Otomotiv Sektörü
TAYSAD’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Yeniden Albert Saydam Seçildi!
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) 44’üncü Olağan Genel Kurul toplantısı düzenlendi. Genel Kurul’da 2 yıl önce Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan Albert Saydam yeniden Başkan olarak seçildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Dünyada ve Avrupa’da araç üretimi pandemi öncesi rakamlarına gittikçe yaklaşıyor. Türkiye’ye bakıldığında ise ne yazık ki tablo bu kadar olumlu değil. 2022’yi üretimde 13’üncü, satışta da 18’inci kapattık. 2023 tahminleri ise uluslararası raporlarda bir sıra gerileyeceğimiz yönünde. Önümüzdeki ülkeler Kanada, Endonezya, Fransa ve İspanya. Biliyorsunuz hem TAYSAD hem de OSD’nin ilk 10’da yer alma hedefi var. Bunun şu andaki karşılığı 2,3 milyon adetlik araç üretimidir. 2017’de 1,7 milyonu yakalamıştık, bu sene ise üretimimiz, 1,3 milyon adedin gerisinde kalacak gibi görünüyor. Bu tablo esasında hepimizin, otomotivde yer alan paydaşların ve şirketlerin önünde bulundurması gereken ve ‘neden dünyadaki büyümeyi yakalayamıyoruz’ diye kendimizi sorgulamamız gereken bir tablo” dedi.
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) 44’üncü Olağan Genel Kurul Toplantısı, üyeler ile paydaş kurum temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulda; deprem felaketinin etkileri, otomotiv sanayisinin bu süreçteki çalışmaları ve bu dönemde otomotiv sanayisinin ekonomiye katkısının önemine ilişkin önemli mesajlar paylaşıldı. TAYSAD’ın yeni döneminde Başkanlık görevine, 2 yıldır bu görevi üstlenen Albert Saydam yeniden seçilirken, Yönetim Kurulunda Birinci Otomotiv (Yakup Birinci), Cavo Otomotiv (Berke Ercan), Parsan Makine (Lokman Yamantürk), Avitaş (Şekib Avdagiç), Assan Hanil (Atacan Güner), Ditaş (Osman Sever), Farplas (Ahu Büyükkuşoğlu Serter), Feka (Taner Karslıoğlu), Norm Cıvata (Fatih Uysal) ve Toyota Boshoku (Hakan Konak) gibi sektörün öncü firmaları ve temsilcileri yer aldı.
Sektör olarak kendimizi sorgulamalıyız!
Toplantının açılış konuşmasını yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, Afet ve Risk Yönetimi Çalışma Grubu’nu kurma kararı aldıklarını, bu sayede bir taraftan afet bölgesinin geçmişe dönebilmesi için gerekli destek faaliyetlerini planlarken, bir taraftan da üyeler arası afet yönetim sistemini kurmaya yöneldiklerini kaydetti.
Dünyada ve Avrupa’da araç üretiminin pandemi öncesi rakamlarına gittikçe yaklaştığını söyleyen Albert Saydam, “Bunun büyük bir kısmı ise Uzakdoğu, Çin ve Hindistan’daki talep ve üretimden kaynaklanıyor. Halen 2017’deki 100 milyona yaklaşan dünya üretiminden uzaktayız ama şu anda 3 ila 5 sene içinde 100 milyonluk üretime ulaşılacağı yönünde varsayımlar var” dedi. Türkiye’ye bakıldığında ise ne yazık ki tablonun bu kadar olumlu olmadığını vurgulayan Saydam, şöyle devam etti: “2022’yi üretimde dünyada 13’üncü, satışta da 18’inci olarak kapattık. 2023 tahminleri ise uluslararası raporlarda bir sıra gerileyeceğimiz yönünde. Bir sıra gerileyeceğiz derken önümüzdeki ülkeler Kanada, Endonezya, Fransa ve İspanya. Biliyorsunuz hem TAYSAD hem de OSD’nin ilk 10’da yer alma hedefi var. Bunun şu andaki karşılığı 2,3 milyon adetlik araç üretimidir. 2017’de 1,7 milyonu yakalamıştık, bu sene ise üretimimiz 1,3 milyon adedin gerisinde kalacak gibi görünüyor. Bu tablo esasında hepimizin, otomotivde yer alan paydaşların ve şirketlerin önünde bulundurması gereken ve ‘neden dünyadaki büyümeyi yakalayamıyoruz’ diye kendimizi sorgulamamız gereken bir tablo” açıklamasında bulundu.
