Connect with us

Otomotiv Sektörü

Türkiye’de 300 Bin TL Altında Yalnızca Tek Bir Model Kaldı

Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatları, 1 ayda yüzde 50’den fazla arttı. Bazı modellerde fiyat artışı yüzde 100’ü buldu. Türkiye’de 300 bin TL’nin altında tek bir otomobil modeli kaldı.

Yarattığı istihdam ve vergi geliriyle Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan otomotivde, kur artışı kaynaklı kriz büyüyor. Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatlarına her hafta yeni bir zam gelmeye başladı. Otomobil fiyatlarında son bir aydaki artış, geçen hafta yapılan zamlarla birlikte yüzde 50’yi geçti. Vergi dilimi değişen bazı modellerde ise aynı dönemdeki fiyat artışı yüzde 100’ü aştı. Fiyat artışlarının talepte önemli oranda azalmaya neden olacağı, bir süredir devam eden çip krizinin de etkisiyle pazarda daralmanın hızlanacağı öngörülüyor. Ancak asıl büyük kaybın gelecek yıl yaşanmasından endişe duyuluyor. Sektör yetkilileri, en acil ihtiyaçlarının öngörülebilirlik ve matrah düzenlemesi olduğunu belirtirken, gerekli önlemler alınmadığı takdirde otomotivdeki kaybın, satış sonrası ve sigorta gibi paydaş sektörlerde de istihdam ve ekonomik kayba neden olacağı uyarısını yapıyor.

%50 ÖTV diliminde tek bir model kaldı

Ağustos 2021’de ÖTV matrahlarında düzenleme yapılmış, bu sayede yüzde 80’den yüzde 50 ÖTV baremine giren 50’den fazla otomobil modelinin fiyatı yüzde 16’ya yakın düşmüştü. Ancak çip krizi nedeniyle tüketici yaklaşık 60 bin TL olan bu vergi avantajından yararlanamadan, kurdaki hızlı yükselişe paralel yüzde 50 ÖTV bareminde kalan model sayısı hızla düşmeye başladı. 300 bin TL’nin altındaki otomobilleri kapsayan bu ÖTV diliminde aralık başında 20’nin altına düşen model sayısı, geçen hafta itibarıyla 1’e indi. ÖTV matrah düzenlemesinin tüketici açısından neredeyse hiçbir avantajı kalmadı. Çünkü ağustos ayında Euro kuru 10 TL civarındayken geçen hafta 19 TL’ye dayandı. Hyundai, Toyota, Renault, Dacia, Kia gibi markaların kısa süre öncesine kadar yüzde 50 ÖTV dilimine giren Clio, Duster, i10, i20, Picanto, Coralla gibi ucuz modellerine gelen kur zamlarıyla bu araçlar da yeniden yüzde 80 vergi dilimine çıktı. Böylece 300 bin TL’nin altındaki tek otomobil modeli Fiat Egea Sedan’ın manuel vitesli baz versiyonları kaldı. Kısa sürede bu modelin de vergi avantajını kaybederek, 300 bin TL’yi açabileceği öngörülüyor.

Son dönemde yapılan fiyat değişimlerine birkaç örnek vermek gerekirse; kasım başında 202 bin TL olan manuel vitesli baz versiyon Cilo’nun (1.0 TCe ECO) liste fiyatı, 19 aralık itibarıyla 404 bin TL’ye ulaştı. Vergi dilimi değiştiği için sadece 1 günde aracın fiyatı 100 binden fazla arttı. 3 Kasım’da 194 bin TL olan Renault Taliant’ın dünkü liste fiyatı 399 bin TL’ydi. Kia Rio’nun manuel vitesli baz versiyonun 3 Kasım’da 191.900 TL olan fiyatı, 19 Aralık’ta 331 bin TL’ye yükseldi. Hyundai’nin İzmit’te ürettiği i10’nun fiyatı da aynı dönemde yüzde 70’ten fazla artarak 300 bin TL’yi geçti. Ancak web sitesinde liste fiyatları güncellendiği için net zam oranın bugün (pazartesi) belli olması bekleniyor. Diğer yandan, daha üst segmentte yani yüzde 80’lik diliminde olan, birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin en çok satan modellerinden olan C-SUV segmentindeki Peugeot 3008’in de fiyatı bu dönemde yüzde 55 artarak 753 bin TL’ye çıktı.

