Otomotiv Sektörü
Yeni Land Rover Defender’a James Bond Dokunuşu
Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği Land Rover’ın üstün off-road teknolojisi ve ikonik tasarımıyla efsaneleşen modeli Land Rover Defender, James Bond’un son filmi No Time To Die’da maceranın dozunu üst seviyelere taşıyor.
Land Rover Defender’ın aksiyon dolu sahnelerinin yer aldığı No Time To Die filmi 1 Ekim’de vizyona girdi. Land Rover Special Vehicle Operations ekibi, “Bond: No Time to Die” filminde kullanılan Defender araçlardan iham alarak tasarladığı Defender V8 Bond Edition’ı da duyurdu. Land Rover Defender V8 Bond Edition, sahip olduğu 007 detayları ve şimdiye kadar üretilen en güçlü Defender modellerinden biri olma özelliğiyle öne çıkıyor.

James Bond serisinin 25.’inci filmi “No Time to Die” çekimlerinde kullanılan Land Rover Defender 110 X P400 modeli, Santorini Siyahı rengiyle beyaz perdede göz kamaştırıcı bir performans sergilerken 3 litre 6 silindirli motoru mild hibrit teknolojisiyle bir araya gelerek 400 beygir güç ve 550 Nm tork üretiyor. Filmde kullanılan aracın 20 inç boyutunda siyah renkli jantları ve ağır zemin koşullarına göre tasarlanmış off-road lastikleri ve monokok gövdesi de Land Rover Defender V8 Bond Edition’a ilham veren diğer özellikler arasında yer alıyor.
Land Rover Defender V8 Bond Edition Hakkında
Land Rover Special Vehicle Operations tasarım ekibi tarafından “No Time to Die” için özel olarak tasarlanan Land Rover Defender V8 Bond Edition, kendine has 007 tasarım detayları, 5 litre V8 silindirli 525 beygir güç üreten motoru Xenon Mavisi ön fren kaliperleri, parlak siyah arka fren kaliperleri ve 22 inç Luna Gloss Black alaşım jantları içeren Genişletilmiş Black Pack ile standart modelden farklılaşıyor.
Defender V8 Bond Edition’ın özel tasarım detayları aracın dışında olduğu kadar içinde de dikkat çekiyor. Defender 007 logolu aydınlatmalı kapı eşikleri, Pivi Pro haber/eğlence sistemi için özel olarak geliştirilen dokunmatik ekran başlangıç animasyonu ve geceleri aracın kapı altı lambasından zemine yansıtılan 007 logosu bu detaylardan birkaçı olarak karşımıza çıkıyor.
Sadece Şanslı 300 Kişi Sahip Olacak
1983’ten bu yana James Bond filmlerinde yer alan Land Rover markası, bu filmde ilk defa tamamen yeni bir Land Rover modeline beyaz perdede yer veriyor. Film boyunca en zorlu arazi koşullarında test edilen ve beklentilerin ötesindeki performansıyla öne çıkan Land Rover Defender 110 modeli, performanslı motoru sayesinde 0’dan 100 km/s hıza sadece 5,4 saniyede ulaşıyor. Klasik siyah rengi ve güçlü off-road karakteriyle Defender V8 Bond Edition yalnızca 300 adet üretilecek. Limitli sayıda üretilecek olan Land Rover Defender V8 Bond Edition’dan Türkiye’ye de yalnızca bir adet gelecek.

Land Rover’ın En Yetenekli 4×4 Modeli
Land Rover’ın bugüne kadar ürettiği en yetenekli 4×4 modeli olan Defender, ClearSight iç dikiz aynası ve 3D Çevre Görüş Kamera sisteminin bir parçası olarak sunulan ClearSight Ground View özelliği ile dayanıklı olduğu kadar teknolojik olmayı da başarıyor. Land Rover’ın Extreme Event Test prosedürlerine dayanacak şekilde tasarlanan yeni şasisi tamamen bağımsız süspansiyonlar için mükemmel bir altyapı sağlıyor.

Geri Dönüştürülmüş Malzemeden Üretiliyor
Land Rover markasının sürdürülebilirlik ve elektrikli mobiliteyi odak noktası olarak belirleyen gelecek vizyonu Defender modelinde de yer buluyor. Land Rover’ın Nitra Fabrikası’nda üretilen Defender’da 100 kg’ın üzerinde geri dönüştürülmüş alüminyum kullanılıyor. Gövde parçalarına ek olarak ayrıca Defender’da 9 kg’a kadar geri dönüştürülmüş içerik ve 15 kg’a kadar yenilenebilir malzeme bulunuyor.
Son James Bond filmi “No Time To Die” Land Rover Defender’ın yanı sıra Jaguar Land Rover’a ait Range Rover Sport SVR, Land Rover Series III, Range Rover Classic ve Yeni Jaguar XF modellerini de beyaz perdeye taşıyor.
