiği mobilite çözümleri, akıllı enerji ve akıllı yaşam çözümleri alanındaki yenilikleri, hikâyesiyle birlikte ekranlardan ziyaretçilerle paylaşıldı.
Togg teknolojileri Güvenç Özel’le sanata dönüştü
Diğer yandan, ‘ABD’de Yaşayan En Etkili Türkler’ arasında gösterilen ünlü mimar, tasarımcı ve sanatçı Güvenç Özel, CES kapsamında Togg için yapay zekâ ile sanatı bir araya getirdi. Özel’in, ‘Kelimelerin Anlamlarının Görselleştirilmesi’ temasıyla yaptığı dijital çalışma, insan ve teknolojiyi merkeze aldı.
Otomotiv Sektörü
Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında

Türkiye’deki Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında, markalara liderlik edecek üst düzey yöneticiler açıklandı.
Tofaş’ın Türkiye’de temsil ettiği Alfa Romeo, Citroën, DS Automobiles, FIAT, Jeep®, Opel ve Peugeot markalarının üst yöneticilerinin belirlendiği organizasyon 5 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla geçerli olacak.
Tofaş’ın yeni ticari organizasyon yapısı açıklandı. Tofaş yeni yapısı ve liderleri ile Stellantis markalarının müşterilerine daha fazla değer yaratmaya; yüksek müşteri memnuniyeti sunmaya, mobilite hizmetlerine ve yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanacak. Yeni organizasyon yapısında; markalardan sorumlu direktörler ile Filo ve 2. El Satış’tan sorumlu direktör; Markalar Direktörü İbrahim Anaç’a bağlı olarak görev yapacak.
Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu gerçekleşen organizasyon değişimi ve atamalara ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi “Stellantis Türkiye’de üstlendikleri görevlerin ardından aramıza katılan çalışma arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar dilerim. Uzun yıllardır markalarımıza liderlik eden üst düzey yöneticilerimize de başarılarının devamını diliyorum. Tüm liderlerimizin, müşterilerimiz için yarattığımız değeri ve markalarımızın performansını daha da ileri taşıyacaklarına inanıyorum. Tofaş ve Stellantis Türkiye’nin güçlerini birleştirmesiyle otomotiv sektörünün deneyimli ve yetkin ekipleri bir araya geldi. Bu çeşitliliğin yaratacağı sinerjiyle daha büyük başarılara imza atacağız. Yeni iş alanlarına giriş fırsatları elde etmeyi ve müşterilerimize yarattığımız değeri artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Altan Aytaç- FIAT Direktörü
Yeni yapıda, Markalar Direktörü olarak görev alacak olan İbrahim Anaç, 1990 yılında Polis Akademisi’nde üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, Saint Thomas Üniversitesi’nde MBA (Master of Business Administration) ve Uluslararası İşletme yüksek lisansını tamamladı. 1997 yılında profesyonel iş hayatına başlayan Anaç, 2017 yılına dek otomotiv sektöründe farklı markalarda üst düzey görevler aldı. Aynı yıl Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. Genel Müdürlüğünü üstlenen İbrahim Anaç, 2022 yılında Stellantis’in MEA (Ortadoğu ve Afrika) Bölgesi’nin Ticari Başkanlığına getirildi. Anaç, 2024 yılından bu yana Stellantis Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapmaktaydı.
Alfa Romeo, DS Automobiles ve Jeep Direktörü olarak Selim Eskinazi görev yapacak. Eskinazi, Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2006 yılından itibaren otomotiv sektörü içerisinde birçok farklı rolde görev yaptı. Eskinazi, Stellantis Türkiye çatısı altındaki görevine, Temmuz 2022 itibarıyla başlamıştı.

Selim Eskinazi- Alfa Romeo- DS Automobiles – Jeep Direktörü
Citroën Marka Direktörlüğünü Bora Duran sürdürecek. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Duran, İngiltere’deki Gloucestershire Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2019 yılında Citroën Türkiye’de Satış Bölge Müdürü olarak çalışmaya başlayan Duran, 1 Şubat 2025 tarihinden bu yana Citroën Marka Direktörlüğünü yürütüyor.

Hüseyin Şahin- Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü
2015 yılından bu yana FIAT markasının direktörlüğünü yürüten Altan Aytaç ise görevine devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisans programını tamamlayan Altan Aytaç,
çalışma hayatına Tofaş’ta başladı. Aytaç sırasıyla CBU Lojistik Departman Müdürü, Ticari Projeler Koordinatörlüğü, FIAT Marka Müdürlüğü ve Alfa Romeo ve Lancia markalarının direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Tedarik Zinciri Direktörlüğü’ne atanan Aytaç, FIAT Marka Direktörlüğü görevinden önce; Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak görev yapmıştı.

Yiğit Yantaç- Opel Direktörü
Opel Marka Direktörlüğü görevini Yiğit Yantaç sürdürecek. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 2020 yılından bu yana Stellantis çatısı altında farklı görevler alan Yantaç, 2023 yılından bu yana Opel Marka Direktörlüğü görevini yürütüyor.
Peugeot Marka Direktörlüğünü ise Gupse Kaplan devam ettirecek. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İktisadi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Nice Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bölümü’nde yüksek lisans yapan Kaplan, 2024 yılında atandığı görevini sürdürecek.

Gupse Kaplan- Peugeot Direktörü
Yeni organizasyon yapısında; Filo ve 2.El Satış Direktörü olarak Mahmut Karacan görev yapacak. Çukurova Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 1995 yılında başladığı çalışma hayatında otomotiv sektöründe farklı kademelerde yöneticilik yapan Mahmut Karacan, 2013- 2015 yılları arasında Alfa Romeo, Jeep® ve Lancia Marka Direktörlüğü görevini yürüttü. 2015 yılında FIAT Satış Direktörlüğünü üstlenen Karacan, yeni yapılanma ile Filo ve 2.El Satış Direktörlüğünü yürütecek.

Bora Duran- Citroën Direktörü

Mahmut Karacan- Filo ve 2.El Satış Direktörü
Tofaş’ta 2015 yılından bu yana Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü rolünü üstlenen Hüseyin Şahin ise yeni markalarla birlikte büyüyen görevini CEO Cengiz Eroldu’ya bağlı olarak sürdürecek. Uludağ Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan ve otomotiv sektöründe uzun yıllardır üst yönetici olarak görev alan Hüseyin Şahin 2011-2015 yılları arasında Tofaş’taki Satış Direktörlüğü görevinin ardından, Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak atanmıştı.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
Blog
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.
Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.
1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı
Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.