Matrahta güncelleme aciliyet kazandı

oto-tablo.jpgSektör temsilcileri, matrah düzenlemesinin yapıldığı 12 Ağustos’tan bu yana döviz kurdaki yüzde 80’ini artışa dikkat çekerek, matrahta yeni bir güncelleme yapılmasının aciliyetine vurgu yapıyor. Yüce Auto Skoda Türkiye Genel Müdürü Zafer Başar, “Matrah düzeltmesi sektör için öncelikli olarak gerekli olduğunu düşündüğümüz konulardan biri. Söz konusu düzenlemelerin hayata geçirilmesi belli bir fiyat iyileşmesine imkan verecek olsa da bununla birlikte geçtiğimiz yıla göre yüksek bir fiyat artışı gerçeği ile karşılaşacağımız sonucu ortaya çıkıyor” dedi. Başar, fiyat artışlarının 2022’nin ilk yarısında da satış temposuna olumsuz yansıyacağı görüşünde. Başar, “Çip krizinin halen etkilerini 2022 yılının ilk yarısında da etkili olacağı da göz önüne alındığında yılın ilk yarısının 2021’e göre daha düşük bir tempoda ilerleyeceğini ikinci yarısında özellikle son çeyrekte tedarik ve fiyat koşullarının daha olgunlaşmasıyla birlikte toparlanma eğilim göstereceğiniz öngörüyoruz. Bu durumda 500 bin adetlik bir toplam binek pazar sonucu ile karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce de tüketicinin matrah avantajının kalmadığını dile getirerek, “Her vergi diliminde insanlara alternatif arasında seçme şansı verilmeli. Belirli bir ÖTV dilimine sadece birkaç model olması tüketici açısından doğru değil. İnsanlar rekabet içerisinde gönlüne göre bir araç alabilmeli” dedi.

“Tüm ekosistemde istihdam kaybı olabilir”

Öte yandan Hayri Erce, matrahtan daha önemli bir konunun öngörülebilirlik olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Mesele ÖTV matrahlarını da geçti. İnsanlar önünü göremiyor. Öngörülebilirlik tamamen kayboldu. Kurların artması ile otomobile erişim çok zor bir hal aldı. Öncelikle ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması gerekiyor. Pazarda çok ciddi bir daralma yaşayabiliriz. 2018’de bunu gördük. Yine böyle bir kriz yaşamıştık ve 1 milyon satış adetlerinden 2019’da 479 binli adetlere kadar geriledik. Eğer bu öngörülebilirlik yakalanmazsa ve gerekli önlemler alınmazsa pazarda ciddi bir daralma kaçınılmaz olacak. Bundan toplumun bütün kesimleri zarar görecek. ÖTV gelirlerine kamu maliyesinin ihtiyacı ortada. Önümüzdeki yıl daha da fazla olacak. Bu nedenle hem tüketici açısından hem sektördeki paydaşlar açısından sıkıntı olacak. Çünkü pazardaki daralma sadece araç satıcılarını etkilemiyor. Satış sonrası sektörünü, kredi veren kurumları, sigorta firmalarını etkiliyor. Dolayısıyla bütün ekosistem bundan zarar görüyor. İstihdam ve iş kayıpları başlar.”

Sektör temsilcileri, gerekli önlemler alındığı takdirde ise biriken talebe bağlı olarak, pazarda işlerin yeniden yoluna girebileceğinin sinyallerini veriyor. Ancak bu konuda umutlar giderek azalıyor.