Tedarikçinin payı artıyor!
İhracatta daha olumlu bir durum yaşandığını ifade eden TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “2017’deki en fazla araç üretimi olduğu dönemde yüzde 34’ü tedarik sanayi olmak üzere 29 milyar dolarlık bir ihracatımız vardı. 2022’de tedarik sanayinin oranını yüzde 42’ye çıkardık. 2023’deki hedefimiz yüzde 44’ün üzerine çıkarak toplam otomotiv ihracatını 35 milyar doların üzerine taşımak ve bir sene için kimya endüstrisine emanet etmiş olduğumuz şampiyonluğu bu sene geri almak. İlk 2 ayda açık ara ile liderliği geri almış durumdayız” dedi.
Orta vadeli çözümlere odaklanmalıyız!
Türkiye’nin aksine Avrupa’da gündemin oldukça farklı olduğunu vurgulayan Saydam, şunları söyledi: “Avrupa’da ne konuşuluyor? Avrupa Birliği elektriklinin yanında e-fuel’lü araçların da kullanımı uzun tartışmalardan sonra, Almanya’nın bastırmasıyla onaylandı. Avrupa’da elektrikli araçlara yapılmış olan yatırımın haricinde hidrojen yakıt hücreleriyle ilgili yatırımların geri kaldığı, esas hedefin yakıt hücreleri ve sıfır emisyona en yakın çözüm olmasından o yöne yönelimi konusunda tartışmalar yürütülmekte. Avrupa’da araç içi bilginin sahibinin kim olacağı, bunun fikri mülkiyet haklarının kime ait olacağı, bununla ilgili bir uygunsuzluk durumunda hangi mahkemelerin yetkili olduğu konuşuluyor. Avrupa’da şu anda bir akım ile ortaya getirilen ticari araçlardaki Euro 7 düzenlemesinin çevre kirliliğinin iyileştirilmesine, esasında doğurduğu maliyetten çok daha az bir etkisi olduğu konuşulmakta. Gördüğünüz gibi gündemimiz farklı. Bu yüzden TAYSAD ve diğer sivil toplum kuruluşları, mümkün olduğunca üyelerini gündemden uzaklaştırarak orta vadeli çözümlerin konuşulacağı bir ortam için kanun koyucu ile beraber çalışmalıdır.”
TAYSAD Başarı Ödülleri sahiplerini buldu!
Toplantı TAYSAD Başarı Ödülleri ile devam etti. “En fazla ihracat yapan üyeler” kategorisinde Bosch birincilik ödülünü alırken, CMS Jant ikincilik, Tırsan Treyler ise üçüncülük ödülüne layık görüldü. “İhracatını en fazla artıran üyeler” kategorisinde de Döksan Basınçlı Döküm birincilik, GKN Sinter ikincilik, Freudenberg de üçüncülük ödülünün sahibi oldu. “Patent” kategorisinde birincilik ödülü Tırsan Treyler’e takdim edilirken, Vestel Elektronik ikincilik, Bosch da üçüncülük ödülünü aldı. TAYSAD tarafından organize edilen eğitimlere en çok katılım sağlayan Mutlu Akü, bu alanda birincilik ödülüne layık görülürken; ikincilik ödülü Tekkan Plastik’e, üçüncülük ödülü ise Pimsa Otomotiv’e verildi. Ayrıca törende TAYSAD’ın başlattığı “Fırsatı Eşitle Yeteneği Çeşitle” isimli sosyal sorumluluk projesi kategorisinde, sahasındaki kadın istihdamını en çok artıran Teknorot’a da sertifikası takdim edildi.
Otomotiv Sektörü
Evrim Devam Ediyor: Kia Sportage Tasarımının Dönüşümü
Kia Sportage, 1990’lı yıllardan bu yana C-SUV segmentinin en köklü ve en çok değişen modellerinden biri oldu. İlk nesillerindeki “jip”vari yapısından, günümüzün fütüristik ve iddialı crossover’ına evrilen Sportage, her jenerasyonda adından söz ettirmeyi başardı. Peki bu ikonik SUV, tasarım yolculuğunda nerelerden geçti ve en son Kia Sportage tasarımı ile bizi neler bekliyor?
