Otomotiv Sektörü
OSD’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Yeniden Cengiz Eroldu Seçildi!
Kuruluşundan bu yana yaklaşık yarım asrı geride bırakan Türkiye otomotiv sektörünün en köklü kuruluşu Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 48’inci Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Genel Kurul’da geçen yıl derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan Cengiz Eroldu yeniden Başkan olarak seçildi.
Eroldu, “Ülkemizin yaşamış olduğu deprem felaketi hepimizi derinden etkiledi. Yaraların sarılması için birlik olmak, dayanışmamızı sürdürmek, üreterek büyümek her zamankinden daha da önemli. Her zaman olduğu gibi, yaşamakta olduğumuz bu zorlu süreçte de otomotiv sanayii olarak üzerimize düşen görevi yapmaya devam edeceğiz” dedi. Eroldu, genel kurulda yaptığı konuşmada “Sektör olarak otomotiv üretiminde Avrupa’da ilk 3 ülke, dünyada da ilk 10 ülke arasında yer alma gibi bir stratejik hedefimiz var. Bu hedeflerimizin ülke ekonomisine, insanlarımıza etkisi çok büyük olacak. Cumhuriyetimizin de 100’üncü yılında biz otomotiv sanayicileri olarak bu hedeflerimizin arkasında koşmaya, çalışmaya devam edeceğiz. Bundan hiçbir zaman geri adım atmayacağız” açıklamasında bulundu.
Türkiye otomotiv sanayisine yön veren 13 büyük üyesiyle sektörün en köklü kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 48’inci Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın yanı sıra kamu temsilcileri ve sektör paydaşlarının katıldığı Genel Kurulda; deprem felaketinin etkileri, otomotiv sanayisinin bu süreçteki çalışmaları ve bu dönemde otomotiv sanayisinin ekonomiye katkısının önemine ilişkin önemli mesajlar paylaşıldı. OSD’nin yeni döneminde Başkanlık görevine Cengiz Eroldu yeniden seçilirken, bir önceki dönemde olduğu gibi Başkan Vekili Süer Sülün, Başkan Yardımcıları Münür Yavuz, Erdoğan Şahin, Aykut Özüner ve Muhasip Üye Yusuf Tuğrul Arıkan oldu.
“Deprem bölgesine desteklerimizi sürdürüyoruz”
Genel Kurul’da yaptığı konuşmada ülkemiz tarihindeki en büyük doğal felaketlerden birini yaşamanın üzüntüsü içinde olduklarını ifade eden Cengiz Eroldu, “Otomotiv sanayi geçmişte olduğu gibi bugün de bu felaketin yaralarını sarma konusunda var gücüyle çalışmalarına devam ediyor. Otomotiv sektörü olarak biz 1999 Gölcük depreminden dersimizi almıştık. Onun için aslında otomotiv sanayi olarak hızlı reaksiyon gösterdik. Üyelerimiz 6 Şubat gününden bu yana, gerek uzman kadrolarının bölgede hizmet vermesi yolu ile gerekse depremzedelerin barınma ihtiyaçlarına yönelik çeşitli desteklerini sürdürüyorlar. OSD üyeleri bu süreçte AFAD’a 30’un üzerinde aracı hibe etti, 60’ın üzerinde aracı kullanıma tahsis etti. 129’u arama kurtarma ekibi olmak üzere 200’e yakın uzman insan desteği sağladı. 72’si tır olmak üzere 100’ün üzerinde araç ile malzeme sevkiyatı gerçekleştirdi. Deprem bölgesinde üyelerimiz ve hizmet ağımız çalışanlarından ve ailelerinden maalesef kayıplarımız oldu. Yıkılan, ağır ve orta hasarlı tesislerimiz var. Gerek teşkilatlarımız gerekse tüm vatandaşlarımızın yaralarını sarmak üzere desteklerimize devam ediyoruz. Bu felaketlerin ve yaşadığımız sorunların üstesinden gelmenin en önemli yolu da ülkenin üretmeye ve ihraç etmeye devam etmesidir. Ülkenin değer yaratmaya devam etmesi lazım. Bu da aslında otomotiv sanayimize bu sene daha da önemli sorumluluklar getirmiş durumda” dedi.
