Otomotiv Sektörü
“Otomotivde Satış Sonrası Pazarı Pandemi Krizini İyi Yönetti!”
Ülkemiz yedek parça sektöründe 50 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Motor AŞİN, sektörün güncel durumu ve geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Küresel salgının otomotiv dünyasında yol açtığı üretim ve tedarik krizlerine karşın, ülkemiz otomotiv satış sonrası pazarı ve yedek parça sektörü, hem üretimiyle hem de lojistik stoklama-transfer imkanlarıyla tecrübeli ve tedbirli olduğu için süreci iyi yönettiğini belirten Motor AŞİN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Saim Aşçı “Türkiye jeopolitik konumu sayesinde ulaşım ve üretim konusundaki avantajlarıyla pandemi döneminde cazip bir pazar haline geldi. 2021 yılının ikinci yarısında ise üretim ve ham madde sıkıntıları nedeniyle satın almaların doğru yönetilmesi büyük bir önem kazanacak. Bu yüzden lojistik açıdan gelişmiş ve üreticilerle bağları güçlü yedek parça şirketleri bir adım öne çıkacak.

Motor AŞİN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Saim Aşçı
Öte yandan yedek parça fiyatlarının; sürecin belirsizliğine, makro ekonomik verilere ve döviz seyrine bağlı olarak artacağını ön görüyoruz. Ancak bunun için tüm yedek parça piyasasını içine alacak belli bir oran vermenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Ürün tedariki yaptığımız ve dünya çapında bilinen yedek parça üretici ve satıcıları önümüzdeki 6 aylık dönemde biz distribütörlere yüksek oranda zam yaptıklarını bildirmediler ve hala haziran ayı düzeyindeki fiyatlarla siparişleri kabul etmekteler.” açıklamasında bulundu.
Otomotiv yedek parça sektöründe dünya çapında bilinen 130’dan fazla üreticinin distribütörlüğünü yapan ve kendi özel markasıyla beraber 70 den fazla ülkeye yedek parça ihracatı gerçekleştiren Motor AŞİN, pandeminin otomotiv satış sonrası pazarında oluşturduğu etkilerle ilgili dikkat çekici bilgiler paylaştı. Salgının, alışılagelmiş tüm krizlerden farklı olarak bütün sektörleri iş yapma modellerinde köklü değişikliklere zorladığı, otomotiv sektörü özelinde ise üretici firmalardaki uzun süreli kapanmalardan kaynaklanan boşluklar ve ham madde sıkıntılarının global çapta ürün tedariki ve maliyetleri olumsuz yönde etkilediği belirtilirken, Türkiye’nin avantajlı bir konuma geçtiğinin altı çizildi.

Türkiye, otomotiv satış sonrasında cazip bir pazar haline geldi
Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Motor AŞİN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Saim Aşçı, dünyadaki olumsuz tabloya karşın “Türkiye hem üretimiyle hem de lojistik stoklama-transfer imkanlarıyla, tedarik zincirinde tecrübeli ve tedbirli olduğu için kriz koşullarını iyi yönetti. Ayrıca jeopolitik konumumuzun getirdiği ulaşım avantajları sayesinde pandemi sürecinde, diğer ülkeler açısından cazip bir pazar haline geldik.” dedi. 2021 yılı ile birlikte üretim ve ham madde sıkıntıları sebebiyle satın almaların doğru yönetilmesinin büyük önem arz edeceğini vurgulayan Aşçı, “Bu yüzden lojistik açıdan gelişmiş ve üreticilerle bağları güçlü şirketler bir adım öne çıkacak.” değerlendirmesini yaptı.
Lojistik hizmetlerinde anlamsız fiyat artışları yapıldı; yedek parçada fiyat artışları küresel seyrine bağlı
Ülkemizde her yıl ortalama yedek parça üretim ham maddesiyle beraber 3,5-4 milyar Euro’luk yedek parça ithalatı gerçekleştirildiğini; ithalatın yüzde 70’i oranında ihracat yapıldığını kaydeden Aşçı, fiyat artışlarıyla ilgili olarak da kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Lojistik hizmetlerinde anlamsız artışlar yaşandığına ve tedarik edilen ürünlere bu farkın yansıtıldığına dikkat çeken Aşçı, “Yedek parça fiyatlarının; sürecin belirsizliğine, makro ekonomik verilere ve dövizin seyrine bağlı olarak artacağını ön görüyoruz. Ancak bunun için tüm yedek parça piyasasını içine alacak belli bir oran vermenin doğru olmadığını düşünüyoruz.
Bazı ürün kategorileri, ürünün veya ham maddenin tedarik edildiği menşelere göre yüksek oranda fiyat artışına maruz kalması muhtemel ancak bazılarında bu oranın kabul edilebilir oranlarda kalacağını öngörüyoruz. En azından ürün tedariki yaptığımız, dünyada bilinen yedek parça üretici ve satıcıları önümüzdeki 6 aylık dönemde biz distribütörlere yüksek oranda zam yaptıklarını bildirmediler ve hala haziran ayı düzeyindeki fiyatlarla siparişleri kabul etmekteler. Fakat altını çizmekte fayda var; tüm süreç değerlendirmesi pandeminin seyriyle doğrudan ilişkilidir. Salgın nedeniyle yaşanan ve yaşanacak olumsuz gelişmelerin etkisi, her sektör gibi yedek parça pazarını da daha derin etkileyebilir. Arzumuz bu süreci telafi edilebilir zorluklarla atlatmak ve küresel olarak bu sıkıntılı süreçten tamamen kurtulmaktır.” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.
Otomotiv Sektörü
Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında

Türkiye’deki Stellantis markalarının Tofaş bünyesinde bir araya gelmesi sonrasında, markalara liderlik edecek üst düzey yöneticiler açıklandı.
Tofaş’ın Türkiye’de temsil ettiği Alfa Romeo, Citroën, DS Automobiles, FIAT, Jeep®, Opel ve Peugeot markalarının üst yöneticilerinin belirlendiği organizasyon 5 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla geçerli olacak.
Tofaş’ın yeni ticari organizasyon yapısı açıklandı. Tofaş yeni yapısı ve liderleri ile Stellantis markalarının müşterilerine daha fazla değer yaratmaya; yüksek müşteri memnuniyeti sunmaya, mobilite hizmetlerine ve yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanacak. Yeni organizasyon yapısında; markalardan sorumlu direktörler ile Filo ve 2. El Satış’tan sorumlu direktör; Markalar Direktörü İbrahim Anaç’a bağlı olarak görev yapacak.
Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu gerçekleşen organizasyon değişimi ve atamalara ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi “Stellantis Türkiye’de üstlendikleri görevlerin ardından aramıza katılan çalışma arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar dilerim. Uzun yıllardır markalarımıza liderlik eden üst düzey yöneticilerimize de başarılarının devamını diliyorum. Tüm liderlerimizin, müşterilerimiz için yarattığımız değeri ve markalarımızın performansını daha da ileri taşıyacaklarına inanıyorum. Tofaş ve Stellantis Türkiye’nin güçlerini birleştirmesiyle otomotiv sektörünün deneyimli ve yetkin ekipleri bir araya geldi. Bu çeşitliliğin yaratacağı sinerjiyle daha büyük başarılara imza atacağız. Yeni iş alanlarına giriş fırsatları elde etmeyi ve müşterilerimize yarattığımız değeri artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Altan Aytaç- FIAT Direktörü
Yeni yapıda, Markalar Direktörü olarak görev alacak olan İbrahim Anaç, 1990 yılında Polis Akademisi’nde üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, Saint Thomas Üniversitesi’nde MBA (Master of Business Administration) ve Uluslararası İşletme yüksek lisansını tamamladı. 1997 yılında profesyonel iş hayatına başlayan Anaç, 2017 yılına dek otomotiv sektöründe farklı markalarda üst düzey görevler aldı. Aynı yıl Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. Genel Müdürlüğünü üstlenen İbrahim Anaç, 2022 yılında Stellantis’in MEA (Ortadoğu ve Afrika) Bölgesi’nin Ticari Başkanlığına getirildi. Anaç, 2024 yılından bu yana Stellantis Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapmaktaydı.
Alfa Romeo, DS Automobiles ve Jeep Direktörü olarak Selim Eskinazi görev yapacak. Eskinazi, Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2006 yılından itibaren otomotiv sektörü içerisinde birçok farklı rolde görev yaptı. Eskinazi, Stellantis Türkiye çatısı altındaki görevine, Temmuz 2022 itibarıyla başlamıştı.

Selim Eskinazi- Alfa Romeo- DS Automobiles – Jeep Direktörü
Citroën Marka Direktörlüğünü Bora Duran sürdürecek. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler İşletme Fakültesi’nde tamamlayan Duran, İngiltere’deki Gloucestershire Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2019 yılında Citroën Türkiye’de Satış Bölge Müdürü olarak çalışmaya başlayan Duran, 1 Şubat 2025 tarihinden bu yana Citroën Marka Direktörlüğünü yürütüyor.

Hüseyin Şahin- Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü
2015 yılından bu yana FIAT markasının direktörlüğünü yürüten Altan Aytaç ise görevine devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisans programını tamamlayan Altan Aytaç,
çalışma hayatına Tofaş’ta başladı. Aytaç sırasıyla CBU Lojistik Departman Müdürü, Ticari Projeler Koordinatörlüğü, FIAT Marka Müdürlüğü ve Alfa Romeo ve Lancia markalarının direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Tedarik Zinciri Direktörlüğü’ne atanan Aytaç, FIAT Marka Direktörlüğü görevinden önce; Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak görev yapmıştı.