🌟 Sportage’ın Tasarım Yolculuğu: Köşeli Hatlardan Fütürizme
Sportage’ın tasarım evrimi, Kia’nın küresel marka kimliği dönüşümünün adeta bir özeti.
-
1. ve 2. Nesil (1993-2010): İlk Sportage, zorlu arazi şartlarına uygun, gövde üstü şasiye sahip, klasik bir SUV tasarımı sergiliyordu. İkinci nesil ise daha yuvarlak hatlara geçerek Crossover kimliğine yaklaştı.
-
3. Nesil (2010-2015): Bu jenerasyon, Kia’nın Peter Schreyer yönetiminde “Kaplan Burnu” (Tiger Nose) ızgarasını belirginleştirdiği ve global anlamda tanındığı dönemin başlangıcı oldu. Daha dinamik ve sportif bir görünüm kazandı.
-
4. Nesil (2015-2021): Bir koşucunun kas yapısından esinlenilen bu tasarım, daha keskin hatlar, alçak tavan çizgisi ve yukarı konumlandırılmış farlarla oldukça özgün bir profil çizdi. Bu nesil, Sportage’ın C-SUV pazarındaki yerini sağlamlaştırdı.

🚀 En Radikal Değişim: 5. Nesil (2021 – Günümüz)
Beşinci nesil yeni Sportage, markanın “Opposites United” (Zıtlıklar Birleşimi) tasarım felsefesinin en cesur temsilcisi oldu.
-
Dış Tasarım: En dikkat çekici özellik, aracın ön yüzüdür. Geleneksel “Kaplan Burnu” ızgarası, boydan boya uzayan, bumerang şeklindeki keskin LED gündüz farlarıyla (DRL) birleşerek, segmentinde daha önce görülmemiş, fütüristik ve agresif bir imaj yarattı. Yan profildeki dinamik çizgiler ve krom detaylar, aracın premium algısını yükseltti.
-
İç Mekan: Kabin, baştan sona dijitalleşti. Sürücü odaklı tasarlanan iç mekanda, dijital gösterge paneli ile kavisli multimedya ekranının tek bir birim gibi entegre edilmesi (bazı donanımlarda) en büyük yenilik oldu. Malzeme kalitesi ve premium dokunuşlar, Sportage’ı bir üst segmente taşıdı.

📅 Makyaj Operasyonu: 2025 Kia Sportage Tasarımı
Kia, başarılı 5. nesil Sportage’ı daha da güncel tutmak için 2025 model yılında (piyasaya bağlı olarak 2024 sonu/2025 başında) makyaj operasyonunu duyurdu.
-
Dış Dokunuşlar: Makyaj operasyonu genellikle büyük bir revizyon yerine ince ayarlar getiriyor. 2025 Kia Sportage modelinde, ön far tasarımlarında ufak tefek grafiksel güncellemeler ve daha da dikkat çekici hale getirilen LED aydınlatmalar göze çarpıyor. Ayrıca, ön ve arka tamponlarda küçük revizyonlar ve 17 ila 19 inç arasında değişen alaşımlı jantların yeni tasarımları dış görünümdeki en belirgin güncellemelerdir.
-
Kabin İyileştirmeleri: İç mekanda teknolojik ve konfor odaklı iyileştirmelerin yapılması bekleniyor. Daha güncel multimedya sistemleri ve yeni döşeme/renk seçenekleri, kabin atmosferini tazeleyecektir.

💡 Neden Sportage Tasarımı Başarılı?
Kia Sportage’ın başarısının ardında, markanın radikal değişim cesareti yatıyor. Her yeni nesilde, pazar trendlerini takip etmek yerine, trendleri belirleyecek kadar iddialı bir tasarım sunmayı hedefledi. En son Kia Sportage da bu felsefeyi sürdürerek, sadece bir ulaşım aracı olmaktan çıkıp, yollarda bakışları üzerine çeken, karakter sahibi bir SUV haline geldi.
Otomotiv Sektörü
Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de
1993 yılındaki ilk neslinden itibaren dünyada SUV kültürünün oluşmasında önemli bir mirasa sahip olan ve 7 milyon adedin üzerinde satış başarısı kazanan Kia Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle Türkiye’de.