“Büyük ve önemli bir otomotiv sanayisine sahip olmak aslında hepimizin gururudur”
2022 yılının Türk otomotiv sektörü açısından değerlendirmesini de yapan Cengiz Eroldu, “Sektör olarak geçen sene öncelikle Türkiye’de 1 milyon 350 bin adet araç ürettik. Bu bir önceki seneye göre yüzde 6 artış anlamına geliyor. Sektör olarak son 10 yılda 10 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Yine ihracatta yaklaşık 1 milyon adetle yüzde 4’lük bir büyüme gerçekleştirdik. Toplam ihracatımız da 31,5 milyar dolar oldu. Son 7 yıldır dış ticaret fazlası veren bir sektörüz. 2022 yılını 9,1 milyarlık dış ticaret fazlasıyla kapattık. Diğer taraftan tabii otomotiv sanayi aynı zamanda Türkiye’nin büyümesine, gelişmesine de hizmet eden bir sanayi olarak öne çıkıyor. Türk otomotiv sanayinin ürettiği yerli ürünlerin iç pazar payı, otomobilde yüzde 39, hafif ticari araçlarla yüzde 59, kamyonlarda yüzde 65, otobüslerde yüzde 100, traktörlerde de yüzde 90 mertebesinde. Bu aslında 2 şeyi gösteriyor: Bir tanesi ticari araçlarda ve traktördeki yerli araç payının çok yüksek olmasıdır ki bu çok önemli bir değer. İkincisi, bu tablo bize aslında otomotiv sanayinin ülkenin büyümesine nasıl destek verdiğini de gösteriyor. Özellikle ağır ticari araçlarda ve traktörde neredeyse ülkenin ihtiyacının tamamını yerli sanayiciler karşılayabiliyorlar. Bu ortaya çıkan tablo, gerçekleştirmesi gerçekten çok zor bir tablo. Bugün Avrupa’nın kaç ülkesinde böyle bir tablo görebiliriz? Herhalde 2-3 ülkede ancak böyle bir sonuç ortaya çıkabilir. Yani böylesine büyük ve önemli bir otomotiv sanayine sahip olmak aslında hepimizin gururudur. Elbette otomotiv sanayimiz, yalnızca finans ve maliye konularında ülkeye destek vermenin ötesinde istihdam yaratması ve Ar-Ge yapabilmesiyle de farkını ortaya koyuyor” dedi.
2022 yılında otomotiv sanayisinin direkt istihdamını da yüzde 9 mertebesinde artırdığına dikkat çeken Eroldu, “Diğer taraftan üyelerimizin 15 Ar-Ge merkezi var ve 2022 yılındaki toplam Ar-Ge harcamamız da 7 milyar TL seviyesinde oldu. Bunun yanında 5 bin 200 kişilik Ar-Ge istihdamımız var. Bu rakamlar her sene büyüyerek artmaya devam ediyor. Önümüzdeki senelerde de otomotiv sanayinin Ar-Ge istihdamının daha da arttığını göreceğiz. Diğer taraftan da 2022 senesinde otomotiv sektörü 236 adet patent alma başarısını gösterdi. Bütün bunlar otomotiv sanayimizin Ar-Ge’de ne kadar arzulu ve istekli bir şekilde çalıştığının önemli göstergeleridir” açıklamasında bulundu.
Dünyanın en çok araç üreten 13. ülkesi Türkiye!
Türkiye’nin 2022 yılında dünyanın en çok araç üreten 13. ülkesi olma konumunu koruduğunu hatırlatan Eroldu, “Türkiye otomotiv sanayisinin global arenadaki yerine baktığımız zaman, Avrupa Birliği’nde ticari vasıtalarda ve traktörde birinciliğimizi devam ettirdiğimizi görüyoruz. Tüm bunlar, son 50 yıl boyunca Türk otomotiv sanayisinin taş üstüne taş koyarak geldiği sonuçlardır. 2023 yılına da aslında iyi bir başlangıç yaptık. Baktığımız zaman; ilk 2 ay sonuçlarında toplam üretimimiz yüzde 14 artış gösterdi. Diğer taraftan ihracatımızda da yüzde 8’lik bir artışla ilk 2 ayı kapattık ve bu tablo da bizi 2023 yılı için ümitlendiriyor. Otomotiv sanayinin en önemli olmazsa olmaz konusu sanayi üretiminin büyütülmesi. Sektörümüzün hali hazırda 2 milyonluk kapasitesi var. Bu kapasitemizi daha da artırıp daha da fazla değer yaratmak istiyoruz. Burada üç ana başlığımız var. İhracatın korunması ve geliştirilmesi, iç pazarın ticaret dengesi gözetilerek büyütülmesi ve otomotiv parkının gençleştirilmesi” dedi.