Aralıkta kayıp %30’u aşacak, pazar 2020’nin altında kalacak

Yıla hızlı başlayan ve 1 milyon adetlik satış sinyalleri veren otomobil ve hafif ticari araç pazarı, çip darboğazı nedeniyle ikinci çeyrekten itibaren düşüşe geçmişti. Bu yılın ilk 11 ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde bir artışla yaklaşık 675 bin adet olarak gerçekleşti. Sektör temsilcileri birkaç hafta öncesine kadar aralık ayında yapılacak satışlarla 2021 sonunda pandeminin damga vurduğu 2020’nin üzerine çıkmayı hedefl iyordu. Ancak geçen hafta itibarıyla bu konuda umut neredeyse hiç kalmadı. Çünkü çip krizinin yanı sıra talepte düşüş olması bekleniyor. Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, aralık ayında otomobil ve hafif ticari araç satışlarının toplam pazarda 60-70 bin adet arasında olmasını beklediklerini söyledi. Genel olarak sektörde beklenti de bu yönde. Aralık 2020’de pazarda 104 bin adetlik satış olmuştu. 2020 yılında 772 bin adetlik otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleşmişti. Dolayısıyla geçen yılı geçmek için 100 bin adete yakın satış yapılması gerekiyor, ancak o da bu koşullarda imkansız görünüyor.

“Markalar 2022 siparişlerini azaltabilir”

Artan fiyatlar paralelinde bir yandan tüketici daha düşük segmentlere yönelirken, diğer yandan markalar da önünü göremediği için 2022 planlarını yapmakta zorlanıyor. Birçok marka temsilcisi, şu anda en büyük sorunlarının öngörü yapamamak olduğunun altını çiziyor. Şimdiden bazı markaların 2022 siparişlerini azaltma yoluna gideceği belirtiliyor. Türkiye’nin önde gelen otomotiv bayilerinden Gülan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan da konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Hepimizde ocak ve şubat aylarında fiyat artışlarına bağlı olarak talepte düşüş olacağı beklentisi var. Bu sadece otomotivde değil, tüm sektörlerde böyle. Fiyatların nerede duracağını anlamaya çalışıyoruz. Her sektör piyasanın satabil hale gelmesini bekliyor. O yüzden önümüzdeki yılın siparişlerinde çeşitli azalmalar olabilir. Özellik de fiyatı çok artan modellerde bunu öngörüyoruz.”

Aysel YÜCEL – DÜNYA

      Ulasimgundemi.com

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomotiv Sektörü

Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında

 Türkiye’deki Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında, markalara liderlik edecek üst düzey yöneticiler açıklandı.

Tofaş’ın Türkiye’de temsil ettiği Alfa Romeo, Citroën, DS Automobiles, FIAT, Jeep®, Opel ve Peugeot markalarının üst yöneticilerinin belirlendiği organizasyon 5 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla geçerli olacak.

Tofaş’ın yeni ticari organizasyon yapısı açıklandı. Tofaş yeni yapısı ve liderleri ile Stellantis markalarının müşterilerine daha fazla değer yaratmaya; yüksek müşteri memnuniyeti sunmaya, mobilite hizmetlerine ve yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanacak. Yeni organizasyon yapısında; markalardan sorumlu direktörler ile Filo ve 2. El Satış’tan sorumlu direktör; Markalar Direktörü İbrahim Anaç’a bağlı olarak görev yapacak.

Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu gerçekleşen organizasyon değişimi ve atamalara ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi “Stellantis Türkiye’de üstlendikleri görevlerin ardından aramıza katılan çalışma arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar dilerim. Uzun yıllardır markalarımıza liderlik eden üst düzey yöneticilerimize de başarılarının devamını diliyorum. Tüm liderlerimizin, müşterilerimiz için yarattığımız değeri ve markalarımızın performansını daha da ileri taşıyacaklarına inanıyorum. Tofaş ve Stellantis Türkiye’nin güçlerini birleştirmesiyle otomotiv sektörünün deneyimli ve yetkin ekipleri bir araya geldi. Bu çeşitliliğin yaratacağı sinerjiyle daha büyük başarılara imza atacağız. Yeni iş alanlarına giriş fırsatları elde etmeyi ve müşterilerimize yarattığımız değeri artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Altan Aytaç- FIAT Direktörü

Yeni yapıda, Markalar Direktörü olarak görev alacak olan İbrahim Anaç, 1990 yılında Polis Akademisi’nde üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, Saint Thomas Üniversitesi’nde MBA (Master of Business Administration) ve Uluslararası İşletme yüksek lisansını tamamladı. 1997 yılında profesyonel iş hayatına başlayan Anaç, 2017 yılına dek otomotiv sektöründe farklı markalarda üst düzey görevler aldı. Aynı yıl Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. Genel Müdürlüğünü üstlenen İbrahim Anaç, 2022 yılında Stellantis’in MEA (Ortadoğu ve Afrika) Bölgesi’nin Ticari Başkanlığına getirildi. Anaç, 2024 yılından bu yana Stellantis Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapmaktaydı.