Otomotiv Sektörü
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan Motor Sürücülerine Dost Bariyer Sistemi
IC Altyapı Grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, alanında öncü projelerine bir yenisini ekledi. Tamamlanan proje, yollardaki motor sürücülerinin daha güvenli bir şekilde yolculuk yapmalarını sağlayacak.
Özel tasarım “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi’”ni benzersiz kılan özellikleri; standart çelik otokorkuluklara eklenen koruyucu paneller, yüksek enerji emici sistemler ve keskin kenarların minimize edilmesi. Kazalarda ölüm riskini azaltan bu sistem, aynı zamanda sürüş konforunu da artırıyor.
Türkiye’nin öncü otoyol işletmecilerinden IC Altyapı Grubu bünyesinde yer alan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu, yeni projesini iki farklı tasarımla hayata geçirerek yüz binlerce motor sürücüsünün güvenli yolculuk etmesi hedefine önemli bir katkı sağladı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, ‘‘Sürücü Hata Yapar Ama Otoyol Affeder’’ mottosuyla güveni esas alan “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi” projesini tamamladı. Motorcu dostu bariyerler, dünyada “motorcyclist protection barrier” veya “motorcycle friendly barrier” olarak biliniyor. Bu uygulamaların yaygınlaşmasıyla, yol altyapısı motosiklet kullanıcıları için daha güvenli hale gelecek, kazalar ve ciddi yaralanmaların sayısı azalacak. Bu uygulama, sadece fiziksel güvenliği değil, sürücü farkındalığını ve toplum sağlığını da artıran bir çok önemli adım.
Enerji Emen Sistemler Koruyor
Türkiye’de 6 milyonu aşkın motor sürücüsü otoyallarda yolculuk yapıyor. Bununla beraber motosiklet kazaları, karayolu güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturuyor. “Motorcu Dostu Bariyer Sistemi’’, sürücünün bariyerin altına girerek direğe çarpmasını veya keskin kenarlara çarpmasını önlemeyi hedefler. Bu özel tasarım, standart çelik otokorkuluklara eklenen koruyucu paneller, yüksek enerji emici sistemler ve keskin kenarların minimize edilmesi ile motosiklet kullanıcıları için güvenliği artırıyor. Başarılı bir bariyer sisteminde yer alan özellikler de şöyle sıralandı: ‘’Sürücünün bariyer altına girmesini engeller. Enerjiyi emerek darbe etkisini azaltır. Keskin çıkıntıları ortadan kaldırır. Otomobil güvenliğini etkilemeden motosiklet sürücüsünü korur.’’
Hedef; projeyi daha geniş alana yaymak
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi, gelecek dönemde çok sayıda noktada kapsamlı uygulamalar hayata geçirmeyi hedefliyor. Özel tasarım olan bu uygulama, kavşaklar, virajlar ve geçiş noktalarında güvenliği artırarak sürücülerin hayatını korumayı amaçlıyor. Yaşam kurtaran Motorcu Dostu Bariyerlerin avantajları ise şöyle sıralanıyor; ‘’Ciddi Yaralanma ve Ölüm Riskini Azaltır: Bariyerin altına girme veya keskin kenarlara çarpma durumlarını minimize eder. Yol Güvenliğini Yükseltir: Kavşaklar, virajlar ve geçiş noktalarında standartları iyileştirir. Sürüş Konforunu Artırır: Motosiklet kullanıcıları için daha güvenli bir yol deneyimi sunar. Özel Tasarım: Ek paneller ve enerji emici sistemler ile bariyerin otomobil güvenliği fonksiyonunu bozmadan motosiklet güvenliğini artırır. Risk Grubuna Yönelik İyileştirme: İstatistiklere göre, 2023 yılında ölümlü ve yaralanmalı kazalarda motosikletler ikinci sırada; bu sistem doğrudan bu gruba hitap eder.’’
Otomotiv Sektörü
Hyundai Motor Türkiye’den Kadın Sürücüleri Cesaretlendiren Proje
Toplumsal cinsiyet eşitliği, hayatın her alanında olduğu gibi trafikte de önem taşıyor. Hyundai Motor Türkiye, iki yıl önce bu farkındalıkla yola çıkarak kadınların trafikte daha aktif rol almalarını teşvik eden örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza atmıştı: “Trafikte Daha Çok Kadın”. Kadın sürücüleri trafikte daha fazla özgüvenli olmaya teşvik etmek amacıyla başlatılan “Trafikte Daha Çok Kadın” projesi, Hyundai Motor Türkiye’nin toplumsal sorumluluk yaklaşımının önemli bir parçası olarak büyümeye devam ediyor. Proje kapsamında, ehliyeti olmasına rağmen trafiğe çıkmaya çekinen kadınlara yönelik teorik ve pratik sürüş eğitimleri düzenleniyor. Bu proje, sadece bireysel gelişimi değil, aynı zamanda kadınların trafikte daha fazla temsil edilmesini ve toplumda güvenli sürüş kültürünün yaygınlaşmasını hedefliyor. Kadınların trafikte daha fazla yer alması hem trafik güvenliğini artırıyor hem de toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor.