Sektörün stratejik hedefi, otomotiv üretiminde Avrupa’da ilk 3 ülke, dünyada ise ilk 10 ülke arasında yer almak!
Genel kurulda konuşan OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Otomotiv sektörünün büyük dönüşümü ve jeo-politik gelişmeler, sıkı iklim hedefleri ve çetinleşen ticaret ortamı hepimizi zorluyor. Bu zorluklara rağmen biz önümüzdeki dönemde yine de başarılarımızı devam ettireceğimize inanıyoruz. Bizim tabii sanayiciler için bir tane olmazsa olmazımız var, her zaman çıtayı yukarı kaldırmak durumundayız. Yani sanayici olarak hiçbir zaman geriye veya mevcut performansımızın altında bir performansa razı olamıyoruz. Bu bizim sektör olarak DNA’mızda var. O yüzden de biz bütün zorluklara rağmen gene otomotiv sanayi olarak çıtayı yükseltmek istiyoruz. Sektör olarak Avrupa’da ilk 3 ülke, dünyada da ilk 10 ülke içinde olma gibi bir stratejik hedefimiz var. Bu hedeflerimizin ülke ekonomisine, insanlarımıza etkisi çok büyük olacak. Cumhuriyetimizin de 100’üncü yılında biz otomotiv sanayicileri olarak bu hedefler arkasında koşmaya, çalışmaya devam edeceğiz. Bundan hiçbir zaman geri adım atmayacağız” açıklamasında bulundu.
Başarı Ödülleri sahiplerini buldu!
Olağan Genel Kurul ayrıca, 1990’lı yıllardan bu yana düzenlenen ve geleneksel hale gelen OSD Başarı Ödülleri’nin sahipleri açıklandı. 2022 yılı performansları sonucunda sahipleri belirlenen OSD Başarı Ödülleri’nde, OSD üyeleri arasında tutar bazında en yüksek ihracatı gerçekleştiren üç üye ve yıllık bazda ihracatını tutar bazında yüzdesel olarak en fazla artıran bir üye İhracat Başarı Ödülü almaya hak kazandı.
2022 yılında en fazla patent tescili yapan 3 OSD üyesi “Teknoloji Başarı Ödülü” almaya hak kazanırken, ilk kez 2019 yılında takdim edilmeye başlanan, bağımsız bir jürinin değerlendirmesi sonucunda belirlenen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi alanında ise bir OSD üyesi ödüle layık bulundu.
OSD Üyeleri’nin kalite anlayışı, teslimat güvenirliği, teknoloji geliştirmedeki yetkinliği ve rekabetçilik kriterleri çerçevesindeki değerlendirmeleri ile belirlenen “Başarı Ödülleri”nin yanı sıra “Teknoloji ve Yenileşme” ile “Sürdürülebilirliğe Katkı Ödülü” kategorilerinde ödül alan tedarik sanayi firmaları da belirledi.
İhracat Başarı Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;
2022 Yılında Değer Olarak En Fazla İhracat Yapan Üç OSD Üyesi;
- Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. (6,3 Milyar Dolar İhracat)
- Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. (3,4 Milyar Dolar İhracat)
- Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. (2,5 Milyar Dolar İhracat)
2022 Yılında İhracatını Değer Bazında En Fazla Artıran OSD Üyesi;
- Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi A.Ş. (%40 artış)
Teknoloji Başarı Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;
- Mercedes Benz Türk A.Ş. (87 Tescilli Patent)
- Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. (71 Tescilli Patent)
- Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. (46 Tescilli Patent)
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi Ödülü Almaya Hak Kazanan Firma;
- Türk Traktör “Bir İşaretin Yeter” Projesi
Tedarik Sanayi Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;
Üretim Kapasitesi 100 Bin adet altında olan OSD Üyeleri
- Kale Oto Radyatör San. ve Tic. A.Ş.
- Sazcılar Otomotiv San. Tic. A.Ş.
Üretim Kapasitesi 100 Bin adet üzerinde olan OSD Üyeleri
- TKG Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.
Tüm OSD Üyeleri
PİMSA Otomotiv A.Ş.
Teknoloji ve Yenileşme Ödülü
- Coşkunöz Metal Form San. ve Tic. Ş. “Dijital Dönüşüm ve Mühendislik Geliştirme Çalışmaları”
- Martur Fompak International “Dijital İkiz ve Arttırılmış Gerçeklik ile Müşteri Deneyimi Geliştirme”
Sürdürülebilirliğe Katkı Ödülü Almaya Hak Kazanan Firmalar;
- Ak-Pres Otomotiv A.Ş.
