Otomotiv Sektörü
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan Motor Sürücülerine Dost Bariyer Sistemi
IC Altyapı Grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, alanında öncü projelerine bir yenisini ekledi. Tamamlanan proje, yollardaki motor sürücülerinin daha güvenli bir şekilde yolculuk yapmalarını sağlayacak.
Özel tasarım “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi’”ni benzersiz kılan özellikleri; standart çelik otokorkuluklara eklenen koruyucu paneller, yüksek enerji emici sistemler ve keskin kenarların minimize edilmesi. Kazalarda ölüm riskini azaltan bu sistem, aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor.
Türkiye’nin öncü otoyol işletmecilerinden IC Altyapı Grubu bünyesinde yer alan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu, yeni projesini iki farklı tasarımla hayata geçirerek yüz binlerce motor sürücüsünün güvenli yolculuk etmesi hedefine önemli bir katkı sağladı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, ‘‘Sürücü Hata Yapar Ama Otoyol Affeder’’ mottosuyla güveni esas alan “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi” projesini tamamladı. Motorcu dostu bariyerler, dünyada “motorcyclist protection barrier” veya “motorcycle friendly barrier” olarak biliniyor. Bu uygulamaların yaygınlaşmasıyla, yol altyapısı motosiklet kullanıcıları için daha güvenli hale gelecek, kazalar ve ciddi yaralanmaların sayısı azalacak. Bu uygulama, sadece fiziksel güvenliği değil, sürücü farkındalığını ve toplum sağlığını da artıran bir çok önemli adım.
Enerji Emen Sistemler Koruyor
Türkiye’de 6 milyonu aşkın motor sürücüsü otoyallarda yolculuk yapıyor. Bununla beraber motosiklet kazaları, karayolu güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturuyor. “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi’’, sürücünün bariyerin altına girerek direğe çarpmasını veya keskin kenarlara çarpmasını önlemeyi hedefler. Bu özel tasarım, standart çelik otokorkuluklara eklenen koruyucu paneller, yüksek enerji emici sistemler ve keskin kenarların minimize edilmesi ile motosiklet kullanıcıları için güvenliği artırıyor. Başarılı bir bariyer sisteminde yer alan özellikler de şöyle sıralandı: ‘’Sürücünün bariyer altına girmesini engeller. Enerjiyi emerek darbe etkisini azaltır. Keskin çıkıntıları ortadan kaldırır. Otomobil güvenliğini etkilemeden motosiklet sürücüsünü korur.’’
Hedef; projeyi daha geniş alana yaymak
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, gelecek dönemde çok sayıda noktada kapsamlı uygulamalar hayata geçirmeyi hedefliyor. Özel tasarım olan bu uygulama, kavşaklar, virajlar ve geçiş noktalarında güvenliği artırarak sürücülerin hayatını korumayı amaçlıyor. Yaşam kurtaran Motorcu Dostu Bariyerlerin avantajları ise şöyle sıralanıyor; ‘’Ciddi Yaralanma ve Ölüm Riskini Azaltır: Bariyerin altına girme veya keskin kenarlara çarpma durumlarını minimize eder. Yol Güvenliğini Yükseltir: Kavşaklar, virajlar ve geçiş noktalarında standartları iyileştirir. Sürüş Konforunu Artırır: Motosiklet kullanıcıları için daha güvenli bir yol deneyimi sunar. Özel Tasarım: Ek paneller ve enerji emici sistemler ile bariyerin otomobil güvenliği fonksiyonunu bozmadan motosiklet güvenliğini artırır. Risk Grubuna Yönelik İyileştirme: İstatistiklere göre, 2023 yılında ölümlü ve yaralanmalı kazalarda motosikletler ikinci sırada; bu sistem doğrudan bu gruba hitap eder.’’
Otomotiv Sektörü
Hyundai Motor Türkiye’den Kadın Sürücüleri Cesaretlendiren Proje
Toplumsal cinsiyet eşitliği, hayatın her alanında olduğu gibi trafikte de önem taşıyor. Hyundai Motor Türkiye, iki yıl önce bu farkındalıkla yola çıkarak kadınların trafikte daha aktif rol almalarını teşvik eden örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza atmıştı: “Trafikte Daha Çok Kadın”. Kadın sürücüleri trafikte daha fazla özgüvenli olmaya teşvik etmek amacıyla başlatılan “Trafikte Daha Çok Kadın” projesi, Hyundai Motor Türkiye’nin toplumsal sorumluluk yaklaşımının önemli bir parçası olarak büyümeye devam ediyor. Proje kapsamında, ehliyeti olmasına rağmen trafiğe çıkmaya çekinen kadınlara yönelik teorik ve pratik sürüş eğitimleri düzenleniyor. Bu proje, sadece bireysel gelişimi değil, aynı zamanda kadınların trafikte daha fazla temsil edilmesini ve toplumda güvenli sürüş kültürünün yaygınlaşmasını hedefliyor. Kadınların trafikte daha fazla yer alması hem trafik güvenliğini artırıyor hem de toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor.