Hyundai, Kıbrıs’ta düzenlediği özel eğitimde de bu kez projeyi kadın gazeteciler ile buluşturdu. Alanında uzman 30 kadın basın mensubunun katıldığı etkinlikte, güvenli sürüşe yönelik teorik bilgilendirmelerin ardından katılımcılar pist üzerinde oluşturulan özel istasyonlarda pratik eğitimler aldı. Basın buluşmasına özel hazırlanan kısa eğitimde; panik frenleme, slalom ve viraj kontrol gibi konular deneyimlendi.
Proje kapsamında verilen eğitimler, sadece teknik sürüş becerilerini değil, aynı zamanda psikolojik destek ve özgüven kazanımını da içeriyor. Eğitime katılanlar güvenli sürüş teknikleri öğreniyor, trafikte karşılaşabilecekleri durumlara karşı hazırlıklı hale geliyor ve eğitim sonunda sertifika alarak ilk adımı atmış oluyor.
Women Drivers Network ile iş birliği
Proje, Hyundai Motor Türkiye’nin Women Drivers Network ile yaptığı iş birliği sayesinde hayata geçirildi. Bu ağ, kadınların sürüş deneyimlerini paylaşmalarını, birbirlerinden öğrenmelerini ve destek almalarını sağlayan bir platform sunuyor. Women Drivers Network iş birliğiyle hayata geçirilen proje, bugüne kadar 100’ü aşkın kadın sürücüye güvenli sürüş eğitimi verilmesini sağladı. Hyundai, bu sayıyı önümüzdeki dönemde artırarak 2 yılda 1.000’den fazla kadın sürücüye veya sürücü adayına ulaşmayı hedefliyor.
Murat Berkel: “Kadınları trafikte cesaretlendirmek istiyoruz”.
Kıbrıs’ta düzenlenen eğitime Hyundai Motor Türkiye’nin üst yönetimi de katılım gösterdi. Markanın Yurtiçi Satış, Pazarlama ve Satış Sonrası Genel Müdürü Murat Berkel, proje hakkında şunları söyledi: “Türkiye’de milyonlarca kadının ehliyeti olmasına rağmen, birçoğu çeşitli nedenlerle aktif olarak araç kullanmıyor. Kimi zaman özgüven eksikliği, kimi zaman toplumsal baskılar veya trafik korkusu, kadınların direksiyon başına geçmesini engelliyor. Hyundai olarak bu projemizle kadınları cesaretlendirmeyi, desteklemeyi ve trafikte daha görünür hale getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, kadınların trafikte daha özgüvenli olmaları, hem toplumsal gelişim hem de güvenli sürüş kültürü açısından büyük önem taşıyor. Hyundai Motor Türkiye olarak kadın sürücülerin yanında olmaktan ve bu alanda farkındalık yaratmaktan gurur duyuyoruz”.
Toplumsal Etki ve Farkındalık
“Trafikte Daha Çok Kadın” projesi, sadece bireysel gelişimi değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümü hedefliyor. Kadınların trafikte daha fazla yer alması trafik güvenliğini artırıyor, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor ve kadınların özgüvenini ve bağımsızlık duygusunu pekiştiriyor. Direksiyon başında daha çok kadın görmek, sadece bir hedef değil; daha eşit, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir toplumun da göstergesi.
Otomotiv Sektörü
Renault’nun yeni SUV’unun ismi belli oldu : Boreal
Renault Boreal, Avrupa dışındaki 70’ten fazla pazar için tasarlandı. İlk olarak Latin Amerika’da satışa sunulacak model, ilerleyen dönemde farklı ülkelerde de kullanıcılarla buluşacak.
Yeni Boreal, Renault’nun uluslararası pazarda ürün gamını üst segmente taşıma hedefini yansıtıyor. Boreal ismi, keşif ruhunu temsil edecek şekilde Fransızcadan ilham alınarak oluşturuldu.
Renault Boreal, teknolojiyi, konforu ve sürüş keyfini bir araya getiren yapısıyla dikkat çekiyor. Modelin dünya lansmanı önümüzdeki aylarda Brezilya’da gerçekleştirilecek.
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceEvrim Devam Ediyor: Kia Sportage Tasarımının Dönüşümü
-
Sektörel1 hafta önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Yük Taşıma1 hafta önceBMC, 520 beygir gücünde yerli kamyon üretti
-
Otomotiv Sektörü2 gün önceYavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan Motor Sürücülerine Dost Bariyer Sistemi
-
Hafif Ticari2 gün önceMercedes-Benz Vito Mixto modeli yeniden Türkiye’de
-
HTA Haberleri11 saat önceFIAT Professional’dan Büyük Bir Adım Daha! Yerli Ulysse’nin Üretimi ve Satışı Başladı!