- Maxion Jantaş Jant Sanayi ve Tic. A.Ş.
Otomotiv Sektörü
Evrim Devam Ediyor: Kia Sportage Tasarımının Dönüşümü
Kia Sportage, 1990’lı yıllardan bu yana C-SUV segmentinin en köklü ve en çok değişen modellerinden biri oldu. İlk nesillerindeki “jip”vari yapısından, günümüzün fütüristik ve iddialı crossover’ına evrilen Sportage, her jenerasyonda adından söz ettirmeyi başardı. Peki bu ikonik SUV, tasarım yolculuğunda nerelerden geçti ve en son Kia Sportage tasarımı ile bizi neler bekliyor?
🌟 Sportage’ın Tasarım Yolculuğu: Köşeli Hatlardan Fütürizme
Sportage’ın tasarım evrimi, Kia’nın küresel marka kimliği dönüşümünün adeta bir özeti.
-
1. ve 2. Nesil (1993-2010): İlk Sportage, zorlu arazi şartlarına uygun, gövde üstü şasiye sahip, klasik bir SUV tasarımı sergiliyordu. İkinci nesil ise daha yuvarlak hatlara geçerek Crossover kimliğine yaklaştı.
-
3. Nesil (2010-2015): Bu jenerasyon, Kia’nın Peter Schreyer yönetiminde “Kaplan Burnu” (Tiger Nose) ızgarasını belirginleştirdiği ve global anlamda tanındığı dönemin başlangıcı oldu. Daha dinamik ve sportif bir görünüm kazandı.
-
4. Nesil (2015-2021): Bir koşucunun kas yapısından esinlenilen bu tasarım, daha keskin hatlar, alçak tavan çizgisi ve yukarı konumlandırılmış farlarla oldukça özgün bir profil çizdi. Bu nesil, Sportage’ın C-SUV pazarındaki yerini sağlamlaştırdı.

🚀 En Radikal Değişim: 5. Nesil (2021 – Günümüz)
Beşinci nesil yeni Sportage, markanın “Opposites United” (Zıtlıklar Birleşimi) tasarım felsefesinin en cesur temsilcisi oldu.
-
Dış Tasarım: En dikkat çekici özellik, aracın ön yüzüdür. Geleneksel “Kaplan Burnu” ızgarası, boydan boya uzayan, bumerang şeklindeki keskin LED gündüz farlarıyla (DRL) birleşerek, segmentinde daha önce görülmemiş, fütüristik ve agresif bir imaj yarattı. Yan profildeki dinamik çizgiler ve krom detaylar, aracın premium algısını yükseltti.
-
İç Mekan: Kabin, baştan sona dijitalleşti. Sürücü odaklı tasarlanan iç mekanda, dijital gösterge paneli ile kavisli multimedya ekranının tek bir birim gibi entegre edilmesi (bazı donanımlarda) en büyük yenilik oldu. Malzeme kalitesi ve premium dokunuşlar, Sportage’ı bir üst segmente taşıdı.

📅 Makyaj Operasyonu: 2025 Kia Sportage Tasarımı
Kia, başarılı 5. nesil Sportage’ı daha da güncel tutmak için 2025 model yılında (piyasaya bağlı olarak 2024 sonu/2025 başında) makyaj operasyonunu duyurdu.
-
Dış Dokunuşlar: Makyaj operasyonu genellikle büyük bir revizyon yerine ince ayarlar getiriyor. 2025 Kia Sportage modelinde, ön far tasarımlarında ufak tefek grafiksel güncellemeler ve daha da dikkat çekici hale getirilen LED aydınlatmalar göze çarpıyor. Ayrıca, ön ve arka tamponlarda küçük revizyonlar ve 17 ila 19 inç arasında değişen alaşımlı jantların yeni tasarımları dış görünümdeki en belirgin güncellemelerdir.
-
Kabin İyileştirmeleri: İç mekanda teknolojik ve konfor odaklı iyileştirmelerin yapılması bekleniyor. Daha güncel multimedya sistemleri ve yeni döşeme/renk seçenekleri, kabin atmosferini tazeleyecektir.

💡 Neden Sportage Tasarımı Başarılı?
Kia Sportage’ın başarısının ardında, markanın radikal değişim cesareti yatıyor. Her yeni nesilde, pazar trendlerini takip etmek yerine, trendleri belirleyecek kadar iddialı bir tasarım sunmayı hedefledi. En son Kia Sportage da bu felsefeyi sürdürerek, sadece bir ulaşım aracı olmaktan çıkıp, yollarda bakışları üzerine çeken, karakter sahibi bir SUV haline geldi.