Hyundai, Kıbrıs’ta düzenlediği özel eğitimde de bu kez projeyi kadın gazeteciler ile buluşturdu. Alanında uzman 30 kadın basın mensubunun katıldığı etkinlikte, güvenli sürüşe yönelik teorik bilgilendirmelerin ardından katılımcılar pist üzerinde oluşturulan özel istasyonlarda pratik eğitimler aldı. Basın buluşmasına özel hazırlanan kısa eğitimde; panik frenleme, slalom ve viraj kontrol gibi konular deneyimlendi.
Proje kapsamında verilen eğitimler, sadece teknik sürüş becerilerini değil, aynı zamanda psikolojik destek ve özgüven kazanımını da içeriyor. Eğitime katılanlar güvenli sürüş teknikleri öğreniyor, trafikte karşılaşabilecekleri durumlara karşı hazırlıklı hale geliyor ve eğitim sonunda sertifika alarak ilk adımı atmış oluyor.
Women Drivers Network ile iş birliği
Proje, Hyundai Motor Türkiye’nin Women Drivers Network ile yaptığı iş birliği sayesinde hayata geçirildi. Bu ağ, kadınların sürüş deneyimlerini paylaşmalarını, birbirlerinden öğrenmelerini ve destek almalarını sağlayan bir platform sunuyor. Women Drivers Network iş birliğiyle hayata geçirilen proje, bugüne kadar 100’ü aşkın kadın sürücüye güvenli sürüş eğitimi verilmesini sağladı. Hyundai, bu sayıyı önümüzdeki dönemde artırarak 2 yılda 1.000’den fazla kadın sürücüye veya sürücü adayına ulaşmayı hedefliyor.
Murat Berkel: “Kadınları trafikte cesaretlendirmek istiyoruz”.
Kıbrıs’ta düzenlenen eğitime Hyundai Motor Türkiye’nin üst yönetimi de katılım gösterdi. Markanın Yurtiçi Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel, proje hakkında şunları söyledi: “Türkiye’de milyonlarca kadının ehliyeti olmasına rağmen, birçoğu çeşitli nedenlerle aktif olarak araç kullanmıyor. Kimi zaman özgüven eksikliği, kimi zaman toplumsal baskılar veya trafik korkusu, kadınların direksiyon başına geçmesini engelliyor. Hyundai olarak bu projemizle kadınları cesaretlendirmeyi, desteklemeyi ve trafikte daha görünür hale getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, kadınların trafikte daha özgüvenli olmaları, hem toplumsal gelişim hem de güvenli sürüş kültürü açısından büyük önem taşıyor. Hyundai Motor Türkiye olarak kadın sürücülerin yanında olmaktan ve bu alanda farkındalık yaratmaktan gurur duyuyoruz”.
Toplumsal Etki ve Farkındalık
“Trafikte Daha Çok Kadın” projesi, sadece bireysel gelişimi değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümü hedefliyor. Kadınların trafikte daha fazla yer alması trafik güvenliğini artırıyor, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor ve kadınların özgüvenini ve bağımsızlık duygusunu pekiştiriyor. Direksiyon başında daha çok kadın görmek, sadece bir hedef değil; daha eşit, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir toplumun da göstergesi.
Otomotiv Sektörü
Renault’nun yeni SUV’unun ismi belli oldu : Boreal
Renault Boreal, Avrupa dışındaki 70’ten fazla pazar için tasarlandı. İlk olarak Latin Amerika’da satışa sunulacak model, ilerleyen dönemde farklı ülkelerde de kullanıcılarla buluşacak.
Yeni Boreal, Renault’nun uluslararası pazarda ürün gamını üst segmente taşıma hedefini yansıtıyor. Boreal ismi, keşif ruhunu temsil edecek şekilde Fransızcadan ilham alınarak oluşturuldu.
Renault Boreal, teknolojiyi, konforu ve sürüş keyfini bir araya getiren yapısıyla dikkat çekiyor. Modelin dünya lansmanı önümüzdeki aylarda Brezilya’da gerçekleştirilecek.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!
Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceEvrim Devam Ediyor: Kia Sportage Tasarımının Dönüşümü
-
Sektörel6 gün önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Yük Taşıma1 hafta önceBMC, 520 beygir gücünde yerli kamyon üretti
-
Hafif Ticari1 saat önceMercedes-Benz Vito Mixto modeli yeniden Türkiye’de

