Connect with us

Otomotiv Sektörü

Türkiye’de 300 Bin TL Altında Yalnızca Tek Bir Model Kaldı

Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatları, 1 ayda yüzde 50’den fazla arttı. Bazı modellerde fiyat artışı yüzde 100’ü buldu. Türkiye’de 300 bin TL’nin altında tek bir otomobil modeli kaldı.

Yarattığı istihdam ve vergi geliriyle Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan otomotivde, kur artışı kaynaklı kriz büyüyor. Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatlarına her hafta yeni bir zam gelmeye başladı. Otomobil fiyatlarında son bir aydaki artış, geçen hafta yapılan zamlarla birlikte yüzde 50’yi geçti. Vergi dilimi değişen bazı modellerde ise aynı dönemdeki fiyat artışı yüzde 100’ü aştı. Fiyat artışlarının talepte önemli oranda azalmaya neden olacağı, bir süredir devam eden çip krizinin de etkisiyle pazarda daralmanın hızlanacağı öngörülüyor. Ancak asıl büyük kaybın gelecek yıl yaşanmasından endişe duyuluyor. Sektör yetkilileri, en acil ihtiyaçlarının öngörülebilirlik ve matrah düzenlemesi olduğunu belirtirken, gerekli önlemler alınmadığı takdirde otomotivdeki kaybın, satış sonrası ve sigorta gibi paydaş sektörlerde de istihdam ve ekonomik kayba neden olacağı uyarısını yapıyor.

%50 ÖTV diliminde tek bir model kaldı

Ağustos 2021’de ÖTV matrahlarında düzenleme yapılmış, bu sayede yüzde 80’den yüzde 50 ÖTV baremine giren 50’den fazla otomobil modelinin fiyatı yüzde 16’ya yakın düşmüştü. Ancak çip krizi nedeniyle tüketici yaklaşık 60 bin TL olan bu vergi avantajından yararlanamadan, kurdaki hızlı yükselişe paralel yüzde 50 ÖTV bareminde kalan model sayısı hızla düşmeye başladı. 300 bin TL’nin altındaki otomobilleri kapsayan bu ÖTV diliminde aralık başında 20’nin altına düşen model sayısı, geçen hafta itibarıyla 1’e indi. ÖTV matrah düzenlemesinin tüketici açısından neredeyse hiçbir avantajı kalmadı. Çünkü ağustos ayında Euro kuru 10 TL civarındayken geçen hafta 19 TL’ye dayandı. Hyundai, Toyota, Renault, Dacia, Kia gibi markaların kısa süre öncesine kadar yüzde 50 ÖTV dilimine giren Clio, Duster, i10, i20, Picanto, Coralla gibi ucuz modellerine gelen kur zamlarıyla bu araçlar da yeniden yüzde 80 vergi dilimine çıktı. Böylece 300 bin TL’nin altındaki tek otomobil modeli Fiat Egea Sedan’ın manuel vitesli baz versiyonları kaldı. Kısa sürede bu modelin de vergi avantajını kaybederek, 300 bin TL’yi açabileceği öngörülüyor.

Son dönemde yapılan fiyat değişimlerine birkaç örnek vermek gerekirse; kasım başında 202 bin TL olan manuel vitesli baz versiyon Cilo’nun (1.0 TCe ECO) liste fiyatı, 19 aralık itibarıyla 404 bin TL’ye ulaştı. Vergi dilimi değiştiği için sadece 1 günde aracın fiyatı 100 binden fazla arttı. 3 Kasım’da 194 bin TL olan Renault Taliant’ın dünkü liste fiyatı 399 bin TL’ydi. Kia Rio’nun manuel vitesli baz versiyonun 3 Kasım’da 191.900 TL olan fiyatı, 19 Aralık’ta 331 bin TL’ye yükseldi. Hyundai’nin İzmit’te ürettiği i10’nun fiyatı da aynı dönemde yüzde 70’ten fazla artarak 300 bin TL’yi geçti. Ancak web sitesinde liste fiyatları güncellendiği için net zam oranın bugün (pazartesi) belli olması bekleniyor. Diğer yandan, daha üst segmentte yani yüzde 80’lik diliminde olan, birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin en çok satan modellerinden olan C-SUV segmentindeki Peugeot 3008’in de fiyatı bu dönemde yüzde 55 artarak 753 bin TL’ye çıktı.