Otomotiv Sektörü
Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de
1993 yılındaki ilk neslinden itibaren dünyada SUV kültürünün oluşmasında önemli bir mirasa sahip olan ve 7 milyon adedin üzerinde satış başarısı kazanan Kia Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle Türkiye’de.
Yeni Sportage, Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesiyle, özgüvenli görünümü ve göz alıcı LED Star Map aydınlatması ile öne çıkıyor.
Güçlü SUV Mirası
Kia’nın küresel ölçekte bugüne kadar en yüksek satış adedine ulaşan amiral modeli Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle tasarım, teknoloji ve konfor alanlarında yapılan kapsamlı değişim ve yeniliklerle C SUV segmentinde yeni bir standart belirliyor.
Küresel ölçekte 7 milyon adetten fazla satılan ve Türkiye’de de her zaman yoğun ilgi gören Sportage, cesur dış tasarımı, üstün teknolojik özellikleri ve sunduğu konforla SUV sınıfındaki iddiasını sürdürüyor
Tasarım: Cesur dış görünüm, lüks iç mekân
Yeni Sportage’da Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesi bir kez daha dikkat çekiyor. Modelin tasarımında pürüzsüz ve yumuşak yüzeyler, güçlü ve sağlam çizgilerle dengeleniyor. Yeni tasarım ön ve arka tamponlar ve dikkat çeken LED Star Map aydınlatmaları Kia’nın imzası haline gelen “Kaplan Burun” ön ızgarasıyla tamamlanıyor.
İç mekânda ferah ve konforlu bir yaşam alanı sunan Yeni Sportage, GT-Line donanımında çift renkli deri direksiyon simidi ve sadeleştirilmiş gösterge paneliyle modern bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Yeni koltuk döşemeleri konforu artırırken, GT-Line’a özel dekoratif süet deri koltuklar şıklığı ön plana çıkarıyor.
Arka koltukta neredeyse 1 metre (996 mm) diz mesafesi sunan Yeni Sportage, 591 litrelik bagaj hacmini, arka koltuklar yatırıldığında 1.780 litreye kadar çıkarabiliyor. Yeni Sportage, 19 inç jantlarla gelirken GT-Line donanımında aynı ölçülerde özel tasarım alüminyum jant seçeneği de sunuyor.
Konforlu ve Akıllı Çözümler
Yeni Sportage, sürüş deneyiminin merkezine konumlandırdığı 12,3 inç çift panoramik entegre ekranla şıklığı ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Sürücü destek sistemleri, navigasyon ve multimedya fonksiyonlarına kolay erişim sağlanırken aynı zamanda Harman Kardon premium ses sistemi ise müzik deneyimini zirveye taşıyor.
Multimedya ekranının altındaki çok fonksiyonlu dokunmatik panel, sürücülere ses ve klima ayarlarını sezgisel şekilde yönetme imkânı sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay & Android Auto, çevre görüş kamerası, 360 derece park sensörü ve kablosuz telefon şarj gibi teknolojiler de Yeni Sportage’daki sürüş deneyimini daha keyifli kılıyor.
Yeni Sportage, üç farklı donanımla 2.820.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Otomotiv Sektörü
Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programı 6.500’e yakın kız öğrencinin hayatına dokundu
Mercedes-Benz Türk’ün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) iş birliği ile yürüttüğü “Her Kızımız Bir Yıldız” programı 21 yılı geride bıraktı. 2004 yılında kız çocuklarının eğitim hayatlarına destek olmak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla başlatılan program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve toplamda 20.000’e yakın burs sağladı.
Yalnızca burs desteğiyle sınırlı kalmayan program; bölge ziyaretleri, mentorluk programları, kişisel gelişim eğitimleri ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunuyor. Program kapsamında her yıl yaklaşık 1.000 öğrenci (750 lise, 250 üniversite) destekleniyor.

Mercedes-Benz Türk, kız çocuklarının eğitim yolculuklarını desteklemek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla 21. yılı geride bıraktı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile yürütülen iş birliği sayesinde program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrencinin eğitimine dokundu ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sağladı.