 

Alfa Romeo, DS Automobiles ve Jeep Direktörü olarak Selim Eskinazi görev yapacak. Eskinazi, Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2006 yılından itibaren otomotiv sektörü içerisinde birçok farklı rolde görev yaptı. Eskinazi, Stellantis Türkiye çatısı altındaki görevine, Temmuz 2022 itibarıyla başlamıştı.

Selim Eskinazi- Alfa Romeo- DS Automobiles – Jeep Direktörü

Citroën Marka Direktörlüğünü Bora Duran sürdürecek. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Duran, İngiltere’deki Gloucestershire Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2019 yılında Citroën Türkiye’de Satış Bölge Müdürü olarak çalışmaya başlayan Duran, 1 Şubat 2025 tarihinden bu yana Citroën Marka Direktörlüğünü yürütüyor.

 

Hüseyin Şahin- Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü

2015 yılından bu yana FIAT markasının direktörlüğünü yürüten Altan Aytaç ise görevine devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisans programını tamamlayan Altan Aytaç,

çalışma hayatına Tofaş’ta başladı. Aytaç sırasıyla CBU Lojistik Departman Müdürü, Ticari Projeler Koordinatörlüğü, FIAT Marka Müdürlüğü ve Alfa Romeo ve Lancia markalarının direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Tedarik Zinciri Direktörlüğü’ne atanan Aytaç, FIAT Marka Direktörlüğü görevinden önce; Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak görev yapmıştı.

Yiğit Yantaç- Opel Direktörü

 

Opel Marka Direktörlüğü görevini Yiğit Yantaç sürdürecek. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 2020 yılından bu yana Stellantis çatısı altında farklı görevler alan Yantaç, 2023 yılından bu yana Opel Marka Direktörlüğü görevini yürütüyor.

Peugeot Marka Direktörlüğünü ise Gupse Kaplan devam ettirecek. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İktisadi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Nice Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bölümü’nde yüksek lisans yapan Kaplan, 2024 yılında atandığı görevini sürdürecek.

Gupse Kaplan- Peugeot Direktörü

Yeni organizasyon yapısında; Filo ve 2.El Satış Direktörü olarak Mahmut Karacan görev yapacak. Çukurova Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 1995 yılında başladığı çalışma hayatında otomotiv sektöründe farklı kademelerde yöneticilik yapan Mahmut Karacan, 2013- 2015 yılları arasında Alfa Romeo, Jeep® ve Lancia Marka Direktörlüğü görevini yürüttü. 2015 yılında FIAT Satış Direktörlüğünü üstlenen Karacan, yeni yapılanma ile Filo ve 2.El Satış Direktörlüğünü yürütecek.

 

Bora Duran- Citroën Direktörü

Mahmut Karacan- Filo ve 2.El Satış Direktörü

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tofaş’ta 2015 yılından bu yana Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü rolünü üstlenen Hüseyin Şahin ise yeni markalarla birlikte büyüyen görevini CEO Cengiz Eroldu’ya bağlı olarak sürdürecek. Uludağ Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan ve otomotiv sektöründe uzun yıllardır üst yönetici olarak görev alan Hüseyin Şahin 2011-2015 yılları arasında Tofaş’taki Satış Direktörlüğü görevinin ardından, Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak atanmıştı.

 

 

Continue Reading

Blog

OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.

Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.

OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!

Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.

 

OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!

Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.

 

OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!

 

OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.

 

 

Continue Reading

Blog

T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.

Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.

1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı

Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.

Continue Reading

En Çok Okunanlar

Copyright © 2020 Ticari Araç Haberleri markası tescilli bir markadır.