Matrahta güncelleme aciliyet kazandı

oto-tablo.jpgSektör temsilcileri, matrah düzenlemesinin yapıldığı 12 Ağustos’tan bu yana döviz kurdaki yüzde 80’ini artışa dikkat çekerek, matrahta yeni bir güncelleme yapılmasının aciliyetine vurgu yapıyor. Yüce Auto Skoda Türkiye Genel Müdürü Zafer Başar, “Matrah düzeltmesi sektör için öncelikli olarak gerekli olduğunu düşündüğümüz konulardan biri. Söz konusu düzenlemelerin hayata geçirilmesi belli bir fiyat iyileşmesine imkan verecek olsa da bununla birlikte geçtiğimiz yıla göre yüksek bir fiyat artışı gerçeği ile karşılaşacağımız sonucu ortaya çıkıyor” dedi. Başar, fiyat artışlarının 2022’nin ilk yarısında da satış temposuna olumsuz yansıyacağı görüşünde. Başar, “Çip krizinin halen etkilerini 2022 yılının ilk yarısında da etkili olacağı da göz önüne alındığında yılın ilk yarısının 2021’e göre daha düşük bir tempoda ilerleyeceğini ikinci yarısında özellikle son çeyrekte tedarik ve fiyat koşullarının daha olgunlaşmasıyla birlikte toparlanma eğilim göstereceğiniz öngörüyoruz. Bu durumda 500 bin adetlik bir toplam binek pazar sonucu ile karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce de tüketicinin matrah avantajının kalmadığını dile getirerek, “Her vergi diliminde insanlara alternatif arasında seçme şansı verilmeli. Belirli bir ÖTV dilimine sadece birkaç model olması tüketici açısından doğru değil. İnsanlar rekabet içerisinde gönlüne göre bir araç alabilmeli” dedi.

“Tüm ekosistemde istihdam kaybı olabilir”

Öte yandan Hayri Erce, matrahtan daha önemli bir konunun öngörülebilirlik olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Mesele ÖTV matrahlarını da geçti. İnsanlar önünü göremiyor. Öngörülebilirlik tamamen kayboldu. Kurların artması ile otomobile erişim çok zor bir hal aldı. Öncelikle ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması gerekiyor. Pazarda çok ciddi bir daralma yaşayabiliriz. 2018’de bunu gördük. Yine böyle bir kriz yaşamıştık ve 1 milyon satış adetlerinden 2019’da 479 binli adetlere kadar geriledik. Eğer bu öngörülebilirlik yakalanmazsa ve gerekli önlemler alınmazsa pazarda ciddi bir daralma kaçınılmaz olacak. Bundan toplumun bütün kesimleri zarar görecek. ÖTV gelirlerine kamu maliyesinin ihtiyacı ortada. Önümüzdeki yıl daha da fazla olacak. Bu nedenle hem tüketici açısından hem sektördeki paydaşlar açısından sıkıntı olacak. Çünkü pazardaki daralma sadece araç satıcılarını etkilemiyor. Satış sonrası sektörünü, kredi veren kurumları, sigorta firmalarını etkiliyor. Dolayısıyla bütün ekosistem bundan zarar görüyor. İstihdam ve iş kayıpları başlar.”

Sektör temsilcileri, gerekli önlemler alındığı takdirde ise biriken talebe bağlı olarak, pazarda işlerin yeniden yoluna girebileceğinin sinyallerini veriyor. Ancak bu konuda umutlar giderek azalıyor.

Aralıkta kayıp %30’u aşacak, pazar 2020’nin altında kalacak

Yıla hızlı başlayan ve 1 milyon adetlik satış sinyalleri veren otomobil ve hafif ticari araç pazarı, çip darboğazı nedeniyle ikinci çeyrekten itibaren düşüşe geçmişti. Bu yılın ilk 11 ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde bir artışla yaklaşık 675 bin adet olarak gerçekleşti. Sektör temsilcileri birkaç hafta öncesine kadar aralık ayında yapılacak satışlarla 2021 sonunda pandeminin damga vurduğu 2020’nin üzerine çıkmayı hedefl iyordu. Ancak geçen hafta itibarıyla bu konuda umut neredeyse hiç kalmadı. Çünkü çip krizinin yanı sıra talepte düşüş olması bekleniyor. Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, aralık ayında otomobil ve hafif ticari araç satışlarının toplam pazarda 60-70 bin adet arasında olmasını beklediklerini söyledi. Genel olarak sektörde beklenti de bu yönde. Aralık 2020’de pazarda 104 bin adetlik satış olmuştu. 2020 yılında 772 bin adetlik otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleşmişti. Dolayısıyla geçen yılı geçmek için 100 bin adete yakın satış yapılması gerekiyor, ancak o da bu koşullarda imkansız görünüyor.