Program yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; kişisel gelişim, mentorluk ve kültürel etkinlikler aracılığıyla bursiyerlerin hayata daha donanımlı, özgüvenli ve güçlü bireyler olarak katılmalarını hedefliyor. “Her Kızımız Bir Yıldız”, Türkiye’de kız çocuklarına yönelik en uzun soluklu sosyal fayda projelerinden biri olarak öne çıkıyor.
“Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Süer Sülün, “Programda amacımız, kız çocuklarının eğitimine yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda onlara güçlü bir gelecek vizyonu kazandırmak” dedi. Süer Sülün programla ilgili olarak şunları söyledi: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığımız iş birliği, bugün 63 ilden 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sundu. Programımız sayesinde yalnızca bireylerin değil, ülkemizin geleceğinin de şekillendiğine inanıyoruz.
‘Her Kızımız Bir Yıldız’ ile sağladığımız destek; sınıfın dört duvarıyla sınırlı değil, bölge ziyaretleri, mentorluk programları ve kişisel gelişim fırsatlarıyla öğrencilerimizin sosyal hayatta da güçlü bireyler olmalarını sağlıyor. Bu yaklaşım, onları hem kendi potansiyellerini keşfetmelerine hem de toplumda etkin bir şekilde yer almalarına imkan tanıyor.
Proje kapsamında; kız çocuklarını eğitimde eşit fırsatlara kavuşturmak, kadınların istihdama katılımını artırarak toplumda eşit fırsatlara erişmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Türkiye’de kız çocuklarının eğitime katılımında son 20 yılda büyük mesafe alındı. Ama gerçek hedefimize ulaşabilmek için, eğitime katılan kız çocuklarının istihdamda da güçlü şekilde yer almalarını sağlamak gerekiyor.
Her Kızımız Bir Yıldız projesi kapsamında bugün öğrencilerimizin üniversiteye yerleşme oranları Türkiye ortalamasının üzerinde; öğrencilerimizin %30’a yakını ülkemizin en iyi üniversitelerine yerleşiyor. Önümüzdeki dönemde de, eğitimde fırsat eşitliği için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edecek, programımızın ulaştığı genç kız sayısını artırmak için yeni adımlar atacağız. Çünkü biz, eğitimin ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz.”

“Yıldız kızlarımızın başarısı bize ilham veriyor”
Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel ise, “Her Kızımız Bir Yıldız, 21 yılı aşkın bir süredir yalnızca bir eğitim bursu programı değil; bursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerini destekleyen kapsamlı bir yolculuk oldu. Bugüne kadar 63 ilden 6.500’e yakın kız öğrencimize ulaştık, onların hayatlarına dokunduk ve geleceğe daha güçlü adımlar atmalarına katkı sağladık. İstanbul ziyaretlerinden kodlama eğitimlerine, mentorluk programlarından okul müfredatını destekleyen uygulamalara kadar uzanan geniş içerikli çalışmalarımız, bursiyerlerimizin kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerine olanak tanıyor. Özellikle mühendislik ve mesleki eğitim alanındaki programlarımızla genç kızların istihdam fırsatlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu süre boyunca edindiğimiz deneyim, bize bundan sonra atacağımız adımlar için ışık tutuyor. Yıldız Kızlarımızın başarı hikâyeleri, bizi her yıl daha fazlasını yapmak için motive ediyor. Onların her biri, hem kendi yaşamlarına hem de topluma değer katma gücüne sahip” İfadelerini kullandı.
Genişleyen sosyal fayda programları
Mercedes-Benz Türk, “Her Kızımız Bir Yıldız”ın yanı sıra Mühendisliğin Yıldızları programı ile mühendislik okuyan 20 genç kıza, EML’miz Geleceğin Yıldızı projesi ile 30 ilde 34 meslek lisesine destek veriyor. Bugüne kadar 4.000’in üzerinde EML öğrencisi mezun olurken, bu yıl mezun olan 55 öğrenci bayi ve yetkili servislerde işbaşı yaptı. Aksaray’daki Etkinlik Merkezi’nde ise 1.000’den fazla öğrenciye, 25 gönüllü çalışan tarafından eğitim desteği sağlandı.
-
Yük Taşıma3 hafta önceBMC, 520 beygir gücünde yerli kamyon üretti
-
Sektörel3 hafta önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceYavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan Motor Sürücülerine Dost Bariyer Sistemi
-
Hafif Ticari2 hafta önceMercedes-Benz Vito Mixto modeli yeniden Türkiye’de
-
HTA Haberleri2 hafta önceFIAT Professional’dan Büyük Bir Adım Daha! Yerli Ulysse’nin Üretimi ve Satışı Başladı!