Yeni Sportage, Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesiyle, özgüvenli görünümü ve göz alıcı LED Star Map aydınlatması ile öne çıkıyor.
Güçlü SUV Mirası
Kia’nın küresel ölçekte bugüne kadar en yüksek satış adedine ulaşan amiral modeli Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle tasarım, teknoloji ve konfor alanlarında yapılan kapsamlı değişim ve yeniliklerle C SUV segmentinde yeni bir standart belirliyor.
Küresel ölçekte 7 milyon adetten fazla satılan ve Türkiye’de de her zaman yoğun ilgi gören Sportage, cesur dış tasarımı, üstün teknolojik özellikleri ve sunduğu konforla SUV sınıfındaki iddiasını sürdürüyor
Tasarım: Cesur dış görünüm, lüks iç mekân
Yeni Sportage’da Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesi bir kez daha dikkat çekiyor. Modelin tasarımında pürüzsüz ve yumuşak yüzeyler, güçlü ve sağlam çizgilerle dengeleniyor. Yeni tasarım ön ve arka tamponlar ve dikkat çeken LED Star Map aydınlatmaları Kia’nın imzası haline gelen “Kaplan Burun” ön ızgarasıyla tamamlanıyor.
İç mekânda ferah ve konforlu bir yaşam alanı sunan Yeni Sportage, GT-Line donanımında çift renkli deri direksiyon simidi ve sadeleştirilmiş gösterge paneliyle modern bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Yeni koltuk döşemeleri konforu artırırken, GT-Line’a özel dekoratif süet deri koltuklar şıklığı ön plana çıkarıyor.
Arka koltukta neredeyse 1 metre (996 mm) diz mesafesi sunan Yeni Sportage, 591 litrelik bagaj hacmini, arka koltuklar yatırıldığında 1.780 litreye kadar çıkarabiliyor. Yeni Sportage, 19 inç jantlarla gelirken GT-Line donanımında aynı ölçülerde özel tasarım alüminyum jant seçeneği de sunuyor.
Konforlu ve Akıllı Çözümler
Yeni Sportage, sürüş deneyiminin merkezine konumlandırdığı 12,3 inç çift panoramik entegre ekranla şıklığı ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Sürücü destek sistemleri, navigasyon ve multimedya fonksiyonlarına kolay erişim sağlanırken aynı zamanda Harman Kardon premium ses sistemi ise müzik deneyimini zirveye taşıyor.
Multimedya ekranının altındaki çok fonksiyonlu dokunmatik panel, sürücülere ses ve klima ayarlarını sezgisel şekilde yönetme imkânı sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay & Android Auto, çevre görüş kamerası, 360 derece park sensörü ve kablosuz telefon şarj gibi teknolojiler de Yeni Sportage’daki sürüş deneyimini daha keyifli kılıyor.
Yeni Sportage, üç farklı donanımla 2.820.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Otomotiv Sektörü
Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ programı 6.500’e yakın kız öğrencinin hayatına dokundu
Mercedes-Benz Türk’ün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) iş birliği ile yürüttüğü “Her Kızımız Bir Yıldız” programı 21 yılı geride bıraktı. 2004 yılında kız çocuklarının eğitim hayatlarına destek olmak ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamak amacıyla başlatılan program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve toplamda 20.000’e yakın burs sağladı.
Yalnızca burs desteğiyle sınırlı kalmayan program; bölge ziyaretleri, mentorluk programları, kişisel gelişim eğitimleri ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunuyor. Program kapsamında her yıl yaklaşık 1.000 öğrenci (750 lise, 250 üniversite) destekleniyor.

Mercedes-Benz Türk, kız çocuklarının eğitim yolculuklarını desteklemek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla 21. yılı geride bıraktı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile yürütülen iş birliği sayesinde program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrencinin eğitimine dokundu ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sağladı.
Program yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; kişisel gelişim, mentorluk ve kültürel etkinlikler aracılığıyla bursiyerlerin hayata daha donanımlı, özgüvenli ve güçlü bireyler olarak katılmalarını hedefliyor. “Her Kızımız Bir Yıldız”, Türkiye’de kız çocuklarına yönelik en uzun soluklu sosyal fayda projelerinden biri olarak öne çıkıyor.
“Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Süer Sülün, “Programda amacımız, kız çocuklarının eğitimine yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda onlara güçlü bir gelecek vizyonu kazandırmak” dedi. Süer Sülün programla ilgili olarak şunları söyledi: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığımız iş birliği, bugün 63 ilden 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sundu. Programımız sayesinde yalnızca bireylerin değil, ülkemizin geleceğinin de şekillendiğine inanıyoruz.
‘Her Kızımız Bir Yıldız’ ile sağladığımız destek; sınıfın dört duvarıyla sınırlı değil, bölge ziyaretleri, mentorluk programları ve kişisel gelişim fırsatlarıyla öğrencilerimizin sosyal hayatta da güçlü bireyler olmalarını sağlıyor. Bu yaklaşım, onları hem kendi potansiyellerini keşfetmelerine hem de toplumda etkin bir şekilde yer almalarına imkan tanıyor.
Proje kapsamında; kız çocuklarını eğitimde eşit fırsatlara kavuşturmak, kadınların istihdama katılımını artırarak toplumda eşit fırsatlara erişmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Türkiye’de kız çocuklarının eğitime katılımında son 20 yılda büyük mesafe alındı. Ama gerçek hedefimize ulaşabilmek için, eğitime katılan kız çocuklarının istihdamda da güçlü şekilde yer almalarını sağlamak gerekiyor.
Her Kızımız Bir Yıldız projesi kapsamında bugün öğrencilerimizin üniversiteye yerleşme oranları Türkiye ortalamasının üzerinde; öğrencilerimizin %30’a yakını ülkemizin en iyi üniversitelerine yerleşiyor. Önümüzdeki dönemde de, eğitimde fırsat eşitliği için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edecek, programımızın ulaştığı genç kız sayısını artırmak için yeni adımlar atacağız. Çünkü biz, eğitimin ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz.”

“Yıldız kızlarımızın başarısı bize ilham veriyor”
Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel ise, “Her Kızımız Bir Yıldız, 21 yılı aşkın bir süredir yalnızca bir eğitim bursu programı değil; bursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerini destekleyen kapsamlı bir yolculuk oldu. Bugüne kadar 63 ilden 6.500’e yakın kız öğrencimize ulaştık, onların hayatlarına dokunduk ve geleceğe daha güçlü adımlar atmalarına katkı sağladık. İstanbul ziyaretlerinden kodlama eğitimlerine, mentorluk programlarından okul müfredatını destekleyen uygulamalara kadar uzanan geniş içerikli çalışmalarımız, bursiyerlerimizin kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerine olanak tanıyor. Özellikle mühendislik ve mesleki eğitim alanındaki programlarımızla genç kızların istihdam fırsatlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu süre boyunca edindiğimiz deneyim, bize bundan sonra atacağımız adımlar için ışık tutuyor. Yıldız Kızlarımızın başarı hikâyeleri, bizi her yıl daha fazlasını yapmak için motive ediyor. Onların her biri, hem kendi yaşamlarına hem de topluma değer katma gücüne sahip” İfadelerini kullandı.
Genişleyen sosyal fayda programları
Mercedes-Benz Türk, “Her Kızımız Bir Yıldız”ın yanı sıra Mühendisliğin Yıldızları programı ile mühendislik okuyan 20 genç kıza, EML’miz Geleceğin Yıldızı projesi ile 30 ilde 34 meslek lisesine destek veriyor. Bugüne kadar 4.000’in üzerinde EML öğrencisi mezun olurken, bu yıl mezun olan 55 öğrenci bayi ve yetkili servislerde işbaşı yaptı. Aksaray’daki Etkinlik Merkezi’nde ise 1.000’den fazla öğrenciye, 25 gönüllü çalışan tarafından eğitim desteği sağlandı.
-
Yük Taşıma4 hafta önceBMC, 520 beygir gücünde yerli kamyon üretti
-
Sektörel4 hafta önceTürkTraktör Üretimde Yeni Kilometre Taşlarını Geride Bıraktı
-
Otomotiv Sektörü3 hafta önceYavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan Motor Sürücülerine Dost Bariyer Sistemi
-
Hafif Ticari3 hafta önceMercedes-Benz Vito Mixto modeli yeniden Türkiye’de
-
HTA Haberleri3 hafta önceFIAT Professional’dan Büyük Bir Adım Daha! Yerli Ulysse’nin Üretimi ve Satışı Başladı!