“Markalar 2022 siparişlerini azaltabilir”

Artan fiyatlar paralelinde bir yandan tüketici daha düşük segmentlere yönelirken, diğer yandan markalar da önünü göremediği için 2022 planlarını yapmakta zorlanıyor. Birçok marka temsilcisi, şu anda en büyük sorunlarının öngörü yapamamak olduğunun altını çiziyor. Şimdiden bazı markaların 2022 siparişlerini azaltma yoluna gideceği belirtiliyor. Türkiye’nin önde gelen otomotiv bayilerinden Gülan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan da konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Hepimizde ocak ve şubat aylarında fiyat artışlarına bağlı olarak talepte düşüş olacağı beklentisi var. Bu sadece otomotivde değil, tüm sektörlerde böyle. Fiyatların nerede duracağını anlamaya çalışıyoruz. Her sektör piyasanın satabil hale gelmesini bekliyor. O yüzden önümüzdeki yılın siparişlerinde çeşitli azalmalar olabilir. Özellik de fiyatı çok artan modellerde bunu öngörüyoruz.”

Aysel YÜCEL – DÜNYA

      Ulasimgundemi.com

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programı 6.500’e yakın kız öğrencinin hayatına dokundu

Mercedes-Benz Türk’ün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) iş birliği ile yürüttüğü Her Kızımız Bir Yıldız programı 21 yılı geride bıraktı. 2004 yılında kız çocuklarının eğitim hayatlarına destek olmak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla başlatılan program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve toplamda 20.000e yakın burs sağladı.

Yalnızca burs desteğiyle sınırlı kalmayan program; bölge ziyaretleri, mentorluk programları, kişisel gelişim eğitimleri ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunuyor. Program kapsamında her yıl yaklaşık 1.000 öğrenci (750 lise, 250 üniversite) destekleniyor.

Mercedes-Benz Türk, kız çocuklarının eğitim yolculuklarını desteklemek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla 21. yılı geride bıraktı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile yürütülen iş birliği sayesinde program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrencinin eğitimine dokundu ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sağladı.

Program yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; kişisel gelişim, mentorluk ve kültürel etkinlikler aracılığıyla bursiyerlerin hayata daha donanımlı, özgüvenli ve güçlü bireyler olarak katılmalarını hedefliyor. “Her Kızımız Bir Yıldız”, Türkiye’de kız çocuklarına yönelik en uzun soluklu sosyal fayda projelerinden biri olarak öne çıkıyor.

“Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Süer Sülün, “Programda amacımız, kız çocuklarının eğitimine yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda onlara güçlü bir gelecek vizyonu kazandırmak” dedi. Süer Sülün programla ilgili olarak şunları söyledi: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığımız iş birliği, bugün 63 ilden 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sundu. Programımız sayesinde yalnızca bireylerin değil, ülkemizin geleceğinin de şekillendiğine inanıyoruz.

‘Her Kızımız Bir Yıldız’ ile sağladığımız destek; sınıfın dört duvarıyla sınırlı değil, bölge ziyaretleri, mentorluk programları ve kişisel gelişim fırsatlarıyla öğrencilerimizin sosyal hayatta da güçlü bireyler olmalarını sağlıyor. Bu yaklaşım, onları hem kendi potansiyellerini keşfetmelerine hem de toplumda etkin bir şekilde yer almalarına imkan tanıyor.

Proje kapsamında; kız çocuklarını eğitimde eşit fırsatlara kavuşturmak, kadınların istihdama katılımını artırarak toplumda eşit fırsatlara erişmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Türkiye’de kız çocuklarının eğitime katılımında son 20 yılda büyük mesafe alındı. Ama gerçek hedefimize ulaşabilmek için, eğitime katılan kız çocuklarının istihdamda da güçlü şekilde yer almalarını sağlamak gerekiyor.

Her Kızımız Bir Yıldız projesi kapsamında bugün öğrencilerimizin üniversiteye yerleşme oranları Türkiye ortalamasının üzerinde; öğrencilerimizin %30’a yakını ülkemizin en iyi üniversitelerine yerleşiyor. Önümüzdeki dönemde de, eğitimde fırsat eşitliği için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edecek, programımızın ulaşğı genç kız sayısını artırmak için yeni adımlar atacağız. Çünkü biz, eğitimin ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz.”