Yiğit Yantaç- Opel Direktörü
Opel Marka Direktörlüğü görevini Yiğit Yantaç sürdürecek. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 2020 yılından bu yana Stellantis çatısı altında farklı görevler alan Yantaç, 2023 yılından bu yana Opel Marka Direktörlüğü görevini yürütüyor.
Peugeot Marka Direktörlüğünü ise Gupse Kaplan devam ettirecek. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi İktisadi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Nice Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Bölümü’nde yüksek lisans yapan Kaplan, 2024 yılında atandığı görevini sürdürecek.

Gupse Kaplan- Peugeot Direktörü
Yeni organizasyon yapısında; Filo ve 2.El Satış Direktörü olarak Mahmut Karacan görev yapacak. Çukurova Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan ve 1995 yılında başladığı çalışma hayatında otomotiv sektöründe farklı kademelerde yöneticilik yapan Mahmut Karacan, 2013- 2015 yılları arasında Alfa Romeo, Jeep® ve Lancia Marka Direktörlüğü görevini yürüttü. 2015 yılında FIAT Satış Direktörlüğünü üstlenen Karacan, yeni yapılanma ile Filo ve 2.El Satış Direktörlüğünü yürütecek.

Bora Duran- Citroën Direktörü

Mahmut Karacan- Filo ve 2.El Satış Direktörü
Tofaş’ta 2015 yılından bu yana Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü rolünü üstlenen Hüseyin Şahin ise yeni markalarla birlikte büyüyen görevini CEO Cengiz Eroldu’ya bağlı olarak sürdürecek. Uludağ Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan ve otomotiv sektöründe uzun yıllardır üst yönetici olarak görev alan Hüseyin Şahin 2011-2015 yılları arasında Tofaş’taki Satış Direktörlüğü görevinin ardından, Satış Sonrası ve Yedek Parça Direktörü olarak atanmıştı.
Blog
OMODA7 Yeni Nesil İçin Crossover Segmentini Yeniden Tanımlıyor!

Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası dünya genelinde yeni nesilleri en iyi anlayan ve farklı yaştan gençlerin farklı ilgi alanlarını ve ihtiyaçlarını her zaman derinlemesine anlayan ve karşılayan bir crossover markası olarak dikkat çekiyor. C segmenti bir crossover olan OMODA7 ve şarj edilebilir hibrit OMODA7 PHEV, NEO tasarımı, NEO teknolojisi ve NEO kalitesiyle trendleri hedefliyor. Kullanıcılar, “Art in motion X” vizyonuna sahip dış tasarımından akıllı kokpit ve konfor deneyimine kadar, NEO ulaşım ve yaşam tarzının çekiciliğini deneyimleyebiliyor ve OMODA’nın öncü bakış açısını crossover segmentinde nasıl yeniden tanımladığını görebiliyor.
Toplumsal ritmin hızlanması ve kişisel gereksinimlerin artmasıyla birlikte OMODA, yeni nesillerin belli bir kesiminin daha olgun karakter özellikleri sergilediğini gözlemledi. Bu, aslında içe dönük ama dizginlenemeyen bir grup. Dışarıdan bakıldığında pek dikkat çekmeyen ama içten içe farklı olmayı hedefleyen bir yapıya sahip. OMODA, bu kitleye hitap etmek amacıyla NEO Crossover vizyonuyla yeni OMODA7’yi piyasaya sürdü.
OMODA7 NEO vizyonuyla ulaşımı yeniden tanımlıyor!
Şehrin neon ışıkları geceyi aydınlattığında, OMODA7 keskin “X” şeklindeki ön cephesiyle karmaşanın içinden sıyrılıyor. Gövde, ön taraf alçak ve arka kısım daha yüksek olmak üzere bir dalış pozisyonu sergiliyor. Gizli yan camlar ve sileceklerin tasarımı, gövde hatlarının incelikle işlenmiş bir sanat eseri gibi kusursuz bir şekilde harmanlanmasını sağlıyor. OMODA 7, sınıfında tek olan akıllı ritim aydınlatma setiyle donatıldı. Böylece sanki gövdeden enerji akıyormuş gibi aracın durumuna göre gerçek zamanlı olarak uyum sağlayabiliyor. Araç çalıştırıldığında ön tampondaki aydınlatmalar yanarak ışık gösterisinin başladığını işaret ediyor. Akan sinyaller dönüşlerde yanıp sönerek aracın yan taraflarında dinamik ışık ve gölgeler yaratıyor. Şarj için park edildiğinde ise yan camdaki şarj lambaları yanarak araca dinamik bir hava katıyor.
OMODA7 akıllı kabin teknolojisiyle iç mekânda da NEO vizyonunu vurguluyor!
Akıllı kabine binen ön yolcu, bu sınıftaki tek 15,6 inçlik Star Track kayar ekran üzerinde dört parmağını sorunsuzca kaydırarak anında üst düzey sürükleyici akıllı eğlence yolculuğuna başlayabiliyor. 12 hoparlörlü panoramik ses sistemi, melodiyi senkronize bir şekilde çalarken her hoparlör sessizce birlikte çalışarak sürükleyici bir deneyim üretiyor. Dört bölgeli ses tanıma sistemi, ulaşım için mükemmel bir yardımcı olarak öne çıkıyor. Dış dünyadaki sesler çift katmanlı ses geçirmeyen camlar sayesinde kabinden uzak tutulduğundan aracın içi huzur dolu bir vahaya dönüşüyor. İster trafik sıkışıklığı stresi olsun, isterse de uzun bir yolculuğun yorgunluğu; tüm bunların etkisi, çok iyi ayarlanan zarif süspansiyon ve sessiz kokpit sayesinde hafifletiliyor. Akşam vakti aracın camından içeri hafif bir esinti estiğinde, ön koltuktaki yolcunun sadece bir düğmeye basması yeterli oluyor ve VIP koltuk bacak desteğini yavaşça açarak yumuşak masaj modunu başlatıyor.
OMODA7 PHEV Süper Hibrit sayesinde menzil sınırlarına takılmıyor!
OMODA7 PHEV hibrit modelinin, OMODA markasının dünyanın öncü NEV teknolojisi Süper Hibrit Sistem (SHS) ile donatılan ilk süper hibrit modeli olduğunu da belirtmekte fayda var. OMODA7 PHEV, “ultra uzun toplam sürüş menzili, ultra düşük şarj modu yakıt tüketimi (CS) ve tamamen elektrikli sürüş menzili” açısından sınıfının en iyi performansıyla, Çin’deki dokuz ülkeyi kapsayan basın turu kapsamında yeni tamamlanan Süper Hibrit Maratonu’nda tüm beklentileri aştı. Ölçülen menzil 1.457 km’ye ulaşarak hibrit SUV dünyasının tüketim ve menzil standardını yeniden tanımladı. En güzel OMODA modelinin süper hibrit teknolojisiyle bir araya gelmesiyle NEO trend ulaşım konsepti ve NEO teknolojileri son derece gelişmiş ve entegre bir yapı ortaya koyuyor. Böylelikle OMODA7, üst düzey crossover ulaşımını yeniden tanımlıyor.
Blog
T10X’te avantajlı fırsatlar mayıs ayında da sürüyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, T10X sahibi olmak isteyen kullanıcılara mayıs ayında da avantajlı fırsatlar sunmaya devam ediyor. Stoklarla sınırlı finansman desteği kapsamında mayıs ayında bireysel kullanıcılara T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faiz veya 1 milyon TL krediye 48 ay vadeli seçenekler yer alıyor.
Togg, tüm Türkiye’yi farklı finansman destekleriyle T10X ile buluşturmaya devam ediyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi sunan Togg, mayıs ayında da stoklarla sınırlı kampanyasını sürdürüyor. Bu kapsamda bireysel kullanıcılar, T10X V2 için 400 bin TL krediye %0 faizli 12 ay vadeli 33 bin 333 TL aylık geri ödemeyle sahip olabiliyor.
1 milyon TL krediye 48 ay vade imkânı
Kampanya kapsamında kullanıcılar, 1 milyon TL krediye %3,33’ten başlayan faiz oranlarıyla 48 ay vadeli 49 bin 804 TL aylık geri ödemeyle de T10X V2 satın alabiliyor.
-
Hafif Ticari3 hafta önce
Toyota Yeni Ticari Araçlarla Segmentteki İddiasını “Bambaşka” Bir Yere Taşıdı
-
Hava Yolu3 hafta önce
SunExpress’ten 2024’te rekor gelir 2025 için hedef 16,8 milyon yolcu
-
Blog4 hafta önce
Elektrikli araç şikayetleri yüzde 117 arttı
-
Blog4 hafta önce
Bayram Sonrası İkinci Elde Talep Patlaması!
-
Blog4 hafta önce
MG’den 300 Bin TL Kredi Ayrıcalığı!
-
Blog3 hafta önce
İkinci El Otomobil Almanın Tam Zamanı!
-
Blog3 hafta önce
JAECOO Efsanesi Yeni Hikâyelerle Yazılıyor!
-
Blog4 hafta önce
Jeep®’ten Nisan Fırsatları