“Yıldız kızlarımızın başarısı bize ilham veriyor

Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel ise, “Her Kızımız Bir Yıldız, 21 yılı aşkın bir süredir yalnızca bir eğitim bursu programı değil; bursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerini destekleyen kapsamlı bir yolculuk oldu. Bugüne kadar 63 ilden 6.500’e yakın kız öğrencimize ulaştık, onların hayatlarına dokunduk ve geleceğe daha güçlü adımlar atmalarına katkı sağladık. İstanbul ziyaretlerinden kodlama eğitimlerine, mentorluk programlarından okul müfredatını destekleyen uygulamalara kadar uzanan geniş içerikli çalışmalarımız, bursiyerlerimizin kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerine olanak tanıyor. Özellikle mühendislik ve mesleki eğitim alanındaki programlarımızla genç kızların istihdam fırsatlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu süre boyunca edindiğimiz deneyim, bize bundan sonra atacağımız adımlar için ışık tutuyor. Yıldız Kızlarımızın başarı hikâyeleri, bizi her yıl daha fazlasını yapmak için motive ediyor. Onların her biri, hem kendi yaşamlarına hem de topluma değer katma gücüne sahip” İfadelerini kullandı.

Genişleyen sosyal fayda programları

Mercedes-Benz Türk, “Her Kızımız Bir Yıldız”ın yanı sıra Mühendisliğin Yıldızları programı ile  mühendislik okuyan 20 genç kıza, EMLmiz Geleceğin Yıldızı projesi ile 30 ilde 34 meslek lisesine destek veriyor. Bugüne kadar 4.000in üzerinde EML öğrencisi mezun olurken, bu yıl mezun olan 55 öğrenci bayi ve yetkili servislerde işbaşı yaptı. Aksaraydaki Etkinlik Merkezinde ise 1.000den fazla öğrenciye, 25 gönüllü çalışan tarafından eğitim desteği sağlandı.

 

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai’den Öğretmen ve Sağlık Çalışanlarına Temmuz Ayrıcalığı

Hyundai Motor Türkiye, Temmuz ayı boyunca eğitim ve sağlık sektöründe görev yapan özel müşteri gruplarına yönelik özel bir satış desteği uygulamasını devreye alıyor. Bu kapsamda öğretmenler, öğretim görevlileri ve sağlık çalışanları, belirli modellerde geçerli %2 indirimle Hyundai sahibi olabilecek ve kampanya nakit alımlarda geçerli olan 80.000 TL indirimle birleştirilebilecek.

Uygulama, sadece BAYON 1.0T Style DCT ve BAYON 1.0T Elite DCT modellerinde geçerli olup, hak sahiplerine %2 oranında özel indirim sunuluyor. Her müşteri sadece 1 araç için bu fırsattan yararlanabilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet ve özel okullarda aktif görev yapan öğretmenler ile üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışan akademisyenler kampanyadan faydalanabilecek. Başvuru sırasında öğretmen/akademisyen kimliği ve kurumdan alınmış resmi yazının sunulması yeterli.

Doktorlar, diş hekimleri, hemşireler, eczacılar ve veterinerler gibi aktif sağlık çalışanları da kampanyadan yararlanabilecek. Başvuru için kurum kimlik kartı ile birlikte resmi görev yazısı veya özel muayenehanesi olanlar için vergi levhası talep edilecek.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Hyundai, TIME’ın “2025’in En Etkili Şirketleri” Listesinde

Hyundai Motor Grubu, 2025 Uluslararası Sigorta Kurumu Karayolu Güvenliği (IIHS) çarpışma testleri değerlendirmelerinde birden fazla modelle ödül kazanarak araç güvenliğindeki başarısını bir kez daha kanıtladı. Hyundai Motor Grubu’ndaki markalardan toplam 15 model, 2025 TOP SAFETY PICK (TSP) ve TOP SAFETY PICK+ (TSP+) derecesine ulaştı. 

Bu modeller arasında yedi Hyundai modeli bulunuyor. Grup, bu başarıyı art arda ikinci kez elde ederek sektördeki iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Son değerlendirme testlerinde, 2025 Hyundai ELANTRA ve SONATA prestijli TSP+ derecesine layık görülerek; 2025 Hyundai IONIQ 5, IONIQ 6, KONA, TUCSON ve SANTA FE modellerine dahil oldu.

IIHS, 2025 yılı için çarpışma testi kriterlerini güncelleyerek arka koltuk yolcu güvenliği konusunda daha katı ölçütler getirdi. Güncellenmiş önden çarpışma testinde, arka koltukta 12 yaşında bir çocuk ya da küçük yapılı bir kadın yolcuyu temsil eden mankenler kullanılarak, olası yaralanma riskleri daha gerçekçi şekilde değerlendiriliyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.